Abdullah YİĞİT / Hürdoğan Gazetesi
Bu yazacaklarımın benzerini belki de daha önce 10 defa yazdım ama şartlar beni bir kez daha yazmaya mecbur etti.
Fener, Galatasaray ve Beşiktaş’la oynanan maçlar sonrasında genellikle rastladığımız çifte standardı bu haftada gördük. Bunun içinde dün ve önceki gün bir çok Sivasspor taraftarı yine “ Ya bu ne biçim basın! Sivasspor’un yaptıkları değil, Beşiktaş’ın yaptıkları yazılıp konuşuluyor..” diyerek tepkisine dile getirdi.
Bizim taraftarımız ne yazık ki bu çifte standardı sadece bu takımlarla oynanan maçlar sonrasında görüyor. Hep söyledim yine söylüyorum! “ Ben işte bunun için Sivaspor’dan başka takımı “TUT-MU-YO-RUM”diye yıllardır bas bas bağrıyorum. Şimdi sen “Ben Sivasspor’u tutuyorum ama ikinci takımımda şu!” de, ya da sen git çocuğuna Sivasspor forması yerine bu takımların formalarını al giydir, sonra da “ Sivasspor’a niye medyada gereken yer verilmiyor” diye dert yan. Maalesef bu ortamı biz sağlıyoruz bunlara. Türkiye’de iki sezondur destan yazan takımıza gereken desteği vermiyoruz.
Bakın daha birkaç gün önce yaşadığım bir olayı anlatıyım sizlere;
Cuma akşamı sayın Vali Veysel Dalmaz, İstanbul’dan gelen gazeteci arkadaşlara bir yemek verdi. Yemek sonrasında gezerek otele gittik. Bu arada içlerinden birisi “ Yarın şampiyonluk maçı var Sivas’ta hiçbir hareket yok. Baksanıza şehrin en işlek yerinde bir tane Sivasspor bayrağı yok!” dedi.
Gerçekten cevap bulamadım ve sadece şunu söyleyebildim “Seçim önü olduğu için herkes seçimlere odaklandı”
Aslında söylediğime kendimde inanmadım ama, bundan başka ne diyebilirdim ki? Trabzonlu olsaydım Biz o şampiyonluğu çok gördük,artık sırdan oldu” derdim ama Sivas’ta bunu da diyemedim. Sivas’a Ankara’dan gelen birisi hükümet meydanına kadar sadece bir tane Sivasspor bayrağı görme imkanına sahip. Sanıyorum, bu tek bayrak, Sivasspor’a verdiğimiz öneme, medyanın geniş yer verip vermemesine en güzel cevabı veriyor.