Selamlar Yiğidolar,
TS taraftarıyım, sitede izninizle misafirinizim.
Bazı yazıları zevkle bazılarını ise üzüntüyle okudum. Görüşlerimi maddeler halinde sizlerle paylaşmak isterim:
1- Sivas, Cumhuriyetimizin meşalesinin yakıldığı yerdir, Trabzon ise Bizans'tan eski tarihi olan Rum Pontus'un Fatih Sultan Mehmet Han tarafından çökertildiği yerdir. Sivaslıların dini ve milli duygularının ne kadar güçlü olduğunu Trabzonlular bilir. Sizler de son yıllarda Türk Milleti üzerindeki büyük baskıya ve aşağılamaya Trabzonluların nasıl isyan ettiğini iyi biliyorsunuz. Tabiiki her iki ilde de çürük yumurtalar çıkabilir, ama çok şükür ki azınlıktalar. Öyle ise manevi değerler ile ilgili saldırıyı iki taraftar grubu da bıraksın, çok komik oluyor. Savaş çıksa ve gönüllü askerlik olsa ilk Sivaslılar ve Trabzonlular koşar.
2-Futbol, asla ümmet ve millet kardeşliğinin önüne geçemez. Bu düşmanlık tohumlarını İstanbul'un 3 kulübünün Türk Futboluna son 20-30 yılda ektiğini asla unutmayın. 40 sene önce tüm Türkiye 3 büyükleri tutuyordu ve tribünlerin bölünmesi diye bir olay dahi yoktu. FB li ve GS li bile yanyana maç seyrediyordu. Ama Ali Şen tarzı başkanlar Türk futboluna girmeye başlayınca tribünler bölünmeye, sokaklar dahi savaş alanına dönmeye başladı. Şimdi soruyorum: Biz Anadolu çocukları kendimize Ali Şen tarzındaki insanları mı örnek almalıyız, yoksa Sivaslı, Trabzonlu dedelerimizi mi? İyi düşünün..
3-Futbol Trabzonda İstanbul kadar eskidir. 1900 lerin başında Trabzonda futbol vardı. Trabzonsporun kuruluşu 1967 dedir ama size çoğunuzun bilmediğini sandığım sadece bir örnek vereyim: Trabzon'un bir ilçe takımı olan Akçaabat Sebatspor bu sene kuruluşunun tam 85. yılını kutluyor. Yanlış okumadınız 85. yıl. (Futbolcunuz Abdurrahman Dereli de bu takımın Türk futboluna hediyelerinden olan bir Trabzon çocuğudur.)
4-Türkiye profesyonel liglerinde (1.,2.3. ligler) oynayan tüm futbolcuların %20-25 i ya Trabzon doğumludur ya da yıllar önce başka illere göçen Trabzonlu ailelerin çocuklarıdır.
5-Yurtdışında oynayarak gururumuz olan Türk futbolcularından çoğunun ya anası ya babası Trabzonludur. Örneğin: Nihat Kahveci, Okan Buruk, Emre Belözoğlu, Tugay Kerimoğlu,... Bu da şunu gösteriyor: Futbol Trabzonlunun geninde vardır. Sonradan öğrenmez, adeta doğarken bilir.
6-Futbol Trabzon'un en büyük geçim kaynağıdır. Sadece bir spor değil aynı zamanda da "iş" tir.
7-Trabzonspor, İtalyanın Napoli takımı ile birlikte dünyanın en fazla taraftarı olan 2 "şehir kulubü" nden birisidir.
8-Bir TS taraftarının en çok hoşlanmadığı şey, bir anadolu kentinin kendi takımına sahip çıkmayarak İstanbul takımlarına destek vermesidir. (Örneğin G.Antep)
9-Trabzon'da FB li yok denecek kadar azdır. O kadar azdır ki ismen bile bilinirler ve Trabzonlu arkadaşlarının takılmaları yüzünden şampiyon olsalar bile zevkini çıkartamazlar
10- TS un büyüklüğü aldığı kupalardan daha çok, bu kupaları 3 İstanbul takımının dayanışmasına rağmen almasındandır. (Örneğin: Yanılmıyorsam 1980 li yılların başındaydı.. TS ve BJK İstanbulda şampiyonluk maçı yapmadan 1 gün önce GS ve FB başkanları basın toplantısı yaparak tüm İstanbulluların BJK'ı desteklemesini istemişti. Ertesi gün, BJK tribünleri renk cümbüşü içerisindeydi ama bordo-mavi tribünler daha kalabalıktı)
11-İstanbul kulüpleri kötü sezon geçirdiğinde 1000-1500 seyirciyle maç yapar ama TS taraftarı kötü gün dostudur. Böylesine kötü bir sezonda bile İstanbulda Kasımpaşa maçına 33.000 taraftarı gitmiştir. (FB, GS ve BJK ın Kasımpaşa deplasman maçlarındaki toplam seyirci sayısına eşittir.)
12-TS taraftarı her zaman şampiyonluk ister ama olamayacaksa kesinlikle zirveye en yakın olan Anadolu takımını destekler. Bunun hiç istisnası olmamıştır.
13-TS taraftarı bilir ki: İstanbul takımları dışında kimsenin şampiyon olmasını istemeyen bir Futbol mafyası vardır. Anadolu takımları şampiyon olmaya başlarsa bunların cebine dokunur. Şampiyonluğuna zor da olsa tahammül edebilecekleri tek takım TS dur. Çünkü zaten 6 kez ve eze eze olmuştur. Ama 5. bir şampiyondan öcü gibi korkarlar. Son 30-40 yılda Göztepe, Malatya, Ordu, Eskişehir, Adana, Samsun, G.Antep gibi takımlar defalarca Şampiyonluğun kokusunu almışlar ama bu mafyayı hiçbir zaman geçememişlerdir. İşte bu yüzden TS taraftarları için bir Anadolu takımının şampiyon olması çok önemlidir.
14-Bir TS taraftarı, FB ile çirkin bir şampiyonluk yarışına girmektense Sivasspor veya bir başka Anadolu takımıyla dürüstçe yarışmayı canıgönülden ister. Çünkü yıllarca önce FB sadece 1 puanla (o da maç satın alarak) kümede kalmayı başarırken, TS ise Anadolulu kardeşleriyle tatlı bir yarışma içerisinde olmuştur. Aynı zevki tekrar yaşamak istemektedir
15- Ama bilir ki TS dışında bir Anadolu takımının şampiyonluğu kısa dönem içerisinde imkansız derecesinde zordur. Şer güçler ne yapıp edip bunu engelleyecektir. Bunun da en kolay yolu Anadolu takımlarını gerektiği her an birbiriyle uğraştırmaktır. Ve yine bilir ki bu sene başında TS-Sivas maçında yaşananlar bir tesadüf değildir. Daha maçın başında tribünlerdeki 25.000 seyirci o maçta Haluk Ulusoy'un (ki maalesef Trabzonludur) bu maçı bitirtmeyeceğini ve birşeyler olacağını anlarlar. Ama Sivassporlu kardeşlerimiz hiçbirşeyin farkında değildir. Sivassporlular haklı olarak sahaya giren 3 kişiye kızarlar ama Trabzonda tel örgülerin olmadığını ve o maç eğer bir FB maçı olsa idi sahaya en az 5.000 kişinin rahatlıkla girebileceğini, rakip kardeş Sivasspor olduğu için 3 deli dışında kimsenin sahaya girmediğini anlayamazlar. Tribünlerdeki 25.000 kişinin sahaya ineni gördüğünde hakeme saldıracağını zannettiklerini, ancak Sivassporlu bir oyuncuya yönelince adeta şok geçirdiklerini bilmez hiçbir Sivaslı. Tokat atma girişiminde başarısız olan çam yarması bir deliye kızmışlarken 5 Sivassporlu futbolcunun onu neredeyse linç etmeye çalışmasını görünce de 2. şoku yaşadıklarını, maçtan sonra o zatın Trabzon sokaklarına uzun süre çıkamadığını, çıkınca da Trabzonlularca az bile dayak yediği şeklinde eleştirildiğini de bilmez Sivaslı kardeşlerimiz. Yani Trabzonlunun Sivaslıyla hiçbir derdi olmadığını ve olamayacağını, ancak bunun daha sezon başlamadan sadece ve sadece TS u ilk maçta bitirme operasyonu olduğunu (ki bir TS lu eski yöneticinin de bu tezgahın planlayıcılarından olduğuna Trabzonun büyük bölümü emindir) hiç anlamamıştır Sivaslı kardeşlerimiz. Aslında haklıdırlar da. Nereden bilecekler ki? Gerçekler size anlatıldı mı hiç???
16-Bu tezgahçılar bununla da kalmaz. Bu olayı ne yapıp yapıp seneye de taşırlarsa asıl amaçlarına ulaşacaklardır. 2 anadolu takımı arasında uzun yıllar sürecek bir düşmanlık oluşturuldumu bu durum İstanbul takımlarına birkaç puan daha ekleme anlamına gelir çünkü. Hele tarihi hiç bilmeyen, kanları kaynayan yaşı genç taraftarları kapıştırdın mı işin çoğu bitmiştir zaten. (Bakınız bu forumdaki birçok yazı)
17-Bu forumda olumsuz yazı yazan TS luların ne derece Trabzonlu olduğu da ayrı bir tartışma konusudur. Bu konu da akıllarda soru işareti bırakmaktadır. Acaba yazı yazanlar gerçekten TS lumudur? Yoksa birileri emir verdi de tıpkı maçtaki gibi bir senaryo mu uygulanıyor ve saf Sivaslı ve Trabzonlular da dolduruşla bunların arkasından gidiyor? Herkesin kendine bu soruyu sormasını temenni ederim.
Neyse daha fazla uzatmayalım..
Yazı çok uzun oldu ama konu çok önemli.
Sivaslı Kardeşlerim!
Sizi şampiyon yapmamak için her yola başvuracaklar. Hatta hiç temenni etmiyorum ama seneye başınıza ciddi çoraplar örmeleri çok ama çok muhtemel. Çünkü hep böyle oldu. Onların aralarındaki rekabet 3 ünden birinin şampiyonluğu üzerinedir. Size şimdiden şunu söyleyebilirim. Seneye TS çok farklı olacak. Çünkü yaklaşık 12 yıl sonra ilk kez TS camiası birleşmeyi başardı. Ve onların her türlü zehirine karşılık panzehirimiz mevcuttur. Ama 12 yıldır kendi camiamız içerisinde parçalanmaktan İstanbulla yarışmaya sıra getiremedik. İyi bir TS un olduğu bir lig göreceksiniz inşallah ama ne yeni senaryolar üretecekler bir bilseniz. Biz artık hazırlıklıyız. Umarım siz de hazırlıklı olursunuz. İnşallah bu sene TS ve Sivasspordan biri 1. diğeri de 2. olur.
Bu uzun yazıyı 2 şey için yazdım:
Birincisi: Bilmediğiniz o kadar çok şey var ki. Sivasspor olarak henüz bir fidansınız. Şampiyonluk hedefiniz çok güzel ama ilk hedefiniz kök salmak olmalı. Bu yazının bir amacı TS olarak ne aşamalardan geçtik ve nasıl kök saldık ve buna rağmen ne büyük sıkıntılar yaşadık bilin ki başarılı günleriniz sizi aldatmasın gevşekliğe götürmesin diye. Sizi her zaman zirvede ve yanımızda görmek isteriz. Sadece 1 yıl şampiyonluğa oynamanız TS luları tam olarak sevindirmez.
İkinci amaç ta (aslında en önemlisi) tezgahların büyüklüğünü bilin ve hazırlıklı olun diye yazdım. TS taraftarı olup size kötü konuşanlara aldırmayın. Ya TS lu olmayan fitnecilerdir, ya da onların dolduruşuna gelen saf Trabzon delikanlılarıdır. Bilin ki önümüzdeki sene Trabzonda bu yılın şampiyonu gibi karşılanacaksınız. Bize göre bu yıl en büyük sizdiniz.
Yaşasın Trabzon - Sivas dostluğu...