Geçtiğimiz yıl elinden çok şey aldılar.. Şampiyonluğuna “Haciz koydular..” Şampiyonlar ligi hesapları yapıp, “UEFA Kupası’na” razı edilirken , “Al takke ver külah” oyunuyla “İntertoto Kupası’na” yolcu ettiler...
Yiğidolar elbette bunu hak etmediler. Şehir olarak, yönetim olarak, teknik kadro olarak, futbolcular olarak, gelecek için “And içtiler...” Ama “Yiğido”nun, yiğitliğini bilmeyenler daha geçen yıldan beri “şom ağızlarını” çalıştırmaya başlamışlardı. Onları “Hamle yapıp” sonra da bu yoldan cayanlarla karıştırmışlardı. “Yahu biz böyle neleri gördük, onlar da zor görürler” ukalalığını taslamaya başlamışlardı. Bunlar konuşulurken Sivasspor, herkesin “Deniz keyfi” yaptığı günlerde “Top başı” yapıyor ve “zorla itildiği” İntertoto Kupası’nın 2. turunda bu kupaya veda ediyordu.
KİM TUTAR SENİ
Hedef Avrupa’dan, Türkiye’ye dönmüştü artık.. 2008-2009 Turkcell Süper Ligi’nin ilk maçı Sivas’taydı.. Kayseri ile oynanan bu karşılaşma golsüz sonuçlanınca “Kahve sohbeti meraklıları” ekranlarda bile aynı şekilde “Biz demedik mi?” şeytanlığı içinde “Bıyık altından” gülmeye başlamışlardı. Sivassporlular ise “dili” bir kenara bırakıp, beyinlerini futbola akıtmayı sürdürmüşlerdi. Deplasmandaki Kocaelispor içerideki Bursa galibiyetlerine, Eskişehirspor’dan alınan bir puan ekleniyor, Fenerbahçe maçı kazanılıp herkese “Ey ahali” ben yine varım, diye sesleniyordu. Ankaraspor yenilgisinden pay çıkarmak isteyenlere, “mide bulandırmaya” çalışanlara, Ankaragücü galibiyeti, İnönü’den çıkarılan Beşiktaş beraberliği ve Denizli’den gelen üç puan tokat gibi patlamıştı..
UYGUN ADIM MARŞ
Antalya’da kaybedilen üç puan için tüm Sivaslılar “Canımız sağ olsun” derken takımlarına güvendiklerini bir kez, daha ortaya koymuşlardı. Bu takımın başında Bülent Uygun vardı.. Lige başlarken takımına soyadına uygun komutu vermişti.. “Uygun adın marş,marş..” Futbola “Asker selamını aşılayan” asker disiplinin yanına sevecenliğini koyan Bülent Uygun “Yola devam ediyoruz” derken gelecekte takımı Sivasspor’un neler yapabileceğinin müjdesini vermişti. Bu müjde, Konyaspor maçının kazanılmasıyla gerçeğe dönüşmeye başlamış, Trabzon’dan gelen bir puan, bundan sonraki maçlar dışarıda, içeride hep üç puanlara yöneltmişti. Gaziantep ve Hacettepe’ye kendi sahalarını dar etmişler, İstanbul BŞB ve Gençlerbirliği’ni dışarıda yenip erken kapanan ilk yırıyı 34 puanda lider bitirmişlerdi..
“YILDIZ” IN PARLAYAN YILDIZI"
Sivasspor ligin ilk yarısında sakatlarla çok mücadele etmişti. Bunlardan en önemlisi bir yıl öncesinin golcüsü Mohammed’in sakatlığının uzun sürmesiydi. Onun sakatlığında “Gol sazını” eline alan Mehmet Yıldız, bir kez daha yıldızını parlatmış, 11 gol atıp “krallık yarışında” öne çıkmıştı. Takım oyununu hep ön planda tutan Sivasspor’da defansta Bilica, orta sahada Musa çarkın işlemesinde büyük rol üstlenmişlerdi. Sivasspor en az yenilen takımdı. En çok galip gelen (10 kez) dört takım arasında bulunuyordu. En az yenilen (2 kez), 2 takımdan biriydi. Kendi sahasında 8 maçtan 7 ‘sini kazanarak ayrı bir başarı elde etmişti. 2 kere ile deplasmanda en az yenilen 4 takımdan biriydi. Kendi sahasında hiç yenilmemişti. Geçtiğimiz yılın 16. haftasında 11 galibiyet, 1 beraberlik, 1 yenilgi alıp 34 puan toplayan Yiğidolar.. Bu sezonun aynı haftasında 10 galibiyet , 4 beraberlik, 2 mağlubiyet ve 28 gol atıp 12 gol yiyerek 34 puan toplayıp hem geçen yılın tekrarını yaşıyordu hem de tarihte yerini alıyorlardı.