Alıntı:
basayev58 Nickli Üyeden Alıntı
Raporun devamında AKP'nin ve Başbakan Erdoğan'ın mevcut popüleritesini korumak adına sporun da kullanıldığı ve bu çerçevede 2004 yerel seçimlerinde AKP'nin Trabzon'da yaşadığı bozgunun tekrarlanmaması adına Devlet Bakanı ÖZAK'ın Trabzonspor seçimlerine müdahil olarak uzun süre kendisinin de yönetiminde görev aldığı ve 1996 yılına kadar 2.5 yıl başkanlığını da yaptığı Trabzonspor'un başına AKP çizgisine yakın bir başkan seçilmesini sağladığı ve aynı zamanda Trabzonspor'a Başbakanlığın örtülü ödeneğinden karşılanarak futbolcu alımında kullanılmak üzere milyonlarca dolar ayırıldığını ifade ediyor.”( www.milliyet.com.tr)
Bu ülkede futbolun siyasi emeller için kullanıldığını biliyorduk. Ama bu seferki diğerleri kadar masum değil diye düşünüyorum. Konuyla ilgili bir aydır ilk günlerki haberler dışında en ufak bir aksiyon yok. Kimse konu hakkında konuşmuyor. Trabzonspor’un parlak sezonundan bahsedenler bu konuyu teğet bile geçmiyorlar. Futbol Federeasyonu veya devletin denetleme kurumları konuyu irdelediler mi bilmiyorum. Gerçi Başbakan’ın örtülü ödenek yetkisi vardır. Ancak ortada büyük bir adaletsizlik var.
Aslında yapbozun parçalarını birleştirdiğimizde olay apaçık orata çıkıyor. Başbakan’ın 2004 yılı seçimlerinde ülke genelinde kazandığı zafere Trabzon’da yaşanılan hezimet dolayısıyla sevinemediğini ve bunu annesiyle paylaştığı o zaman medyaya yansımıştı. Bu seçimler spor-siyaset ilişkisinde düğmeye basılma tarihidir kanımca. Bu tarihten sonra bakan F.Nafız Özak konuyla ilgili çalışmalara başlamış ve fikir ayrılıkları olduğu için Nuri Albayrak yönetimini Sadri Şener’i destekelyerek safdışı bırakmıştır. Sonrasında Trabzonspor için refah dönemi başladı malumuz. Sadri Şener’i ne zaman ekranda görsem “kaynak yaratma(!)” başarısını anlattığına şahit oluyordum hep. Bakınız HES ihalesinin Trabozunspor’a peşkeş çekilmesinin ardından Sadri Şener yorumu:
Başkan Şener, projenin yıllık 12 milyon YTL cirosu olacağını belirterek, "Bazı değişkenler olmakla beraber tamamına yakını kardır. Elde edilecek gelir 10-12 milyon YTL'den aşağı düşmez" diye konuştu.
Yaratılan kaynakla sarsıcı transferlerde yapılmıştı. Galatasaray’ın çokca peşinde koştuğu Gökhan Ünal’ı Trabzonspor transfer etmişti. Hatta Wolfsburg’dan alınan Marcelinho o sezon Avrupa’da devre arasında yapılan en pahalı 8. Transfer olarak kayıtlara geçmişti.
Bu yazdıklarım azçok medyada ve azçok futbolla ilgilenenler tarafından bilinenlerdi. Ancak Wikileaks belgelerinde gördük ki Trabzonspor bununla da yetinmemiş. Örtülü ödenekten- ki bu ödenekte sizin benim,Bursalının,İzmirlinin,Si irtlinin ..vs. payı vardır- aldıklarıyla yolunu bulmuş.
Bu noktada ben kendi takımım adına ne kadar isyan ediyorsam diğer Anadolu takımları adınada isyan ediyorum. Parasızlıktan ligden çekilen Erzurumsporluların devletin gözünde Trabzonsporlulardan farkı olmamalı. Futbolu holiganizm sınırlarında yaşamadıkları için Erzurumlular bir sonraki seçimde siyasi kararlarına futbolu alet etmeyecekler büyük ihtimalle. Bunu bilen iktidarın Erzurumspor’u görmezden gelmesini anlayabiliriz. Ama sonuçta kabul edemesekte,adalet anlayışımıza uymasada holigan olan,tehditkâr Trabzonlular bu çirkeflikleriyle takalarını yürütmüş oluyorlar. Yani bu takım başarılı olmazsa, Fenerbahçeli başbakandan hesap sorulur tehdidine boyun eğmiş iktidar. Trabzonlular daha çok övünebilirler. Onlara heryer Trabzon cidden,Tüm Türkiye genelinde vergiler onlara akıyor zira.
Yıllardır üç İstanbul sosyetesinin yanında besleme olarak gerek basından, gerek Federasyondan nemalanan Trabzonspora çekilen bu peşkeşler için hesap sorulmalıdır. Sorulmayacağını bildiğim halde,sorulmalıdır diyorum,temenni ediyorum ve bu satıları okuyanları düşündürmek adına şu soruları soruyorum:
-Konya,Sivas,Kayseri,..vs. takımlar iktidarı destekledikleri için cezalandırılmış mı oluyorlar? -Trabzonspor devletten destek alıyorsa,halkın vergilerinden örtülü haraç alıyorsa, Trabzonspor için Trabzon PEŞKEŞSPOR diyelim mi?
-Yattara’nın parasını devlet ödediyse, gelecek yıllarda bu topçu iktidara muhalif diğer illere mi gönderilecek? Misal Eskişehirspor,misal Antalyaspor,misal İzmir takımları mı ilerde desteklenecek futbolla ülke yönetmek için? Yoksa Trabzon’a has bir güzellik mi bu yapılanlar?
-Bize Her Yer Trabzon kitaplarında görecek miyiz örtülü cukkaları?
-Maç sonrasında kolbastı oynayan Trabzonspor topçularına ekstradan prim verilecek mi örtülü ödenekten? Adına örtülü prim diyebiliriz.
-Bu sene şampiyon olursa hazmedebilecek mi Trabzon camiası? Şampiyonluğu geçtim bu ligde ceza almadan, örtülü ödenek destekleri yanına kâr kalacak şekilde devam etmeyi hazmedebilecek mi?
Son olarak diyorum ki;
Sivasspor’lu cefakar gençlerin,Yiğidoların deplasmana gitmek için harçlıklarıyla aldıkları mazottan kesilen vergiyi örtülü ödenek olarak Trabzonspor’a peşkeş çekenleri babam dahi olsa AFFETMEM,HAKKIMI HELAL ETMEM..!!!
|
okurken gerçekten çok yazık dedim. yazı ilerledikçe çirkeflik boyutunun had safhalara ulaştığını, çekememezliğin inanılmaz derecede arttığını gördüm.
Kardeşim, nedir senin TS ile derdin? Sen kendi takımının durumuyla ilgilensene birazcık..
Bir kere ortaya attığın iddiaların hepsi yalan yanlış ve birbiriyle tutarsız.
Akp'nin Trabzon'da kaybettiği seçim 2004 yılındaydı fakat o seçimden sonra Albayrak'ın yerine Şener gelmedi. Tam tersine Akp'liliği ile bilinen Nuri Albayrak 2005 yılında Trabzonspor'a başkan oldu.
Nuri Albayrak başkan olduktan sonra Fatih Tekke'yi 7.5 Euro'ya Zenit'e sattı ve bu transferden 1 gün sonra Marcelinho transfer edildi. Senin demene göre en yüksek devre arası transferiydi. Fakat tam tersine Marcelinho sezona başlamadan önce yaz aylarında transfer edildi ve devre arasında uyum sorunu yüzünden satıldı.
Tayyip Erdoğan, Trabzon'u almak için Nuri Albayrak'ı kullandı diyelim. Peki nasıl oluyor da o Nuri Albayrak Trabzon halkının nefretini kazandı? Trabzon'u kazanmak için örtülü ödenekten para aktarılıyor da, bu paradan Trabzon halkının haberi yoksa bunun Akp'ye geri döngüsü nasıl olabilir? Bu kadar komik bir şey olabilir mi?
Senin demene göre Akp'ye yakın olan başkan Sadri Şener oluyor. Oysa ki Sadri Şener'in dünya görüşü olarak Akp'ye en uzak kişi olduğu herkeslerce bilinir.
Sadri Şener daha 2008'de başkan oldu Trabzonspor'a. Trabzonspor'a yapılanları bırakın, Trabzon'a yapılanlar Sivas'a yapılmış olsaydı şöyle olurdu böyle olurdu demişsin. Trabzonspor takımı, değil Türkiye'nin, Dünyanın sayılı şehir takımlarından bir tanesi iken yıllardır süre gelen stad sorununu kimse çözemedi. Kayseri'ye, Galatasaray'a, Rize'ye, Bursa'ya stadlar yapılırken (yapım aşamasına gelirken) Trabzon için stad yapılması planlanan yerin henüz 1ay önce dolgu ihalesi yapılabildi sadece.
Gökhan Ünal transferi Sadri Şener zamanında yapılmıştır. Bu transfer de yaklaşık 9 milyon Euro'ya Rubin Kazan'a satılan Gökdeniz'in transferinden sonra gerçekleşmiştir.
Trabzonspor Kulübü Hes ihalesini kazanmıştır fakat para olmadığı için henüz hayata geçirilememiştir. Eğer ki bu proje hayata geçirilebilseydi, yatırım maliyetinden yaklaşık bir iki yıl sonra yıllık bir gelir elde etmeye başlanacaktı. Fakat hali hazırda Hes işinden elde edilen hiçbir gelir yok.
Faruk Özak'tan önce, Mehmet Ali Yılmaz da spor bakanlığı yapmıştı. Hiçbir faydası da görülmedi. Şayet bir faydaları olsaydı şimdiye kadar yüz kere daha şampiyon olmuştuk. Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy'un Trabzonlu oluşunu söylemiyorum bile. (O dönemde de kollanmak bir kenara, bir çok yerde hakkımız yenmiştir)
Faruk Özak, Trabzonsporluluğunu kullanan veya bulunduğu yerin lobisini kullanarak birşeyler yapabilen bir adam olsaydı, Trabzon şehri 2016 Avrupa Şampiyonasının aday kentleri arasında olurdu. Trabzonlu olmayıp da bu durumu o kadar eleştirenlerin olduğu yerde, Faruk Özak'ın hiçbir şey yapamaması umarım biraz olsun bazı şeyleri anlamana yardımcı oluyordur.
İstanbul takımlarının yanında elde ettiğimiz gelirler reklam ve yayın gelirleridir. Açın Lig TV ye telefon sorun bakalım, TS taraftarına kayıtlı kaç tane decoder var diye? Ya da TS nin Türkiye'nin dört bir yanında oynadığı maçlardaki seyirci sayısına bakın. İstanbul takımlarının, İstanbulda dolduramadığı stadyumu TS taraftarının son maçta 60 bin kişi ile doldurması marka değerini açıklamaya yetiyordur herhalde. Bazı Anadolu takımları 5 lira bilet parası verip takımını tribünde desteklemezken, kendilerini TS ile rakip görüp Ts'ye çamur atmalarını çok manidar buluyorum.
Trabzonspor şu an ligde fena sayılmayacak bir konumda. Bunu TS'nin oynadığı futbol ile de görebilirsiniz zaten. Bırakın ligi, ligden önce Liverpool karşısında oynadığı futbol ile ilgili olarak o zaman ki gazete başlıklarını ve yorumları okumanı öneririm.
TS şuan da ligin en az gol yiyen takımı ve en fazla gol atan ikinci takımı. Deplasmanda hiç yenilmemiş bir takım. Gs'yi, Fener'i, Bjk'yi sahasında, Bursa'yı deplasmanda yenmiş bir takım.
Kazandığımız Bursa maçında bir golü verilmemiş Trabzonspor'un.
Belkide bu sezonun en iyi topunu oynayıp, Gaziantep'i sahadan sildiği maçta bir penaltı kazanmış ve bu penaltıyla ilgili bir kişi bile penaltı değil yorumu yapmamış, bırakın yorumu, tartışılması bile yanlış olur söylenmiş. Şayet sen bana bu penaltının penaltı olmamasıyla ilgili bir tane yorum bul, ben kafamı kesmeye hazırım...
Evinde kazandığı Bucaspor maçında Trabzonspor 1-0 öndeyken, Engin'e ceza sahası içerisinde rakip futbolcu diz koymuş fakat Engin bu dizi büyük bir darbe olarak göstertmiş ve kendisini yere atmıştır. Pozisyonun arkasında kalan Türkiye'nin en iyi hakemi Cüneyt Çakır da penaltı noktasını göstermiş. TS zaten önde iken, Bucaspor'dan gol yemesi imkansıza yakın iken kazanılmış haksız bir penaltıdan bahsediyoruz. Ki bu penaltıda eyyam aramak ne kadar doğru olur, herkes elini vicdanına koysun bakalım.
Son ibb maçında TS'nin iki adet penaltısı verilmemiş. Elin almanı Markus Merk bunu söylemiş, yılların yorumcusu Erman Toroğlu söylemiş. O söylemiş bu söylemiş..Erman Toroğlu, Umut'un düşürülüşüne kesin penaltı derken, Markus Merk ben vermem ama hakem yanlış karar verdi söyleyemeyiz dedi.
Trabzonspor kulübü, wikileaks belgelerinde söylendiği gibi örtülü ödenek almış bir takım olsaydı 100 trilyon borcumuz olmazdı. Epey bekledim ve ondan sonra yazdım diyorsun ama araştırman sıfırın altında kalmış. Sadece çekememezlikten çamur atmışsın...
Bütün bu yazdıklarım ne bir iddiadan ibaret, ne kendi yorumumu içeriyor, ne de başka birşey. Yazdıklarım tamamen ispatlı, gerçek şeyler. Senin yazdıkların gibi kişisel görüş ve yorumlar değil, yanlış bilgiler falan da içermiyor.
Aslında sana yapılacak en güzel şey, seni hiç dikkate almamak, bunu da çok iyi biliyorum fakat öyle çamurlar atmışsın ki, öyle yalan iddialarda bulunmuşsun ki cevap vermek istedim.
Bu iddialara kayıtsız şartsız inanmayıp, hatta ağır buluan gerçek Sivassporlu kardeşlerime teşekkürü bir borç biliyorum ve Rıza hoca ile ligde başarılar diliyorum...