Yakın geçmişte siyasetçilerin ve diğer devlet yetkililerinin futbola müdahelelerinin kara tarihi:
KENAN EVREN'İN EMRİ İLE 1. LİG'E
1980-81 sezonu... Türkiye'de 12 Eylül 1980 darbesi olmuş.. Kenan Evren, Devlet Başkanlığı'na getirilmiş.. O yıllarda Başkent'in köklü kulübü Ankaragücü ise 2'nci Lig'de.. Sarı-Lacivertli ekibin Birinci Lig'e çıkma şansı ise yok denecek kadar az. Ancak ne oluyorsa oluyor, o dönem yönetmelik bir anda değişiyor ve ''Türkiye Kupası'nı kazanan takım otomatikman Birinci Lig'e çıkar'' maddesi, talimatlara giriyor.. Ve değişen maddeden sonra, kupada yer alan Ankaragücü'ne ''Sihirli'' bir değnek değiyor.. Başkent ekibi, Fenerbahçe'yi eleyerek başladığı serüvende finalde Boluspor'u 2-1 yenerek kupanın sahibi oluyor ve otomatikman Birinci Lig'e yükseliyor.. O dönemin Gençlik Ve Spor Genel Müdürü Yücel Seçkiner, Ankaragücü'nün Birinci Lig'e çıkmasını yıllar sonra şöyle anlatmıştı; -'' Ne zaman Kenan Evren'in yanına gitsem Ankaragücü konusunu duyuyordum. Birçok kez bana Ankaragücü'nün 1. Lig'e çıkması için ne yapılması gerektiğini soran Evren Paşa, emir verilerek bu işin çözülemeyeceğini biliyordu. Yakın zamanda Türkiye Kupası finali vardı. Benim aklıma 'Kupayı kazanan takım hangi ligde olursa olsun 1. Lig'de oynama hakkı tanınsın' fikri gelmişti.. Evren Paşa bu fikri hemen kabul etmişti.. Ankaragücü finalde Boluspor'u yenerek kupayı kazandı. Bu, yönetmeliğe işlendi. Evren, Ankaragücü'nün Devlet Başkanlığı Kupası'nı almasını da çok istiyordu. "Kupayı kazansınlar da kararımız sağlam olsun" diyordu. Başkent'in Sarı-Lacivertli ekibi, Trabzonspor'u yenerek Devlet Başkanlığı Kupası'nı da müzesine götürmüştü.''
KÜME DÜŞMEYİ KALDIRTAN SİYASİLER
1981 yılında ihtilalin lideri, Ankaragücü’nü Süper Lig’e aldırmıştı. Bir de tabii siyasilerin küme düşmeyi kaldırma çabaları var ki, o hemen hemen her seçim dönemi gündeme gelirdi.. Örneğin, 2005-2006 sezonu.. AK Parti Samsun Milletvekili Ahmet Yeni ile D.Bakır Milletvekili İrfan Rıza Yazıcıoğlu, 2005-2006 sezonunda tüm profesyonel liglerden küme düşmenin kaldırılması için TBMM’ye kanun teklifi veriyor.. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da, Süper Lig’den düşmeleri kesinleşen Diyarbakırspor ve Samsunspor’un ligde kalmasını istediklerini söylüyordu. Ama iki takım birden ligde kalınca bu fikir de hemen rafa kalkmıştı..
Şöyle geriye doğru gidip bir bakıldığında, siyasilerin emriyle Birinci Lig’de küme düşmenin daha önce 2 kez kaldırıldığı da hemen gözler önüne geliyor..1962-63 sezonunda (Vefa, Ankara DS, Şekerhilal) dönemin Başbakanı İsmet İnönü, 1986-87 sezonunda da Başbakan Turgut Özal’ın talepleri doğrultusunda ligden düşen takımlar (Kocaelispor, Bursaspor) tekrar lige alınmıştı.
GELİYORUZ DİYARBAKIRSPOR'A
Diyarbakırspor, 1970'li yıllarda Birinci Lig'deydi.. Ki, o tarihlerde de çok dişli bir takımdı.. Ancak 80'li yıllarda 2'nci lige düştü ve uzun süre Birinci Lig'e dönemedi.. 14 Mayıs 2001, hem Türk Futbolu, hem de Diyarbakırspor açısından ''Karagün'' olarak tarihe geçti.. 2'nci Lig Yükselme Grubu'nda yer alan Diyarbakırspor, kendisi gibi Birinci Lig'e çıkma savaşı veren Altay'ı son maçta evinde konuk ediyordu.. Ancak bir gariplik vardı. Maçları canlı olarak yayınlayan TRT, bu önemli karşılaşmayı yayınlamaktan son anda vazgeçmişti.. Maçta ise olay çoktu.. Karşılaşmayı yöneten hakem Mutlu Çelik, Altaylı 4 oyunucuyu kırmızı kartla oyun dışı bırakırken, rakip futbolcular maç öncesi ve sonrasında tartaklanmış, karşılaşma anında da kafalarına herşey atılmıştı.. Maçı izleyecek olan medya mensupları bile ancak durum Diyarbakırspor'un 3-0 lehine olunca stada girebilmişlerdi.. Haluk Ulusoy Başkanlığı'ndaki Futbol Federasyonu, siyasilerden gelen baskılar nedeniyle de olayları görmemezlikten gelmiş, bu maç sonrası Birinci Lig'e yükselen Yeşil-Kırmızılı takıma sadece bir maç seyircisiz cezası verebilmişti..
AZİZ YILDIRIM 7 AY ÖNCE UYARMIŞTI
Aslında en güzel tesbiti daha Süper Lig'in 3'üncü haftasında Fenerbahçe'nin Diyarbakır'da 3-1 kazandığı maçta çıkan olaylar nedeniyle kendisi de Diyarbakırlı olan Sarı-Lacivertli Kulübün Başkanı Aziz Yıldırım söylemiş; ''Bu kafayla düşersiniz'' Ve Yıldırım eklemiş; -''Bir Diyarbakırlı olarak sesleniyorum.. Tribünler sakin bir şekilde takımlarını desteklesinler.. Yoksa bu takım yine düşer, gider.'' Biz Türkiye olarak işlenen suçları cezasız bıraktık.. Biz çıkan olaylarda hakedilen cezaları bir türlü veremedik. Biz çıkan kavgalara, yaralanan insanlara bile sırt çevirip, ''Bu olay münferit.. Kulübe ceza verilemez'' diye olayları geçiştirdik.. Biz siyaseti hep sporun içine sokmaya çalıştık ve bunda da hep başarılı olduk.. Kısacası pislikleri hep halının altına süpürdük.. Bugün yaşanan şey bunun yansımasıdır.. Eğer, tribün olaylarını önlemede Aziz Yıldırım'a biraz destek olsaydık, biraz onun yanında olsaydık, ne Diyarbakırspor bugün küme düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalırdı, ne de kalan maçlarını tarafsız sahada seyircisiz oynamak zorunda bırakılırdı. Mutlu ol Türkiye.. Her nerede ne yaşanıyorsa ve yaşatılıyorsa...
http://fotoanaliz.hurriyet.com.tr/Ga...4&p=1&rid=4369