Tekil Mesaj Gösterimi
Cevap: Hayırlı bayramlar..
Alt 09.09.2010, 09:45   #22
TS58
Usta Yiğido
 
TS58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 18.09.2005
Yaş: 58
Mesajlar: 1.108
Thanks: 67
213 Mesajına 329 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 0 TS58 ist zur Zeit noch ein unbeschriebenes Blatt
Standart Cevap: Hayırlı bayramlar..

RAMAZAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN.

SİVAS'lı ve TRABZON'lu kardeşlerim arasında küs olanlar varsa İNŞALLAH barışırlar.

Dargın olana üç günden önce gidip barışmak daha iyidir. Güçlük olmaması için üç gün izin verilmiştir. Daha sonra günah başlar ve gün geçtikçe artar. Günahın artması barışıncaya kadar devam eder. Hadis-i şerifte (Sana darılana git barış! Zulüm yapanı affet. Kötülük yapana iyilik et!) buyuruldu. (İbni Ebiddünya)



Üç günden fazla dargın duran kimse şefaat olunmazsa affolunmazsa Cehennemde azap görecektir. Günah işleyene ona nasihat olmak niyeti ile ondan uzak durmak iyidir. ü teâlâ için darılmak olur.



Birbirine dargın olanları barıştırmak gerekir. Hadis-i şerifte (Hastanın halini sormak için 2 km git küs olan kimseleri barıştırmak için 4 km bir din kardeşini ziyaret etmek ve ilim adamından bir mesele öğrenmek için de 6 km git!) buyuruldu.



Hazret-i Musa (Ya Rabbi dargın olanları barıştırana ne ecir verirsin? diye sordu. Hak teâlâ (Kıyamet gününde selamet verir korktuğu şeylerden emin eder umduğu şeylerle şereflendiririm) buyurdu.



Dargın olanların bayramı veya başka bir günü beklemeyip hemen barışması gerekir.



Hoşgörülü olmalı

Allah ü teâlâyı ve Peygamber efendimizi seven kimse insanların kusurlarına bakmaz hoşgörülü olur. İyi insan yani mümin herkesle iyi geçinir. Başkalarına sıkıntı vermediği gibi onlardan gelecek eziyetlere de katlanır.



Bir kusurundan dolayı iyi bir kimseye darılmamak gerekir. Dargınlık olsa bile 3 günden fazla sürmemelidir. Bayrama kadar süren bir dargınlık olduysa daha fazla gecikmeden barışmalıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Bir müminin din kardeşiyle üç günden çok dargın durması caiz değildir. Üç gün geçtikten sonra onunla karşılaşırsa ona selam verip hatırını sormalıdır. O kimse selamını alırsa birlikte sevaba ortak olurlar. Selamını almazsa günaha girer. Selam veren de küs durma mesuliyetinden kurtulmuş olur.) [Ebu Davud]



(İki kişi birbirine dargın olarak ölürse Cehennemi görmeden Cennete giremez. Cennete girseler de birbiriyle karşılaşamazlar.) [İbni Hibban]



(Din kardeşiyle bir yıl dargın duran onu öldürmüş gibi günaha girer.)

[Beyheki]

(İnsanların amelleri pazartesi ve perşembe günleri Hak teâlâya arz olunur. Hak teâlâ da kendisine şirk koşmayan herkesi affeder. Ancak bu mağfiretten birbirine kin tutan iki kişi istifade edemez. Cenab-ı Hak �O iki kişi barışıncaya kadar amellerini getirmeyin� buyurur.) [İ.Malik]



(Birbirinizle münasebeti kesmeyin! Birbirinize arka çevirmeyin! Birbirinize kin ve düşmanlık beslemeyin! Birbirinizi kıskanmayın! Ey �ın kulları kardeş olun! Bir müslümanın diğer kardeşine darılarak 3 günden çok uzaklaşması helal değildir.) [Buhari]



(Birbirine dargın iki kimseden hangisi önce selam verirse günahları affolur. Verilen selamı öteki almazsa bu selamı melekler alır. Selam almayan kimseye de şeytan sevinerek iltifatta bulunur.) [İbni Ebi Şeybe]



(Müslüman kardeşine üç günden fazla dargın duran kimse ölünce Cehenneme gider.) [Nesai]

[Cehennemde günahı kadar ceza çektikten sonra çıkar.Yahut şefaate veya affa uğrarsa hiç Cehenneme girmez.]



Ara bulmak ve yalan

Müslümanların birbirine olan haklarından birisi de iki kişinin arasını bulmak küsleri barıştırmaktır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Nafile namaz oruç ve sadakadan daha faziletli amel iki kişi arasını bulmak ve düzeltmektir. Çünkü ara bozukluğu dini kökünden yıkar.) [Tirmizi]



Peygamber efendimiz bir gün gülümsedi. Bunu gören Hazret-i Ömer sebebini sual etti. Resulullah efendimiz buyurdu ki:

(Ümmetimden iki kişi ahirette hesaplaşırlar. Birisi (Ya Rabbi bu adamdan hakkımı al) der. ü teâlâ ötekine (Bu adamın hakkını ver) buyurur. Adam (Ya Rabbi bir iyiliğim kalmadı ki nasıl vereyim) der. ü teâlâ hak sahibine (Bu adamın iyiliği kalmadı. Ne yapacaksın) buyurur. Adam (Öyle ise günahlarımı alsın) der. Bu arada Peygamber efendimiz ağlayarak (O gün öyle dehşetli bir gündür ki o gün başkalarının günahlarını yüklenmek şöyle dursun insan kendi günahının yükünü çekemez) buyurdu.
Orjinal Link: TEVBE EDENLERİN SİTESİ http://www.tevbe.org/forum/fikih-ve-...eri-nedir.html



ü teâlâ hak sahibine (Başını kaldır da Cennetin şu muhteşem köşklerine bak) der. Hak sahibi baktıktan sonra (Evet görüyorum. Bu muhteşem köşkler hangi peygamberin veya hangi şehidindir) der. ü teâlâ (İşte o gördüğün göz kamaştırıcı köşkler bedellerini ödeyenler içindir) buyurur. Adam (Ya Rabbi bunların bedellerini kim ödeyebilir ki?) der. ü teâlâ (Sen ödeyebilirsin) buyurur. Adam (Nasıl ödeyebilirim neyim var ki?) der. ü teâlâ (Hakkını bu kardeşine bağışlamakla bu köşke sahip olursun) buyurur. Adam hemen (Bağışladım ya Rabbi) der. ü teâlâ (Haydi kardeşinin elinden tutup Cennete girin) buyurur. Peygamber efendimiz aleyhisselam devam ederek buyurdu ki:

( tan korkun ve aralarınızı düzeltmeye çalışın! Çünkü ü teâlâ kıyamet gününde sizin aralarınızı düzeltir.) [Haraiti]



Karı-kocanın veya dargın iki kişinin arasını düzeltmeye çalışmak çok sevaptır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(İki kişinin arasını düzeltmek nafile oruç ve namazlardan daha faziletlidir.) [Taberani]
__________________
SİVAS'LI SİVASSPORU KEŞFETTİ.
TS58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır