Yaşam zormuş be,
Denizde yüzmek kadar
Ki yüzmeyi bilmem
Boğudum,
Fark ettim!
Yaşamadığımı ki
Sen çıkageldin
Önce sadece gülümsedin
Sonrası…
Ne güzeldi be
Yaşamak!
Pişmanmıyım acaba
Yaşadığım için
Aslında bu kadarı yetti
Beni öldürmeye
Gerçekten yetti be Canım
Yeter dimi bu kadarı
Ne dersin…
Aşk
Tanımaz olaydım
Uzakta olaydım
Sormasaydım
Ama!
Tanıdım
Bir kez daha doğdum
Sonra
Sonrası
Meçhul be
En azından
Yaşıyorum!
Damla
Kumral ela gözlü
Şeker bir şey
Kocaman gözleri var
Ürkek birazda
Çok düşünüyor
Düşmeyi
Ben yağmasını istiyorum
Ama bana çöl hissini vermeyi
Tercih ediyor
Olsun ya
Sen düşmesen bile
Senin düşmeni
Beklemek bana
Yaşamak varya sebebli sebebsiz
Bu dünya bazen zalim bazen sessiz
Nedenleri bilmeden, sonumuzu görmeden yaşamak varya
İşte yaşıyoruz say , dünya döndükçe yaşıyoruz say
Herkes bir şeylerin peşinde
Zamanla yarışıyor,
A dını bile bilmedikleri sonsuzluğa koşuyor
İnsanlar robot olmuş cağa uyuyor
İşte yaşıyoruz say, dünya döndükçe yaşıyoruz say.
yazar:sevgi
AGZINA YÜREGİNE SAGLIK GAMZE ÇOK GÜZEL SİİRLERİN VAR
Son zamanların en önemli vatan ve aşk şiiri yazarlarından, köşe yazarı ve programcı, şair Atilla İlhan bu gece 11/Ekim/2005 tarihinde evinde hayata gözleriniş yumdu. Tüm Türk halkının başı sağolsun büyük bir değerini kaybetmiştir. İşte şiirlerinden bir kaçı;
dağ başını efkâr almış
gümüş dere durmaz ağlar
gözyaşından kana kesmiş gözlerim
ben ağlarım çayır ağlar çimen ağlar
ağlar ağlar cihan ağlar
mızıkalar iniler ırlam ırlam dövülür
altmış üç ilimiz altmış üç yetim
yıllar gelir geçer kuşlar gelir geçer
her geçen seni bizden parça parça götürür
mustafa'm mustafa kemal'im
diz dövdüm
gözlerim şavkı aktı sakarya'nın suyuna
sakarya'nın suları nâmın söyleşir
hemşehrim sakarya öksüz sakarya
ankara'dan uçan kuşlar
kemal'im der günler günü çağrışır
kahrolur bulutlara karışır
gök bulut yaşmak bulut
uca dağlar dev boyunlu morca dağlar
divan durmuş bekleşir
mustafa'm mustafa kemal'im
nasıl böyle varıp geldin hoşgeldin
çıngı kaymış yalazlanmış gözlerin
şol yüzünde güneş südü sıcaklık
ellerinden öperim mustafa kemal
senin dalın yaprağın biz senin fidanların
biz bunları yapmadık
sen elbette bilirsin bilirsin mustafa kemal
elsiz ayaksız bir yeşil yılan
yaptıklarını yıkıyorlar mustafa kemal
hani bir vakitler kubilay'ı kestiler
çün buyurdun kesenleri astılar
sen uyudun asılanlar dirildi
mustafa'm mustafa kemal'im
karalar kuşanmış karadeniz akmam diyor
dokunmayın ağlamaktan bıkmam diyor
bu gece kıyamet gecesi bu vapur bandırma vapuru
yattığı yer nur olsun mustafa kemal
ben ölümden korkmam diyor
korkmam diyen dilleri toz oldu toprak oldu
değirmen döndü dolandı yıllar oldu
bir kusur işledik bağışlar mı kimbilir
o bize öğretmedi kazan kaldırmasını
günahı vebali öğretenin boynuna
erdirip oldurana ana avrat sövmesini
yüreğim kırıldı kanım kurudu
var git karadeniz var git başımdan
mızıka çalındı düğün mü sandın
bir yol koyup gideni gelir mi sandın
mustafa'm mustafa kemal'im
ankara'nın taşına bak
tut ki baktım uzar gider efkârım
çayır ağlar çimen ağlar ben ağlarım
gözlerimin yaşına bak
ankara kalesi'nde rasattepe'de
bir akça şahan gezer dolanır
yaşın yaşın mezarını aranır
şu dünyanın işine bak
mustafa'm mustafa kemal'im