skywriter
21.09.2005, 10:13
Öteki üçlerin sırrı
http://www.milliyet.com.tr/sabitimg/06/gazete/yazar/ic/k_ygokce.gif
Kayserispor, Erciyesspor ve Sivasspor'un puan cetvelindeki yerleri sizi şaşırtmıyor mu ?
Ligin altıncı haftasını geride bıraktık, ama onlar inatla zirveye tutunmaya çalışıyorlar...
Kayserispor, geçen yıl ligde "paçayı zor kurtaran" ekiplerden biriydi. Bu sezon başında yapılan tahminlerin çoğu, Sarı-Kırmızılı ekibin bir düşme adayı olarak mücadele edeceği biçiminde yoğunlaştı. Oysa onlar "Ya yen ya yenil" örneği, futbola basketbol havası getirerek beraberliği çöpe atan, tek puanla yetinmeyen bir anlayışın temsilciliğini yapıyorlar. Bu gözü kara lig konsepti, onları şimdilik üçüncü sıraya yerleştirmiş durumda. Geleceğin nasıl biçimleneceğini gerçekten merak ediyorum.
Erciyesspor ve Sivasspor, Turkcell Süper Ligi'nin yenilerinden... Yeni takımların klişe sloganı : "kalıcı olmak"tır. Geldikleri gibi geri dönmemek, ligde tutunabilmektir. Ne var ki "namağlup" Erciyesspor'la "kendi evine hasret turları atan" Sivasspor, bu sloganı unutmuş ve aşmış görünüyorlar... Erciyesspor, içerideki maçlarını berabere bitirirken, dışarıda sürekli kazanıyor. Sivasspor'un, Galatasaray karşısında uğradığı dramatik yenilginin hüznü, sadece 1 hafta sürüyor... Atatürk Olimpiyat Stadı'nda futbol güzellikleriyle dolu maçta Trabzonspor'u deviriyorlar.
Üç kulübün de bulundukları yere, aldıkları sonuçlara "rastlantı" diyebilir miyiz ?
Kesinlikle hayır!
Trabzonspor ve Beşiktaş'ın uğradığı kayıplar ne kadar gerçekse, Kayserispor, Erciyesspor ve Sivasspor'un başarısı da o kadar gerçek!
Bu gerçeklerin hamurunda doğrular ve yanlışlar var.
Trabzonspor ve Beşiktaş'ın durumlarıyla ilgili yorum bolluğu, görüş zenginliği ve çeşitliliğine biraz sırtımızı dönüp, öteki üç takıma bakarsak...Üçünün de ortak bir doğru ile lige girdiklerini görebiliriz... Menajer ve teknik direktörlerin işbirliği...
Kayserispor'da çiçeği burnunda Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, yılların birikimli menajeri Süleyman Hurma ile ortak sorumluluk üstlenerek görev aldı. İkili, yönetimin verdiği yetkiler çerçevesinde transferden sezon planlamasına kadar futbol takımının tüm dosyalarını birlikte hazırladılar. Bütçelerin en verimli biçimde kullanılması için akıllarını ortaya koydular. Risk aldılar, hedef belirlediler, yetki ve sorumluluklarına sahip çıktılar. Sonuç ortada!
Erciyesspor da Reşat Çağan Mustafa Uğur beraberliği, Agali, Cenk, Devran ve Timuçin gibi isabetli transferlerin oluşturduğu sağlam ve güçlü bir kadro oluşturdu. Üstelik, büyüklerin hayal bile edemeyeceği küçük paralarla.
Bülent Uygun, Sivasspor'da menajerlik çizgisini farklı bir CEO liderliğiyle sürdürüyor... Kulübün ve takımın halkla ilişkilerinden Werner Lorant'ın çalışma programına kadar tüm ayrıntılarda Uygun'un etkisi ve başarısı söz konusu.
Hemen her kulüpte ortaya çıkan yetki karmaşası ve uyumsuzluk, "Öteki Üçler"de bugüne kadar kimsenin aklına dahi gelmeyen sorunlar...
Menajer, teknik direktör uyumunu ve başarısını dikkatle izleyelim. Şimdilik gidiş çok olumlu... Elbette burada üç kulüp başkanını da takdir etmek gerekiyor... Yetkilerinin bir bölümünü yetki verdikleri menajerler eliyle kullanmak, erklerinin bir bölümünü profesyonel menacerlerle paylaşmak, onların da iyi niyetinin ve kalite arayışlarının bir göstergesi...
Öteki Üçler, akıllarıyla büyüyor...
Öteki Üçler belki de "sözü öze taşıyarak" çağdaş bir uygulamayı kitaplardan hayata taşıyor!
Dikkatle izleyelim... Belki de kocaman bir örnek oluşuyor.
http://www.milliyet.com.tr/sabitimg/06/gazete/yazar/ic/k_ygokce.gif
Kayserispor, Erciyesspor ve Sivasspor'un puan cetvelindeki yerleri sizi şaşırtmıyor mu ?
Ligin altıncı haftasını geride bıraktık, ama onlar inatla zirveye tutunmaya çalışıyorlar...
Kayserispor, geçen yıl ligde "paçayı zor kurtaran" ekiplerden biriydi. Bu sezon başında yapılan tahminlerin çoğu, Sarı-Kırmızılı ekibin bir düşme adayı olarak mücadele edeceği biçiminde yoğunlaştı. Oysa onlar "Ya yen ya yenil" örneği, futbola basketbol havası getirerek beraberliği çöpe atan, tek puanla yetinmeyen bir anlayışın temsilciliğini yapıyorlar. Bu gözü kara lig konsepti, onları şimdilik üçüncü sıraya yerleştirmiş durumda. Geleceğin nasıl biçimleneceğini gerçekten merak ediyorum.
Erciyesspor ve Sivasspor, Turkcell Süper Ligi'nin yenilerinden... Yeni takımların klişe sloganı : "kalıcı olmak"tır. Geldikleri gibi geri dönmemek, ligde tutunabilmektir. Ne var ki "namağlup" Erciyesspor'la "kendi evine hasret turları atan" Sivasspor, bu sloganı unutmuş ve aşmış görünüyorlar... Erciyesspor, içerideki maçlarını berabere bitirirken, dışarıda sürekli kazanıyor. Sivasspor'un, Galatasaray karşısında uğradığı dramatik yenilginin hüznü, sadece 1 hafta sürüyor... Atatürk Olimpiyat Stadı'nda futbol güzellikleriyle dolu maçta Trabzonspor'u deviriyorlar.
Üç kulübün de bulundukları yere, aldıkları sonuçlara "rastlantı" diyebilir miyiz ?
Kesinlikle hayır!
Trabzonspor ve Beşiktaş'ın uğradığı kayıplar ne kadar gerçekse, Kayserispor, Erciyesspor ve Sivasspor'un başarısı da o kadar gerçek!
Bu gerçeklerin hamurunda doğrular ve yanlışlar var.
Trabzonspor ve Beşiktaş'ın durumlarıyla ilgili yorum bolluğu, görüş zenginliği ve çeşitliliğine biraz sırtımızı dönüp, öteki üç takıma bakarsak...Üçünün de ortak bir doğru ile lige girdiklerini görebiliriz... Menajer ve teknik direktörlerin işbirliği...
Kayserispor'da çiçeği burnunda Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, yılların birikimli menajeri Süleyman Hurma ile ortak sorumluluk üstlenerek görev aldı. İkili, yönetimin verdiği yetkiler çerçevesinde transferden sezon planlamasına kadar futbol takımının tüm dosyalarını birlikte hazırladılar. Bütçelerin en verimli biçimde kullanılması için akıllarını ortaya koydular. Risk aldılar, hedef belirlediler, yetki ve sorumluluklarına sahip çıktılar. Sonuç ortada!
Erciyesspor da Reşat Çağan Mustafa Uğur beraberliği, Agali, Cenk, Devran ve Timuçin gibi isabetli transferlerin oluşturduğu sağlam ve güçlü bir kadro oluşturdu. Üstelik, büyüklerin hayal bile edemeyeceği küçük paralarla.
Bülent Uygun, Sivasspor'da menajerlik çizgisini farklı bir CEO liderliğiyle sürdürüyor... Kulübün ve takımın halkla ilişkilerinden Werner Lorant'ın çalışma programına kadar tüm ayrıntılarda Uygun'un etkisi ve başarısı söz konusu.
Hemen her kulüpte ortaya çıkan yetki karmaşası ve uyumsuzluk, "Öteki Üçler"de bugüne kadar kimsenin aklına dahi gelmeyen sorunlar...
Menajer, teknik direktör uyumunu ve başarısını dikkatle izleyelim. Şimdilik gidiş çok olumlu... Elbette burada üç kulüp başkanını da takdir etmek gerekiyor... Yetkilerinin bir bölümünü yetki verdikleri menajerler eliyle kullanmak, erklerinin bir bölümünü profesyonel menacerlerle paylaşmak, onların da iyi niyetinin ve kalite arayışlarının bir göstergesi...
Öteki Üçler, akıllarıyla büyüyor...
Öteki Üçler belki de "sözü öze taşıyarak" çağdaş bir uygulamayı kitaplardan hayata taşıyor!
Dikkatle izleyelim... Belki de kocaman bir örnek oluşuyor.