Tekil Mesaj Gösterimi
Cevap: BİR DEMET ŞİİR...
Alt 27.11.2008, 12:40   #1660
EyüphanAydın
Usta Yiğido
 
EyüphanAydın - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 10.08.2007
Mesajlar: 6.006
Thanks: 3.350
1.269 Mesajına 946 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 1305 EyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yok
Standart Cevap: BİR DEMET ŞİİR...

MERHABA İSTANBUL'UM

Bu benim dünyaya ilk gelişim,
Yıkarak saltanatını koca Fatih’in.
Kundakla kefen arasında bir gün,
İstanbul, İstanbul deyişim.

Merhaba Kızkulesi, merhaba Eyüp Sultan,
Kanlıca, Şehremini merhaba...


Bir İstanbul esiyor çocukluğumdan,
Ekşi bozalı, Arnavut kaldırımları lâpâ lâpâ.
Yuşa’dan mı okunur o ezanlar, Hırka-i Şerif’ten mi?
Komşularımız kaptanlar, malta taşlı ikindilerden kalan.
Hâlâ o beyaz gergeflerde mi?
Bir tarihi gömmüşler Karacaahmet’inde Üsküdar’ın,
Sanki çarşaflı kadınlar mercan terliklerinde unutulan.
Duyûn-u Umumiye emeklisi faytonlar,
Hâlâ bir sonbahar Acıbadem’de,
Cuma selamlıklarından beri saraylılar.

Merhaba Beylerbeyi, merhaba Sultan Selim,
Merhaba iki gözüm İstanbul’um, merhaba...

Aşı boyası sokaklarında ne mevsimler eskimiş,
Sakalsız saçlar kestirdiğim ince boncuklu berber dükkanları.
Kapalıçarşı Bakırcılar, lâcivert mayıslarda köprü altları,
Ve Boğaziçi’nde Şirket-i Hayriye duman duman..


Nerdesin o İstanbul, nerdesin...
Hani çıkrık seslerinde mehtapları dinlediğim,
Mediha teyzelerin leylâk bahçeleri,
Büyükbabamın Kuvay-ı Milliye hikâyeleri.
Hani tahta tekerlekli arabalarım.
Hani bayram yerlerinde unutulan asude çocukluğum.


Gene bir başka İstanbul’du bir zamanlar kafesli ıtırlarıyla,
Beyaz başörtülerin lâvanta çiçekli öğleden sonralarında ıslanan.
Açılır kapanır iskemlelerinde uzun çarşının,
İstanbul’u taşırdı bakır siniler.
Sultaniyegâhtan bir hıdrellez mesiresi,
Sessiz sadâkat şarkıları söylerdi.
Haliç vapurlarında söz kesilmiş tazeler.


Hey yavrum hey...
Burunbahçe dalyanında İstanbul’u çekerlerdi denizden,
Islatmadan...
Kaç bayram mendili geçmişti elimden çeyiz sandıklarının.
Bütün uykularını koynuma alıp uyurdum İstanbul’un.
Rüyalarımda hâlâ o günahlar uyanır,
Hiç geçemediğim sokaklarında işlenen.


Merhaba Sultanahmet, Yerebatan merhaba...
Merhaba iki gözüm İstanbul’um merhaba,
Merhaba efendim, merhaba...



Sadri Alışık
EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla