FARKI HERKES GÖRÜYOR!
Hani derler ya “Dönüşüm muhteşem olacak.”
Denizli’den Fenerbahçe’ye gelişi olay olmuştu ama yaşadığı sakatlıklar ve şanssızlıklar neticesinde istediği performansı sergileyemedi.
Fenerbahçe’den Sivasspor’a gitti. Dönüşü de muhteşem oldu diyebiliriz. Sivasspor’da yeniden kendini buldu. İlk hafta formasını giydiği Sivasspor’da, milli takıma yükseldi. Şimdi adı yeniden büyük takımların transfer listesinde geçiyor, Avrupa kulüplerinden teklifler alıyor.
"İKİNCİ BAHARA DAHA ÇOK VAR"
-Fenerbahçe’den Sivasspor’a geldin ve oynadığın futbolla yine göklere çıkarıldın. Olumlu eleştiriler aldın. İkinci baharını yaşadığına inanıyor musun?
"Ben ikinci baharımı yaşamıyorum. İkinci baharımı yaşamaya daha zamanım var. Ben normalde de böyleydim. Sadece Fenerbahçe’de sakatlıklarım, talihsiz olaylarım oldu. Ona rağmen ben kısa bir süre içinde kendimi yine toparlayıp en iyi şekilde oynadığımı düşünüyorum. Tabii ki burada daha fazla şans buluyorum. Gün geçtikçe daha iyi oynuyorum. Ama hala yüzde yüz hazırım diyemem. Ama sağlığım yerinde olursa ve bir sıkıntı olmazsa yine başarılı olacağım ve yine en iyi yerlere geleceğim."
“ANADOLU’DAN SADECE BEN İLK 11’DEYİM”
-Fenerbahçe'den Sivasspor'a geldiğin gibi milli takıma seçildin. Milli takıma seçilmeyi bekliyor muydun, neler hissettin?
"Büyük takımdan Milli takıma gitmek daha kolay oluyor. Ama Anadolu takımından gidip milli takımda banko oynamak çok zor. Fatih Terim bana çok güvendi ve formayı verdi. Ben de mücadelemle ve oyunumla onu mahcup ettiğime inanmıyorum. Forma şansı verdiği takdirde onu hiç bir zaman mahcup etmeyeceğim. Çünkü bu kolay değil. Sen bir Anadolu takımından oyuncu alıyorsun ve ilk 11’e koyuyorsun. Anadolu takımlarından ilk 11’de oynayan sadece ben varım."
"KADERDE SİVAS VARMIŞ"
-İstanbul’dan Sivas’a geldin. Ortam farklı, kültür farklı. Yeni yaşam tarzın seni nasıl etkiledi?
"Tabii ki kolay değil. İki değişik yer, iki değişik kültür. Sosyal faaliyetler de kısıtlı Sivas’ta. Bizim işimiz bu. Sonuçta ben yıllardan bu yana İstanbul’da oynamıyordum. Denizli’den İstanbul’a geldim. Ondan önce de Göztepe ve Kartal’da oynamıştım. Tabii ki devre devre değişiyor. Ben kadere kısmete çok inanan bir insanım. Kaderimde Sivas’ta oynamak varmış. Sivas’ta oynamaktan da hiç şikayetçi değilim. Burada çok rahatım ve gelecekte çok daha iyi olacağına inanıyorum."
“FENERBAHÇE’DE OYNAMAK DAHA KOLAY”
-İstanbul’da oynamak zor mu? Sonuçta bu şehir birçok yeteneği yuttu. Basının da göz önünde oluyordun.
"Tabii ki İstanbul’da oynamak zor ama bu insanın karakterine bağlı. Yıpranabilirsin ama bu alışkanlığa da bağlı. Büyük takımlarda çok daha kolay oynuyorsun. Anadolu takımları devamlı kapanıyordu ve takım olarak yüklendiğimiz için Fenerbahçe gibi bir kulüpte oynamak daha kolaydı. Anadolu takımlarında her rakip çok dişli oluyor. Orada mücadele etmek daha zor. Maçlar çok sert geçiyor ve stres çok daha fazla oluyor. Sonuçta küme düşer misin ortada kalır mısın. Anadolu da oynamak daha zor."
“ARAMIZDAKİ FARKI HERKES GÖRÜYORDUR”
-Lugano ve Edu geldi. Sen Fenerbahçe ile ipleri kopardın. Onların senden ne farkı var? Onlar da eleştiriliyorlar sürekli.
"Onlar sonuçta benim meslektaşım. İyiler ki Fenerbahçe’ye geldiler. Fenerbahçe’ye gelen her futbolcu sonuçta kendini ispatlamıştır. O yüzden burada yorum yapmak bana düşmez. Burada siz yani basın ve taraftar yorum yapmalı, aramızdaki farkları konuşmalıdır. Sanırım aramızdaki farkı herkes görüyordur."
-Teknik yönden eksik olduğun konuşuldu bir zamanlar. Sen kendinde ne gibi eksiklikler görüyorsun?
"Kimse sonuçta dört dörtlük olamaz. Ama ben iddia ediyorum ki fiziki açıdan iyi olduğum takdirde ve iyi konsantre olduğumda hiçbir rakipten korkmuyorum ve saha içersinde kendimi çok rahat hissediyorum. Yeter ki fiziki açıdan ve konsantre olarak o maça hazır olayım. Problem yaşamam o zaman. Zaten sahada rahat olduğum zaman, konsantre olduğum zaman maçlarda çok daha rahat pas yapıyorum, top kontrol ediyorum, gerekirse çalım atıyorum ve tekniğimi de konuşturuyorum."
“KENDİMİ FUTBOLA ADAMAK İSTİYORUM”
-Sivasspor’a geldikten sonra adın birçok transfer dedikodusuna karıştı. Başta Beşiktaş olmak üzere birçok takımla adın anıldı.
"Benim açımdan güzel bir olay. İstenilen bir futbolcu olmayı herkes ister. Bu haberleri ben de takip ediyorum ve gurur duyuyorum. Ama Sivasspor ile 1 yıllık daha sözleşmem var. Devre arası mı olur yoksa sezon sonunda mı olur bilmiyorum artık. İşin bu yönüyle hiç ilgilenmiyorum. Gelen teklifleri menajerim değerlendiriyor. Ben artık kendimi futbola adamak istiyorum ve kafamın transfer dedikodularından uzak olmasını istiyorum. En kısa zamanda yeniden en iyi yerlere gelmek istiyorum."
-İstanbul’a tekrar dönmek ister misin?
"Daha önce de dediğim gibi bunlar nasip kısmet. Ben kadere çok inanırım. Benim için hayırlısı ne olursa olsun. İstanbul olur, başka bir Anadolu kulübü olur veya yurt dışı olur; hiç fark etmez."
“AVRUPA’DAN TEKLİFLER VAR”
-Yurt dışından da teklifler aldığın duyumları geldi bize...
"Yurt dışına çıkmayı ve Avrupa’da oynamayı çok istiyorum. Evet, birkaç teklif var. İnşallah şartlarda da anlaşabilirsek gitmek isterim yurt dışına. Ama giderken Sivasspor’un yararını da mutlaka düşünmek istiyorum."
-Teklifler hangi ülkelerden?
"Üç büyük futbol ülkesinden de teklifler var. İnşallah olur."
-Son olarak; Forumlarda dolaşırken gördüm ki tarz olarak herkes seni Rio Feridnand’a benzetiyor. Hem yapın hem tarzın hem de oyun stilin açısından...Örnek aldığın birisi var mı?
"Örnek alığım birisi yok. Ama Ferdinand’a benzetilmek tabii ki çok hoş bir durum. Çünkü çok kaliteli bir futbolcu. Bir dönem de Bayern Münih’in Brezilyalı defans oyuncusu Lucio’ya benzetirlerdi. Hepsinin tarzı farklı, benim de tarızm farklı. Onların kalitesi de tartışılmaz. Sonuçta istesem de onlar gibi olma şansım yok. Sonuçta ben Servetim. Onlar sonuçta benden çok daha iyi futbolcular. Benim onlardan alabileceğim tek şey maçta pozisyon alışları, hareketleridir... Onun dışında başka bir özelliklerini örnek almıyorum."
|