Acemi Yiğido
Üyelik Tarihi: 10.06.2007
Mesajlar: 123
Thanks: 49
68 Mesajına 228 Kez Teşekkür Edildi.
|
Cevap: Kimler geldi kimler geçti....
12.08.2010 tarihli yazım.
SİVASSPOR ANALİZİ
Değerli yiğidolar, internet dünyası hızla gelişmekte ve artık herkes Sivasspor hakkında yazılan ve çizilenleri dikkatle takip etmektedir. Hatta bu takipleri sonucu Sivasspor hakkında yapılan analizler sivasspor.com un forum sayfalarına taşınmaktadır. İçeriği bakımından sezon öncesi mevcut kadro ve yapılan transferler üzerine yorumlar dolu olan analizleri siz değerli yiğidolar okudukça çok da memnun olmadığınızı yaptığınız yorumlardan anlayabiliyorum.
Sivassporu yaklaşık 15 yıldır takip etmekteyim. Özellikle iç sahadaki maçları hemen hemen aralıksız 13 yıldır çıplak gözle seyretmekteyim. 3. ligde şampiyonluk sevinci, 2. ligde şampiyonluk sevinci ve süper ligde şampiyonluk heyecanı yaşayan birisi olarak Sivasspor üzerine medyada yer alan analizlerden daha fazlasını sizlerle paylaşabileceğimin farkındayım. Süper ligdeki ilk mücadelemiz olan Malatyaspor maçını olimpiyat stadında canlı olarak izleyen birisi olarak son 5 sezondur kombine kartımı alarak stattaki yerimi de sağlamlaştırdım. O yüzden buradan süper ligdeki son 5 sezonumuza değişik bakış açılarından yaklaşarak, bu sezon için sizlere ışık tutmaya çalışacağım.
Esasında yapacağım analizi ARTILAR-EKSİLER başlıkları altında da toplamak mümkün. Ama ben herkese değişik bir bakış açısı kazandırması bakımından başlık sayısı biraz fala tuttum.
1. TRANSFER POLİTİKASI:
Eğer takip ettiyseniz daha önceki yazımda transfer politikamıza değinmiştim biraz. Süper lige çıktığımız sezondan bu yana en az transferi bu sene yaptık. Hem giden hem gelen futbolcuların azlığı nokta transferler yaptığımızı gösteriyor bence. Gerçekten 5 yıl boyunca iyi-kötü kalemizi koruyan ile beraber ile beraber misyonunu tamamlamıştı. Bize geldiğinde 28 yaşındaydı ve en verimli yıllarını geçirdiğini hepimiz gördük. Yerine şimdi 31 yaşında Ramoviç geldi. Belki petkoviç kadar uzun süre bize hizmet etmeyecek ama tecrübesinden çok faydalanabileceğimiz bir kaleci olacaktır. “İYİ KALECİ BİR PUAN DEMEKTİR” diye bir söz vardır futbolda. Gerçekten de geçmiş yıllara baktığımızda gerek petkoviç gerekse akının performansları bize çok birer puan getirdi. Özellikle Akın uzun yıllardır Sivassporda olduğundan dolayı bir kalecinin ne kadar mesafe kat edebileceğini bizlere gösterdi. Fatih Terim Akın’ın en iyi olduğu dönemlerde milli takıma almamasına sebep olarak aut atışlarındaki zayıflığını göstermişti. Onu da geliştirmiş olsaydı şu an Sivassporda olmazdı zaten. Eğer Ramoviç beklentilere karşılık verirse süper ligdeki çoğu takımda bulunmayan iyi iki kaleciye sahip olduğumuzu söylemem gerekir. Arkalarında genç yetenek Alişanı da unutmamak gerekir.
Son iki yıl içerisinde hep gündemimizde olan ve hatta anlaşmaları son anda gerçekleşmeyen birkaç isimi transfer ettik. Bunlar Ceyhun, Mehmet Nas, Denis İvanovs. Aslında bence Sivasspor yönetiminin bir Transfer Komitesi olmayışı bu isimleri biraz geç de olsa takımıza kazandırdı. Transfer Komitesi diyorum çünkü aldığımız oyunculardan sadece iki tanesi yurt dışından. Diğerleri ülkemizden. Zaten Türkiyeden bir transfer yapmak için teknik direktörü tamam demesi yeterli. Şimdi bu durum iyi mi oldu kötü mü oldu? Onu zaman gösterecek. Defansın göbeğine ayağı pas yapan, hava toplarına hakim ve özellikle hücuma hem defanstan topu oyuna sokmasıyla hem de duran toplardaki etkinliğiyle öne çıkacak bir isim arıyorduk. Aslında bu özellikleri okuyan herkesin Bilicayı anlatıyorsun dediğini duyar gibiyim. Bilica gibi futbolcu Beşitaş-Fenerbahçe-Galatasaray-Trabzon gibi takımların kadrolarındaki yaklaşık 16 stoperin içinde bir tane. Bilicadan Fenerbahçenin nasıl faydalandığı da aşikar. Bizim bilica ayarında bir futbolcuyu bir daha bulmamız bu sene için çok zordu. Denis İvanovsun bence Bilicaya göre değişik özellikleri de var. Zaman daha iyi gösterecek tabi ama son 4 Eylül maçında gördük ki uyum problemi aşmış gibi. Orta saha için savaşçı, mücadeleci, tecrübeli, kişilikli teknik, şut atabilen kimliği ile Mehmet Nas bizim için ilaç oldu gibi. Ceyhun ise süper lige çıktığımız sezondan beri hep aradığımız ve bir kere bulup elimizden kaçırdığımız (Nordin Wooter) klasik 10 numara pozisyonu için istediğimiz oyuncu profilinde bence. Gerçekten Galatasaray alt yapısından yetişme ve Fenerbahçe, trabzonda oynamış futbolcu için Sivasspor yanılmıyorsam 13. kulübü olacak. Yaşı 33. Meziyetleri belli. Karakteri de belli. Benim kanaatim, eğer Sivasspor ligin başlangıcı için çok kötü skorlar almazsa ki bunun sonucunda seyirciyle diyaloga girmezse, rakip futbolcular skora göre Ceyhunu tahrik etmezseler Ceyhun en azından bu sezon için bize çok güç katacaktır.
Pedriel ile Sedat yeşilkaya ise şu an için kadro zenginliği sağlayacak transferler. Ama pedriel şans verilirse ve şansını iyi kullanırsa Sivasspor için büyük kazanç olacaktır. Ben şans verilmesinden yanayım.
Sonuç olarak az transfer yaptık. Bence bir orta sahaya, bir forvete ve bir de hem sol bek hem de stoper oynayabilecek biri olmak üzere üç transfer daha yapmalıyız.
2. KADRO YAPISI, KADRO DERİNLİĞİ VE YABANCI OYUNCULAR :
Sivasspor yönetimi zannedersem 6+2+2 olan yabancı kuralını 2 yabancısını tribünde oturtmamak istediğinden dolayı tam olarak kullanmadı. Bana göre de haklılık payları var. Süper ligdeki bir çok takım takımın omurgasını hep yabancı oyuncular kullanarak oluşturmaya çalışıyorlar. Ama Sivasspora baktığımızda bu tam tersi. Zaten önceki senelerdeki maçlara baktığımızda da sahaya çıkan yabancı sayılarımızın diğer takımlara göre az olduğunu fark ediyoruz. Hatta bu hafta onu oynayacağımız Galatasaray maçında bile sahada 3 veya 4 yabancı yer alacak. Sivassporun şu anki kadrosunda yer alan yerli oyuncularla mevcut 8 yabancı oyuncumuz bana göre kadro derinliği ve rekabet ortamını oluşturacak yapıda değiller. Baktığınızda performansları istikrarlı olacak oyuncu sayısı az(mesala Abdurrahman, Sedat bayrak, hayrettin, Mehmet yıldız). Buna karşın performansını birkaç maçın üstüne çıkaramayacak oyuncu sayısı fazla.(mesela Cihan : Geçen sene Anderlecti 3-1 yendiğimiz maçtaki performansını mesut bakkal gelene kadar göremedik. Aynı şekilde Kadirin geçen sene Galatasarayla 1-1 biten maçtaki performansı, kamananın sürpriz birkaç gölünden başka oyunda görülmeyişi gibi.). İşte bu noktada Sivasspor iyi yerli transfer diyebileceğimiz iki isim aldı. (Mehmet Nas ve Ceyhun) ama yabancı oyuncuların kullanımı ve transferi noktasın eksiklerimiz var. Bunu gidermek için hala ay sonuna kadar süremiz var. Veya zita gibi bir oyuncuyu devamlı oynatarak kazanabiliriz. Ama yine de ben Sivasspor taraftarını heyecanlandıracak bir veya iki isimin alınmasını istiyorum. Çünkü Hollanda kampının son günlerinde hem Mesut Hoca hem de yönetim transfer yapacaklarını söylemişti. Umarım iyi bir Galatasaray maçı sonucu transfer olayına son noktayı koydurmaz.
3. GİDENLER BAŞARILI OLDU MU? :
Her sezon nedense Sivasspordan ayrılan futbolcuların üzerine ağıtlar yakılıyor. Yeni transferler yapılıyor ve eskilerle karşılaştırılıyor. Hatta şöyle söylemlerle çok sıkça karşılaşıyorum: Sivasta iki sene önce şöyle bir topçu vardı. Adam süperdi. Bizimkiler bıraktı. Şimdi arıyoruz onu…
Bu düşünceler üzerine ben her zaman Sivasspordan ayrılan futbolcuları hep takip etmişimdir. Aklıma gelen 5-6 futbolcunun dışında Sivasspordan ayrılıp ta istikrarlı ve başarılı olmuş isim yoktur. Ertuğrul Aslan, Servet Çetin, Cem Can, Bilica, Tum ve sadece geçen sezonluk performansıyla Murat Erdoğan. Gerçekten benim takip ettiğim kadarıyla bu isimler gittikleri kulüplerinde kimi zaman eleştirildilerse de istikrarlı oyunlarını sürdürdüler.
Buna karşın Sivasspor ayrılıp bir alt liglerde futbol hayatlarına devam eden futbolcular da var. Murat Duman, Musa Kuş, Fransergio, Hakkı, Cem Karaca, İlhan Ummak.
Veya Sivassporda performansları ile beğeni toplayıp ta gittiği kulüplerde başarı yakalayamayanlar da var. Diallo geçen sene Diyarbakırda bence başarılı değildi ve çok eleştirilmişti. Hatta Galatasaray maçında Barasoun attığı gollerden sonra Rıdvan Dilmen bu Afrikalıyı nerden bulmuşlar demişti.oysaki bir sezon önce aynı Rıdvan Dilmen Dialloyu Sivassporda çok beğeoniyordu. Hatırlar mısınız Can Arat vardı bir zamanlar. Gürhan vardı. Bunlar Sivasta kiralık oynamışlar ve çok beğenilmişlerdi. Ama şimdi bakın hiç adları duyuluyor mu? İlk sezonumuzda defansta Kalla diye Kamerunlu bir oyuncu vardı. Bizden ayrıldı. Ülkesine döndü. Artık esamesi okunmuyor. Dos Santos Anderson vardı. O gidince de çok üzülenler olmuştu. Niye gönderildi denilmişti. Önce Rize, sonra Eskişehir, sonra Güney Kore, şimdi ise İranda sanırım. Balili gitti bizden antalyada tutunamadı. Şimdi ülkesine döndü. Sanırım yakında futbolu bırakır. Devran Ayhan vardı. Bir sezon iyi oynadı biz de. Ardından askerlik problemi yüzünden Azerbaycana gitti. Hala orda Sergio ile beraber. Yasir Elmacı vardı. Özellikle Şansal Büyüka onu çok över ve beğenirdi. Sivastan ayrıldı. Toplasanız 20 maç yapmadı ayrıldıktan sonra. Sylla da İ.B.Belediyeden kovuldu eğer duyduysanız. Ve son olarak Sezer Badur. Şu an topun ağzında. O da Sivastan ayrılıktan sonra gittiği takımda yer bulamadı kendine.
Bunları hatırlatmamın sebebi şu: Gerçekten sivasspor bir futbolcunun kendini en rahat şekilde hissedebildiği bir kulüp. Seyirci baskısı yok, para sıkıntısı yok, yerel medya baskısı yok. Bir kulüpten bir oyuncu gidiyorsa arkasından keşke olsaydı dememek gerekir. Gidenlerin hali ortada. Ama gidenin yerine de gerçekten ondan daha iyisini almak adına da iyi çalışmalar ortaya koymak gerekir. Bu yönde de zamanında hem başarılı hem başarısız işler ortaya çıkmadı değil kulübümüzde. Mesela:
Nordin Wooteri kimse tanımazdı. Oynadığı futbulun tadı damağımızda kaldı belki ama yenisini bulmak için çaba da sarfetmedik değil. Sergio oliveria gibi. Onuda almadan önce kimse bilmezdi. Belki çok başarılı olmadı. Aslında yeterli şans verilmedi ona. Yoksa 2-1 yendiğimiz Fenerbahçe maçı performansını hatırlarsınız herhalde. Murat sözgelmezi Altaydan aldığımızda 20 yaşındaydı. Şu an 25. Metin tekin milli takım yardımcı antrenörü iken Rıdvan Dilmene Murat için KÜÇÜK SERVET tanımlaması yapmış. Belki kendini çok geliştiremedi ama yinede kendini geliştirecek yaşa sahip. Bunların dışında Sedat Bayrak’ı, Abdurrahmanı, musa aydını, sezer baduru, syllayı, sergioyu, bilicayı, İbrahim dağaşanı, cihanı çok tanıyanımız yoktu sanırım. Sivassporda performanslarını üst noktalara taşıdılar.
Kendilerinden beklenti olarak çok şeyler istediğimiz ama bir türlü başarılı olamayan futbolcular da yok değil. Tolga doğantez, Mahmut Hanefi, volkan ünlü, uğur yıldırım, ılgar gurbonov, yasin çakmak, Erman kılıç, taider, aubey, elrio, İbrahim şahin, ersen martin gibi.
Kimler gelmiş kimler geçmiş değil mi? Ama bakıyoruz ki gelenler gidenler olmuş . ama değişmeyen sadece Sivassporun ismi.
4. İSTİKRAR VE TESİSLEŞME VE STAD :
İstikrar kelimesi süper ligdeki bir çok takımın sözde kullandığı ama uygulamada pek başarılı olamadığı bir durum. Oysa ki Sivasspora baktığımızda 7 yıldır aynı başkan, son 5 yılda değişen sadece 5 teknik direktör, son bir kaç yıldır beraber oynayan oyuncu toplulukları göze çarpıyor. Mesela dikkatinizi çekiyor mu hiç? Sadece süper ligdeki 5 sezonumuza bakarsak, yedek kalecimiz hep aynı. Sol bekimiz hep aynı. Forvetimizden biri hiç değişmedi. Son üç yıldır defans dörtlüsünü üçü Abdurrahman-Sedat-Hayrettin. Bunlar bizim takım için gerçeten önemli noktalar. Daha doğrusu geçen yıl ki başarısızlığı saymazsak süper ligdeki başarımızın sıralarından bir kaçı. O yüzden bazı değerlerimize daha çok sahip çıkmalayız.
Tesisleşme konusunda çoğu süper lig takımlarının önündeyiz. Kulübümüzün tesislerinde eksik olan bir şeyin olmadığının herkes farkında. Hatta Federason Başkanı Mahmut ÖZGENER Sivası ziyaretinde kulüp tesislerini gördüğünde başarının hiç de tesadüf olmadığının altını çizdi. Keza Stadımız için de aynı şeyleri söyleyebiliriz. Tama yeni stadın sözü Başbakan tarafından verildi. Sivasın başta milletvekilleri olmak üzere hiçbir önde gelenleri bu proje için gerekli girişimlerde bulunmadı. Ama ben 5 yıl önceki statta çok maç seyretmiş biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, yeni stad için biraz daha zamanımız var. Zamandan kasıtım şu. Şu anda hiçbir yere borcu olmayan özellikle devlete enden kulüplerden biriyiz. Kalıcı gelirlerimiz yok. Ama var olan paramızı da har vurup harman savurmuyoruz. Bu önemli bir durum. Süper ligdeki yerimizi de bana göre henüz sağlamlaştırmadık. Bakın geçen sene ilk defa küme düşme stresi yaşadık ve bu sezon öncesi de bu durum hala aklımızın bir köşesinde. Kısaca Kayserispor gibi yapıya sahip olduğumuzda stad ihtiyacımız da karşılanacaktır.
5. SEZON BAŞLANGIÇLARI :
Son beş yıla baktığımızda ligin ilk maçlarında sadece bir galibiyet aldığımızı görüyoruz. O da 2007-2008 sezonu olaylı maç Trabzona karşı hükmen aldığımız 3-0. 2005-2006 da Olimpiyat da Malatya beraberliği. 2006-2007 de içerde Gençlerbirliğine 2-1 kaybettik. 2008-2009 da içerde Kayseri ile 0-0 berabere kaldık. 2009-2010 da içerde Trabzona 2-1 kaybettik.
Görülüyor ki ilk maçlarda hükmen galibiyetimizi saymazsak pek başarılı değiliz. Bu, bu sezona da kötü başlayacağımız anlamına gelmez. Tam aksine ben geçen sezonki Mesut Hocanın geldiği günden bu yana oynadığımız mücadeleci oyunun Galatasaray maçında da devam edeceğini düşünüyorum. En azından yenilmeyerek sezona başlarsak ki, yenmemek için hiçbir sebep yok bence, ilerleyen haftalarda takım oyununu sahaya yansıttığımızda daha başarılı bir grafik için moral olacaktır. Zira fikstürümüzün kağıt üzerinde bir zorluğu var. Ama bunu kolaya çevirmek ilk maçtan alınacak puan veya puanlarla mümkün.
6. TEKNİK DİREKTÖR VE OYUN YAPIMIZ :
Bence Mesut bakkal kendi kariyeri açısından Sivassporu kendine olabilecek en iyi basamak olarak görüyor. İlk dönemlerinde Ersun Yanalın yardımcısı olduğundan dolayı hem gençlerbirliğinde hem de gaziantepte kendisine kredi sağladı. Gençlerbirliğini lig altıncı yaptı. Ama gaziantepte sezonu tamamlayamadı. Daha sonra denizli ve Manisa maceralarını biliyoruz. Yeni nesil teknik direktörlerden biri. Önceki sezon denizliyi, geçen sezon ise bizi ligde tuttu. Eğer bu sezon (bana göre kendi de aynı şeyi düşünüyor) Sivassporda sezon sonuna kadar istikrarlı bir görüntü sergiler ve kendine ilk 10 içinde yer bulabilirse kariyeri açısından müthiş bir basamak çıkacaktır. Aslında şu aşamada mesut bakkalın Sivasspora katacağından çok Sivassporun Mesut hocanın kariyerine katacağı çok şey var. Eğer bu sezonu başarılı geçer ve Sivas yönetimi önümüzdeki sezon için de devam kararı alırsa Mesut hocayla o zaman daha farklı hedefler bir Sivasspor izleyebiliriz.
İşte bu noktada Sivassporun oynayazağı oyun yapısı da şekilleniyor aslında. Çünkü mesut hoca bana göre ligin ilk yarısında sağlam defans yapan, savaşan ve az ama öz hücum yapan bir Sivas izletecek bizlere. Gol yemekte ne kadar cimri olursak puan toplamada da o kadar başarılı olacağız. Yediğimiz gol bizim ligdeki sıralamamızı belirleyecek. Umarım Mesut Bakkalın kafasındaki oyun sistemini sahaya yansıtabilen bir Sivasspor izleyebiliriz.
7. SEYİRCİ:
Başlığın adını seyirci koydum özellikle. Çünkü Sivasspor taraftarıyla Sivasspor seyircisi arasında çok fark var. Sayın başkan Mecnun Odyakmazın güzel bir tespiti var. Sivasspor taraftarı bir trenin vagonları gibi. Başarı ise lokomotifi. Lokomotif iyi giderse vagonlar çoğalıyor. Doğru söylüyor başkan. Kemikleşmiş 7–8 bin civarında bir taraftara sahip takımımız. Bu rakamları 15–16 bin seviyelerine çekersek gerçekten takımımıza verdiğimiz güç artacaktır.
Sezon öncesi aslında daha çok şey de söylenebilirdi. Yazıyı çok fazla uzattığımın da farkındayım. Fakat şöyle de özetleyerek yazıma son vermek istiyorum.
Mevcut kadromuza birkaç nokta transfer diyebileceğimiz isimler alındı. Umarım hepsi başarılı çıkarlar ve Sivassporu layık olduğu yerlere taşırlar. Ben iyi bir sezon başlangıcı yaparsak ligi ilk 10 içinde tamamlayacağımızı düşünüyorum. Ama bunun için de mutlaka takama bahsettiğim mevkilerde transferler şart. Taraftar olarak da karamsarlığa düşmeden HEP DESTEK TAM DESTEK sloganı ile desteğimize devam etmeliyiz. Çünkü başarı için taraftar desteği şart. Hele bizim gibi kulüplerin arkadan itici bir güç olarak destek vermeliyiz. Yeni sezonu takımımıza ve şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Saygılarımla…
|