Serbest Kürsü

[Abdullah DuMaN]

BU SEZONUN EN PAHALI 25 FUTBOLCUSU

BÜYÜK KALİTEDE OYUNCULAR VAR

http://fotohaber.ekolay.net/detay.as...578E18BCFD7549

[06kaan058]

Halk Müziği sanatçısı Engin Nurşani K.Maraş'ta geçirdiği trafik kazasında ağır yaralandı. Yoğun bakıma alınan genç sanatçı yaşam mücadelesi veriyor.



Alınan bilgiye göre, Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde Cumartesi günü Ceylan Türkü Cafe adlı iş yerinin açılışını yapmak üzere ilçeye gelen Engin Nurşani, açılıştan sonra hayranlarının yoğun ilgisi altında programını tamamladı.

Gece saat 01.30'da arkadaşı Mustafa Kara ile birlikte Gaziantep'e dönmek üzere yola çıktı. Arkadaşı Mustafa Kara'nın kullandığı 27 LK 379 plakalı otomobil Göksun- Kahramanmaraş karayolu Püren Tüneli girişinde aşırı hız ve dikkatsizlik yüzünden şarampole yuvarlandı

[yusuf_yusuf]

yuce allahım acıl sifalar versın --------- çok genc ya yazık oldu vala

[velibircan]

Allah Acil Şiflar Versin..Çok Sevdiğim Sanatçılardan Birisi Daha çok Genç..

[furkancfc]

allah acil şifaler versin çok sevdiğim bir sanatçı.

[UTKUM_58]

ALLAH ACIL SIFALAR VERSIN GECMIS OLSUN........

[şafak58_35]

allah şifa versin ya umarım düzelir.............

[DENİZEVİ]

Nihat KAHVECİ Villareal İçin Şarkı Söyledi !..

( VİDEO GÖRÜNTÜSÜ )

Villarreal'in başarılı oyuncusu Nihat Kahveci, kulübünün televizyonu için şarkı söyledi.

Villarreal'de Nihat Kahveci ve bazı takım arkadaşları kulübün resmi televizyonu için “ VIOLETA ” adlı şarkıyı söyledi.

Gonzalo, Cazorla, Diego ve Pires'in de aralarında bulunduğu bir grup takım arkadaşı ile “Violeta” şarkısını seslendiren Nihat, şarkıyı tam söyleyemediği yerlerde “kayıtta mısınız?” derken, şarkının sonu da Nihat'ın “biliyorum biliyorum kayıttasınız!” sözleriyle bitiyor.

Villarreal, ligde son oynanan Deportivo maçında El Madrigal Stadı'nda taraftarlarına dev ekrandan futbolcularının ağzından “Violeta” şarkısını dinletiyor.

[DENİZEVİ]

BAŞARININ SIRRI

İş adamının işleri bozulmuştu. Ne yaptıysa olmuyordu. Bir zamanlar çok başarılı bir insan olmasına rağmen şimdi büyük olan sadece borçlarıydı.
Bir taraftan kredi verenler onu sıkıştırırken, diğer taraftan da bir sürü insan ödeme bekliyordu. Çok bunalmıştı ve hiçbir çıkış yolu bulamıyordu. Nefes ve hava almak için parka gitti. Bir banka oturdu ve başını ellerinin arasına aldı.Uzun-uzun tekrar bu durumdan nasıl kurtulacağını düşünmeye başladı.
Tam bu sırada birden, önünde yaşlı bir adam durdu.

Yaşlı adam :
- " Çok üzgün görünüyorsun. Seni rahatsız eden bir şey olduğu belli. Benimle
Paylaşmak ister misin ? " diye sordu .

İşadamının yakınmalarını dinledikten sonra da ;
Yaşlı adam :
- " Sana yardım edebilirim " dedi. Çek defterini çıkardı. İşadamının adını sordu ve ona bir çek yazdı. Çeki ona verirken de şöyle dedi:
- " Bu para senin. Bir yıl sonra seninle burada buluştuğumuzda bana olan borçunu ödersin. Hadi al !.. " dedi. Ve yaşlı adam geldiği gibi hızla gözden kayboldu.

İşadamı elindeki çeke baktı. Çekte 500 Bin ( Beşyüz bin $ ) dolar $ yazıyordu ve imza ise John ROCKEFELLER 'e aitti... Yani o gün için Dünyanın en zengin adamının imzası idi. " Tüm borçlarımı hemen ödeyebilirim' diye düşündü. John ROCKEFELLER 'e ait bu çekle her şeyi çözebilirdi.
Ama çeki bozdurmaktan vazgeçti. Bu değerli çeki kasasına koydu. Onun kasasında olduğunu bilmenin güveniyle yepyeni bir iyimserlikle işine tekrar dört elle sarıldı.Büyük küçük demeden tüm işleri değerlendirmeye başladı. Ödeme planlarını yeniden yapılandırdı. İyi yapılan işler, yeni-yeni işleri doğurdu. Birkaç ay sonra tekrar işlerini yoluna koyabilmişti.
Takip eden aylarda ise borçlarından tümüyle kurtulup hatta para kazanmaya başlamıştı. Tüm bir yıl boyunca çalıştı durdu.
Tam bir yıl sonra, elinde bozulmamış çek ile parka gitti. Kararlaştırılmış olan saatin gelmesini bekledi. Tam zamanında yaşlı adamın hızla ona doğru geldiğini gördü. Tam ona çekini geri verip başarı öyküsünü paylaşacak ken ; bir hemşire koşarak geldi ve yaşlı adamı yakaladı.

Hemşire :
- " Onu bulduğuma çok sevindim, umarım sizi rahatsız etmemiştir. " dedi.
- " Çünkü bu bey sürekli olarak huzur evinden kaçıp, bu parka geliyor. Herkese kendisinin John ROCKFELLER olduğunu söylüyor. " diye ekledi.Hemşire yaşlı adamın koluna girip onunla birlikte uzaklaştı.

İşadamı şaşkın bir şekilde öylece durdu kaldı. Sanki donmuştu. Tüm yıl boyunca arkasında yarım milyon dolar ( $ ) olduğuna inanarak işler almış, yapmış ve satmıştı.
Birden, hayatının akışını değiştiren şeyin para olmadığını fark etti.Hayatını değiştirenin yeniden kendinde bulduğu, kendine güven ve inançtı.

Son söz :
Başarının sırrı, kasamızda duran değil, kendi kalbimizde ve kafamızda olanlardır.
Başka yerde aramaya gerek yok.

[byfatih]

Sivaslı Ufuk, henüz 26 yaşındaydı ve müthiş oyunuyla bir çok taraftarın gönlünde taht kurmuştu! Ufuk bu kez...
Almanya'nın Rheinhessen-Kreisklasse ligi takımı Mainz Ditib Türkgücü'nün oyuncusu Sivaslı Ufuk Akkaynak, maç sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu öldü. Takım arkadaşlarına "Başım dönüyor, bana su verin" dedikten sonra yere yığılıp kalan Akkaya, bir daha uyanmadı.....

Almanya'nın Rheinhessen-Kreisklasse ligi takımı Mainz Ditib Türkgücü'nün oyuncusu Ufuk Akkaynak, geçtiğimiz Pazar 1.FC Willy Wacker takımıyla oynanan maç sırasında kalp krizi geçirip, öldü.

Karşılaşmanın 43. dakikasında fenalaşan 26 yaşındaki Sivaslı Akkaynak, takım arkadaşlarına 'Başım dönüyor, bana su verin'' dedikten sonra yere yığılıp kaldı. Sahada yaklaşık 1,5 saat süren tıbbi müdahalenin ardından Mainz Üniversite Kliniği'ne kaldırılan genç futbolcu, tüm çabalara rağmen kurtarılamadı.

ÜZÜNTÜMÜZ ÇOK DERİN
2006 yılında Bekir Gürbüz ile birlikte Mainz Ditib Türkgücü'nün kurulmasına ön ayak olan başkan Abdülkadir Işıktaş, üzüntülerinin çok derin olduğu belirterek, şöyle konuştu: "1.FC Willy Wacker karşılaşmasına sevinç içinde çıkmıştık. Çünkü 6 maçta, 6 galibiyet ile liderdik. Bu karşılaşmada da 2-0 öndeydik. İkinci golü, üç rakip oyuncuyu çalımlayarak Ufuk atmıştı. Bu golden 5 dakika sonra 43. dakikada yere yığıldı. Hemen ambulans, ardından doktor geldi. Sahada 1,5 saat kadar ilk yardım yapıldı. Doktor, kalp krizi geçirdiğini söyledi. Kalp kapakçığı kapandığı için beyni su toplamış. Bu suyu vücudun 12 saat içinde tıbben çekmesi gerekiyormuş. Fakat bu olmadı. Yaşam destek ünitesine bağlanan Ufuk Akkaynak, beyin ölümünün ardından makineden çekildi. Allah'ın taktiri ilahisi gerçekleşti."

MORAL VERİYORDU
Takım arkadaşı kaleci Ramazan Ertuğrul, "Takımın ruhu ve beyni gitti. Çok üzgünüz, olayı bire bir sahada yaşamış olarak hep gözümün önüne geliyor. Onu unutmamız mümkün değil, daha 2 hafta önce 7.9.1982 doğumlu arkadaşımızın doğum gününü kutlamıştık. 'Takımı bir üst lige taşıyacağım, hiçbir şeyi dert etmeyin. Sahada kendinizi oyuna verin yeter' diyerek bize moral ve destek veriyordu" gözyaşı döktü.

Bir ilaç fabrikasında çalışan ve babasından ayrı yaşayan annesi Gül, kardeşleri Esra ve Derya ile birlikte oturan Ufuk Akkaynak'ın cenazesi, dün öğle namazına müteakip ailesi, arkadaşları ve sevenleri tarafından Sivas'a götürüldü. Talihsiz genç, Sivas'ın Gürün ilçesinde bugün toprağa verilecek.

ÜMİT ÖZAT DA FENALAŞMIŞTI
Bundesliga takımlarından Köln'de kaptanlık yapan Ümit Özat da, 29 Ağustos'ta oynanan maçın 30. dakikasında bir anda yere yığılmıştı. Gözleri dönen ve dili boğazına kaçan Ümit'e doktorlar anında müdehale etmiş, dili boğazından çıkarılan ve kalp masajı yapılan Ümit, derhal oyundan alınarak hastaneye götürülmüş ve hayati tehlikeyi atlatmıştı.