23. Haftanın Analizi > Sedat Tunali`dan

Trabzon – Sivas

9 puanla kupa dışında kalan Trabzon, ligin en çok kapanan takımı
Sivas’ı konuk ettiği maçta vasatı aşamayınca bir puana razı oldu.
Kaptan Fatih Tekke’siz ve kenar yönetimsiz Trabzon oyunun hiçbir
bölümünde rakibine futbolunu kabul ettiremedi, hoş ortada futbol
adına pek bir şey de yoktu. Kenar yönetimsiz diyorum, zira herhangi
bir teknik ekip, sahada kilitlenmeyi görür ve oyuna müdahale ederdi.
Sanırım Halilhodjiç sezon sonunda ülkesine döneceğini açıkladıktan
sonra gün saymakla meşgul olduğu için sahanın içine bakmayı unutuyor.
Kendi sahandaki bir maçta iki kenar bekin bir kez bile bindirme yapıp orta
yapamıyorsa, kimse kusura bakmasın ama bu biraz da hocanın yetersizliğinin
işaretidir. Ufukhan gibi bir yeteneği ısrarla kenarda tutup Tayfun’u sahaya
süren Halil Hoca, sıkışınca Ali ve Ergin gibi gençleri de ateşe atmaktan
çekinmiyor. Djokaj kumaşı iyi olmasına rağmen uyumsuzluğunu ve saha içi
gezintilerini sürdürürken, Ömer Rıza da iyi niyetli ama üretimsiz koşular
yaparak maçı bitirdi. Simkovyak , oyun zekası olarak yalnızlığa mahkum
edilirken Yattara’daki isteksizlik ve form düşüklüğü de devam ediyordu.
Bu futbol mantalitesi ile Trabzon’un 3.lük hedefine ulaşması, rakiplerinin
lig bitene kadar galibiyet alamamaları ihtimalinden daha güçlü değildir.
Kimse kusura bakmasın, geçen hafta Gaziantep deplasmanında Trabzon
karakterine hiç uymayacak bir oyun kurgusuyla galibiyeti zehir eden
Halilhodjiç’e birileri; Trabzonsporun ne anlama geldiğini anlatmalı.
Trabzon maç kaybedebilir, ama asla mahkum olmaz, mahkum oynamaz

Sivas’a gelince.. Geçen hafta kendi sahasındaki maçta 10 kişi kalan rakibinin
bile üzerine gitmeyen Yiğidolar, Trabzon’da da açık futbol oynayacak değildi.
Çağdışı bir oyun kurgusuyla puan ya da puanlar alabilir Sivas, lakin bu oyun
felsefesi Sivas’ı bir adım öteye taşımaz. Geleni ileri “iteleyen” bir defans
anlayışıyla nereye kadar?? Bu arada Sivas defansından Hayrettin ve özellikle
Kalla’nın hakkını teslim edelim, diyebiliriz ki ligin en iyi stoperlerinden biri.
Ama akılda kalan tek pozisyonda da Kalla vardı, Yattara’nın bir çalımıyla
“8” olan Kalla içinden neler demiştir, tahmin ediyoruz.

Maçın hakemi, maçın ağırlığını kaldıramadı . Verdiği birkaç yanlış kararın
altında ezildi ve Djokaj’ı oyundan atacak cesareti gösteremedi. Zaten
gösterseydi şaşırırdık, zira kendisi bir Türk hakemidir. İmaj sağlam ama
altyapı dökülüyor.

Sedat Tunali/Internetspor.com

[erhan5834]

adam maçın analizini güzel çıkarmış özellikle kallanın o pozisyonda dağılmasını iyi tesbit etmiş ama kalla hava hakimiyeti olan bi futbolcu yerden zayıf düzelir diyemiycem sanmıyorum bu saatten sonra düzeleceğini ama hakem gerçekten kaldıramadı ağırlığı yazık ya bu hakemlerle lig bitmez....

[puar]

evet gerçektende tam benim düşüncelerimi yazmış hakem macı kaldıramadı olsun 1 puanda iyidir erciyes macı öncesi moral oldu bizim için.