Ortada tek bir şampiyon, Bursaspor olduğu halde Fenerbahçe haricinde herkes mutlu.
Galatasaraylılar mutlu çünkü rakibi şampiyonluk sayısını artıramadı,
Beşiktaşlılar mutlu ezeli rakibi şampiyon olamadı maddi olarak avantaj sağlayamadı,
Trabzonspor mutlu bir galibiyet bir beraberlik ile rakibine iyi bir darbe vurdu ve 14 yıl evvelin hesabını görmenin sevinci içinde, 14 yıl evvel yediği darbe dolayısı ile hala belini doğrultamamış olmanın gerçeğinin farkında değil.
Ancak bu kadar mutluluğun bence mantığı yok zira şampiyon Bursaspor!... Ve Bursaspor Fener şampiyon olamadı diye sevinenlerin de rakibi, doğal olarak onları da ekarte etmiş durumda. Ortada tek bir galip, on yedi adet mağlup var ve bu mağluplar içinde en iyi durumda olanı Fenerbahçe’dir. Bu gerçeği gerek puan tablosu ve gerekse de mantık doğrulamaktadır. Hal böyle iken gelin görün ki bütün mağluplar (on altı tanesi) koro halinde on yedinci mağlubun mağlubiyetini alaya alarak dalga geçiyorlar. Aslında dalga geçtikleri kendileri farkında değiller.
Fanatiklik böyle bir şey demek ki?
Ne kadar mantıksız davranış var ise fanatiklik o mantıksızlığı icra etme mükellefiyeti gibi bir şey...
Bakın siz dalganıza.
Zira lig üç ay sonra yine start alacak.
Trabzonspor yılların şampiyonluk hasretini yine devam ettirecek.
Beşiktaş yapboz tahtasına dönmüş transfer yanlışlarına yenilerini eklemeye devam edecek.
Galatasaray on kusur yıldır şamar oğlanına döndüğü Kadıköy sendromunu yine yaşamaya devam edecek.
Bursasporlular 2010 yılı şampiyonluğunu gelecekte torunlarına nasıl süslü anlata bilirizin hesaplarını yaparak yaşadıklarını zihninde tekrar senaryolaştırmaya başlayacaklar.
Fenerbahçe ve Fenerbahçeliler de rakiplerini her alanda her braşnta sosyal ve ekonomik olarak alt etmenin dayanılmaz cazibesi ile meydana gelebilecek yol kazalarına aldırmadan yollarına tam gaz devam etmenin mutluluğunu yaşarken bugün güya kendileri ile kafa yapan rakiplerine 2006 yılında uğradığı yol kazasının akabinde bir yıl sonra şampiyon olarak yaptığı gibi nanik yapacaklar.
Fenerbahçe’nin rakiplerinin fanatik taraftarları mı? Onlarda ara sıra olacak yol kazalarından büyük hadiseler oluşturarak mutluluk oyunları oynamaya devam edecekler.
İşte fanatiklik böyle bir şey.
Derdi veren Rabbim elbet dermanını da verir.
Sahi hani bu lig şaibeli idi?
Hani büyük(!) kulüplerden birinin Başkanı kendi kalecisi de dahil son haftalarda kalecilerin yediği gollere şüphe ile bakıyorlardı?
Hani, Fenerbahçe kupayı Trabzonspor'a vermiş ligi almıştı? Hani iki kulüp bu minval üzere anlaşmışlardı?
Ne oldu?
Fenerbahçe şampiyon olamayınca bütün bunlar tertemiz oldu öyle mi?
Bunları konuşan neden bir tek vicdan sahibi çıkmaz?
Gelin seneye mızıkçılık çıkarmamak için bunları konuşun.
"Kedi uzanamadığı ciğere pis der" misali ciğere Fenerbahçe uzanırsa pis, Bursaspor uzanırsa temiz. Vay be!... Ne güzel memleket!...
Şimdi bu satırları okuyanlar bana hemen Fenerbahçeli yaftasını yapıştıracaklar.
Ancak hiç yormayın kendinizi, ben Fenerbahçeli filan değilim. Ben Sivasspor’luyum. Ve Sivaslı olduğu halde İstanbul takımlarının şak şakçılığını yapanlara karşı en ağır tepki koyan biriyim. Bunun ispatını isteyenler
http://www.sivasspor.com/ sitesindeki Alaybeyi rumuzu ile yazdığım bir kaç yazıyı okuyabilirler.
Benim burada amacım içimde kabaran doğruları yazmak.
Ligde kalma konusunda bu sezon Sivasspor'a oynanan ancak tutmayan oyunun bir benzeri şampiyonluk konusunda Fenerbahçe'ye karşı oynanarak tutturulmuştur. Geçen sezon eğer Sivasspor taraftarı Fenerbahçeli, Beşiktaşlı ve Galatasaraylı olmayı bırakıp kendi içinde birliği sağlayabilse idi bu sene Bursaspor'un yaşadığı mutluluğu Sivasspor olarak biz yaşayabilirdik. Sivasspor Fenerbahçe’ye yenildiğinde şehirde Sivaslı Fenerliler mutluluk turu atmasa idi, aynı şekilde Galatasaray maçında da bu olay tekerrür ettirilmese idi bugün Bursalıların yaşadığı mutluluğu dün biz yaşayacaktık.
Ama biz İstanbul kulüplerinin şak şakçılığını yapmaktan kendi işimizi göremez olduk.