Rıdvan DİLMEN / Milliyet Gazetesi
Sivas takımı geçen yıl oynadığı final maçlarındaki hatalarından arınmış bir anlayışla oynuyordu. Bülent Uygun ile birlikte bütün takım olgunlaştı
Beklenenden daha iyi saha şartları vardı Sivas’ta. Tabii ki ideal değildi ama en azından kaybeden için bahane olamazdı.
Galatasaray takımı ilk yarının formda isimleri; Lincoln, Kewell ve bence daha da önemlisi Servet ve Meira’dan yoksundu. İdeal savunmasının üçü yoktu. Mecburiyetten Hakan Balta stopere çekilmişti. Yani ilk yarıdaki Sabri-Servet-Meira-Hakan Balta dörtlüsü bozulmuştu. Bunun sıkıntılarını 10 kişi kaldıktan sonra maçın ikinci yarısında yaşadılar. Yanlış ofsayt taktikleri, kademeye giremeyişleri, Sanctis ile savunma arasına Mehmet Yıldız’ın koşuları (birinde top direkten döndü) ve yaratıcı diyebileceğimiz tek isim Arda.
Galatasaray, Baros - Arda - Lincoln - Kewell dörtlüsünün ikisi veya daha fazlası iyi oynadığında hep kazanıyor. Hem bunlar olmayınca pozisyon üretemediler, hem de arkadaki oyuncular birbirlerine alışık değillerdi. Buna karşın Sivas takımı geçen yıl oynadığı final maçlarındaki hatalarından arınmış bir anlayışla oynuyordu. Aynı ilk yarıdaki Fenerbahçe maçı örneği gibi. Geçen yıl yarıştaki rakiplerinin kazanmak için hep üzerlerine gidip, kaybetmişlerdi. Şimdi ilk yarıda oyunu tutup, ikinci yarıda sonuca gitme düşüncesiyle hem Fenerbahçe’yi, hem de Galatasaray’ı yendiler. Yani Bülent Uygun ile birlikte bütün takım olgunlaştı. Rakibin de 10 kişi kalması Bülent hocanın maç öncesi belirlediği stratejilerin yerine oturmasını sağladı.
Yıldırım şahaneydi
Balili’yi zaten sokacaktı, hemen ikinci yarı başında soktu. Beklerini oyuna çıkaracaktı, hemen ikinci yarıda çıkardı, nitekim golü de bek Abdurrahman attı. Sonuçta her gün olgunlaşan Sivasspor ilk yarı için söyleyemem ama Galatasaray 10 kişi kaldıktan sonra galibiyeti hak etti. Galatasaray ise Ümit Karan atılana kadar pozisyon üretemese de oyuna hükmediyordu. 11’e 10 oynanan oyunda Sivas hak ettiğini aldı. Çok tartışılacak Ümit’in kırmızı kartı. Eğer ayağını suya vurduğu için kırmızı gördüyse yanlış, küfür varsa doğru karardı.
Yunus Yıldırım saha şartlarına uygun şahane bir maç yönetti. Ümit Karan’ın pozisyonu, Allah, yardımcı ve Ümit arasındaydı.