Alıntı:
Besyo_cu Nickli Üyeden Alıntı
Taktik yok sözünü kabul etmiyorum...
Dar bütçeli takımlar eldeki oyuncuya göre taktik belirler. Örneğin Sivasspor ;
Elde ki malzeme oyunu rakip sahaya yıkacak rakibi ablukaya alacak oyunculardan kurulu değil. O zaman geriye var olmak için tek şey kalıyor Orta sahada hızlı kontra atağa çıkan oyuncuları ileride topu saklayacak yanına gelen oyuncuya topu indirecek, rakip savunmayı üstüne çekerek aralara koşu yapan oyuncularımızı gol pozisyonuna sokmak.
Rıza hoca bu taktiği en iyi Denizli'de Mustafa ÖZKAN ,Servet ÇETİN ve Ersen MARTİN ile becerdi. Bu yüzden de Denizliyi bir daha göremeyeceği Avrupa arenasında başarıya taşıdı.
Şimdi Sivasspor'da aynı taktiği yansıtmaya çalışıyor Defans'ta Servet'in yerine aynı fizikte Navratil ilerde ise Enaramo ve yeni transfer Rasmussen.
Hal böyle iken ve ortada bir anlayış varken bu duruma taktiksel oynamamak denemez. Elinde ki malzeme neyse ona göre ürün çıkar. Patates kızarmasından karnı yarık yapamazsın. Karpuz'u kessen içerisinden elma çıkmaz. Ha arada illa ki bazı şeyler olur koza'dan kelebek çıkması gibi oda ömrü çok az olur (24 Saat). Koza'dan çıkan kelebekte bazı maçlarda parlayan ancak daha sonra ki koca bir sezon yatan oyuncularda olabilir (Şekil 1a Cihan YILMAZ)
Aslına bakarsan bizim gibi takımların hocaları daha taktiksel olur veya olmak mecburiyetinde. Maç yapmadan önce emin ol sayısız kere rakip ile kafasında oynar durur. Mustafa Denizli'nin çalıştırdığı takımları avrupada oynatırken veya Milli Takım'da iken en çok kullandığı söz bu maçı kafamda defalarca oynadım olmuştur.
Avrupa'da ki teknik adamların fazla taktiksel olduğunu düşünüyorsanız bence yanılıyorsunuz. Yıldız oyunculara taktik veremezsiniz sadece kondisyon çalıştırması yaparsınız ve saha gönderirsiniz o gereğini zaten yapar. Taktik vasat oyuncular için geçerlidir kaldı ki bu tip oyuncularda biz dahil bütün Anadolu külüplerinde olduğu için daha taktisyen hocalara sahiptir.
Defans yapmak kapanmak nasıl olur taktiksel bir anlayışa sığmaz. Denk güçlerin mücadelesi değilse mutlaka bir takım defans yapmak zorundadır. Hayatın her alanında böyle olduğu gibi örneğin sizden güçlü birisi ile kavga ediyorsanız mutlaka gardınızı alıp korunursunuz. Arada bulacağınız boşlukları değerlendirirsiniz tabi kazanmak istiyorsanız, bu durumda sizi her zaman dikkatli bir taktik anlayışına itekler.
Aslında karmaşık ama basit bir konu umarım anlatabilmişimdir.
|
TAMAMINI OKUMADAN ÜTOPYA DEME !
Tam olarak ne demek istediği mi anlayamamışsınız.Sizin demenize göre eldeki oyuncuya göre taktik olur.Bence yanlış düşünce, örneklerle pekiştireceğim.
1-) Barcelona takımı örneğine bakarsak, her maçta aynı sistem ile oynuyorlar.
Nedir Bu Sistem ?
Saha dizilişi, oyuncu değişiklikleri, baştan sona değişik kadro vs. Yani takım olarak herşeylerini değiştirmiş olsalar bile (Buna teknik direktör de dahil) birileri zamanında takımı bir formata sokmuş.Hangi maç olursa olsun her maçta aynı düzen ile oynuyorlar.
2-) Bu işi günümüzde Türkiye'de yapan tek takım
Kayserispor'dur. A.Avcı İBB' den ayrılıncaya kadar kendi düzenini sürdürdü.Ancak takıma
kendi felsefesini yerleştiremedi.Şuan sırada Şota var.O da teknik direktörlüğü süresince kendi felsefesiyle oynayacak ama ayrılınca farklı bir teknik heyet ve farklı bir felsefe takıma yerleşecek.
En Basitinden Sivasspor Örneği...
KIRILMA ANI: Bu felsefeye göre,
ÖRNEĞİN; Bülent Uygun zamanında Sivassporumuz iki sezon şampiyonluğa oynadu.Bülent'in felsefesi takıma oturmuştu ki, şampiyonlar ligi maçlarında itibaren takıma oturtmuş olduğu defansif sistemi bozarak ve bu sisteme uygun oluşturduğu takım iskeletini bozarak yeni bir sistem yaratmaya çalışmıştır.Defansif futboldan ofansif futbola geçmeye çalışan Uygun, takıma kattğı yeni oyunculardan ofansta verim alınamaması
birden bire var olan sistemi bozarak yeni sisteme geçmesi takım üzerinde iki yıl olumsuz etkileri sürmüştür.
NOT: Bülent'in mentali hem fizik gücü hemde taktik gücünden ibaretti.Ancak bunu takıma aşılayamadı.Aşıladı derken sistemi bozup gitti.Rıza hoca ise Bülent'in ofansa geçmeye çalıştığı dönemde takımı alıp şuanda ligin en iyi ofansif kadrosuna sahip ve en iyi hücum futbolu oynayan takımı haline getirmiştir.Ne yazık ki, dikkat ederseniz takımda fizik gücü ağır basmaktadır.
Buna paralel olarak fizik gücü ve mücadelenin az olduğunda ise yenilgiler ortaya çıkıyor ve istikrarsızlık ortaya çıkıyor.Avrupa'da bir takım kötü oynasa bile, mücadelesi yetersiz olsa bile iyi bir taktiksel mental ile puan alabiliyor.Bu sadece Rıza hoca ile alakalı değil, kimse hocayı kötülüyor gibisinden yanlış anlamasın.Bu Türk futbolunun gerçeği...
Benim dikkat çekmek istediğim nokta burası...