Abdullah YİĞİT / Hürdoğan Gazetesi
Tabiki takım kötü oynadığı, yada iyi sonuçlar alamadığı zaman taraftarlar eleştirir!
Ancak Sivasspor taraftarının durumu biraz farklı.
Birincisi, bu teknik heyetle birlikte Sivasspor özellikle son iki yılda hayalini bile kuramayacağı işler başardı. İkincisi "Ne doğradın aş'ına ki, o gelsin kaşığına". Daha net ifadeyle kim Sivasspor'a ne verdiki, bu kadar ağır eleştiriyor?
Bakın hemen basit bir örnek verip, birde karşılaştırma yapalım. Sivasspor sezon başında 2 bin 200 kadar kombine bileti satışa sundu, fiyatıda 300 TL. üstelikte taksitle. Ayrıca bu 300 TL.'lik kombine biletiyle UEFA Şampiyonlar ligi ve Türkiye kupası maçlarıda izlenebilecek. İnanması zor ama hâlâ kombine biletleri bitmedi.
Sivas'ta bunlar olurken, Bursa'da bu hafta oynanacak olan Fenerbahçe maçının bilet fiyatının 250 TL olduğunuda hatırlatırım.
Yani bir yanda koskoca sezon ile Avrupa ve Türkiye kupaları içinde geçerli olan kombine bileti fiyatı 300 TL., diğer yanda tek maç bileti 250 TL. Bu kadarını yazdıktan sonra aslında fazla yorum yapmayada gerek yok.
Bir şey daha dikkatimi çekiyor, ben zaman zaman Sivaslı'ları eleştirip "Bu şehir bu takıma layık değil" dediğim zaman, ayrıca stada gelenlerin yüzde 90'ının taraftar değil, seyirci olduğunu, bununda aslında Sivasspor'un en önemli meselelerinden birisi olduğunu söyleyip yazdığım zaman bana katılmayanlar vardı. Ancak şimdi görüyorumki, şu anda Sivasspor'un öncelikli meselesi taraftarı-seyircisi olmuş.
İşin ilginçi, ben taraftarı eleştirdiğim zaman Sivasspor yöneticisi kalkıp "Yok biz taraftarımızdan memnunuz" diyordu. O yönetici tribünlerin sessizliğinden, efendiliğinden memnundu herhalde!
İşin özü şu; Sivasspor'un şu andaki durumu hepimizi üzüyor, ancak üzülmekle, tepki göstermeyi iyi ayırt etmek gerekir. Şu anda yapılan üzüntüden oluşan refleks değil, takıma zarar verecek eleştirilerdir.
Bunu yapmaya hakkımız yok, Sivasspor'un bize, bizimde ona verdiğimiz ortada!...