SİVASSPOR ANALİZİ
İLK SÖZÜM TARAFTARIMIZA:
Süper ligde mi kalacağız yoksa bank asya 1. Lige mi düşeceğiz bilinmez ama Sivasspor bana göre doğru yolda ilerliyor. Sivassporu uzun yıllardır çok yakından takip eden biri olarak sizlerle paylaşacağım düşüncelerime taraftarlarımıza moral olması açısından böyle bir cümleyle başlamayı uygun buldum. Evet son iki sezondur çok sıkıntılı günler geçirdik camia olarak. Halen de sıkıntılı bir süreç içindeyiz. Belki 22 ağustos günü bu sıkıntılı dönemi de atlatacağız. Unutulmaması gereken bir durum var ki Sivassporumuz gerçekten büyük bir takım. Büyüklük kavramı belki diğer takım taraftarlarınca değişik cümlelerle tanımlanabilir. Ama bana göre büyük takım olmanın en önemli göstergesi taraftarından aldığı güçtür. Kulübümüzün geçmişine baktığımız zaman her zaman taraftarından aldığı güçle aşamadığı engel kalmamıştır. Yıllarca 3.lig ve 2. Liglerde verdiği mücadelelerde taraftar her zaman elde edilen başarılarda büyük pay sahibi olmuştur. Belki sadece 2 şampiyonluk yaşadık ama Sivassporumuzun şampiyonluk veya ligde kalma gibi hedeflerinin olduğu her sezonda taraftar üzerine düşen görevi fazlasıyla yerine getirmiştir. Bunun en güzel örneklerini son dört sezonda (ikisi şampiyonluk-ikisi ligden düşmeme hedefi olmak üzere) hep beraber yaşadık. İşte bu düşüncelerle taraftarlarımızdan ilk isteğim her zaman Sivasımızın en büyük değerine her zaman destek olmalarıdır. Çünkü biz sahip çıkmazsak inanın kimse gözümüzün yaşına bakmaz ve bir zamanlar süper ligde adından övgüyle bahsedilen ve şu anda nerde olduğunu bile bilmediğimiz takımların durumuna düşeriz.
İKİ SEZON ÖNCEKİ TAKIMDAN SADECE HAYRETTİN VE DİALLO KALDI:
Kimler geldi kimler geçti. Şimdi burada tek tek isimlerini saymayacağım ama gidenlerden hali hazırda gittiği takımlarda istikrarlı bir şekilde oynayıp başarıdan başarıya koşan kaç futbolcu kaldı hafızanızda? Ben hatırlatayım : Servet Çetin, Cem Can, Murat Erdoğan, Herve Tum… Benim futbol anlayışımda giden kim olursa olsun ismi önemli değildir. Yerine mutlaka birileri iyi veya kötü bulunur. Önemli olan kulüplerin ismidir. O yüzden geçmişe bakıp şu iyiydi bu iyiydi, tekrar alsak iyi olur gibi düşüncelere kapılmamak gerek. Sivasspor olarak son iki sezonda gerek Muhsin Ertuğral, gerekse Mesut Bakkal takımda yeniden yapılanmaya yönelik bir iki adım atmaya çalıştılar. Ama pek başarılı olamadıklarını görüyoruz. Muhsin hocanın takıma kazandırmaya çalıştığı hiçbir oyuncu şu an kadroda yer almıyor. Mesut hocanın listesinden ise sadece Mehmet Nas, Pedriel ve Ziya var. Bu üç futbolcudan Pedriel ve Ziyanın yıldızlarının parlaması Rıza hoca zamanında olmuştur unutmamak gerekir. İşte bu iki hocanın kadroda yapmak isteyip te yapamadıkları değişimi, (bana göre çok hızlı bir şekilde) Rıza hoca 8 ayda yaptı. Geçen günlerde Uğur Melekenin yazdığı gibi bu 8 ayda 21 yeni futbolcu kadromuza katıldı. Bu gerçekten çok hızlı bir değişim oldu. Kadrodaki bu değişimin ilk bölümünü geçen sezon ligde kalarak başarıyla geçtiğimizi düşünüyorum. Kolay değil geçen sezon devre arasında Rıza hoca büyük bir risk alarak takıma 6 yeni yabancı kazandırdı. Bunlardan kaleci Lubos hariç hepsi şu an kadrodalar. Rıza hocanın geçen sezon devre arasında yaptığı transferlerle iyi bir planlamanın ve yapılanmanın içinde olduğumuzu bizlere anlatmıştı. Bunun devamı olarak bu sezon öncesi yapılan transferleri görüyoruz. (Transferlere ileride değineceğim.) Sonuç olarak iki sezon önceki takımdan sadece Diallo ve Hayrettinin kaldığı bir takım için bana göre biraz sabretmek gerekir.
TRANSFER ÖNCESİ TARAFTARIN İSTEĞİ :
Her transfer döneminde kendimce taraftarlarımızın nabzını bir şekilde yoklamaya çalışmışımdır. Bunun neticesinde bir Sivasspor taraftarının transfer noktasında şöyle bir istek tablosunun olduğunu düşünüyorum.
Taraftar kulübümüzün transfer politikası gereği bonservis parası ödeyip te transfer yapmadığının artık farkında. Bunun için istenilen transferler belli bir boyutu aşmamakta. Yani kimse Messiyi getirsin demiyor.
Taraftar hep alt yapıdan futbolcu ister.(Hatta tribünlerde maç izlenirken beğenilmeyen bir futbolcu için “Şunun yerine paftanda mı oyuncu yok yerine koysak ta oynasa en azından koşar”) Ama ne yazık ki geçen sezona kadar Sivasspor Ziya dışında alt yapıdan bir oyuncumuz çıkmadı. Ziyadan önceki örneğimizin de Hayrettin olduğunu düşünürsek bu konuda ne kadar kötü durumda olduğumuzu anlamış oluruz herhalde. Peki bu sezon bu değişti mi ? Değişti tabi ki. Muhammed Ali Atan diye bir genç var kadromuzda. A2 takımından aldı Rıza Hoca onu. Son oynadığımız 4 hazırlık maçında da oynattı. O kadar tanınmayan bir futbolcu ki TRT spikerleri bir maç ona “Burak” bir maç ise “mehmet Ali” dedi bilmem fark ettiniz mi? M.Aliyi alt yapıdan alıp A takıma koymak ve ona cesaretle şans vermek bizim açımızdan önemli bir gelişme.
Taraftar hep pilot takımdan futbolcu ister. Neden peki? Çünkü pilot takımın da bir çok harcamaları kulübün kasasından çıkmaktadır. Bunların karşılığı olarak da pilot takımdan A takıma kazandırılacak futbolcular istenir. Bu sezona kadar pilot takımdaki futbolcuların adını bile bilmeyen taraftar artık iti tanesini takımında izlemek şansına sahip. Bunlar Hüseyin ve Burçağ. Hüseyini henüz izleyemedik ama burçağ her maç şans buldu.
Taraftar Bank Asyadan ve 2. Lig B den futbolcu ister. Hep taraftar olarak demez miyiz? Bank Asya da ne futbolcular var. 2. Lig B’de ne futbolcular var. Gidip oralardan başka takımların yaptığı gibi biz de 2-3 tane alsak, oynatsak, kendi yıldızımızı ortaya çıkarsak, sonra onları satsak ve para kazansak. İşte bunun da önemli adımlarını Lig B den Murat akçayı, Lig A dan Kıvanç’ı alarak atmış bulunuyoruz.
Taraftar gurbetçi futbolcu ister. Bu yönde hemen her sezon şansımızı denedik ama pek başarılı olamadık. Bu sezon da Cihan özkara ile başarılı olmaya çalışacağız.
Taraftar koşan, sağlam yapılı, mücadeleci yabancı futbolcu ister. Bu noktada geçen sezon devre arasında aldığımız Çek ve Polonyalı futbolcuları göz önüne alırsak çek Milan Cerny bu mantığa ilave olarak alınmış bir futbolcu. Faty de bu profile uyan bir futbolcu görünümünde.
Taraftar tribünleri ayağa kaldıracak, şöhretli, isim yapmış, tanınmış, ünlü bir futbolcu ister. Evet biraz sonra transferler bölümünde bu konuya daha detaylı değineceğim. Ama burada sevgili Başkanımızın bir demecini iyi hatırlıyorum. “Sivasspor bu şekilde bir transfer yapacak değil. Çünkü böyle bir transfer kulübün bütçesini aşar.” Tabi bu olay sadece kulübün bütçesiyle de alakalı değil bana göre. Sivas şehri olarak böyle özellikteki bir futbolcu için tercih edilebilir durumda değiliz. Bunun dezavantajını yıllardır yaşıyoruz.
TRANSFERLER :
Öncelikle şunu söylemeliyim ki Rıza hocanın transfer politikasını gerçekten çok beğeniyorum. Çünkü izlemediği, isletmediği kısaca takip etmediği hiçbir oyuncuyu kadrosuna katmıyor. Bunu nereden anlıyorum? Şöyle ki Sandro ve Kerim Zengin dışında hiçbir oyuncuyu çoğumuz tanımıyorduk. Diyelim ki Rıza hoca da tanımıyor bu futbolcuları. Böyle tanımadan 1 bilemedin 2 ve 3 tane alabilirsin. 20 ye yakın futbolcuyu da tanımadan alamazsın. Sağlam bir izleme ekibi olduğunu kendisi de bir demecinde söylemişti. Elinde kalabalık bir transfer listesi olduğunu da biliyoruz. Alamadığı bir futbolcu için “Maalesef Portoya gitti” demesi bile işini ne kadar ciddi yaptığını da gösteriyor.
Geçen sezon bittiğinde bütün taraftarların ortak fikri şöyleydi : Bir kaleci, bir stoper, iki orta saha ve bir forvet alınmalı. Bakıyoruz ki hoca 3 kaleci birden aldı. Stoper olarak iki tane isim var, orta sahaya 5 futbolcu birden kazandırdı. Forvete ise Cihan özkarayı saymazsak henüz beklemedeyiz.
Tek tek alınan futbolcuları değerlendirme şansına sahip değiliz. Çünkü bir kısmı sakatlıklardan dolayı henüz oynayamadılar. Ama bu alınan futbolculardan 3 ü için ayrı bir parantez açmak istiyorum.
Kıvanç Karakaş : Şöyle bir geçmişe baktığımızda her sezon transferde tam anlamıyla başarılı olamadığımız bölgenin orta sahanın göbeği olduğunu görüyorum. Süper lige ilk çıktığımız sezondan bu yana tam anlamıyla istikrar yakalayamadığımız bölge de orta saha. İlerisi için bilmem ama bu sezon için Kıvanç’ın göbekte bize çok şey kazandıracağını düşünüyorum. Çünkü Kıvanç bank asyadan geldi. Süper lig onun için yeni bir vitrin. Bunun farkında olduğunu da oynadığı maçlardaki mücadelesiyle görebildik. Eğer Rıza hoca ona güvenir ve düzenli olarak şans verirse bu sezon orta sahadaki sıkıntılarımızı gidereceğini düşünüyorum.
Murat Akça : Henüz 20 yaşında. Galatasaray alt yapısından yetişme. Genç milli takımlarda 70 kez forma giymiş. Bize geldikten sonraki ilk röportajında hedefinin A milli takım olduğunu söyledi. Bu demektir ki iyi bir profesyonel. Biraz fiziki açıdan zayıf ama genç olduğunu düşünecek olursak birkaç sene içinde daha da güçlenecektir. Özellikle yabancı sınırlamasından dolayı bu sezon formayı alabilir Rıza hocadan. Geleceğe yönelik çok iyi bir transfer olduğunu düşünüyorum.
Milan Cerny : Murat gibi o da henüz çok genç 21 yaşında. Çek milli takımının A takımı dahil bütün kategorilerinde oynamış. Hiç izleme fırsatım olmadı. Ama bu konuda Rıza hocaya güvenim tam.
Kaleciler için henüz bir şeyler söylemek erken, Faty ide izleyemedik. Kerim zengin sakatlık sonrası nasıl olur bilinmez tabi. Bir de hangi mevkide oynayacak? Cihan özkara da daha adapte olmamış görüntüsü içinde. Zamanla bu isimlerinde ne yapacağını net biçimde göreceğiz.
EN BÜYÜK TRANSFER KADRO İSKELETİNİN KORUNMASI AMA BİR FORVET KESİN ŞART.
Bence alınan oyuncular bir kenara kadromuzun iskeletini koruyor olmamız bizim için önemli bir şans. Kaleci ihtiyacımızı karşıladık. Eğer Milan Borjan istediğimiz gibi çıkarsa petkoviç gibi uzun yıllar kalemizi koruyabilir. Defans bloğuna aradığımız bir isim vardı. O da bir stoper. Faty, murat akça ve diallo bu mevki için yarışacaklar. Diallonun sakatlığının ciddiyetine göre bir stoper almak gerekir. Faty in sağ bek oynayabildiğini unutmayalım. Aynı şeklide murat akça da bana göre gerektiğinde sağ beke çekilebilir. Orta sahada kadir partneri olarak kıvanç veya milan cerny i görebiliriz. Grosicki-erman-eneramonun yerleri garanti gibi. Alınacak bir forvetin sağ açıkta bize çok güç katacağını düşünmek gerekir.
TAKTİK 4-2-3-1 OLMALI.
Hazırlık maçlarını izleyince saha içi taktiğin kesinlikle 4-2-3-1 olması gerektiğini düşünüyorum. Bunun başka sebepleri de var. Mesela geçen sezon rıza hocayla çıktığımız bütün maçlarda bu taktikle mücadele ettik. Yani takımın bir çoğu bu taktiğe alışkın. Zaten elimizdeki bir çok futbolcu bu sisteme uygun oyuncular. Mesela Ermandan faydalanabileceğimiz tek sistem bu. Çünkü Erman farklı sistemlerde daha önce bizde oynadı. Fakat başarılı olamadı. Erman ki bizim için büyük güç. Gerek duran topları kullanması ile gerekse uzaktan şutları ve Grosicki ile uyumu bu sezon bize çok katkı sağlatacaktır. Aynı şekilde Grosicki de bu sistemin bir parçası olmaktan mutlu. Çünkü devamlı surette rakip kaleyi düşünen ve gol atmayı attırmayı kendine bir meziyet olarak seçen bir futbolcu. Geriye yardımlarını bu sezon daha çok yapacağa benziyor. Beklerimiz de oyuna ofans olarak katkı sağlamakta büyük aşama kaydettiler. Solda hayrettin-ziya sağda uğur-m.ali-kerim hücum anlamında gerekenleri yapacaktır. Orta sahada kadir yanında mücadeleci ve pas yüzdesi yüksek bir futbolcuyla oynarsa daha da verimli olacaktır. Bu kıvanç veya milan cerny olabilir. Tek sıkıntımız bence Eneramonun arkasındaki 3 lünün sağında. İşte yapacağımız son transfer buraya olacaktır. Şimdi herkes forvet alıp sağ kanada mı kayacak Rıza hoca diye düşünebilir. Ben Eneramonun sağ kanatta da oynayabileceğini düşünüyorum. Alınacak futbolcu top taşıyabilen biri olsun. Kaleye dikine gidebilen biri olsun. Biz takım olarak hem kadro değişimi yaparken hem de oyun anlayışında da büyük değişikliğe gittik. Artık daha teknik ve topla fazla oynayan bir takım görünümündeyiz. Bunun için yapılacak son transferin bu özelliklerde olması gerekiyor. Bana göre ligler başladığındaki ideal onbirimiz şöyle olacak :
Kaleci : Borjan
Sağ Bek : Uğur
Stoperler : Faty-Navratil
Sol Bek : Hayrettin
Ortasahalar : Kıvanç-Kadir
İleri Üçlü : Yeni Yabancı-Erman-Grosicki
Forvet : Eneramo
RIZA HOCAYA GÜVENİLMELİ.
Sivasspora gelmiş teknik direktörlerin içerisinde bana göre en donanımlı, en hırslı, en kendini bilen, ne yaptığını bilen hoca Rıza hocadır. Kendi memleketimizden çıkmış bir değerdir. Kariyer açısında bakıldığında bile bütün milli takımlarda görev almış, beşiktaşı çalıştırmış, diğer Anadolu takımlarında hemen hepsinde başarılı olmuş çalışkan bir hoca. Kısa zamanda Sivasspor yaptıkları ortada. Geçen sezon takımı ligde belki başka hoca da tutabilirdi. Ama kadrodaki değişimi yapacak başka hoca olmazdı. Rıza hoca hem günü kurtarmak hem de geleceğin Sivassporunu oluşturmak için çalışıyor. Herkesin aklına şu soru gelebilir. Neden Rıza hoca geleceği düşünüyorsa 1 yıllık sözleşmesi var? Bu sorunun cevabını ben de çok düşündüm ve sonunda şöyle bir sonuç çıkardım. Düşünün kadroda epey bir değişim yapıyorsunuz. Eskilerin üstünü bir anda çiziyorsunuz ve yerlerine yenilerini alıyorsunuz. Bu bir risk sonuçta. Rıza hoca bu riski görerek 1 yıllık imza attı. Aslında yönetime bekleyin ve görün dedi. Öyle bir takım yapacağım ki hem kendi yıldızlarımı çıkaracağım hem de başarılı olacağım. Başarılı olursam önünüz açık. Devam ederim. Başarısız olursam bana katlanmak zorunda değilsiniz demek istedi. Bir de artık sözleşmeler lafla yapılmıyor icraatlarla yapılıyor. Rıza hoca başarılı olursa sözleşmenin süresinin ne önemi kalır. Bence bütün taraftarların Rıza hocaya güvenmesi ve hep destek olması gerekir. Çünkü O içimizden biri.
ŞİKE SORUŞTURMASI VE FEDERASYONUN KARARI :
Büyük gün 22 Ağustos. Dananın kuyruğu kopacak. Benim temennim Sivassporun bu durumdan yara almadan kurtulması ve temize çıkması. Zira ben şahsen Başkanımızın bizzat iddia edilen olaylar içerisinde yer almadığını düşünüyorum. Geçmişte kulübümüzde yer alan bazı şahısların bir takım oyunları içerisinde olduğumuz kanaatindeyim. Umarım federasyon bu çirkin durumları görür ve gerekli kişi ve kulüplere gereken cezaları verir.
SON SÖZÜM TARAFTARIMIZA :
İzlediğim kadarıyla takımımız gayet iyi bir şekilde hazırlanıyor. Belki eksikleri var. Ama genel olarak iyi bir görüntü verdi bana. Şu an için onu gönder bunu kov şunu sat bunu al gibi söylemlerle taraftarlık yapılmaz. Sonuçta hazırlık maçları eksikleri görmek için yapılan müsabakalardır. Rıza hoca ve ekibinin bu eksiklikleri gördüğünü ve gerekenleri yapacaklarını düşünüyorum. Biz taraftarlara düşen görev ise
HEP DESTEK TAM DESTEK…
Saygılarımla…
Ramazan ŞAHİN