Alıntı:
BOUN Nickli Üyeden Alıntı
“Futbola siyaset bulaşmamalı” diyip timsah gözyaşı döküp masum rolü oynayan Diyarbakırspor başkanı Çetin Sümer'in Bursaspor - Diyarbakırspor maçı sonrası Amerika'nın Sesi Radyosu'na verdiği Kürtçe demeçte “20 milyon kürdün Diyarbakırspor'u desteklemesi gerektiğini söylediğini;
"Biz Devlet takımı değiliz, Diyarbakır'ın ve Kürt Milleti'nin takımıyız" dediğini;
İBB maçında ''Sahaya girenlerin bizle alakası yok'' demesine rağmen, sahaya giren taraftarı yönlendiren şalvarlı, bıyıklı herifin olaylardan sonra koruması gibi Çetin Sümer'in yanına gittiğini ve bu şekilde fotoğraflandığını;
biliyor muydunuz?
Uyan Türkiye'm uyan!
|
Turkcell Süper Lig'de sıkıntılı günler geçiren ve son oynadığı iki maçı da yarıda kalan Diyarbakırspor'da Başkan Çetin Sümer, "Düşürseler de düşürmeseler de umurumda değil." dedi.
Önce Bursaspor, bugün de İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçları yarıda kalınca Diyarbakırspor'un küme düşüp düşmeme konusu gündeme geldi. TFF Futbol Müsabaka Talimatlarına göre 2 kez hükmen mağlubiyetle karşı karşıya kalınması durumunda bir alt kümeye düşürülmesi söz konusu olan Diyarbakırspor'da başkan Çetin Sümer, 'Htspor.com'a adeta içini döktü. Sümer, tele-röportajda, dikkat çeken söylemlerde bulundu.
"Bu iş tamamıyla siyasi bir olaya döndü" diyen Sümer, Bursa ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçlarının hükmen mağlubiyetle tescillenmesi durumunda talimatlar gereği takımın küme düşürüleceğini hatırlatmamız üzerine, "Bu saatten sonra umurumda değil. Ben bu onurlu mücadeleyi vereceğim, küme düşürseler de düşürmeseler de onların bileceği iş." dedi.
Yaşananları kabul etmesinin mümkün olmadığını da belirten Sümer, ''Küme düşürseler de düşürmeseler de umurumda değil, İnanın yorulduk artık, yoktan var ettik bu takımı. Bursaspor'un Türkiye Futbol Federasyonu'nda iki tane sağlam adamı var. Biz 14 asırdır bu ülkedeyiz, onlar gibi göçmen değiliz. Ulusal basında bas bas bağırdık ama. Olaylar kesinlikle provokasyondur, komplodur ve ihanettir'' diye konuşurken, açıklamalarının detayları şöyle;
ARTIK İÇİMİZDE DUYGU KALMADI
- Diyarbakırspor'un ekonomik anlamda nasıl zorluklar içerisinde Süper Lig'e yükseldiğini, sezon başında yaşanan maddi zorluklara rağmen bir anlamda nasıl vardan yok edilen bir takım oluşturulduğunu hep gözlemledik. Böyle bir durumda Diyarbakırspor Başkanı olarak nasıl duygular içerisindesiniz?
Artık içimizde duygu kalmadı ki. Biz ülkemizin bütünlüğü için elimizden gelen bütün çabayı sarf ettik lakin artık buna karanlık güçler mi diyelim, bizi istemeyenler mi diyelim, Bursa'dan beri bir Hadise var. Aldı başını gidiyor yani. Artık bu iş spor işinden çıktı. Tamamıyla siyasi bir olaya döndü.
-
İstanbul Büyükşehir Belediye maçında sahaya giren kişiler hakkında ne diyorsunuz?
Hiçbir şekilde benim taraftarım bunu yapmaz. Benim taraftarım Denizli'yi, Sivas'ı alkışladı. Bunu Türkiye'deki hassas insanlar görüyor, yazıyor, biliyor. İnsanlar bunu hissediyor. İnanın yorulduk artık biz. Yönetici arkadaşlarımla birlikte gecemizi gündüzümüze kattık. Yoktan var ettik bu takımı. Ama ne hikmetse bazı çevrelerde bazı illerde maalesef sıkıntı yaşadık. inanın konuşamıyorum. O kadar rahatsızım.
- Yorulduk artık dediniz. Yorulduk derken bundan sonra içinizden ne yapmak geçiyor?
Biz Türk futboluna yakışır bir takım olma için emin adımlarla ilerlediğimizi zannediyorduk. Biliyorsunuz 15 gün önce Tekvando Gençlik Olimpiyatları'nda Diyarbakırspor'un milli sporcusu Ozan Berken Bindak, dünya şampiyonu oldu. Ülkemize bu şekil faydalı yararlı insanlar yetiştirmeye çalışıyoruz. Bir bayan voleybol takımımız var 1. lig için play-off'u garantiledi. Futbolda da aynı güzellikleri sunmak istedik. Ama önümüze her gün bir problem çıktı. Her gün Diyarbakır olayı.
İnanın şiddet yanlısı olarak anılmaktan ki o görüşte olmadığımızı siz de biliyorsunuz, bütün Türkiye biliyor, ama yordular bizi. Şunu da belirtmek ihtiyacını duyuyorum? Bursa'da yaşadıklarımızı Türkiye'ye kamuoyuna iyi anlatabilseydik, kendimizi ifade edebilseydik veya Bursa cezalandırılsaydı, bu gün bunlar yaşanmayacaktı. Bizim orada 23 tane taraftarımız yaralandı. Bayrağımız indi. Herkes bize ikinci sınıf insan muamelesi gözüyle baktı. Maalesef bunu içim yanarak söylüyorum. Bursa'nın otobüsüne bir taş girdi. Adamlar bu işin hakkını verdiler, bizi bir taraftan barbar, şiddet yanlısı insanlar olarak lanse ettikler, kendilerini de Türkiye'nin gülü. Biz 14 asırdır bu ülkedeyiz. Onlar gibi göçmen de değiliz. Bu ülkenin gerçek sahipleriyiz.
"İÇİM ACIYOR İNANIN"
Benim içim acıyor inanın. Bursaspor'un federasyonda da 2 tane sağlam adamı var zaten. Bizim lobimiz yok. Biz kendi mücadelemizi onurlu bir şekilde sergiledik. Biz bu manada yalnız bırakıldık. Ama ben yine de bir Türk vatandaşı olarak ülkemim bütünlüğü için o gün İbrahim Yazıcı ile el sıkıştım. Bundan dolayı da hiç pişman değilim. Çünkü federasyon başkanımızın ricası vardı. Ama sonucunda gene cezalandırılan ben oldum. Yönetici arkadaşlarım, teknik heyetim oldu. Para cezası aldık. Şunu ifade edemedik.
Ulusal basında bas bas bağırdık ama bir türlü yerine oturtamadık. Polis kaskıyla poz verdiler. Polis gidiyor, otobüsün içinde, o fotoğrafı hatıra olarak çeken insanlar futbolcuları kaskla getirdiler görürdüler diyorlar. Bunlar çok yanlış şeyler. İşte bugün önüne geçemeyeceğimiz olaylara sebebiyet verdi. Yani biz futbolu katlettik başka hiçbir şey yapmadık, böyle yorumlanıyor. Bakın biz derken bir Türk insanı olarak söylüyorum. Bu olaylar kesinlikle provokasyondur, komplodur. Bu Diyarbakır'a yapılan bir ihanettir. Çünkü benim taraftarım, benim seyirci portföyüm bu değildir. Benim seyircim mağlubiyette bile alkışlayan bir seyircidir.
- İstanbul Büyükşehir Belediye maçında böyle olaylar olabileceğine dair bir duyum bir ihbar aldınız mı?
Devlet değilim ki. Devletin istihbarat birimleri var, emniyet güçleri var. Bunu ancak devlet sağlar, ben sağlayamam. Eğer Diyarbakırspor taraftarını götürüp maraton tribününde oturtuyorsan, misafir seyirci tribününde oturtmuyorsan, doğru mu? Bununla ilgili emniyet alamıyorsan. Bu benim suçum değil ki.
- Sizin İstanbul Büyükşehir Belediye karşılaşması için bir taraftar organizasyonunuz oldu mu?
Hayır hayır. Hiçbir şekilde benim yönetimim ilk günden bugüne kadar hiçbir dış sahaya seyirci götürmemiştir ve götürmeyecektir. Ben bu konuda çok hassasım. Kendi imkanıyla gelen vatandaşımız veya orada yaşayan vatandaşımız gelir maçını seyreder, efendice çeker gider.
"KÜME DÜŞÜRSELER DE DÜŞÜRMESELER DE UMURUMDA DEĞİL"
- Bursa ve İstanbul Büyükşehir Belediye maçlarınız hükmen mağlubiyetle tescillenirse, talimatlar açık ve net olarak küme düşürülür diyor.
Bu saatten sonra umurumda değil. Ben bu onurlu mücadeleyi vereceğim, küme düşürseler de düşürmeseler de onların bileceği iş. Federasyon bu konuda bence hassas ve adil bir şekilde karar vereceğine inanıyorum.
- Umurumda değil derken neyi kasettiniz?
Yani ben bu kadar mücadele vereceğim. Bunu duyarlı tüm Türk toplumu görecek. Federasyon da bununla ilgili yanlış karar verecek. Sanmıyorum. Yani o manada söyledim. Çünkü federasyon gerçekten bu olayın sportif olmadığını biliyor. Bununla ilgili gerekli yerlerinde açıklama yapacağına inanıyorum. Bu olay sportif değil tamamıyla siyasi bir olaydır.
- Bu olaylardan sonra federasyon başkanıyla bir görüşmeniz oldu mu?
Yok salı günü görüşeceğiz. Gerekte yok, ben de aramıyorum. Orada gözlemcileri var, temsilcileri var. Bizim müdahale etmemiz kulüp başkanı olarak yanlış olur.
(CİHAN)
buda başka bir demeci aradaki farkı bulmak gerek.![Smile](images/smilies/smile.gif)