ceza_tolga_rep
09.10.2007, 15:32
Trabzonspor başkanı Nuri Albayrak'ın, Sivasspor maçı sonrası olaya Federasyon tarafından taraflı bakıldığını iddia eden açıklamasına Sivasspor başkanı Mecnun Otyakmaz'dan cevap...
Trabzonspor Başkanı Nuri Albayrak'ın suçladığı Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz'dan sert cevap !.. Otyakmaz yaptığı yazılı bir açıklama ile yanıt verdiği Albayrak'ı deyim yerindeyse yerden yere vurdu.
"ALBAYRAK'IN SAHAYA İNECEK CESARETİ YOK"
Yaptığı açıklamada Trabzonspor camiası ve Trabzon halkına duyduğu sevgiyi bir kaç kez dile getiren Otyakmaz, Nuri Albayrak'ı oportünistlikle (Her durumdan kendine çıkar sağlamaya çalışmak) suçladı. Olaylar sırasında sahaya inmesini "Sen güvenlikçi misin!" diye eleştiren Albayrak'a "Ben bu kulübün başkanıyım, güvenlikçisiyim, kapıcısıyım. Albayrak'ın sahaya inmeye kendi cesaretinin olmadığını gizleme gayreti olduğu açıktır." diye yanıt veren Otyakmaz bir de şok bir suçlamada bulundu.
"BEDAVA BİLET DAĞITTILAR"
Olaylı maçtan önce Trabzonspor yönetiminin bordo mavili taarftarlara ücretsiz 2000 bilet dağıttığını, buna bizzat şahit olduklarını söyleyen Otyakmaz şunları söyledi:
"Trabzonspor’u zor duruma sokmamak için şimdiye kadar açıklamadığım bir olay var ki işte bu gerçek komplonun en büyük delilidir. Kamp yaptığımız Zorlu Otel'de maç günü ikinci başkanları tarafından yaklaşık 2000 bilet taraftarlara tüm kafilemizin göreceği şekilde Trabzonlu dostlarımızın da şahitliğinde ücretsiz verilmiştir. Yoksa onlara bu bilet karşılığında sonuç ne olursa olsun bizin TFF ile aramızın bozulması için bahaneye ihtiyacımız var, sahaya girin saldırın mı denmiştir. Kendi iç sorunlarını Sivasspor’a havale etmek çöpleri halının altına süpürmekten başka bir şey değildir."
İşte Mecnun Otyakmaz'ın basın açıklamasının tamamı:
Bu basın açıklaması Trabzonspor Başkanı Nuri Albayrak’ın Pazar günü birkaç gazetede yayınlanan açıklamalarına cevap niteliğindedir.
Bin aydan daha hayırlı mübarek Kadir gecesinde ve ülkemizin birlik beraberliğe en fazla ihtiyacı olduğu şu günlerde henüz şehitlerimizin kutsal kanlarının kurumadığı şu saatlerde böyle bir basın açıklamasını yapmak zorunda kaldığımdan dolayı son derece üzüntü duymaktayım.
Oysa her şey ne kadar güzel başlamıştı. Çok sevdiğim dostlarımın yaşadığı, üzerinde büyük oyunlar oynanan Anadolumuzun iki güzide şehrimizin takımlarının Türkcell Süper Ligi'nin ilk karşılaşmasını yapacakları maça büyük bir keyifle yanıma 9 yaşındaki oğlumu da alarak yola çıkmıştım. Çünkü kendi evime gidiyor düşüncesindeydim. Daha geçen yıl beklide hiçbir başkana nasip olmamış pankartla karşılanmıştım Avni Aker Stadyumu'nda. Büyük onur duymuştum. Yolda birkaç kez sayın Albayrak tarafından telefonla aranmıştım. Programımı öğrenmek ve bizi misafir etmek amacındaydı. Fakat açıklamamın ilerleyen paragraflarında değineceğim olayları yaşadıktan sonra gerçek liderlerin kendi hatalarından kaynaklı problemler yasadıklarında da aynı asaleti korumaları azminde olmak zorunda olduklarını da şimdiden hatırlatmak durumundayım.
Söz konusu maç çok sıcak bir havada çok güzel bir şekilde başladı. Sahada kora-kor bir mücadele vardı. Hepsi futbolun içinde olan mücadelelerdi. Maçın 80. dakikasında takımımızın oynamış olduğu futbol Trabzonsporlu futbol severler tarafından saygı ile karşılanmış olacak ki gurur duyacağımız şekilde alkışlandık. Bu arada 1-0 geri duruma düştük. Ondan sonrada güzel futbolumuz devam etti. Ve biri direkten dönen pozisyon olmak üzere iki önemli fırsat harcamıştık. Ve ataklarımız devam ediyordu. Ne olduysa Ayman ve Balili arasındaki pozisyondan sonra oldu. Ardından hepimizin bildiği o üzücü olay meydana geldi. Bu da tüm Türkiye’nin huzurunda cereyan etti. Maalesef tüm statlarımızda istemeden yaşadığımız olaylardı bunlar. İster cehalet deyin, ister bazı yöneticilerin ve basın mensuplarından bir kısmının sorumsuzca beyanatlarından deyin yaşamak istemediğimiz ama dünyanın birçok karşılaşmalarında yaşadığımız şeyler.
Sivasspor Kulübü olaylardan sonraki açıklamaları ile, duruşu ile ortamı germemek için yapmış oldukları tüm spor kamuoyunun takdirlerini kazanmıştır. Bizi esas üzen ve şu anda TFF’nin kararı ile lehimize yazılan ve pek de içime sindiremediğim 3 puanı hanemize yazdırma hırsı ve isteği Nuri Albayrak'ın yapmış olduğu mantıksız, iftiracı, gerçekleri yansıtmayan, Türk futbolunu değil sadece kendi başarısını düşünen açıklamalardan kaynaklanmıştır. Sindiremeyişimin sebebi: Neticede hakem son düdüğü çalmadan pozisyon avantajını değerlendirerek en fazla 1 gol bulabilirdik. Ve oynadığımız futbolla 1 puanı hak etmiştik. Ama maç 1-0 aleyhimize devam ediyordu. Albayrak 50 gündür Sivasspor'un gururunu okşayacak tek bir kelime sarf etmeden bütün suçu Sivasspor’a yükleme gayreti içinde olmuş olayın sorumlularını göz ardı ederek oportünist bir yaklaşım sergilemiştir.
1) Maçta misafir takımın bütün can güvenliği ev sahibi takıma aitken sorumlular görevlerini yerine getirmemiş sahaya girişi engelleyememişlerdir. Müsabakadan 30 dakika sonra her türlü önlem alınmıştır gerekirse stadı boşaltabiliriz maç oynansın baskısı yapmışlardır.
2) Baştan beri hakemin kararlarına saygılıyız isterlerse çıkıp oynarız diye hem televizyonlara hem kendisine yaptığım açıklamaları çarpıtarak kendisini kurtarmak için çok sevdiğimiz Trabzonlulara Sivasspor’u durumdan istifade etmek isteyen beleşçi bir takımmış gibi lanse etme gayreti içine girmiştir.
3) Sivassporlu futbolcuların tahrikte bulundukları yönünde sürekli açıklamalar yapmıştır. Hangi tahrik sahaya müdahaleyi yasal kılabilir. Dünyanın neresinde olursa olsun sahaya fiili ve darplı müdahalenin alacağı ceza bellidir. Kaldı ki bizim futbolcularımızın kendilerini savunmak adına vermiş oldukları karşılık TFF tarafından cezalandırılmış 3 futbolcumuz ceza alıp cezalarını çekmişlerdir. Kendileri ise ceza almamak için federasyona yaptığı ‘’desteğimizi çekeriz’’ tehdidi ise bilinç altında ’’destekliyoruz, öyle ise bizi kollamak zorundasınız’’ düşüncesinin su yüzüne çıkmasıdır. İstediği adalet değil menfaattir. Ve sağduyulu Trabzon halkının bunlar gözünden kaçmamıştır.
4) Bizim can güvenliğimizi sağlamak kendi sorumluluğunda olduğu halde olaylar olurken parmağını dahi oynatmamış, benim futbolcularımın kaderini paylaşma duygusallığını ve sahaya inişimi ‘’sen güvenlikçi misin’’ aşağılaması ile yorumlamak bir başkanın üslubu olmadığı gibi sahaya inmeye kendi cesaretinin olmayışının gizleme gayreti olduğu açıktır. Kaldı ki ben bu takımın hem başkanı hem abisi hem güvenlikçisi hem de kapıcısıyım. İlk açıklamasında yanındakilerin de yanlış yönlendirmesi ile benim sahaya inip hakemin yolunu kestiğim ve maçın tatil edilmesini istediğim açıklamasını da gerçeği görmüş olacak ki sonraki zamanlarda bir daha değinmemiştir. Benim sahaya inip ne yaptığım bellidir. Futbolcularımı güvenli bir şekilde orta sahaya toplayıp soyunma odasına götürme gayretidir. Ortamı daha fazla kızıştırmamak için PAF takımımın yaşamış olduğu olumsuzlukları gündeme dahi getirmeyişim Albayrak'a bol gelmiştir.
5) Olayların komplo olduğu, içinde bizim de olduğumuz yönündeki açıklaması ise bardağı taşıran son damladır. Beni tanıyanlar kişiliğimi, karakterimi bilirler. Öyle gizli saklı komplo içine girmektense boynumun kesileceğini bilsem doğruyu söyleyip yapmaya gayret eden biri olduğumu göz ardı etmezdi. Her fani gibi bilmeden hatalarım günahlarım olmuştur. Onun için de hem yüce yaradanım hem de kamuoyunun affına sığınırım. Yine ortamımı germemek ve Trabzonspor’u zor duruma sokmamak için şimdiye kadar açıklamadığım bir olay var ki işte bu gerçek komplonun en büyük delilidir. Kamp yaptığımız Zorlu Otel'de maç günü ikinci başkanları tarafından yaklaşık 2000 bilet taraftarlara tüm kafilemizin göreceği şekilde Trabzonlu dostlarımızın da şahitliğinde ücretsiz verilmiştir. Yoksa onlara bu bilet karşılığında sonuç ne olursa olsun bizin TFF ile aramızın bozulması için bahaneye ihtiyacımız var, sahaya girin saldırın mı denmiştir. Kendi iç sorunlarını Sivasspor’a havale etmek çöpleri halının altına süpürmekten başka bir şey değildir.
Bizim sağduyulu davranışımızın altındaki ince düşünceyi yakalayamamış olması da kendi talihsizliğidir. Hem Türk futbolu zarar görmesin hem de çok sevdiğim Trabzon camiası ve oradaki dostlarım ve çok sevdiğim özel dostumun dostları rencide olmasınlar düşüncemi anlamayıp, kerameti kendinden zannetmesi sanıyorum kendisini bu açıklamaları yapmaya teşvik etmiştir.
Neticede Trabzonspor-Sivasspor dostluğunu bozmaya N. Albayrak’ın gücü yetmeyecektir. Biz Sivas’taki karşılaşmada tüm Trabzonluları güllerle karşılayacağız ama anladığım kadarı ile sadece 1 gül eksik olacak…
Her puan kaybından sonra başarısız yönetimine başka bahaneler bulur da umarım bu konu artık kapanır. Böyle bir gecede böyle bir konu ile gündeme gelmek hayatta bir daha karşılaşmak istediğim en son durumdur.
Kamuoyuna saygılarımla.
Sivasspor Kulübü Başkanı
Mecnun OTYAKMAZ
Trabzonspor Başkanı Nuri Albayrak'ın suçladığı Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz'dan sert cevap !.. Otyakmaz yaptığı yazılı bir açıklama ile yanıt verdiği Albayrak'ı deyim yerindeyse yerden yere vurdu.
"ALBAYRAK'IN SAHAYA İNECEK CESARETİ YOK"
Yaptığı açıklamada Trabzonspor camiası ve Trabzon halkına duyduğu sevgiyi bir kaç kez dile getiren Otyakmaz, Nuri Albayrak'ı oportünistlikle (Her durumdan kendine çıkar sağlamaya çalışmak) suçladı. Olaylar sırasında sahaya inmesini "Sen güvenlikçi misin!" diye eleştiren Albayrak'a "Ben bu kulübün başkanıyım, güvenlikçisiyim, kapıcısıyım. Albayrak'ın sahaya inmeye kendi cesaretinin olmadığını gizleme gayreti olduğu açıktır." diye yanıt veren Otyakmaz bir de şok bir suçlamada bulundu.
"BEDAVA BİLET DAĞITTILAR"
Olaylı maçtan önce Trabzonspor yönetiminin bordo mavili taarftarlara ücretsiz 2000 bilet dağıttığını, buna bizzat şahit olduklarını söyleyen Otyakmaz şunları söyledi:
"Trabzonspor’u zor duruma sokmamak için şimdiye kadar açıklamadığım bir olay var ki işte bu gerçek komplonun en büyük delilidir. Kamp yaptığımız Zorlu Otel'de maç günü ikinci başkanları tarafından yaklaşık 2000 bilet taraftarlara tüm kafilemizin göreceği şekilde Trabzonlu dostlarımızın da şahitliğinde ücretsiz verilmiştir. Yoksa onlara bu bilet karşılığında sonuç ne olursa olsun bizin TFF ile aramızın bozulması için bahaneye ihtiyacımız var, sahaya girin saldırın mı denmiştir. Kendi iç sorunlarını Sivasspor’a havale etmek çöpleri halının altına süpürmekten başka bir şey değildir."
İşte Mecnun Otyakmaz'ın basın açıklamasının tamamı:
Bu basın açıklaması Trabzonspor Başkanı Nuri Albayrak’ın Pazar günü birkaç gazetede yayınlanan açıklamalarına cevap niteliğindedir.
Bin aydan daha hayırlı mübarek Kadir gecesinde ve ülkemizin birlik beraberliğe en fazla ihtiyacı olduğu şu günlerde henüz şehitlerimizin kutsal kanlarının kurumadığı şu saatlerde böyle bir basın açıklamasını yapmak zorunda kaldığımdan dolayı son derece üzüntü duymaktayım.
Oysa her şey ne kadar güzel başlamıştı. Çok sevdiğim dostlarımın yaşadığı, üzerinde büyük oyunlar oynanan Anadolumuzun iki güzide şehrimizin takımlarının Türkcell Süper Ligi'nin ilk karşılaşmasını yapacakları maça büyük bir keyifle yanıma 9 yaşındaki oğlumu da alarak yola çıkmıştım. Çünkü kendi evime gidiyor düşüncesindeydim. Daha geçen yıl beklide hiçbir başkana nasip olmamış pankartla karşılanmıştım Avni Aker Stadyumu'nda. Büyük onur duymuştum. Yolda birkaç kez sayın Albayrak tarafından telefonla aranmıştım. Programımı öğrenmek ve bizi misafir etmek amacındaydı. Fakat açıklamamın ilerleyen paragraflarında değineceğim olayları yaşadıktan sonra gerçek liderlerin kendi hatalarından kaynaklı problemler yasadıklarında da aynı asaleti korumaları azminde olmak zorunda olduklarını da şimdiden hatırlatmak durumundayım.
Söz konusu maç çok sıcak bir havada çok güzel bir şekilde başladı. Sahada kora-kor bir mücadele vardı. Hepsi futbolun içinde olan mücadelelerdi. Maçın 80. dakikasında takımımızın oynamış olduğu futbol Trabzonsporlu futbol severler tarafından saygı ile karşılanmış olacak ki gurur duyacağımız şekilde alkışlandık. Bu arada 1-0 geri duruma düştük. Ondan sonrada güzel futbolumuz devam etti. Ve biri direkten dönen pozisyon olmak üzere iki önemli fırsat harcamıştık. Ve ataklarımız devam ediyordu. Ne olduysa Ayman ve Balili arasındaki pozisyondan sonra oldu. Ardından hepimizin bildiği o üzücü olay meydana geldi. Bu da tüm Türkiye’nin huzurunda cereyan etti. Maalesef tüm statlarımızda istemeden yaşadığımız olaylardı bunlar. İster cehalet deyin, ister bazı yöneticilerin ve basın mensuplarından bir kısmının sorumsuzca beyanatlarından deyin yaşamak istemediğimiz ama dünyanın birçok karşılaşmalarında yaşadığımız şeyler.
Sivasspor Kulübü olaylardan sonraki açıklamaları ile, duruşu ile ortamı germemek için yapmış oldukları tüm spor kamuoyunun takdirlerini kazanmıştır. Bizi esas üzen ve şu anda TFF’nin kararı ile lehimize yazılan ve pek de içime sindiremediğim 3 puanı hanemize yazdırma hırsı ve isteği Nuri Albayrak'ın yapmış olduğu mantıksız, iftiracı, gerçekleri yansıtmayan, Türk futbolunu değil sadece kendi başarısını düşünen açıklamalardan kaynaklanmıştır. Sindiremeyişimin sebebi: Neticede hakem son düdüğü çalmadan pozisyon avantajını değerlendirerek en fazla 1 gol bulabilirdik. Ve oynadığımız futbolla 1 puanı hak etmiştik. Ama maç 1-0 aleyhimize devam ediyordu. Albayrak 50 gündür Sivasspor'un gururunu okşayacak tek bir kelime sarf etmeden bütün suçu Sivasspor’a yükleme gayreti içinde olmuş olayın sorumlularını göz ardı ederek oportünist bir yaklaşım sergilemiştir.
1) Maçta misafir takımın bütün can güvenliği ev sahibi takıma aitken sorumlular görevlerini yerine getirmemiş sahaya girişi engelleyememişlerdir. Müsabakadan 30 dakika sonra her türlü önlem alınmıştır gerekirse stadı boşaltabiliriz maç oynansın baskısı yapmışlardır.
2) Baştan beri hakemin kararlarına saygılıyız isterlerse çıkıp oynarız diye hem televizyonlara hem kendisine yaptığım açıklamaları çarpıtarak kendisini kurtarmak için çok sevdiğimiz Trabzonlulara Sivasspor’u durumdan istifade etmek isteyen beleşçi bir takımmış gibi lanse etme gayreti içine girmiştir.
3) Sivassporlu futbolcuların tahrikte bulundukları yönünde sürekli açıklamalar yapmıştır. Hangi tahrik sahaya müdahaleyi yasal kılabilir. Dünyanın neresinde olursa olsun sahaya fiili ve darplı müdahalenin alacağı ceza bellidir. Kaldı ki bizim futbolcularımızın kendilerini savunmak adına vermiş oldukları karşılık TFF tarafından cezalandırılmış 3 futbolcumuz ceza alıp cezalarını çekmişlerdir. Kendileri ise ceza almamak için federasyona yaptığı ‘’desteğimizi çekeriz’’ tehdidi ise bilinç altında ’’destekliyoruz, öyle ise bizi kollamak zorundasınız’’ düşüncesinin su yüzüne çıkmasıdır. İstediği adalet değil menfaattir. Ve sağduyulu Trabzon halkının bunlar gözünden kaçmamıştır.
4) Bizim can güvenliğimizi sağlamak kendi sorumluluğunda olduğu halde olaylar olurken parmağını dahi oynatmamış, benim futbolcularımın kaderini paylaşma duygusallığını ve sahaya inişimi ‘’sen güvenlikçi misin’’ aşağılaması ile yorumlamak bir başkanın üslubu olmadığı gibi sahaya inmeye kendi cesaretinin olmayışının gizleme gayreti olduğu açıktır. Kaldı ki ben bu takımın hem başkanı hem abisi hem güvenlikçisi hem de kapıcısıyım. İlk açıklamasında yanındakilerin de yanlış yönlendirmesi ile benim sahaya inip hakemin yolunu kestiğim ve maçın tatil edilmesini istediğim açıklamasını da gerçeği görmüş olacak ki sonraki zamanlarda bir daha değinmemiştir. Benim sahaya inip ne yaptığım bellidir. Futbolcularımı güvenli bir şekilde orta sahaya toplayıp soyunma odasına götürme gayretidir. Ortamı daha fazla kızıştırmamak için PAF takımımın yaşamış olduğu olumsuzlukları gündeme dahi getirmeyişim Albayrak'a bol gelmiştir.
5) Olayların komplo olduğu, içinde bizim de olduğumuz yönündeki açıklaması ise bardağı taşıran son damladır. Beni tanıyanlar kişiliğimi, karakterimi bilirler. Öyle gizli saklı komplo içine girmektense boynumun kesileceğini bilsem doğruyu söyleyip yapmaya gayret eden biri olduğumu göz ardı etmezdi. Her fani gibi bilmeden hatalarım günahlarım olmuştur. Onun için de hem yüce yaradanım hem de kamuoyunun affına sığınırım. Yine ortamımı germemek ve Trabzonspor’u zor duruma sokmamak için şimdiye kadar açıklamadığım bir olay var ki işte bu gerçek komplonun en büyük delilidir. Kamp yaptığımız Zorlu Otel'de maç günü ikinci başkanları tarafından yaklaşık 2000 bilet taraftarlara tüm kafilemizin göreceği şekilde Trabzonlu dostlarımızın da şahitliğinde ücretsiz verilmiştir. Yoksa onlara bu bilet karşılığında sonuç ne olursa olsun bizin TFF ile aramızın bozulması için bahaneye ihtiyacımız var, sahaya girin saldırın mı denmiştir. Kendi iç sorunlarını Sivasspor’a havale etmek çöpleri halının altına süpürmekten başka bir şey değildir.
Bizim sağduyulu davranışımızın altındaki ince düşünceyi yakalayamamış olması da kendi talihsizliğidir. Hem Türk futbolu zarar görmesin hem de çok sevdiğim Trabzon camiası ve oradaki dostlarım ve çok sevdiğim özel dostumun dostları rencide olmasınlar düşüncemi anlamayıp, kerameti kendinden zannetmesi sanıyorum kendisini bu açıklamaları yapmaya teşvik etmiştir.
Neticede Trabzonspor-Sivasspor dostluğunu bozmaya N. Albayrak’ın gücü yetmeyecektir. Biz Sivas’taki karşılaşmada tüm Trabzonluları güllerle karşılayacağız ama anladığım kadarı ile sadece 1 gül eksik olacak…
Her puan kaybından sonra başarısız yönetimine başka bahaneler bulur da umarım bu konu artık kapanır. Böyle bir gecede böyle bir konu ile gündeme gelmek hayatta bir daha karşılaşmak istediğim en son durumdur.
Kamuoyuna saygılarımla.
Sivasspor Kulübü Başkanı
Mecnun OTYAKMAZ