SenSetik
28.04.2009, 15:31
"İstanbul ekiplerine nal toplatıyoruz"
Star gazetesinden Ali Sami ALKIŞ'ın Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun ile yaptığı 28 Nisan 2009 tarihli röportajında, Yiğidolar’ı zirveye taşıyan genç hoca, ‘Biz mutlu sona ulaşırsak, Anadolu takımlarının ufku açılır. Fenerbahçe, Güiza’ya 17; Beşiktaş, Delgado’ya 14 milyon euro ödedi. Biz binli rakamlarla İstanbul ekiplerine nal toplatıyoruz!’ diye konuştu.
Fransa İhtilali’nden sonra nasıl hiçbir şey asla eskisi gibi olmamışsa; eli kulağındaki Anadolu İhtilali de, Türk futbolunu kökünden değiştirecektir. Tarihin değişmesine az kaldı. Devrimin ayak seslerinin artık iyice duyulduğu bu dönemde; Sivas Teknik Direktörü Bülent Uygun’un, hedefe yaklışırken ki duygularını, stratejisini, varsa başka hedeflerini öğrenmenin tam zamanı.
-Bülent hoca, geçen sezon asla şampiyonluk sözünü etmiyordunuz. Ama bu yıl çok açık ve kesin şekilde hedefi belirlediniz. Fark neden oluştu?
- Geçen sezon için çok yeniydik. Takım; şampiyonluk stresinden çok olumsuz etkilenebilirdik. Biz teknik heyet olarak inanmıştık ama, futbolcuların göstereceği reaksiyondan çekindiğimiz için, yüksek sesle söylemiyorduk.
-Bu yıl ne oldu?
-Deneyim kazandık. Zorlu maçların altından kalkma konusunda kendimizi geliştirdik. Bu yüzden bu tür maçların altından kolaylıkla sıyrılma pratiğimiz oluştu. Futbolcularımız şampiyonluk ruhunu hissetmeye başladı, talep eder oldular. Bu yüzden artık rahatlıkla ve büyük bir güvenle şampiyonluktan sözedebiliyoruz.
-Tarih yazmak üzere olan bir Sivas’a karşı, federasyonun bir ilgisi, desteği ya da moral verecek bir çabası oldu mu?
-Tam aksine, zorluk çıkartıyorlar. Maç saatlerinin değişmesini istiyoruz, bunu bile yapmıyorlar. Sivas-Trabzon maçı mı Pazar gecesi oynanır, seyircisiz G.Saray-Ankara maçı mı? Destek değil, köstek var.
-Bu sezonun ilk devresine kadar; sakinliğini koruyan biriydin? Ne oldu da; kulübeyi tekmeledin?
-Adamı çileden çıkartıyorlar. Beni, Ergenekon Terör Örgütü ile ilişkilendirmeğe çalıştılar. İnsan doluyor ve haksız bir hakem kararı karşısında bütün öfkesini açığa çıkarıyor. Bunlara dayanmak mümkün değil. Bazen soğukkanlılığınızı koruyamıyorsunuz.
-Seni Fatih Terim’e benzemeye çalışıyor diye eleştiriyorlar.
-Ben yalnız Fatih Terim’e değil, başarılı bütün hocalara benzerim. Çünkü hepsinin iyi yanlarını alıp benim yeteneklerimle harmanlıyorum. Ben basketbol koçu Aydan Siyavuş’tan bile bir şeyler aldım. Bu yüzden herkese benzeyebilirim. Bunların toplamından kendi stilimi çıkardım. Ayrıca Fatih Terim’e benzetilmek beni kırmaz; onurlandırır.
-Sivas’ın şampiyonluğu kime ne kazandırır?
-Sivas’tan çok önce bütün Türkiye’ye kazandırır. Tüm Anadolu takımlarına kazandırır. Hatta şimdi den kazandırıyor bile... Bakın Anadolu takımlarına, geçmişte sadece ‘İlk 5’e girmekten’ sözedenler şampiyonluğu dile getirmeye başladı. Şampiyon olursak, inanın bir çoğu peşimizden gelecek.
-Şampiyon olmanız halinde, Şampiyonlar Ligi’ne gireceksiniz. 4 Eylül Stadı buna hazır mı?
-Hazır değil... Ama biz çok modern bir stadın projelendirme çalışmalarını tamamladık. 2.5 sene içinde bitireceğiz. Bu sürede UEFA stadımıza onay vermezse, maçlarımızı İstanbul’da Olimpiyat Stadı’nda oynayacağız.
-Sivas’a yakın Kayseri var. O stat da Türkiye’nin en modern stadı. Orayı düşünmez misiniz?
-Hayır!
-Neden?
-Stat yeni ve çok modern ama, kapasitesi 33 bin kişilik. Biz İstanbul’da normal maçları 40 bin kişiye oynuyoruz. Şampiyonlar Ligi oldu mu full doldururuz. Büyük takımlar büyük statlarda oynar. Ayrıca Kayseri ve Sivas arasında geçmişten kalan olumsuz izlerin olası etkisinden de çekiniyoruz. En iyisi İstanbul...
-Şampiyon olmanız halinde, seni başka takımlar; ama özellikle Fenerbahçe isteyebilir. Gider misin?
-Ben rüzgara göre değişen adam değilim. Hedeflerim var ve hedeflerin gerçekleşmesi yetmez, kalıcı olması da şart. Şampiyon olsak bile, Sivas’ta işlerim bitmedi. Hiçbir şekilde, hiçbir koşulda, hiçbir takıma gitmeyeceğim.
Maç satanı asarım
‘Ligde puan cetveli kızıştığında çeşitli dedikodular her zaman ortaya çıkmıştır. Eğer ben Türkiye’de gerçekten maç satan birini bulursam, ayaklarını tersinden duvara asarım, herkese ibret olur. Böyle şeyler bizim bulunduğumuz camialarda kesinlikle yaşanmaz. Sivasspor olarak biz her futbolcumuzu satabiliriz. Ama kesinlikle adam satmayız! Bilica’yı 250 bin euroya aldık, 3 milyon euro veren herkese veririz. Fenerbahçe Daniel Güiza’ya 17, Beşiktaş Delgado’ya 14 milyon euro veriyor ama biz binli rakamlarla aldığımız oyuncularla şampiyonluğa yürüyoruz. ‘
Ligde kumpas var!
‘Türkiye Ligi’nde kumpas kurulmuyor diye kimse iddia edemez. Şikeler, teşvik primleri olmadı mı? Hepimiz biliyoruz. Ama biz bu kirliliğin uzağında kalmayı başardık. Önümüze bu tür pislikler çıktığında, temizlemesini bilecek gücümüz ve cesaretimiz var. Hedefe kilitlenmişsesniz, engellerin hiçbir önemi yoktur. Ben bir arifim ancak okuyarak alim oldum. Kendimi her konuda yetiştirmeye çalışıyorum. Bilmediğim konularda asla fikir yürütmem. Paraya da çok önem vermem. Bu nedenle seneye de Sivasspor’da kalacağım. Astronomik teklifler beni ilgilendirmiyor.’
Star gazetesinden Ali Sami ALKIŞ'ın Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun ile yaptığı 28 Nisan 2009 tarihli röportajında, Yiğidolar’ı zirveye taşıyan genç hoca, ‘Biz mutlu sona ulaşırsak, Anadolu takımlarının ufku açılır. Fenerbahçe, Güiza’ya 17; Beşiktaş, Delgado’ya 14 milyon euro ödedi. Biz binli rakamlarla İstanbul ekiplerine nal toplatıyoruz!’ diye konuştu.
Fransa İhtilali’nden sonra nasıl hiçbir şey asla eskisi gibi olmamışsa; eli kulağındaki Anadolu İhtilali de, Türk futbolunu kökünden değiştirecektir. Tarihin değişmesine az kaldı. Devrimin ayak seslerinin artık iyice duyulduğu bu dönemde; Sivas Teknik Direktörü Bülent Uygun’un, hedefe yaklışırken ki duygularını, stratejisini, varsa başka hedeflerini öğrenmenin tam zamanı.
-Bülent hoca, geçen sezon asla şampiyonluk sözünü etmiyordunuz. Ama bu yıl çok açık ve kesin şekilde hedefi belirlediniz. Fark neden oluştu?
- Geçen sezon için çok yeniydik. Takım; şampiyonluk stresinden çok olumsuz etkilenebilirdik. Biz teknik heyet olarak inanmıştık ama, futbolcuların göstereceği reaksiyondan çekindiğimiz için, yüksek sesle söylemiyorduk.
-Bu yıl ne oldu?
-Deneyim kazandık. Zorlu maçların altından kalkma konusunda kendimizi geliştirdik. Bu yüzden bu tür maçların altından kolaylıkla sıyrılma pratiğimiz oluştu. Futbolcularımız şampiyonluk ruhunu hissetmeye başladı, talep eder oldular. Bu yüzden artık rahatlıkla ve büyük bir güvenle şampiyonluktan sözedebiliyoruz.
-Tarih yazmak üzere olan bir Sivas’a karşı, federasyonun bir ilgisi, desteği ya da moral verecek bir çabası oldu mu?
-Tam aksine, zorluk çıkartıyorlar. Maç saatlerinin değişmesini istiyoruz, bunu bile yapmıyorlar. Sivas-Trabzon maçı mı Pazar gecesi oynanır, seyircisiz G.Saray-Ankara maçı mı? Destek değil, köstek var.
-Bu sezonun ilk devresine kadar; sakinliğini koruyan biriydin? Ne oldu da; kulübeyi tekmeledin?
-Adamı çileden çıkartıyorlar. Beni, Ergenekon Terör Örgütü ile ilişkilendirmeğe çalıştılar. İnsan doluyor ve haksız bir hakem kararı karşısında bütün öfkesini açığa çıkarıyor. Bunlara dayanmak mümkün değil. Bazen soğukkanlılığınızı koruyamıyorsunuz.
-Seni Fatih Terim’e benzemeye çalışıyor diye eleştiriyorlar.
-Ben yalnız Fatih Terim’e değil, başarılı bütün hocalara benzerim. Çünkü hepsinin iyi yanlarını alıp benim yeteneklerimle harmanlıyorum. Ben basketbol koçu Aydan Siyavuş’tan bile bir şeyler aldım. Bu yüzden herkese benzeyebilirim. Bunların toplamından kendi stilimi çıkardım. Ayrıca Fatih Terim’e benzetilmek beni kırmaz; onurlandırır.
-Sivas’ın şampiyonluğu kime ne kazandırır?
-Sivas’tan çok önce bütün Türkiye’ye kazandırır. Tüm Anadolu takımlarına kazandırır. Hatta şimdi den kazandırıyor bile... Bakın Anadolu takımlarına, geçmişte sadece ‘İlk 5’e girmekten’ sözedenler şampiyonluğu dile getirmeye başladı. Şampiyon olursak, inanın bir çoğu peşimizden gelecek.
-Şampiyon olmanız halinde, Şampiyonlar Ligi’ne gireceksiniz. 4 Eylül Stadı buna hazır mı?
-Hazır değil... Ama biz çok modern bir stadın projelendirme çalışmalarını tamamladık. 2.5 sene içinde bitireceğiz. Bu sürede UEFA stadımıza onay vermezse, maçlarımızı İstanbul’da Olimpiyat Stadı’nda oynayacağız.
-Sivas’a yakın Kayseri var. O stat da Türkiye’nin en modern stadı. Orayı düşünmez misiniz?
-Hayır!
-Neden?
-Stat yeni ve çok modern ama, kapasitesi 33 bin kişilik. Biz İstanbul’da normal maçları 40 bin kişiye oynuyoruz. Şampiyonlar Ligi oldu mu full doldururuz. Büyük takımlar büyük statlarda oynar. Ayrıca Kayseri ve Sivas arasında geçmişten kalan olumsuz izlerin olası etkisinden de çekiniyoruz. En iyisi İstanbul...
-Şampiyon olmanız halinde, seni başka takımlar; ama özellikle Fenerbahçe isteyebilir. Gider misin?
-Ben rüzgara göre değişen adam değilim. Hedeflerim var ve hedeflerin gerçekleşmesi yetmez, kalıcı olması da şart. Şampiyon olsak bile, Sivas’ta işlerim bitmedi. Hiçbir şekilde, hiçbir koşulda, hiçbir takıma gitmeyeceğim.
Maç satanı asarım
‘Ligde puan cetveli kızıştığında çeşitli dedikodular her zaman ortaya çıkmıştır. Eğer ben Türkiye’de gerçekten maç satan birini bulursam, ayaklarını tersinden duvara asarım, herkese ibret olur. Böyle şeyler bizim bulunduğumuz camialarda kesinlikle yaşanmaz. Sivasspor olarak biz her futbolcumuzu satabiliriz. Ama kesinlikle adam satmayız! Bilica’yı 250 bin euroya aldık, 3 milyon euro veren herkese veririz. Fenerbahçe Daniel Güiza’ya 17, Beşiktaş Delgado’ya 14 milyon euro veriyor ama biz binli rakamlarla aldığımız oyuncularla şampiyonluğa yürüyoruz. ‘
Ligde kumpas var!
‘Türkiye Ligi’nde kumpas kurulmuyor diye kimse iddia edemez. Şikeler, teşvik primleri olmadı mı? Hepimiz biliyoruz. Ama biz bu kirliliğin uzağında kalmayı başardık. Önümüze bu tür pislikler çıktığında, temizlemesini bilecek gücümüz ve cesaretimiz var. Hedefe kilitlenmişsesniz, engellerin hiçbir önemi yoktur. Ben bir arifim ancak okuyarak alim oldum. Kendimi her konuda yetiştirmeye çalışıyorum. Bilmediğim konularda asla fikir yürütmem. Paraya da çok önem vermem. Bu nedenle seneye de Sivasspor’da kalacağım. Astronomik teklifler beni ilgilendirmiyor.’