Cevap: Anlayana !..
MECNUN BAŞKAN ÇOK YAŞA...!
Önceki yazılarımda yazmıştım Mecnun Başkan’a yapılan vefasızlığı… Ve bu şehrin herkesi küstürdüğü gibi günün birinde Mecnun Otyakmaz’ı da küstüreceğini.
Mecnun Başkan cezaevinde geçirdiği 8 ay da acaba ne kadar sahip çıkabildik? Ne kadar destek olduk? Hiç olamadık! Hadi bizi geçin, iyi gününde yanında olan yüzlerce yakın insan, yüzlerce şak şak yapan insanlar dahi onu yalnız bıraktı. Mecnun başkan bunların hepsini bir kenara yazmıştır tabi ki. Cezaevinden hiç çıkmayacak sananlar, “Şimdi dualarımız kabul oldu, adalet tecelli etti biz hep yanındaydık, iyi ki varsın Mecnun başkan çok yaşa” diyen yalancılaradır sözüm.
Biz Sivasspor’u Mecnun Otyakmaz ile sevmedik mi? Uyuyan koca bir devmiş Sivasspor… O devi Mecnun başkan uyandırmadı mı? O devi, büyük bir marka yapmadı mı? Tarihinde ilk defa 1.lige, büyük bir hayal olarak gördüğümüz Avrupa kupalarına taşımadı mı? Arsenal’i Sivas’a, 4 büyükleri de dize getirmedi mi, o yıllarda Sivas esnafı daha çok kazanmadı mı? vs vs diyerek daha birçok gerçekleri yazabiliriz.
Sivasspor ile bu memlekete heyecan gelmiştir, hafta sonları babalar çocuklarının elinden tutarak maça gitmiştir. Stadyumun yolunu bilmeyenler vardı bu memlekette, binlerce insan futbol kültürünü öğrendik.
Fenerbahçe’nin yarısının yarısı kadar olamadık, en azından her hafta reklam olsun diye deplasmana otobüsler kaldıran firmalar ya da şahıslar, başkanın ziyaret günlerine ya da duruşma gününe birkaç otobüs kaldırıp taraftar götüremezlermiydi? Mecnun Başkan o gece serbest kaldığından binlerce Sivaslıyı karşısında görseydi kötümü olurdu? İstanbul’daki birkaç tane Yiğido olmasa başkanın kapısını çalan olmayacaktı.
Mütevazı ve onurlu duruşu ile birçok şehir takımının imrenerek baktığı ama bizim kıymetini bilemediğimiz Mecnun Başkan, şike davasıyla cezaevine konduğu o günden serbest bırakıldığı güne kadar, biz sevgimizi, borcumuzu ödeyemedik o nedenle kimse ahkâm kesmesin, kimse yanındaydık demesin, çünkü biz bunları görmedik arkadaşım. Dua edelim Mecnun Başkan bu şehre küsmemiş olsun, “Küserse küssün” diyenlerde var biliyorum. Onlar bu şehrin bir adım ileri gitmesini istemeyenlerdir, bunu da biliyoruz. Ancak dua ve kemik meselesi, bunu da onlar çok iyi biliyor.
Mecnun Otyakmaz, adını bu şehrin sayfalarına altın harflerle yazdırmıştır, kimse bunu silemeyecek. Ancak Mecnun başkan da günün birinde arkasını dönüp baktığında Sivasspor’ da geçirmiş olduğu yıllara üzülmek ve “Sivas için hayatımızı mahvetmişiz, yazık etmişiz değmezmiş” demek yerine “İyi ki yapmışım, bu şehir, bu insanlar buna layık, hakkım helal olsun” diyebilsin.
Sözün kısası ve özeti madem bugüne kadar bunu yapamadık, bundan sonra yapalım. Yaklaşık bir yıl sonra Cumartesi günü Mecnun Başkan Sivas’a gelecek. Mecnun Başkan’ın bu kadar uzun bir aradan sonra gerçekleşecek bu buluşma için çok heyecanlı olduğu söyleniyor. Bu büyük buluşmada binlerce Sivaslı orada olmalı. Pazartesi akşamı da Galatasaray maçında Türkiye’nin gıptayla izleyeceği bir “Geçmiş Olsun, Hoş Geldin Mecnun Başkan” gösterisi yapılmalı.
Ve bugün olmuş hala “Bana yapılanlar için hakkımı helal edebilirim, ancak Sivasspor ve Sivas için yapılanlara asla” diyen Mecnun başkanın sevdalısı olduğu Sivasspor’da başkanlığa devam edeceğine inanan ve ısrarla isteyen birisi olarak şunu da tahmin ediyorum ki; Yeni dönemde nasıl ve kimlerle bu yolda yürüyeceğinin muhasebesini yapmıştır.
Son sözüm Mecnun Başkan’a; Hz Mevlana ne güzel söylemiş:
Mücevherden sarraflar anlar ancak, başkası bilmez
Ne fark eder ki kör insan için, elmas da bir camda,
Sana bakan bir kör ise, sakın kendini camdan sanma.
Ne kadar anlamlı bir şiir. Bir insanın neden büyük olduğunu anlamak zor değil. Herkesin var olan kıymetini ancak değeri anlayabilecek yapıda insanlar anlar. Eğer bir insan değerin değerini anlayamıyorsa yaratılan şeylerin büyüklüğünü de anlayamaz. Önemli olan, nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğindir. Her şeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin. “Burnu koku almayan bir kişiye gül kokusu da pislik kokusu da birdir” diyor Hz. Mevlana. Bir şeyin değerini anlamak için çok şey gerekmez. Altın yere düşse de değerini kaybetmez. Ama tenekeyi ne kadar parlatsan da çeyrek altın etmez. Boşa demiyorlar: “Altın gibi kalbin olsa da neye yarar, ayarın düşük olduktan sonra.”
“Sana ne oluyor” diyenlere de bir sözüm var tabi ki…
Kardeşim dik duracaksın, onurlu olacaksın, yanardöner olmayacaksın “Biz o büyük insanın iyi gününde de yanında değildik, kötü gününde de yanında olmasak bize kimse çok görmez, ama siz sadece iyi gün dostusunuz, işte farkımız budur”…
Ne demiş şair “Düşmanın attığı taş bizi incitmez ama halden anlayan bir dostun attığı gül bile bizi incitir, canımızı acıtır.”
Ünal TORUN / Gazeteizci
|