SivasSpor.com -  Yiğidoların Özgür Sesi

SivasSpor.com - Yiğidoların Özgür Sesi (http://www.sivasspor.com/forum/index.php)
-   Diğer Konular (http://www.sivasspor.com/forum/forumdisplay.php?f=34)
-   -   Serbest Kürsü (http://www.sivasspor.com/forum/showthread.php?t=8856)

F. Şahin 18.03.2008 13:10

--->: 18 Mart Deniz Zaferi
 
Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;
Toplu vurdukca yürekler, onu top sindiremez.
M. Akif Ersoy

Sen, ben desin efrad, aradan vahdeti kaldır,
Milletler için işte kıyamet o zamandır.
M. Akif Ersoy

özsivasli1903 18.03.2008 13:14

--->: 18 Mart Deniz Zaferi
 
ne mutlu türküm diyene....
türkler olmasaydi tarih olmazdi....
yasasin mustafa kemal pasa...

veysel 18.03.2008 14:21

CANAKKALE´DE HANGI TAKIM KAC SEHIT VERDI ??
 
İşte Çanakkale'nin şehit futbolcuları
Çanakkale'de hangi takım kaç şehit verdi. Çanakkale Zaferi'nde futbolcular da kanlarını bu topraklar için döktü.

[B][COLOR="Red"]Cephede, Galatasaray 23, Fenerbahçe 5, Beşiktaş 2 futbolcusunu şehit verdi.[/COLOR][/B]

Gazeteci-Yazar Ali Sami Alkış, Çanakkale Savaşı'nda düşmanla mücadeleleri sırasında şehit olan, yaralanan ve esir düşen futbolcuların hikayelerini ''Çanakkale'de Şehit Düşen Futbolcular Yedi Kandilli Avize'' adlı kitapta anlattı.

[B][COLOR="Red"]BELGELER YANDI[/COLOR][/B]

Kitapta Galatasaray'da kayıtların düzenli tutulması nedeniyle şehit futbolcu sayısının fazla gözüktüğü, Beşiktaş'a ait kayıtların işgal yıllarında kulübün Rumlar tarafından yağmalanması sırasında, Fenerbahçe'ye ait kayıtların ise kulüp binasında çıkan yangında tahrip olduğu belirtiliyor. Ankara, Izmir, Bursa, Trabzon gibi kentlerde bulunan kulüplerde oynayan futbolcuların da savaşa katıldığı, ancak kayıt tutulmadığı için isimlerinin ve sayılarının tespit edilemediği ifade ediliyor.

[B][COLOR="Red"]GS’Li iNGiLiZ FUTBOLCU[/COLOR][/B]

Kitapta, İslamiyeti seçen Spancer ve Sarah Robenson adlı İngiliz karı-kocanın 3 erkek çocuğundan Ahmet ve Abdurrahman'ın Galatasaray'da top oynadığı belirtiliyor. Gönüllüler ordusuna katılarak Çanakkale'ye giden Robenson kardeşlerden Abdurrahman'ın kısa bir süre sonra gönderildiği Kafkas Cephesi'nde donarak şehit olduğu kardeşi, Yakup Robenson'un ise Çanakkale'nin ardından gittiği Bağdat Cephesi'nde bir İngiliz'in silahından çıkan kurşunla şehit olması kitabın en ilgi çekici bölümlerinden.

[B][COLOR="Red"]MAÇA BEKLENiYORDU ŞEHiT OLDU HABERi GELDi[/COLOR][/B]
Çanakkale'nin ardından Fransızlarla savaşmak için Niğde'ye giden Fenerbahçeli Arif'in hazin hikayesi kitapta şöyle anlatılıyor ''Fenerbahçe, 1919- 1920 sezonuna iddialı girmek istiyordu. Bunun için, sağ bekleri Istihkam Subayı Mülazımıevvel Arif'in mutlaka oynamasını istiyorlardı. Ulukışla'da bulunan kaptanları için, kumandanlıktan izin aldılar. O mutlaka gelmeliydi. Gelecekti. Fakat onun yerine kara haberi geldi. Arif Ulukışla'dan Niğde'ye giderken tam kalbine aldığı bir kurşunla şehit oldu. “haberinin ardından Fenerbahçe'nin İdmanyurdu karşılamasına, şehide saygı olsun diye 10 kişiyle çıktı. Şehit Arif'in 2 numaralı forması ise saha kenarına bırakılan bir sandalyeye asıldı. Karşılaşmanın ise sahaya 10 kişiyle çıkan Fenerbahçe'nin 11-0 üstünlüğüyle sonuçlandığı belirtiliyor.

[B][COLOR="Red"]SIRTINA GULLE iSABET ETTi[/COLOR][/B]

Çanakkale Savaşı sırasında Beşiktaş'ın yıldız futbolcularından olan kaptan Kazım'ın, düşman işgaline karşı cepheye gittiği ve kendisini tanıyan bir komutanın ''emir erim ol'' önerisini, ''Ben sporcuyum. Diğerlerine göre daha zinde ve atik biriyim. Cephede daha çok işe yararım'' diyerek geri çevirdiği belirtiliyor. Anzaklara karşı destanlaşan 27. Alay'da mücadele veren Kazım'ın savaş sırasında sırtına isabet eden bir gülle ile Çanakkale'de şehit düştüğü kaydediliyor.

[B][COLOR="Red"]BU GÜNÜN FUTBOLCULARI OLSA YINE AYNISINI YAPARLARDI[/COLOR][/B]

veysel 18.03.2008 14:47

--->: CANAKKALE´DE HANGI TAKIM KAC SEHIT VERDI ??
 
CANAKKALE SEHIDLERIMIZI SÜKRAN LA ANIYORUM MEVLID KANDILINIZI KUTLUYORUM.

Sabiha Serin 19.03.2008 11:32

ÇINAR AĞACI YAŞLANMAZ
 
ÇINAR AĞACI YAŞLANMAZ


Ülkemizde her yıl 18–24 Mart tarihleri arası "YAŞLILAR HAFTASI" olarak kutlanmaktadır.

Yaşlılık denince ilk akla gelen düşünce acaba şöyle mi? Sanki artık yaşamdan elini eteğini çekmiş, yeteri kadar çilesi dolmuş, gelecekten daha hiçbir beklentisi olmayan, ruhu sönmüş, bedeninin solmasını bekleyen, hatta zekâ seviyesi de azalmış birisi olarak düşünenlerimiz ne yazık ki çoğunluktadır. Hatta nerede ise birçok yerde geri planda bırakılan, ailede alınacak kararları dahi en son ona danışılan, hanede genç olan aile fertlerinin ahkâm dolu sert çıkışlarına maruz kalan bu yüce değerlerimizin yüreğini açıp bakma şansınız olsaydı, sitem dolu feryadını duyabilir miydiniz?

Sanki şu an sizlerin içinizden geçenleri duyuyor gibiyim. Bana bu konuda yanıldığımı söyler gibisiniz. Ama ne acıdır ki doğrudur. Belki eski kuşaklar biraz daha farklıdır, onlar yaşlılarının değerini bilip, sevgide saygıda kusur etmezler, buna inanıyorum. Ama ne yazık ki son yıllarda sevgi, saygı, vefa unutulmuştur. İnsani değerlerimizin azaldığını, manevi duyguların bittiğini, büyüğe hürmetin önemsenmediğini gözlemledikçe içim çok sızlıyor çok.Bende hem anneanne, hem babaanneyim.Evlat ve torunlardan beklediğimiz sadece ve sadece hatırlanmak,sevgi ve saygı.İşte bu herşeye değer diye düşünüyorum.Bilhassa arada dağlar olup ta gurbette olunca da bir seslerini duymak kadar bir hazine daha ne olur ki.Bedenleri ayrı olsa da varlığını yüreğinizde ve soluğunuzda yanınızda hissedersiniz. İşte o zaman anadan ve babadan alınacak hayır duaları ile asla ve asla yıkılmazsınız.İşte o zaman Allah bütün işinizi rast getirir.
Yeterki ana ve babadan yürekten dua almayı başarabilelim...Lütfen ananızı ve babanızı hoşnut tutunuz,asla incitmeyiniz o gül yürekleri lütfen....
.
Unutmayalım bir gün hepimiz yaşlanacağız. Geride kalan acı, tatlı anılarımız bir gün kırışık, yorgun, gizem dolu yüzümüzde bir sır perdesi gibi satır satır okunacak. Bizim yaşlı dediğimiz o yorgun bedenlerdeki
belki de taze ruhu görme zahmetinde bile olmayacak hiç kimse. Bir kenara bırakılmış aslında altın ama üzeri hafif paslanmış bir mücevherin değeri yine anlaşılmayacak. Yaşlılarımız daha zeki, daha hafızası kuvvetli ve akıllıdırlar. Daha doğru kararlar verirler. Çünkü onlar hayatın her türlü sınavını başarı ile kazanmışlardır.

Yaşlılık sadece doğum tarihine ve bedenin görünümüne göre değerlendiriliyor. Oysa yaşlılık insanın ruhundadır. Her şeyi güzel görüp, her şeyden bir dem güzellikler keşfedilince hayattan beklenti hiç bitmez. Her şeye pozitij bakar o yorgun yürekler.
.
Her zaman yarınlara umut ile bakıp, yüreğinizdeki tomurcuk açan çiçekleri soldurmayıp, kalbinizde bahar çiçeği gibi hiç bitmeyen yaşama sevinci ve sevgisi barındırıp bir kenara çekilmemek gerekir. Yüz yaşında olsanız da mutlaka bir meşgale bulup o konuda üretici ve kalıcı şeylerle uğraşılıp, yaşama pozitif bakılırsa yüreğinizde ki yaşama sevinci ve coşkusu hiç bitmez. İşte o zaman beden ve ruh yorgun olsa da yarınlara daha farklı ve heyecanla bakarsınız. O yorgun ve kırışık yüzün, ak düşmüş saçlarınızın ardında mutlu ve yaşama gülen yüzler ile bakan sevgi dolu yürekler oluşacaktır.Yaşlılık bedende değil ruhtadır.Büyüklerimiz bizim Çınar ağacımızdır onlar yaşlanmaz.
Her zaman gölgelerinden ayrılmayalım, can bulalım orada...

Peki, acaba yaşlılarımız ile yeteri kadar ilgileniyor muyuz? Hak ettikleri sevgi ve saygıyı doyasıya gösteriyor muyuz? Vefa borcumuzu ödüyor muyuz? Onların değerli bilgi, ve tecrübelerinden yararlanıyor muyuz? Sanırım bu sorumun da cevabı yine ne yazık ki koskocaman bir HAYIR…

Lütfen unutmayalım:

YAŞLILAR YARARLANILMASI GEREKEN DEĞERLERDİR.
BU DEĞERLERİMİZİN KIYMETİNİ BİLELİM
UNUTMAYALIM Kİ BİR GÜN HERKES YAŞLANACAK
NE EKERSENİZ ONU BİÇERSİNİZ

BU HAFTA YAŞLILAR HAFTASI

Sadece bu hafta değil, her günümüz yaşlılar günü olmalı. Bütün yaşlılarımızın saygı ile ellerinden öpüyorum. Lütfen onları sık sık hatırlayıp, gönüllerini alıp, ziyaretlerimizi ihmal etmeyelim. Onlara sevgi ve saygıda kusur etmeyelim.Onlar hepimizin en değerli varlığımızdır. Yuvadan uçtuktan sonra kanatlanıp yakalamak isteseniz de artık çok geç çookk…

Saygılarımla

SABİHA SERİN

Arif Coşkun 19.03.2008 11:48

--->: ÇINAR AĞACI YAŞLANMAZ
 
Kristof Kolomb Amerika’yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmış durumdaydı.

Pasteur kuduz asısını bulduğunda 60 yaşındaydı.


Mimar Sinan, Süleymaniye camisini bitirdiğinde 70 yaşını geçmişti. Selimiye camisini tamamladığında ise 86 olmuştu.


Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı.


Charlie Chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hala işinin başındaydı.


Goethe, en büyük eseri Faust u ölümünden bir yıl önce, yani 82 yaşında bitirmişti.


Nobel ödüllü Alman doktor Albert Schweitzer 88 yaşına rağmen Afrika hastanelerinde durmaksızın çalışarak ameliyat yapıyordu.


Ressam Titian 99 yaşında hayata gözlerini yumdu. "Lepanto Savaşı" adlı ünlü tablosunu ölümünden bir yıl önce tamamladı.


Dört defa İngiltere başbakanı seçilen Gladstone, son kez göreve geldiğinde yaşı 83 du.


Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir. İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır.


Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır. Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır.


Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz. İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesidir. Seneler cildi buruşturabilir. Fakat heyecanların teslim edilmesi ruhu buruşturur. İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki yaşamadıkça yaşlanırlar.


İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz.


Yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar. Nefesiniz daralır ama görüş alanınız genişler.


"Beynimiz yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır." William GLADSTONE


AMA SİZ YİNE DE YAPMANIZ GEREKENLER İÇİN ACELE EDİN...




Yaşlılar haftasını kutluyorum.

Saygılarımla.

merkez_ismail 19.03.2008 11:53

--->: ÇINAR AĞACI YAŞLANMAZ
 
[B]Yaslılar haftasını kutlayalım ve cevremızdekı tum yaslı ınsanlara ıyı davranalım onları uzmeyelım unutmayalım hepımızın bır gun yaslanacagız ...! [/B]

GLoBe-Y-Gençlik 19.03.2008 12:06

Duygulandık
 
[B]Yıldızeli'nde 18 MART törenle kutlandı[/B]

18 Mart Çanakkale deniz zaferinin 93. yıldönümü ilçemizde törenle kutlandı. Kutlama töreni Kaymakamlık binası önündeki Atatürk anıtına çelenklerin sunulmasıyla başladı. Daha sonra Doç Dr. Abdullatif Şener Kültür Merkezinde devam eden törende duygu dolu anlar yaşandı.

Burada yapılan törende Çanakkale zaferi hakkında bilgi veren komiser yardımcısı Rıdvan Varlı” Çanakkale’de elde edilen başarı işgalcilerin değil aynı zamanda milletimizin makûs talihini de yenmiştir” dedi. PKK ile yapılan terörle mücadelede bugüne kadar evlatlarını şehit vermiş olan şehit yakınları, şehitlerimizin tanıtıldığı Multivizyon gösterisi sırasında fenalaşarak gözyaşı döktükleri görüldü.


Şehit yakınına hediyesini vermek üzere kürsüye gelen Yıldızeli Garnizon Komutanı P. Üsteğmen Ahmet Meydan kısa bir konuşma yaptı. Meydan konuşmasında şunları söyledi.” Bugün vatanımızın bağımsızlığı ve bütünlüğü için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi saygıyla anmak için burada toplanmış bulunuyoruz. 93 yıl önce bugün Türk ordusunun yenilemeyeceğini anlayanlar keşke dile gelseler de bugün ülkemizi bölmek isteyen bölücü hainlere bu çabalarının boşa olduğunu söyleseler”

Bugün bizleri şehit aileleriyle bir araya getiren ve onları hiçbir zaman yalnız bırakmayan Kaymakamımız Hüseyin Güney’e Jandarma komutanımız Üsteğmen Uğur Avcıya Belediye başkanı Mustafa Arda’ya teşekkür ediyor. Bugüne kadar vatan topraklarımızın savunmasında canlarını veren aziz şehitlerimize ve büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını şükranla anıyor, Allah’tan rahmet diliyorum dedi.

Çeşitli konuşmalarla Çanakkale zaferinin anlatıldığı programda şehit yakınlarına Kaymakamlık tarafından hazırlanan hediyeler dağıtılırken program sonunda Kaymakamlık tarafından şehit yakınları onuruna verilen yemekte ilçe protokolü ve çeşitli rütbelerde ki subay ve astsubaylar bir araya geldi.

EyüphanAydın 24.03.2008 15:03

58.000 Üyemize Bişey Verilmeli Mi?
 
[B][CENTER]İyi günler,

Sitemiz Gerçekten her Geçen Gün,Her Geçen Dakika Büyümektedir.

Sitemiz Gerçekten Büyük Bir Marka Haline Geldi.

Sitemizde Emeği Geçen Başta [COLOR="Red"]Rüştü Elmas[/COLOR] Ağabeyimize Ve Ekibine

Gerçekten Çok Teşekkür Ederiz.

Aslında Daha [COLOR="Red"]58.000[/COLOR] Bin Üyemizin Olmasına Çok Var Ancak,

Konuyu Açtımki Tartışalım Eğer OLursa Neler Yapabiliriz Diye...

Sizce? [COLOR="Red"]58.000[/COLOR] Üyemize Eğer Görürsek O Günleri,Ölüm Zulüm Olmassa,

Neler Yapabiliriz Ne Gibi Faaliyetler Yaparız..

Yorumlarınızı Bekliyorum.[/CENTER][/B]

bozkurt187 24.03.2008 15:30

--->: 58.000 Üyemize Bişey Verilmeli Mi?
 
bence hic gerk yok

ama yapilsada olur


WEZ Format +2. Şuan Saat: 13:21.

Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.


Copyright © 2005