Cevap: Tesisleri İstanbul'a Taşıyalım !!!
Kamanan'ın şok ve acı sözleriyle aslında mazisi 50 yıla dayanan geri kalmışlığımız ve acınası durumumuzla bir kez daha şehir olarak, Sivaslılar olarak yüzleştik veya istemesek bile yüzleşmek zorunda kaldık. Sivas'ın 1200'den fazla köyü, 16 ilçesi ve şehir merkezi dahil olmak üzere tamamının geçmiş 50 yılını bir düşünün, kimlerin ne yaptığını, ne verdiğini, ne kattığını bir değerlendirin. Geçen yıllar boyunca diğer şehirleri diğer memleketleri de bir değerlendirin. Başkaları memleketlerine ne verdi, Sivaslılar ne verdi bir mukayese edin lütfen!
Geçmiş on yıllar boyunca Sivaslının seçtiği vekillerin bir kaç istisna dışında daha vekilliği bitmeden Sivas'ı unuttuklarını, Ankara'da artık kendi iş güçlerine baktıklarını gördük. Bir çoğu artık şehrine dönmedi bile, hatta bir çoğunun cenazesi dahi dahi bu topraklara gelmedi. Onlar için Sivas üzerine basılıp atlanılan bir taştan, bir basamaktan ibaret kaldı! Büyük şehirlere göçen Sivaslı zenginlere bir bakın. Hemen hepsi şehrini terketti, işini büyüttü, şanını şöhretini yürüttü, yine bir kaç istisna dışında bu toprakları hatırlayan olmadı.
Sivas'ın dışına çıkanları bırakalım, şehrin içinde çalışanlar bile dünyanın gidişatını kavrayamadı, ilimizin hem seçilmişleri hem bürokratları bir türlü kendilerini 1930'ların yönetim anlayışından soyutlayamadı. Devletçi zihniyetten kopamadılar, serbest piyasa, liberal ekonomi ve girişim ekonomisini kavrayamadılar. Ne kendilerini geliştirdiler, ne de Sivas'a bir katkıları oldu. Bugün bile ne demek istediğimi şimdiki valimize ve belediye başkanımıza bakarak anlayabilirsiniz. Vali bey geldi, üzerinden kaç ay geçti, adamcağızdan bir defaya mahsus bile olsa Sivas'ın geleceğine, sosyal, kültürel, ticari hayatına, sanayisine, sporuna, turizmine katkıda bulunacak en ufak bir hayal, bir proje ve bir çalışma duymadık. Sayın belediye başkanı yine öyle. (Seçimlerden önce nasıl da büyükşehir Sivas naraları atıyorlardı. Bekara karı boşamak kolay tabi, iş başında değilken icraatte bulunmak çok kolay olur.) Madem şehrin kıymetli zamanını hiçbir icraatte bulunmadan harcayacaktınız, a güzel insanlar neden az buçuk çalışan adamın işini elinden aldınız?
Kısacası bu şehirde hemen herkesin üzerine düşen yapması gereken iş var, hem de yığınla var, ancak üreten, üzerine düşeni yapan çok az. Valinin, belediye başkanının, işadamlarının, siyasetçilerin, üniversitenin yapması gereken o kadar çok iş var ki!
Aslında elimizde reçetemiz var. Yaşanmış örnek olaylar var, bütün kurumlar ve bütün yukarıda saydığımız kişiler sadece Sivasspor'un geçen 7-8 yılını inceleseler ve çok kıymetli Mecnun başkanın girişiminin hikayesini tekrar tekrar okusalar istenildiğinde nelerin başarılabileceğini de görmüş olurlar...
__________________
Kalksam ve Dirilsem...
|