Tekvando başarılarımız
Sırbistan'ın Başkent'i Belgrad'da devam eden Dünya Üniversitelerarası Tekvando Şampiyonası'nda Türk sporcuları tarihi başarılara imza attı.
Üniversiteli tekvandocular, yaptıkları maçlarda toplam 1 altın, 5 bronz madalya alarak, Türk takımını dünyanın en iyi takımları arasına sokmayı başardılar.
42 ülkeden 600 sporcunun mücadele ettiği şampiyonanın ilk gününde, 51 kiloda mindere çıkan Sevda Mavi, altın madalya kazanarak Türkiye'ye 6 yıl sonra dünya şampiyonluğunun sevincini yaşattı.
Birinci turda Sırp rakibini 8-1, ikinci turda Yunan rakibini 4-2, yarı finalde Kübalı rakibini altın vuruşla 6-5 yenerek finale çıkan Mavi, finalde karşılaştığı Çinli rakibini 5-1 yenerek altın madalyaya uzandı.
Antrenör Ali Şahin, üniversitelerarası dünya şampiyonu çıkardıkları için gururlu ve sevinçli olduklarını söyledi.
Tekvando Federasyonu Başkanı Metin Şahin, şampiyonada önemli ülkelerin sporcuları ile mücadele ettiklerini söyledi.
Türk tekvandosunun her geçen gün ivme kazandığını, İzmir'deki Dünya Gençler Şampiyonası'ndan sonra Üniversiteler Dünya Şampiyonası'nda da kürsüye çıkmalarının bir tesadüf olmadığını belirten Şahin, şunları kaydetti:
''2002 yılından bu yana ilk kez Üniversitelerarası Dünya Şampiyonası'nda altın madalyaya ulaştık. Türk tekvandosunun çıkışı devam edecek. Pazar günü (bugün) 4 sporcumuz daha mindere çıkacak. Bu sporcularımızdan da derece bekliyoruz. Tekvando, Türk sporunun en önemli ve lokomotif branşlarından birisidir. Göreve geldiğimiz günden bu yana birçok uluslararası organizasyonlarda kürsünün en üstüne çıkma başarısını gösterdik. Özellikle Avrupa ve dünya şampiyonası gibi organizasyonlarda Türk tekvandosunun gücünü gösterdik.''
Şahin, Tekvando Federasyonu'nun elde ettiği başarılarla yetinmeyeceğini belirterek, ''Bizim için en önemli sınavlardan birisi de Pekin Olimpiyatları'dır. Çocuklarımızın gözündeki pırıltı bu dev organize öncesi beni çok umutlandırıyor. Pekin'den de çok büyük başarılara imza atarak döneceğiz'' diye konuştu.
A.A.
__________________ Anadolu baştan başa KIRMIZI BEYAZ Artık tarih değişti ŞAMPİYON SİVAS
Yukarıdaki Mesaj için 2 Kullanıcı antitoksidan'a Teşekkür Ediyor...
Tekvando Başarılarımız
982 yılında ilk bayan Avrupa Şampiyonluğu ile 1987 yılında da ilk bayan Dünya Şampiyonluğunu Taekwondocularımız Ülkemize kazandırmışlardır. 1988-1990 yıllarında Taekwondo Milli Takımımız iki kez üst üste takım halinde Avrupa Şampiyonluğunu elde etmiştir. 1995 yılında Filipinler’de yapılan Büyükler Dünya Şampiyonasında kazanılan 2 altın madalya ile Dünya ikinciliği elde eden takımımız Ülkemizi Avrupa ve Dünya Ülkeleri arasında en iyi şekilde temsil etme başarısını göstermiştir. 1998 yılında Taekwondo Milli Takımımız Avrupa Şampiyonu olmuştur. Uygulamaya konulan planlı, disiplinli ve sistemli çalışmalar neticesinde 1999 yılı sonu itibari ile ; 1999 yılı tescilli lisanslı sporcu sayısı 34.723 Erkek- 5.309 Bayan olmak üzere toplam 40.032 kişidir. Antrenör sayısı olarak Monitör 73, Birinci Kademe 484, İkinci Kademe 81, Üçüncü Kademe 56 olmak üzere toplam 694 Antrenörümüz bulunmaktadır. Hakem sayısı olarak Namzet 1444, Bölge 564, Milli 280, Uluslararası 27 olmak üzere toplam 2315 Hakemimiz bulunmaktadır. Türkiye genelinde Kulüp sayısı 246 dır. 1982-1999 yılları arasında iştirak edilen Uluslar arası Müsabakalarda elde edilen madalyalar 522 Altın, 336 Gümüş, 288 Bronz olmak üzere toplam 1146 dır.
Elde edilen bu madalyalar arasında 52 Avrupa Şampiyonluğu, 8 Dünya Şampiyonluğu, 26 Balkan Şampiyonluğu bulunmaktadır. Taekwondo sporu 2000 yılında yapılan olan Olimpiyat oyunlarında Olimpik spor dalı olarak yarışmalara dahil edilmiştir.2000 yılı Olimpiyat Oyunlarına Resmi Spor Dalı olarak ilk defa katılan Taekwondo da gerek siklet sayısının azaltılması gerekse de ülkelere konulan kota gereğince sadece 2 bayan sporcu ile katılarak Oyunlarda Hamide Bıçkın TOSUN’la ülkemize Bronz madalya kazandırılmıştır.
1996-2003 yıllarında başkanlık görevini yürüten Cengiz YAGIZ’ın görevden alınmasıyla yerine Yrd. Doç. Dr. Metin ŞAHİN Federasyon Başkanlığına seçilmiştir.
2004 yılı Atina Olimpiyat Oyunlarına yine ülkelere verilen kota nedeniyle 1 sporcu ile katılınmış, sporcumuz Bahri TANRIKULU Olimpiyat İkincisi olmuştur.
2004 yılı Aralık ayında yapılan Federasyon Başkanlığı seçimlerinde kazanan Yrd. Doç. Dr. Metin ŞAHİN yeniden Federasyon Başkanlığına seçilmiştir.
Ülkemizde düzenlenen 23. Dünya Üniversiteler Yaz Spor Oyunlarında (Universiade 2005) kazanılan 10 adet madalyanın 5’ini sporcularımız kazanmışlardır.
Ayrıca Milli Takımımız 2005 yılında Azerbaycan’da düzenlenen Gençler Avrupa Şampiyonasında 4 altın, 4 gümüş ve 4 bronz madalya ile Avrupa İkinciliği Letonya da düzenlenen Büyükler Avrupa Şampiyonasında 3 altın, 3 gümüş ve 1 bronz madalya ile Avrupa Şampiyonluğu, İtalya da düzenlenen Yıldızlar Avrupa Şampiyonasında 4 altın, 4 gümüş ve 6 bronz ile Avrupa Şampiyonluğu Finlandiya da düzenlenen Avrupa Poomse Şampiyonasında 4 Altın, 2 gümüş ve 3 bronz madalya ile Avrupa Şampiyonluğu kazanarak ülkemizi Avrupa arenasında en iyi şekilde temsil etmiştir.
__________________ Anadolu baştan başa KIRMIZI BEYAZ Artık tarih değişti ŞAMPİYON SİVAS
Yukarıdaki Mesaj için 2 Kullanıcı antitoksidan'a Teşekkür Ediyor...
Atagün'ün varisi!
Furkan Ulaş Memiş, Türkiye'nin en genç Olimpiyat Şampiyonu olmak için gün sayıyor.
5.8.2008
Furkan Ulaş Memiş... Henüz 17 yaşında... Son anda Pekin vizesi alan Trabzonlu boksör kendinden oldukça emin. Kimseden korkmadığını kaydeden milli eldiven, Türkiye’nin en genç Olimpiyat Şampiyonu olmak için gün saydığını söylüyor.
Atina Olimpiyatları’nda en çok aklımızda kalanın ne olduğu sorulsa, hiç kuşkusuz ilk hatırlayacaklarımızdan Atagün Yalçınkaya’nın tüm Türkiye’ye yaşattığı heyecandır. 17 yaşında olimpiyatta yumruk sallayan Yalçınkaya, Türkiye’nin en genç olimpiyat şampiyonu olamadı ama, kürsüye çıkan en genç sporcumuz olmayı başardı. Ancak Atagün şimdi mazide kaldı. Az kendinden, biraz başkalarından, en çok da sistemin arızalarından kaynaklanan bir dizi yanlışlık ve hatalı seçimler sonucu kayboldu. Her şeye rağmen Atagün’ün bıraktığı boşluğu doldurmaya aday bir sporcu yetişmekte gecikmedi. Adı Furkan Ulaş Memiş. 22.04.1991 doğumlu. Ay itibariyle Atagün’den daha küçük. Yani ülkemizi olimpiyatta temsil eden en genç boksör unvanını şimdiden ele geçirdi. Sıra şimdi ikinci unvanda. Olimpiyatta ülkemize madalya kazandıran en genç sporcu olma unvanı için gün sayıyor Furkan... Üstelik onu gümüş madalya da kesmiyor. Gözünü altına dikmiş. Ne Kübalı’sı, ne Rus’u, ne ABD’lisi; hiç biri korkutmuyor onu. “Onların nesinden çekineceğim ki” diyor. “Korkacak olsam burada olmazdım, onlar benden korksun” diye de ekliyor.
Pekin rüyası iki yıl önce başlamış
Boksa Trabzon’da mahalle arasında başlamış Furkan. Adeta boksör mahallesiymiş, oturduğu muhit. Aralarında milli sporcuların da olduğu boksör abileri onu teşvik etmiş. Ailesinin itirazına rağmen eldiveni eline geçirir geçirmez katıldığı ilk Türkiye Şampiyonası’nda 1.’lik kürsüne çıkınca Furkan bu işe devam etmeye karar vermiş. Ardından gelen uluslararası başarılar... Yıldızlar Avrupa Şampiyonası 1.’liği, Yıldızlar Dünya Şampiyonası 3.’lüğünden sonra büyüklerde katıldığı Olimpiyat Seçmeleri’ndeki 1.’liği ile Pekin’in yolunu tutmuş. Aslında Pekin’i 2006’daki Avrupa Şampiyonluğu’ndan sonra kafasına koymuş. Atagün’ün başarısının kendisini teşvik ettiğini belirten Furkan, “O zaman 15 yaşındaydım. Kendi kendime Pekin’e gideceğime dair söz verdim ve sözümü tuttum. Şimdi sıra milletime verdiğim sözde” diyor.
Ele avuca sığmayacak kadar hareketli
Atagün ile kıyaslanmaktan hoşlanmayan Furkan, “O Atagün Yalçınkaya, ben ise Furkan Ulaş Memiş’im. Herkes kendi olmalıdır. Tamam Atagün başarılıydı. Ama benim idolüm Bülent Ulusoy’dur. Onun istikrarına ve disiplinine hayrandım.” Çok hareketli bir boksör olduğunu ifade eden genç eldiven, güce değil tekniğe dayalı bir stile sahip olduğunu ve kontra yumruklar çıkarabildiğini belirterek sözlerini şöyle tamamlıyor: “Beni izlemeye devam edin.”
Hamit TURHAN
Pekin'den haberler...
Olimpiyatlarda kadınlar azınlıkta
Olimpiyat Oyunları tarihinde bugüne kadar toplam 116 bin 896 sporcu yer aldı. Bu sporcuların 24 bin 453’ü bayan sporcuyken buna karşılık 92 bin 443 erkek sporcu ülkesini temsil etti. Türkiye de olimpiyatlardaki bayan sporcu oranının gerisinde kaldı. Yer aldığı 18 olimpiyatta 713 erkek sporcu ile temsil edilen Türkiye, bayanlarda ise sadece 70 sporcuyla katılabildi.
Bayrağımızı Özal taşıyacak
8 Ağustos’ta Pekin’de yapılacak Olimpiyat Oyunları açılış seramonisinde bayrağımızı taşıyacak isim belli oldu. Törende Türk bayrağını, 2004 Atina Olimpiyat üçüncüsü aynı zamanda 2002’de de Dünya Şampiyonu olan güreşçimiz Mehmet Özal taşıyacak. Milli sporcumuz olimpiyatlarda ayrıca ülkemizi 96 kiloda temsil edecek.
Yanıt: Final koşmak başarı
Olimpiyat Oyunları’nda bayanlar 100 metre engellide Türkiye’yi temsil edecek olan milli atlet Nevin Yanıt, oyunlarda final koşmasının büyük başarı olacağını söyledi. Pekin’de finalde yarışmak için en az 12.67 saniye koşmak gerektiğini savunan milli atlet, bu dereceyi yakaladığında zaten kendisine ait (12.76) Türkiye rekorunu da kırmış olacağına işaret etti.
Meşale hiç sönmeyecek!
8-24 Ağustos tarihleri arasında yapılacak 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları’nda bir ilk de meşale konusunda yaşanacak. 72 santimetre uzunluğunda ve 985 gram ağırlığında olan Olimpiyat Meşalesi ilk kez sönmeyecek şekilde Çin Uzay Bilimi Enstitüsü tarafından tasarlandı.
İkinci kafile
Pekin’e ulaştı
2008 Olimpiyat Oyunları’nda mücadele edecek Türk kafilesinin ikinci grubu Pekin’e geldi. Kafilenin ikinci grubunda Şeref Eroğlu, Soner Sucu, Nazmi Avluca, Mehmet Özal, Şeref Tüfenk ve Rıza Kayaalp olmak üzere altı grekoromenci ile iki haltercimiz Taner Sağır ve İzzet İnce bulunuyor.
Kaynak: Fanatik Gazetesi
Konu nuri_58 tarafından (05.08.2008 Saat 09:49 ) değiştirilmiştir..
Sebep: resim ekleme