![]() |
-->: SULTANİYAGAHSİRTO
[B][I][COLOR="Magenta"]Hayatın merdivenleri yüksek ve dardı çoğu zaman
Kendinizi her salışınızda biraz daha aşağı iner Ve dibe hızla yaklaşırdınız İnmek, çıkmaktan daha kolay olurdu Tıpkı yaşlanmanın genç kalmaktan daha kolay olduğu gibi Belkide hayat merdiven inmekten ve mevdiven çıkmaktan ibaretti Bir yaşa kadar Büyük bir yaşam savaşıyla çıktığımız merdivenler Bir yaştan sonra iniş oluverir Ve sizi ömrün bittiği yere yönlendirirdi Bir sürü sorun çıkardı hayatın son basamaklarında Hastalık, dert, tasa hepsi bir olup üstünüze çöker Ve ağır işiten kulaklarınızda çınlayan tek şey Aheste bir kemancının çaldığı sultaniyegah sirto olurdu Sonu yaklaştıkça insan sözün doğruluğuna inanırdı '' Ölümün bile güzeli vardı'' Ecel geldiğinde sorsa deseki Ölümlerden ölüm beğen kendine Ve seçme şanşımız olsa ne isterdik acaba Vakit dardı ve aslında ölümün bile güzeli vardı Son nefeste yanında olmak isteğimiz Belki ana , belki evlat ,belkide yardı Daha yapacağım çok şey vardı belki yarın Ama her şey buraya kadardı Ve ölüm denilen şey deli gönüle dardı Seçme şansımız olsa seçerdik elbet '' Çünkü ölümün bile güzeli vardı'' Son basamaklarıydı bunlar artık hayatın Aynaya her bakışta bir yaş daha yaşlanırdım Azraille pazarlık zordu Deli gençliğin hayali gözlerimin önünde dururdu Ve ağır işiten kulaklarımda çınlayan tek şey Aheste bir kemancının çaldığı Sultaniyegah sirto olurdu... UĞUR ARSLAN[FONT="Lucida Console"][/FONT][/COLOR][/I][/B] |
-->: BİR DEMET ŞİİR
[QUOTE=67_DERNEK_EREN]Tut ki gecenin
Alacakaranlığında düşlemişim seni. Tut ki, rüyalarımı bölmüşsün ne çıkar? Ne çıkar gündüzlerin selamsız aşkına, Geceleri kefen biçsen. Bir anlık hırsla, Her şeyi yıkıp geçsen, ne çıkar... Tut ki bundan böyle unutmuşum seni. Tut ki artık çalan parçalarda ismin geçmesin. Tut ki yazılan şiirler, seni anmasın, Varsın eller de unuttu desin. Ben seviyorum ya seni, Sen sevmesen, ne çıkar...[/QUOTE] Eren şiiri senmi yazdın?? bugün pek duygusalsın galiba |
-->: BİR DEMET ŞİİR
[QUOTE=67_DERNEK_EREN]yok şiiri Bedirhan Gökçe yazmış..Duygusallığa gelince.Her zaman ki halim :)[/QUOTE]
Fevri olmaktan iyidir:D devam et. |
-->: BİR DEMET ŞİİR
[QUOTE=67_DERNEK_EREN]BIZ GONULLERE CEKTIK BAYRAKLARI DIREKLERE DEGIL. BIZ TARIHE YAZDIK ISMIMIZI DUVARLARA DEGIL. BIZ AVRUPADA ACTIK BAYRAGI KADIKOYDE DEGIL. BIZ DUNYAYA POZ VERDIK SAKSAKCILARA DEGIL. VE BIZ IMPARATORLARLA BUYUDUK KESTANELERLE DEGIL.[/QUOTE]
[FONT="Arial Black"][COLOR="DarkOrchid"]HELAL ABİ AZINA SAGLIK SEN BU İŞİ BİLİYOSUN :D[/COLOR][/FONT] |
-->: BİR DEMET ŞİİR
[FONT="Arial Black"][COLOR="DarkOrchid"]Kurtar,beni bu derin kör kuyudan
Tut elimi,çek beni,koyma beni bir başıma Gitme geriye,dönme evine,geriye,etme eyleme Bu bir ağıttır sen gidice söylenen Son kez,bir kez olsun dinle beni Unut artık olup biteni yalvarırım lütfen Bir şansım daha olmalı,senin içinde gizlenen Bir şansım daha olmalı,bu sona boyun eğmeyen Kurtar,ver elini,uzat bana Kırma benim kalbimi,yalvarırım lütfen Bu bir ağıttır benim içimde gizlenen Bu bir ağıttır sen gidince söylenen Kurtar beni bu gecenin karanlığından Dibini bile göremediğim kahrolası boşluktan Gitme,verme başka birine,versen bile söyleme Sakın bana söyleme,yapsan bile söyleme!! Ben miydim senin peşinden gelen? Sendin karşıma geçip diz çöken Kadın mı sandın kendini birden? Kaçan sen oldun kovalayan ben Daha ne kadar sana yalvaracağım be pislik?! Kadın mı sandın sen kendini bilmeden?![/COLOR][/FONT] |
-->: BİR DEMET ŞİİR
[FONT="Arial Black"][COLOR="DarkOrchid"]Esrarli bir gece vakti
ya da yağmurlu bir akşam üstü. Belki de güneşli bir öğle vakti, bakarsin bir gündönümü. Bir gün ama bir gün, burada olmadığım bir gün. Mutlu olabilirim, huzuru bulabilirim, kaçabilirim yok olabilirim. Uzaklaşabilirim buralardan, çaktırmadan, ayıltmadan; elâlemi yâri anayı bekleyenimi üzebilirim. O gün, kötü gün kördüğüm budur. Kendime sözüm, kendi özüm gözüm. Kara aslan gönlüm, çekip gitmeyi ister. Bir gün haksız sayılmaz, hakkini çalmaz kimsenin. Güzellik ettim, kötülük biçtim, seçmedim, ayırt etmedim kimseyi kimseden çok sevmedim. Asla demedim. Kimseye yok kinim. Dürüstlüktür dinim. İnsanlığa dair bunu bilirim. Sebebim yok ki bir sınırı bu kalbimin. Özgür ruhlu,paradan tuzlu bu geminin nuhu yalandan gururlu. Altın kumu, sevgi unu, üzmesi kolay çalması zorlu. Yine kolay olanı seçti insanoglu. Doğası yılanlari geçti Tepti iyi olanı. Kötülük biçti.Tarih tekerrür etmeyi bildi. Ve şimdi önünde iki seçenek, ya kalıp acı çekecek ya da bilecek doğru seçeneği bulmayı. Doğru seçenek, bir gün çekip gitmek. Bir gün ama bir gün, burada olmadığım bir gün. Mutlu olabilirim, huzuru bulabilirim, kaçabilirim yok olabilirim. Uzaklaşabilirim buralardan, çaktırmadan, ayıltmadan; elâlemi yâri anayı bekleyenimi üzebilirim. Gözlerin, göz kapağı hapishanesinin müebbet mahkûmu olana dek, bunlar sürecek. Üzme kendini göreceksin değmeyecek. Bir gün acılar dinecek diyecek, bekleyeceksin belkide gelecek. Ama mutluluğun geç kalabilme ihtimali mevcut. ve de had safhada. kaçmak tek çare. Kendine et sen her neler edeceksen ama bile bile çek cile ya da çek git bir gün doğru bildiğin yere. Bir gün ama bir gün, burada olmadığım bir gün. Mutlu olabilirim, huzuru bulabilirim, kaçabilirim yok olabilirim. Uzaklaşabilirim buralardan, çaktırmadan, ayıltmadan; elâlemi yâri anayı bekleyenimi üzebilirim. Bir gün ama bir gün, burada olmadığım bir gün. Mutlu olabilirim, huzuru bulabilirim, kaçabilirim yok olabilirim. Uzaklaşabilirim buralardan, çaktırmadan, ayıltmadan; elâlemi yâri anayı bekleyenimi üzebilirim.[/COLOR][/FONT] |
-->: BİR DEMET ŞİİR
[FONT="Comic Sans MS"][COLOR="Navy"][B][I]SEN YOKTUN
Sen yoktun... Hz Âdem’deydi nurun Önce cenneti, Sonra yeryüzünü şereflendirdin. Âdem nuruna affedildi Arafat bu affa şâhitti Sen yoktun Nuh’un gemisindeydi Nurun... Dalgalar yeryüzünü boğarken Taprağın bağrındaki su Gökyüzüyle buluşurken Ve bu bir ilahi azap derken, Allah nurunu taşıdı binbir sebeple Tûfan, nurunu selamladı edeple... Sen yoktun... Hz.İsmail’in alnındaydı Nurun İbrahimî bir dua yükseldi kimsesiz çöllerden “Rabbimiz” dedi, “Onlara kendi içlerinden Senin ayetlerini okuyacak Kitap ve hikmeti öğretecek onlara, Onları temizleyecek bir elçi gönder, Amin dedi on sekiz bin âlem Nurunla aydınlanan minicik ellerini semaya kaldırarak Amin dedi İsmail. Hira Nur dağı amin diyerek ayağa kalktı Medine’den adı Uhud olan bir amin yankılandı sevr dağında. Sen yoktun... Hz.İsa “Ahmed” diye muştuladı seni Alemlerin efendisi diye sana seslendi. Artık ben sizinle çok söyleşmem, dedi havarilerine.. Çünkü bu âlemin reisi geliyor... Bekleyin Ahmed geliyor. Kainata rahmet geliyor. Havarilerin yüzünü okşayan, Ölüleri dirilten bir nefes oldun Ama sen yoktun... Sen yoktun Sultânım, Hz. Abdullah’ın alnındaydı Nurun Başı eğik gezerdi mazlum Kuteyle göklerden seni sorardı Varaka seni arardı semada Anneler kız çocuklarını hep ağlayarak sevdiler. Ağlayarak süslediler ölüme... Ağlayarak hadi dayına gidiyorsun dediler. Sen yokken, Canlı canlı toprağa gömülmenin adıydı dayıya gitmek. Anne yüreğinin çıldırtan çaresizliğiydi. Ve yavrusunun ölüme gidişini seyretmesiydi... En son çocuk atılırken çukura Annesinin suretinde bir melek tuttu onu Ve tebessüm ederek hira nur dağını gösterdi. Melekler süslüyordu hirâyı. Efendisine hazırlanıyordu cebel-i nur, Efendisine hazırlanıyordu mekke. Âlem Efendisine hazırlanıyordu Kainatın gözü Hz. Aminedeydi. Toprak yalvarıyordu rabbine, Allahım gönder artık diyordu. Gel diye ağlıyordu mazlumlar, gözleri semada Ve bir gelişin vardı ya rasulallah, Bir inişin vardı yer yüzüne... Önünde cebrail! Ardında yalın kılıç melekler! Bir inişin vardı yer yüzüne... Yetimler en huzurlu geceyi geçirdi belki de Öksüzler annelerine sarıldı doya doya. Sonra bir sessizlik kapladı seher vaktini. Herşey sus pus olmuştu. Hadi diyordu yıldızlar, Hadi diyordu ay! Kainat bir isim duymak istiyordu. Ve bir ses yükseldi Âmine’nin evinden; Muhammed! Karanlıklar aydınlığa bıraktı yerini. Muhammed! Melekler öptü o nurdan ellerini. Muhammed! Seni yaratan Allah’a kurbânız ey dürri yekta! Sana o adı veren rahmana kurbanız Artık sen vardın Susuz topraklara rahmet indi seninle Annenden sonra anne halime sevindi seninle Yağmura mı ihtiyaç var? Kaldır şehadet parmağını, Yağmurları salsın Allah. Sonra tut ağacın yaprağını, Köklerini çıkarttırıp yanında yürütsün Allah. Yeterki sen iste, Sen iste yarasulallah Deki ben kimim? Dağlar, taşlar dile gelsin, Dilsiz çocuklar ellerinden tutup, Ente Rasulullah desin. Sen vardın Bedir kârdı, Uhut dardı Hendek yârdı. Yiğitlerin vardı. Ölmek için yarışan yiğitler... Hele bir enesin vardı senin. Enes bin malik... Uhut’ta öldüğünü duyunca arkadaşlarına, Niye burada oturuyorsunuz diye sormuştu. Onlar da “Allah’ın Rasulü öldürülmüş deyince Enes kükremiş: “ Peki o öldükten sonra yaşayıp da ne yapacaksınız? Kalkın ve O’nun gibi ölün! Demişti. Ve savaşın en yoğun olduğu yerde şehit düşmüştü. Hem de ne şehit ey nebi! Vücudu yaralardan tanınmaz haldeydi. Kızkardeşi ancak parmaklarından tanıdı onu... Musab Bin Umeyr’in vardı senin. Uhut’ta sancağını taşıyan. Öyle bir aşkla sana bağlıydı ki Allah o gün melekleri Musab’ın suretinde indirdi. Ebu hureyren vardı... Acıkınca mescidin önünde durur sana bakardı. Sen anlardın, Ya Ebâhir gel! Derdin. Ve sen gittin... Bir gidişle gittin Ardında hüznün kaldı. Hasretin kaldı göklerde. Bilal ezan okuyamaz oldu Ne zaman teşebbüs etse Muhammed rasulullah demeye Dizleri üstüne çöker, kendinden geçerdi. Sonra günler ay, Aylar yıl oldu. Ve asırlar oldu Sensizliğe açtık gözlerimizi. Ama sen bırakmazsın bizi. Sen varsın ey şehitlerin sultanı Sen varsın! Bir şehit bile ölmezken Sana nasıl yok deriz. Ebutalip şama giderken devesinin önüne geçip Beni burda kime bırakıp gidiyorsun demiştin. Ne anam var ne babam... Ebutalip bırakmamıştı bu yüzden . Sensizliğin ızdırabıyla inleyen ümmetini kime bırakıp gidiyorsun Ya Rasûlallah! Bırakma bizi ki; Allah; Sen onların içindeyken onlara azab edecek değiliz buyuruyor. Bırakma bizi! Hayatı seninle öğretti Rahman. Kulluğu seninle tanıdık. Duayı senden öğrendik sevgili! Hz Ömer umre için senden izin isteyince, “Kardeşcik” dedin ona, Kardeşcik, duanda bana da yer ayırır mısın? Bizler Ömer değiliz ama Bütün dualarımız senin için Ey Rabbimiz! Rasulünü anışımızdan haberdar et! O’na binler salat, binler selam! Habibine Makam-ı Mahmut’u ver O’na vesileyi lutfet. O’nu refik-i Âlâya yükselt Bizi de affet O’nun hatrına affet Zatının hatrına [/I][/B][/COLOR][/FONT] |
-->: BİR DEMET ŞİİR
[I][B][CENTER][FONT="Comic Sans MS"][COLOR="Navy"][COLOR="Red"]GÖNLÜMÜN GÜLÜ[/COLOR]
Sen’i seven her ruh uludur ya Resûlallâh! Gönlü-gözü onun doludur ya Resûlallâh! Cemâlin pertevinden zerre şevk alan billâh, Kapının ayrılmaz kuludur ya Resûlallâh! Beklemez bir başka iltifât Sana erenler, Semtin iltifat buğuludur ya Resûlallâh! Gönül gözleriyle bir kere seni görenler, Onlar ruhların bir koludur ya Resûlallâh! Uçuşur ikliminde altın kanatlı kuşlar, İklimin kuşların yoludur ya Resûlallâh! Cennet yamaçları gibidir orda ufuklar, Cemâlin bu ufkun tülüdür ya Resûlallâh! Sana ermek imanlı gönüllerin rüyâsı, Seni bilmeyenler ölüdür ya Resûlallâh! Vuslatın, bu garip kıtmîrin her dem hülyâsı, Bu benim gönlümün gülüdür ya Resûlallâh![/COLOR][/FONT][/CENTER][/B][/I] |
-->: BİR DEMET ŞİİR
Öpüyorsam ayriligi gözünden
Söküyorsam yüregimi sinemden Geciyorsam gözlerinin icinden Sana olan sevdamdandir bilesin Havasi suyu sert Insani mert olan SIVASIM.. |
-->: BİR DEMET ŞİİR
٭ ٭ ٭ Gönül desem,Gönül de Sen ٭ ٭ ٭
Sevdâ candan yeğdir desem, Câna sevdâ veren Yardır, Gönül ruhtan sağdır desem, Rûh içinde Yaren vardır. *** Ahrazi link: [url]http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp?sair=13401&siir=153392[/url] diger konular ;): • Aile • Allah • Ankara • Anne • Asker • Aşk • Atatürk • Ayrılık • Baba • Barış • Bebek • Doğum Günü • Dostluk • Gurbet • Hasret • Hayat • İhanet • İstanbul • Kadın • Mutluluk • Ölüm • Özlem • Savaş • Sevgi • Sitem • Umut • Vatan |
| WEZ Format +2. Şuan Saat: 08:34. |
Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Copyright © 2005