Kulüplerimiz üretmeden tükettikleri için bugün bu borç batağının içine sürüklendiler. Başkanlar verdikleri zararlardan sorumlu tutulmalılar. Yoksa kulüpleri borç batağından kimse kurtaramaz!
Türk futbolunun duayen isimlerinden Sinan Vardar, futbolumuzun kurtuluş reçetesini yazdı. Kulüplerin çoğunun batık durumda olduğunu belirten Vardar, bu durumun içinden çıkmak için uzun vadeli politikalarla yabancı denetimcilerin şart olduğunu ifade ederek şöyle devam etti: "G.Birliği, Altınordu ve
Sivasspor gibi iyi yönetilen birkaç kulübümüz hariç çoğu kulübün çok ciddi mali sorunları var! Ne kulüpler ne de federasyon bu konuda bir tedbir alamadı.
KULÜPLER BAZILARI İÇİN GELİR KAPISI OLDU
Maalesef kulüplerimiz üretmeden tükettikleri için bugün bu borç batağının içine sürüklendiler. Hiçbir mali sorumlulukları olmayan başkanlar ve yöneticiler kulübün parasını pervasızca harcayıp borç içine sokup sonra da elini kolunu sallayarak gittiler. Sonra gelenler batık kulübü daha da batırdılar! Kulüpler bazıları için gelir kapısı oldu. Başkanlar kulüplere verdikleri zarardan sorumlu tutulmalılar. Yoksa kulüplerimizi borç batağından kimse kurtaramaz!
YABANCILAR TARAFINDAN DENETLENMELİ
Çözüm için başkanlar ve yöneticiler için denetleme mekanizması olmalı. Kulüplerimizin yönetimini devlet kontrolü altına alınmalı. Kulüpler Maliye Bakanlığının kontrolünde olmalılar. Futbol kulüpleri yabancı denetçilerle denetlenmeli. Futbolumuzu savurgan başkanlar ve yöneticiler yerine futbol ekonomistleri ve futbol adamları yönetmeli. Pahalı transferler yerine altyapılara önem artırılmalı. Türk futbolu krizden ancak bu şekilde kurtulabilir!"
KULÜPLER BORÇ BATAĞINDAN NASIL KURTULUR?
Yılların birikimiyle "Kulüplerimiz bu durumdan nasıl kurtulur?" sorusunun yanıtını aradım ve bir proje ürettim. Kulüplerimizin krizden çıkması için devlet bankalarından biri veya ikisi bu kulüplerimize uzun vadeli (sendikasyon kredisi) düşük faizli krediler verecekler. Kulüplerin mal varlıklarına da temlik koyacaklar. Bankalar 15 yıl gibi uzun vadelerle geri alacakları bir para enjekte edecekler. Böylece kulüplerimiz UEFA nezdinde borçsuz gözükecek. Diyelim ki kulübün 150 milyon dolar geliri varsa yıllık bunun 75 milyon doları ile bankaya borcunu ödemek zorunda bırakılacak. Kendi öz kaynaklarına dönmek zorunda kalan kulüp "Üreten bir kulüp" durumuna gelir. Böylece kulüpler hem borçlardan kurtulur hem de zamanla "Üreten kulüp" durumuna geçerek Türk futboluna katkı sağlar.