Bu konuyu gündemde tutmak amacıyla, dün akşam LİG TV'de tesadüfen seyretmiş olduğum programdan söz edeceğim. Programın son konusuydu 1 erkek, 2 bayan sunucunun konuşmalarına tanık oldum ve bay sunucu bayan sunucuya "evet Burcu hanım seni dinliyoruz" Burcu hanımın "burada futbolseverlere müjde vermek istiyorum. Bu sene 5 yeni stadın yapılacağı haberini vermek istiyorum. Adana, Sakarya, Kocaeli (Sakarya'ya yeni stad yapılırken komşu il olan Kocaeli'ne yapılmazsa olmaz burada Kocaeli'li futbolseverleri de sevindirmiş olalım) G.antep ve Diyarbakır'a yapılacak olan stadların temelleri bu sene atılacak ve bir sene içerisinde bitirilecek" (tabi kapasitelerini de söyledi aklımda kalmadı hepsi 30 binin üzerinde) dedi ve bu müjde ile programı kapatıyoruz iyi akşamlar diyerek program bitti.
Eeeee hani SİVAS'ımın stadı??? Hani benim müjdemmm????
Uyutuluyoruz hem de ayakta uyutuluyoruz. Sahipsisiz. Başbakan bir daha ki gelmesinde yine müjde verir biiiirrr güzeeeelllll alkışlarıızzzz, ondan sonra bir kış uykusuna daha yatılır. Ağzımızda SİVAS Kengel (halk diliyle çengel) sakızı gibi çiğneyerek stadın ihalesinin yapıldığını, yapılacağını. Stadın projesinin çizildiğini, çizileceğini. Stadın akıllı olduğunu akıllı olacağını. Stadın temelinin atıldığını, atılacağını vs. vs. vs. konuşuruz, yazarız, okuruz, elimimize birşey geçmez popomuzun üstüne otururuz. Bazı bilecenler yine çıkar " 4 Eylül stadını doldurabiliyor muyuz ki 35 bin kişilik yeni stad istiyorsunuz" laf salatalarını okur sinir oluruz.
Leyleğin ömrü laklakla geçer misali böyle yazar dururuz. "Büyüklerimiz iyisni bilir." İyisini bilen bizim de büyüklerimiz olsa da bir el atıp şu işi artık bitirseler. Yılan hikayesi artık son bulsa. Ben vallahi bıktım usandım ve hatta bu işten tiksindim.
Sırf dün akşam ki programda geçen konuyu haber vermek ve içimi dökmek için yazdım. SAHİPSİZ SİVAS...