Haftalardır Liderliğini sürdüren SivasSpor`un durumunu köşe yazarları değerlendirdi....
Rüzgar Sivas’tan yana esiyor..
Sivasspor son 8 haftaya girerken şampiyonluğun bir numaralı adayı olduğunu gösterdi. Peki, nedir bu göstergeyi güçlendiren faktörler. Şu anda rakipleriyle karşılaştırdımızda en iyi arkadaşlığa sahip olmaları artı bir özellik. İkinci ve en önemli faktörlerden biri, seyirci baskısının rakiplerine oranla en azda olması. Bugün Trabzonspor’da Gökhan Ünal veya Fenerbahçe’de Güiza gol kaçırdığı zaman yapılan eleştiri ve homurtu, Sivas’ta Mehmet Yıldız ya da Kamanan kaçırdığı zaman asla olmaz. Ekonomik anlamda hiç bir zaman krizin yaşanmadığı ve konuşulmadığı bir ekip. Diğer bir faktör ise önemli bir fikstür avantajına sahip olması. Sadece evinde Trabzonspor ile final niteliğinde bir maç oynayacaklar. Üstelik takipçilerinin birbirleriyle maçları, artı Galatasaray maçının son hafta olmasını da bir avantaj olarak ekleyebiliriz
Tunç KAYACI
İsterlerse olur
Zor virajları tek tek dönüyor Sivas; en tehlikeli işleri de bir kenara bırakarak. Nedir kastımız tehlikeden? Onu da hemen açıklayalım: Lüzumsuz konuşmalar, saha içinde babalanmalar. Bülent Hoca tribüne çıkınca, kulübedeki siniri biraz yatışmış gibi geldi bize. Şimdi daha sağlıklı ve şampiyonluk yolunda daha serin kanlı düşünüyor olmalı. Futbolcularla, Türkiye ligine yetecek oyun disiplini içinde ve ezberledikleri oyun şablonuyla hedefe yürüyorlar. Sivas’ın bu seneki en büyük şansı yarıştaki diğer takımların kendi beceriksizlikleri ve dertleriyle uğraşmalarıdır. Geçtiğimiz haftaki Trabzon maçı rakiplerinden birinin kırılma maçı, Denizli galibiyeti de Sivas’ın şampiyonluğa sıçrama maçı oldu. Kalan haftalarda düşme hattındaki takımlarla yapacağı karşılaşmaları küçümsemeden ve nereye koştuğu bilinciyle hareket ederse Sivaslılar liderliği sürdürür, mutlu sona ulaşırlar.
Can ÇOBANOĞLU
Sonuna kadar yürüyecekler
İnsanlar bir türlü kabul etmek istemiyor ama artık Sivasspor’un şampiyonluğa oynadığına inanmak zorundalar. Sivas, daha öncelerde 90’ların başında Kocaelispor, 2000’lerde de Gaziantep, Gençlerbirliği takımlarının ön ayak olduğu ‘Anadolu İhtilali’ni gerçekleştirmeye en büyük aday konumunda. Kalan sekiz maç içinde, Trabzonspor karşılaşmasının Bülent Uygun’un öğrencilerinin tarih yazıp, yazamayacağı konusundaki en belirleyici sınav olacağını düşünüyorum. Takipçileri Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray birbirleriyle oynayacak ve burada puan kayıpları oluşacak. Yani Sivas bu performansıyla devam ederse rakipleri birbirlerini zirve yarışında safdışı bırakabilecek. Bu da Sivas’ın büyük bir avantajı. Oynadığı futbol kesinlikle tatminkar değil. Ancak Bülent Uygun elindeki malzemeye göre hareket ediyor ve maksimum verim alıyor. Şampiyon olup olamayacaklarını kestirmek zor ama yarışı sonuna kadar devam ettireceklerinden eminim.
Kaan BORA
Sivas’ın yolu açık
Sivasspor’un en büyük problemi camia olarak topyekün şampiyonluk havasına giremeyişiydi. Şampiyonluk bir avuç inanmış Sivassporlu’nun hedefiydi. Camianın büyük bölümü ligi zirvede bitirmeyi bir hayal olarak görüyordu. Bu durum doğal olarak söz konusu inanmışların kendilerini yalnız hissetmelerine ve öfkelenmelerine yol açıyordu. Bülent Uygun’un kulübeyi tekmelemesi aslında buna yönelik bir öfke patlamasıydı. Gelgelelim ligin 26. haftasının da lider olarak geçilmesi, son iki haftada oynanan iyi futbol ve alınan sonuçlar şampiyonluğu hayal olarak görenleri de umutlandıracak gelişmelerdi. Bütün bunlara Sivasspor’un diğer rakiplerine nazaran daha iyi bir fikstüre sahip olduğunu ve bazı önemli oyuncuların sakatlıklarının geçtiğini de eklersek, Yiğidolar için tünelin sonundaki ışığın göründüğünü söyleyebiliriz. O ışık, yalnız Sivasspor’un değil, Türk futbolunun da geleceğini aydınlatacak bir parlamadır.
Hamit TURHAN