Kaybederken, kazanmak!

[SivasSpor.Com]

Abdullah YİĞİT / Hürdoğan Gazetesi

Avrupa macerasını bir hafta önce Sivas 4 Eylül stadında oynadığı ilk maçta kaybeden Sivasspor'un, Shakhtar'la oynayacağı rövanş maçında tek hedefi prestijli bir futbol ve skor olarak Ukrayna'dan dönmekti. Nitekim Bülent hoca maç öncesi açıklamalarında bunu ima etmişti.
Süper lige ve Avrupa kupalarına kötü bir başlangıç yapan Sivasspor'da en çok konuşulan,alınan yenilgiler değil, oynanan dirençsiz kötü futboldu!
Gerçektende Sivasspor'a bir haller olmuştu! Nerede o rakibe baskı kuran, bunaltan ve 90 dakikada bir veya iki pozisyon veren Sivasspor? Bir kaç futbolcu değişikliğiyle Sivasspor özünü bu kadar kolay kaybetmemeliydi.
Zaten insanların anlayamadığı, daha doğrusu anlamakta güçlük çektiği konuların başında bu geliyor.
Sivasspor, son UEFA şampiyonu Shakhtar Donetsk karşısına işte bu çelişkilerle çıktı. Buna birde takımdaki eksikler eklenince, hemen herkes, Sivas'taki ilk maçtan daha farklı bir skorun ortaya çıkacağını düşündü. Sivasspor tüm beklentileri boşa çıkardı ve yapması gerekenin en iyisini yapıp, yüzünün akıyla Avrupa macerasına nokta koydu.
Tabiki elenmek ve sonunda Avrupa ligine veda etmek hoş bir şey değil, ancak hoş olanda bir şeyler var!
Sezon başından bu yana beklenen futbollarını ortaya koyamayan isimlerin Shakhtar maçıyla birlikte kendilerini göstermeleri Sivasspor'un tek kazancı oldu.
Bunların başında Erman Kılıç geliyor. "Yerli Messi"de denilen Erman Kılıç'ın sahada basmadık yer bırakmaması ve çok iyi futbol oynaması, lig öncesi Sivas adına önemli bir gelişmeydi.
Petkoviç'in yokluğunda kaleyi koruyan ve bu maçta ön plana çıkan Akın için fazla bir şey demeye gerek yok, Akın zaten kaliteli bir kaleciydi. Kamanan'ın ve Abdurrahman'ın giderek artan form grafiği, Mbemba, Kadir ve sonradan oyuna giren Uğur'un da giderek artan formları Sivasspor'un "kaybederken, kazandığı"nı gösteriyor. Türkiye'ye hoş geldin Sivasspor..