Yazarlar / Burhan Ayeri
Sivas gerçeği ve hakemler
burhan.ayeri@aksam.com.tr
Ekonomik sıkıntı çeken yönetim ciddi ciddi Mehmet Yıldız’ı satmak üzereydi. Yapılan cazip teklifler ve parasal rahatlama umudu, Sivasspor’un kurmaylarını bu yola sokmuştu. İşte bu ortamda yazdığımız yazıyı hatırlayın. Özetle tekrarlamak istiyoruz:
“Adı büyüklerin durumu ortada. Sivas neden Trabzonspor gibi Anadolu’nun yeni şampiyonu olmasın? Devre arası oyuncu verme yerine, takviye yapılmalı. Parasal krizi aşmanın yolu, taraftardan geçer. Sadece İstanbul’daki bir milyonun üstünde Sivas kökenli 10’ar YTL verseler bu iş tamamdır. Bu kampanyayı başlatma görevini gazeteci arkadaşımız Halis Güler’e havale ediyoruz”.
Bugüne kadar, birkaç zengin işadamının dışında hareket görmedik. Oysa, gerekli yasal hazırlıklar tamamlanıp, en azından bir SMS kuruluşuyla anlaşma yapılabilir. Cep telefonuyla, havuzda kolayca gerekli para toplanacaktır. Banka hesapları ise bu işin kaymaklı ekmek kadayıfıdır. Hâlâ bekliyoruz. Bizim Beşiktaş’lı olduğumuzu dünya alem bilmekte. Ancak, merhum babamızın görev yıllarında gittiğimiz Gölköy ve Suşehri’ni unutmamız mümkün değil. Sivasspor’a sempatimizin sebebi bu.
Gençlerbirliği’ni, 54 dakika on kişi oynamasına rağmen 2-0 yenen ekip liderliği çoktan hak etti. Lig TV’den izlediğimiz maçta Murat Sözgelmez, Hayrettin, Musa ve kaleyi Petkoviç’ten alan Akın her zamanki gibi başarılıydılar. Kötü, hatta vasat oyuncu yoktu.
Özel bir isim üstünde durmak zorundayız; Mehmet Yıldız. 26 yaşındaki futbolcunun yakın geçmişini hatırlayın. Antalya’da, İstanbulspor’da kiralık oynadığı dönemler gözümüzün önünde. Beşiktaş maçında kaçırdığı goller bir rekoru önledi. Şimdilerde geldiği noktaya bakın. Geçmiş sezonlarda 3-4 gol atarken, gol krallığını zorluyor. 1960’ların klasik santrfor tipinin klonlanmışı. Sağlam, yıkılmıyor. Toplara mermi gibi vuruyor. Güreşçi anatomisini hatırlatan görüntüsü, ikinci yarılarda ‘Çift ciğerli’ olduğunu ispatlar gibi. Bir hatırlatma daha yapmak istiyoruz. Fatih Terim sakatlıklardan yakınırken “Mehmet’lere iyi baksın” demiştik.
Toparlarsak, Sivasspor bal gibi ipi göğüsler. Hem de uzak ara. İkinci yarı fikstüründeki büyük avantajı göreceksiniz. İlk oyun Trabzonspor’la 4 Eylül Stadı’nda. Adı büyüklerin tamamı, Yiğidolar’ın evine gidecek. Ara transfer şampiyonluk için önemli. Kulübeye 2-3 takviye bu işi bitirir. Tüm Sivaslılara ve sevenlerine sesleniyoruz; ‘Eller cebe’. Son notumuz Bülent Uygun’a. Artık lütfen “Biz şampiyon olamayız” söylevlerini bıraksın!
* * *
Fox TV’nin Ver Kaç’ında altısı İstanbul’da, ikisi Ankara stüdyolarında sekiz hakem vardı. Belki de ilk kez kendilerini savunur gördük. İyi eğitimli, cin gibi gençler. Daha o geceye kadar ‘Senin Anan Nereli’ -Annesinin ellerinden öperiz- tezahüratıyla tanıdığımız Selçuk Dereli’yi çok tuttuk. Onun kibarca söylediği; “Medya önce kendine çeki düzen versin” lafına aynen katılıyoruz. Ekranlardaki ‘Kulüp Amigosu’ futbol yorumcuları temizlenmedikçe, kaosun önüne geçilmez. Bunlardan biri de maalesef ev sahibi konumunda oturuyordu. İnsanın kulüp tutması doğal. Ancak, holiganlaşanlara televizyonlarda imkân vermek, kaosun ana sebebi. Zehir saçanları ayıklamadıkça, bizi daha kötü, hatta ‘Kanlı günler bekleyecektir’. Şansal Büyüka’nın teklif ettiği gibi; “Hep birlikte hakem yorumlarını kaldıralım”. Bunu uygulamak zor. Çünkü, işin doğasında ‘Rating kavgası’ yatıyor...