|
Usta Yiğido
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 47
Mesajlar: 3.298
Thanks: 1.918
1.636 Mesajına 3.657 Kez Teşekkür Edildi.
|
--->: Hesap Soruldu
ERMAN TOROĞLU
Bülent Uygun bu maçı resmen bir maraton gibi düşünmüş. Uzun bir koşu. İlk çıkardığı kadro ile maçın devamında yaptığı değişiklikler ve sonunda başarı. Şansı da yaver gitti, planladığı gibi bitirdi. Fener 9 kişi oynadı! Fenerbahçe ilk yarı ne var ne yok oynadı. Dörtlünün önünde çift ön libero, önlerinde Alex. Colin Kazım, Güiza’ya daha yakın. Ama Colin Kazım önce rakiple, sonra da seyirci ile kontak noktası kurup kırmızı kart görebileceği bir pozisyonda sarı kartı da görünce bomba elinde oynamaya başladı. Zaten Alex sekiyor. İkinci yarı Colin Kazım da toplara giremeyince Fenerbahçe 9 kişi kaldı. Aragones de aynen devam etti. İspanyol bunları yaparken bu sefer Bülent hamle üstüne hamle yapmaya başladı. Defansı daha ileri çıkardı, önce Balili’yi, sonra Tum’u aldı. Riskleri kademe kademe maceraya girmeden uygulamaya koydu. Sonra da istediğini aldı. Sivasspor bir hata yaptı. İkinci yarı kenar çizgilere biraz daha inselerdi, neticeye daha çabuk ulaşırlardı.
CAN BARTU
Takımın her yeri tel tel dökülüyor. Defans arızalı. Ayakta kalan tek oyuncu yok. Fenerbahçe takımı rakibine bu kadar pozisyon verir mi? Sivasspor bu maçı kazanacağını ikinci yarı bağıra bağıra söyledi. İlk yarı biraz olsun mücadele eden Fenerbahçe, ikinci yarıda adeta sahadan silindi. Tamamen geriye çekildiler ve rakibe davetiye çıkarttılar. İleriye gidecek güçleri de kalmadı. İkinci yarıda Sivasspor var sahada. Musa Aydın üç tane karşı karşıya gol kaçırdı. 5-6 olurdu dün gece.
RIDVAN DİLMEN
Aslında iki takım için de beklenen bir maç oynandı. Bol pozisyon oldu. Fenerbahçe takımı oyuna arzulu, istekli ve tempolu başladı. Golü de buldu. Ama oyunun devamı hep Sivasspor’un lehine gelişti. Bülent hoca forvetleri birer birer sokarken Fenerbahçe geniş alan bulabileceği bir ortamda kendi ceza alanı önünde toplanınca mahkum oynadı. Bir iki üç derken sonunda Sivasspor’un golleri geldi. Ne acıdır ki Fenerbahçe ikinci yarıda ezildi. Bir takım kazanır, kaybeder. Ancak ezilerek böyle yenilgi almadı uzun yıllardır Fenerbahçe.
ERDOĞAN ŞENAY
Sivas’ın maçın ikinci perdesinde oyuna asılması ve 1-0’lık yenilgiden çıkıp maç kazanır hale gelmesi, muhakkak ki Bülent hocanın düşünce kerametinden kaynaklanmaktadır. İyi ama, yerli hocamızın bu müthiş düşünce dopingine karşı sinyor Aragones’in karşı hamlesi sadece Uğur Boral’ı oyuna almak mı olmalıydı ?
MUSTAFA DENİZLİ
Fenerbahçe kazanacağı oyunu Alex’in sansasyonel gol yapma hevesi ve egosuyla Sivas’ta bıraktı diyebiliriz. Kısacası Sivasspor, ikinci yarıda “Hücumda etkinlik nasıl yaratılır?” onu düşündü. Fenerbahçe ise deplasman görüntüsünü değiştiremedi. Sivas, biraz daha akılcı olursa geçen seneki başarısını geride bırakabilir. Fenerbahçe’nin taraftarının geri dönüşü ancak ve ancak bir Avrupa Kupası ya da derbi kazanması ile mümkün olur ki, bu Fenerbahçe onu başaramaz.
HAKAN YAŞAR
FENER’İN bu sezonki şifresi basit.. 5 lig maçının 5’inde de ilk yarı oyunu tuttu, 2. devre saldırdı rakipler. Antep, Hacettepe böyle yenmişti. Sivas’ın taktiğiyde buydu. İkinci yarı Sivas, forvetleri önce ikiledi, sonra üçledi. Ve fişi çekti... FENER’E karşı 3 forvet oynamak, çılgınlık değil mi? Değil. Çünkü 2. yarı Antep’te, Ankara’da da bitmişti F.Bahçe. Hem de hazırlık kampında oyuncuları yerlerde süründüren Luis’in takımı.. Nasıl iş?
SELİM SOYDAN
İKİNCİ yarıda çok şaşırtan bir F.Bahçe vardı. Nedenini anlamakta güçlük çektiğim bir oyun tarzı sergilediler. Maçı olduğu gibi kendi sahasında kabul etti. Kendi kendime ne oluyor dedim.. Aragones de bunu kendine sormuş olmalı ki, oyunda hamleler yaptı. Ancak hatalı oyuncu değişiklikleri sonrasında F.Bahçe tamamen sahadan silindi. Şimdi şunu sormak istiyorum. Acaba dünkü maç öncesinde birileri Aragones’e “Sivas, Süper Lig’in en zorlu 3 deplasmanından birisidir. Ayrıca, Sivas seyircisi önünde çok tempolu ve kontrollü futbol oynar. Türkiye’nin en dağıtıcı forvet hattı onlardadır. Buna göre takımını hazırla, önlemlerini al” demiş midir? Ya da Aragones Sivasspor’un önceki haftalarda oynadığı maçları kasetlerden izlemiş midir? Hiç ama hiç sanmıyorum...
DENİZ GÖKÇE
Maçın ikinci devresinde Emre’nin yerine Uğur’un oyuna girip sol kanada geçmesiyle Fenerbahçe bir süre için canlandı. Ama Sivas’ta Balili’yi oyuna alarak hücuma döndü. Balili’nin oyuna girmesiyle hem Sezer hem Mehmet Yıldız rahatladı ve Sivas oyuna ağırlığını koydu. 76. dakikada Sezer’in duran topuna Murat kafayı vurup durumu 1-1 yaparken Sivas’ın oyuna asıldığı belli oluyordu. Oyunu kazanmak isteyen Aragones, Maldonado’yu çıkarıp Semih’i oyuna alınca da 88. dakikada Sezer’in müthiş şutuyla 2-1 mağlup duruma düştü. Sivas’ın oyuna asıldığı dönemde Fenerbahçe’den daha güçlü olduğu ve yerden kısa paslı oyunla daha iyi organize olduğu apaçık ortaya çıktı. Fenerbahçe’nin genç kalecisi Volkan’ın sayısız kurtarışının Sarı-Lacivertlileri ayakta tutan faktör olduğunu da ekleyelim.
ZİYA ŞENGÜL
Daha fazla baskı kuran Sivasspor... Özellikle ikinci yarıda üst üste pozisyon buldular. Fenerbahçe’nin önde götürdüğü maçı ikinci yarıdaki futboluyla kazanması mümkün değildi. Sivasspor, Musa’nın ilk yarıdaki direkten dönen topunun yanı sıra, ikinci yarıda da aynı futbolcuyla mutlak sayılabilecek yüzde yüz gollük pozisyonları harcadı; daha sonra Murat ve Sezer ile öne geçip, galibiyete ulaştı... Sivasspor, Fenerbahçe’den çekinip maça ürkek başlamasa, oyunun şeklini de neticesini de daha önce değiştirirdi. Fenerbahçe, oynadığı futbolla seyredenleri mutlu etmezken, bulduğu az sayıdaki pozisyonları da lehine çevirmekte olağanüstü beceriksizdi.
ZEKİ ÇOL
İkinci yarıda ise Sivasspor'un atak, arzulu ve tempolu oyunu karşısında, şeklen kalabalık da olsa F.Bahçe savunması kelimenin tam anlamıyla kevgire döndü. İşte o dönemde de genç kaleci Volkan devreye girdi. Musa, Sezer, Mehmet'in üst üste gelen gollük vuruşlarında uzun süre beraberliğe izin vermedi. Ancak 77. dakikada, savunma bir duran toptan gelen ortada Murat'ın kafa vuruşuna engel olamayınca, o da çaresiz, hiçbir şey yapamayacağı golü seyretti. 88. dakikada ise Sezer'in müthiş golüyle skor belirlendi.
AHMET ÇAKAR
Aragones'e sormak lazım. Alex'in ikinci yarıda hiçbir şey yapamayacağını fark etmedin mi? Çünkü Alex zaten ilk yarı yarım oynuyor. Peki ikinci yarıda Alex oynamayınca orta sahada bir kişi eksik oynamanın Sivas'a getireceği avantajı kestiremedin mi? Yine ikinci yarıda Alex oynamayınca F.Bahçe'nin hücum organizasyonunu kim yapacak, bağlantıyı kim kuracak? Orta yuvarlaktan çıkmayan Maldonado mu, yoksa kapasitesi sınırlı Selçuk mu? Aslında Selçuk'a fazla laf söylememek lazım. Volkan ile birlikte takımın en iyileriydi. Sonuçta bir tarafta maçı veren Aragones, bir tarafta da yaptığı değişikliklerle çok da iyi oynamayan takımına maçı kazandıran Bülent Uygun. İşte dün geceki maç, bir dede ile torununun hikayesiydi.
ÖMER ÜRÜNDÜL
İlk yarıda iyi oynayan F.Bahçe'ye 2. yarı ne oldu? Aslında f.bahçe'nin ilk yarıda iyi oynuyor gözükmesi, Sivasspor'un tek forvetli düzende Mehmet Yıldız en başta olmak üzere takım olarak çok kötü oynamasından kaynaklandı. Ben sezon başından beri vurguluyorum... Bu ağır orta saha oyuncularıyla F.Bahçe'nin bir 90 dakika içinde dahi istikrarlı bir futbol sergilemesi mümkün değil. İlk yarıda en olumlu görüntü, Kazım'ın Güiza'ya yaklaşarak Gökhan'a sağ kanat bindirmeleri için alan açmasıydı. İkinci yarıda Aragones'in önemli yanlışları gündeme geldi. Kazım-Burak değişikliği gereksizdi. Adeta yürümeye başlayan Alex'de sonuna kadar ısrar etti. Devre arasında Emre'nin yerine aldığı Uğur Boral da hiçbir randıman vermedi. Aragones'in tek yapması gereken 2. yarıda skor avantajına sahipken Alex'i çıkarıp Semih'i Güiza'nın yanına monte etmekti. Belki Fenerbahçe ilk golü duran toptan, ikinciyi de ekstra güzellikte bir şutla yedi ama bunların haricinde ikinci yarıda Sivasspor'un 4 net pozisyonu daha vardı.
HAKKI YALÇIN
İlk yarıdaki Fenerbahçe, maçı koparıp gidecek havası verdi de... İkinci yarıdaki Aragones, maçı eliyle rakibine verdi. Yanlış hamleler, kıyametten önceki fırtına gibiydi... Ve Sivas'ın ikinci golünden sonra kıyamet koptu. Düşünüyorum da... Bu Aragones, salı gecesinin haritasını da, Dinamo Kiev'e kaptırdıysa. Bayram da zehir oldu demektir. İkinci yarıda bütün dengelerin değiştiğini gördük. Fenerbahçe'nin kabuğuna çekildiğini ve Sivasspor'un bindirmelerini. Sivassporlu futbolcular, Aragones'in yanlış hamlelerinden sonra uyandı.
CAN ÇOBANOĞLU
Bülent hocaya koskocaman bravo. Yaptığı kurnaz taktiksel değişiklikleriyle Fenerbahçe’yi tamamen kilitledi. Sarı Kanaryalar çok adamla çıksalar dert, geriye yaslansalar ayrı bir dertle karşılaşacak durumda kaldılar.
|