Ana Sayfa  |  Site Haritası  |  Forum  |  Chat
‹ Anasayfaya geri dön  |  Sivaslilar.net  |  Sivastuning.com
Sivasspor


Hoşgeldiniz
Zurück   SivasSpor.com - Yiğidoların Özgür Sesi > Serbest Alan, Sivas Paylaşım, Sivas Forum, Sivaslılar > Heykel

Heykel Her Telden Muhabbet Burda

Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil

-->: Her İnsan Ölecek Yaştadır
Alt 06.03.2006, 16:10   #251
casus84
Usta Yiğido
 
casus84 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 35
Mesajlar: 1.324
Thanks: 157
140 Mesajına 217 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 863 casus84 FORUMLARA KATILIMI BIRAZ DAHA ARTABILIR
Standart -->: Her İnsan Ölecek Yaştadır

Alıntı:
deli_yigido Nickli Üyeden Alıntı
divrigi sivas ın pılot takımı olabılır mi?







ne alaka gardaş yahu.ama sivasın altyapısı tokatspor
__________________
http://erdalguler.sitemynet.com/myne...por/dernek.gif
İSTANBUL SİVASSPOR TARAFTAR DERNEĞİ
ÜnSaL YILDIZ
casus84 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: Her İnsan Ölecek Yaştadır
Alt 08.03.2006, 12:00   #252
CÜSSKB-Aynur
Usta Yiğido
 
CÜSSKB-Aynur - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 2.799
Thanks: 0
64 Mesajına 176 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 1038 CÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz sein
Standart -->: Her İnsan Ölecek Yaştadır

Hayrettin KARACA: PARAM VAR AMA TÜKETMEYE HAKKIM YOK!

Kırmızı süveteri delik deşik olmasına rağmen hala üzerinde; ayakkabısıda yamalı. Sökük paltosunu, pantolonunu, yakalarını ters-yüz ettiği gömleklerini yıllardır kullanıyor. 10 yıldır hiçbir şey almamış üzerine. Karaca markasının ve TEMA Vakfı'nın kurucusu Hayrettin Karaca "param var ama tüketmeye hakkım yok" diyerek 'al tüket ve yok et' diyen tüketim toplumuna açtığı savaşla
gurur duyuyor.
KOMŞUYA VER...
Dünyada tüm insanları doyuracak kadar yiyecek olduğunu ama gözü aç
olanları doyuracak hiçbir şeyin olmadığını söyleyen Karaca,Türkiye'de bir zamanlar fakirleri aç bırakmayan kültürün nasıl yok olduğunu hüzünlenerek anlattı. Televole kültürünün karşısında birtakım değerlerin yok olduğunu söyleyen Karaca, çocukluk günlerinin "komşuyu aç bırakmayan" kültürünün yeniden dirilmesiyle, açlıkla savaşılabileceğini söyledi. "Dünya ikiye bölünmüş artık. Gözü açlar ve karnı açlar. İşte o gözü açları doyurmayacağız.
Bunların farkına küçükken vardım. Dilim kültürüm gidiyor. Bağımsız bir
Türkiye değiliz artık. En büyük acımız geri getiremediğimiz o kültürümüzdür." diyen Karaca şöyle konuştu:
"Ben bir kasaba çocuğuyum. Varlıklı bir ailenin çocuğuydum. Ama herkes
eşit şartlarda oynardı sokakta. Bütün çocuklar gibi ben de yalınayak oynardım. Akşam olduğu zaman annem seslenirdi, avucuma bir kap sıcak yemek koyarlardı. Kulağıma eğilip, 'Komşu anneye götür' derdi. Etrafımızda bizi duyacak kimse yoktu ama, bu bana verilen 'Aman kimse görmesin Hayrettin' mesajıydı. Komşu annenin yağını,odununu kim alır, kimse bilmezdi. Paylaşma düzeni vardı, o kültürdü. Savaştan çıkmış bir Türkiye'de 'fakirim' diyen çoktu
ama 'açım' diyen yoktu. Oradan aldım bu kültürü. Kaybolan budur, giden
budur. Ama Anadolu'yu gezerken görüyorum ki, bu değerleri hala yaşatanlar var."
UTANIYORUM...
Tüketim toplumunun rezalet hale geldiğini Karaca:
"Akmerkez'in önünden geçmeye utanıyorum, nedir bu ışıklar, bu rezalet.
'Yılbaşı' demek, 'Al, tüket, yok et, yaşamı mahvet' demek. O yüzden bu yırtık kazağı gururla taşıyorum üzerimde. Global ekonomi insanları kullanıyor. Ama bakın beni kullanamıyor, çünkü izin vermiyorum. Çok da mutluyum. Bunu elimden hiç bir güç alamaz. İnanç herşeyi halleder"dedi.
"Açlıktan ölen her çocuğun katilleri vardır " diyen Karaca,
ihtiyacından çok tüketerek sınıf atlamaya çalışanları suçladı. Karaca,
"Bugünkü tüketim iki katına çıktığı gün, belki dünyada yaşam olmayacak. En büyük tehlike gıdada. Bir Amerikalı çocuk doğduğunda 30 çocuğa eşdeğerde dünya nimetlerini alıp götürüyor" diyerek dünyanın düştüğü durumu gözler önüne seriyor.
TV SEYRETMİYOR...
Cep telefonu kullanmadığını, 5 yıldır TV izlemediğini belirten Karaca
şöyle devam etti:
"Okumakla mükellefim. Olanın olmayana, bilenin bilmeyene borcu var.
Malını mülkünü verirsin orada biter borcun. Mesela Yalova'daki
botanik bahçemi vakıf yaptım ama borcum bitmedi topluma. Şimdi borcumu
bilgi sahibi olarak ve bunu aktararak ödüyorum. Okumak ibadettir. Okumamak cumhuriyete ihanettir."
Oğlunu, eşini ve annesini kaybeden Hayrettin Karaca, "acılar karşısında isyan ederek hiçbir şey kazanamazsınız, elde olan bir şey değil çünkü bu. Ben acıyı da, mutluluğu da kabulleniyorum. Ama acılar hafızadan hiç çıkmaz" dedi.
185 MİLYON AFRİKALI HERGÜN AÇLIKTAN ÖLME RİSKİ İLE YAŞIYOR...
Dünyanın durumunu değerlendiren Karaca şu yorumlarda bulunuyor:
"Birleşmiş Milletler 2004 Kalkınma Raporu'na göre, Afrika'da 323
milyon insan günde 1 dolardan az bir gelirle geçimini sağlıyor. Temiz su kaynağından mahrum 273 milyon kişi bulunmakta. İlkokul çağında okula gidemeyen 44 milyon çocuk var. Yetersiz beslenmeden kaynaklanan ölüm riski altında yaşayan Afrikalıların sayısı 185 milyon. Her yıl beş yaşının altında ortalama beş milyon çocuk ölüyor. Zengin ülkeler yıllık gelirlerinden yüzde 0,7'sini kurtarma amaçlı projelere yönlendirseler bu sorunların hepsi ortadan
kalkabilir."
"BİR" ÇOK GÜÇLÜDÜR.....
"Benim de vardı 40 tane kravatım. O zaman 30 yaşındaydım. Ben de tükettim, ama bilerek yapmadım bunu." diyen Karaca, "Artık farkına vardım bunun. Ne zamandır alışveriş yapmadığımı hatırlamıyorum, kendime sadece kitap alıyorum. Nedir benim ihtiyacım? Doymam, sağlığım, barınmam, kuşanmam; bunun dışında hiçbir şey tüketmeye hakkım yok. Gömleklerim var, yakası çevrilmiştir,
ayakkabılarıma bakarsanız, altı yamalıdır. Dokuz senedir bu pantolonu giyerim, paltom yırtıktır. Param var ama tüketmeye hakkım yok! Bunu herkes yapabilir. "BİR" çok güçlüdür. Atatürk bir kişiydi.
Herşey "bir" ile başlar. Bir yoksa iki olmaz. Ben de yakınlarıma örnek olmaya çalışıyorum" diyor.
BİR ALYANS İÇİN 3 TON ZEHİRLİ ATIK...
TEMA Vakfı Yayınları'ndan çıkan "Dünyanın Durumu 2004" raporlarını
yorumlayan Karaca şu tespitlerini aktarıyor:
Dünyada makyaj malzemesi için yapılan harcama 18 milyar
dolar. Dünyadaki tüm kadınların üreme sağlığı için gerekli para 12 milyar dolar.
Avrupa ve ABD'de evde beslenen hayvanların mamasına harcanan
para 17 milyar dolar. Dünyada açlığın ve yetersiz beslenmenin sona erdirilmesi için gerekli para 19 milyar dolar. Parfüme harcanan para 15 milyar dolar.
Evrensel
okur-yazarlığın sağlanması için gereken yıllık ek yatırım 5 milyar dolar.
Deniz seyahatlerine harcanan para 14 milyar dolar. Dünyada herkese temiz içme suyu sağlanması için gerekli para 10 milyar dolar.
Avrupa'da dondurmaya harcanan para 11 milyar dolar. Her çocuğun aşılanması için gerekli miktar 1,3 milyar dolar.
Satışa hazır 1 ton altın elde etmek için 300 bin ton atık üretilir. Başka bir deyişle altın bir alyans için ortaya çıkan atık miktarı 3 tondur. Bu atıkların çoğu siyanür ve kimyasal maddeler içerir.
__________________
YILDIZLARIMIZI SATTIRMAYALIM!
CÜSSKB-Aynur isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: Her İnsan Ölecek Yaştadır
Alt 08.03.2006, 13:13   #253
YatodaSin
YASAKLI ÜYE
 
YatodaSin - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 36
Mesajlar: 695
Thanks: 2
22 Mesajına 43 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 0 YatodaSin ist zur Zeit noch ein unbeschriebenes Blatt
Standart -->: Her İnsan Ölecek Yaştadır

Bravo Akıncılar kardeşim,..bir hikayede benden;


2 Nci dünya savaşı,Alman nazileri Polonya'da bir direnişci köye saldırır.Herkesi meydana toplayarak kurşuna dizerler,çocuk,yaşlı,kadın ve genç ayrımı yapmazlar.Yalnız köyde yaşayan bir direnişçiyi ellerinden kaçırırlar.Nazi birliğinin komutanı askerlere emir vererek,kaçan kişinin sağ olarak yakalanmasını emreder.Askerler ormanda zorlanarak da olsa sonunda direnişciyi yakalayıp,komutanlarının önüne getirirler ve aralarında şöyle bir diyalog geçer;
Nazi subayı : ''Bizi epey uğraştırdın,seni birazdan zevkle kurşuna
dizdireceğim.''
Direnişci : ''Sizler insanlık düşmanısınız,başka bir şey beklemiyorum.''
Nazi subayı : ''yaa öylemi,sana bir soru soracağım,bilirsen serbest
kalacaksın.Benim gözlerimden birisi takma,yani camgöz.
Hangisi cam,hangisi gerçek gözüm?
Direnişci bir süre baktıktan sonra tereddüt etmeden der ki;
''Sol gözünüz cam olan''
Nazi subayı : ''Hayret !! bugüne kadar hiç kimse bilememişti,sen nasıl
bildin''?
Direnişçi : ''Cam olan sol gözünüz daha insancıl bakıyor da '' !!!



Abi en iyisi bu olmus bence eline saglik
YatodaSin isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: Her İnsan Ölecek Yaştadır
Alt 08.03.2006, 13:15   #254
YatodaSin
YASAKLI ÜYE
 
YatodaSin - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 36
Mesajlar: 695
Thanks: 2
22 Mesajına 43 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 0 YatodaSin ist zur Zeit noch ein unbeschriebenes Blatt
Standart -->: Her İnsan Ölecek Yaştadır

Alıntı:
turgutkizgir Nickli Üyeden Alıntı
ANNELER

- Doğacak çocuk doğumdan bir gün önce Allah ile görüşür. Bebek:
- Allah’ım dünyaya gideceğim ve orada ne yapacağımı bilmiyorum.

- Ben senin için bir melek yarattım ve o seninle ilgilenecek.
- Allah’ım onların dilini bilmiyorum. Onlarla nasıl anlaşacağım. Nasıl iletişim kuracağım?

- Senin için yarattığım melek, o sana sabırla onların dilini öğretecektir.

- Allah’ım dünyada duyduğum kadarıyla çok kötülükler varmış. Onlarla nasıl basa çıkacağım bilemiyorum.
- Senin için yarattığım melek, seni cani pahasına kötülüklerden koruyacaktır. Merak etme.

- Allah’ım sana tekrar nasıl döneceğim?
- Senin için yarattığım melek, bana nasıl döneceğini sana anlatacaktır.

- Derken Melekler gelir ve dünyaya gitme zamanının geldiğini söylerler ve çocuğu Allah’ın huzurundan
götürürlerken bebek tekrar sorar.

- Allah’ım benim için yarattığın meleğin adi ne?

- Adinin önemi yok ama sen ona ANNE diyeceksin

Buda güzel olmus gercekten insanin ici bi hos oluyor
YatodaSin isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: HIKAYELER
Alt 21.03.2006, 10:41   #255
CÜSSKB-Aynur
Usta Yiğido
 
CÜSSKB-Aynur - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 2.799
Thanks: 0
64 Mesajına 176 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 1038 CÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz seinCÜSSKB-Aynur kann auf vieles stolz sein
Standart -->: HIKAYELER

EMEK

Renklerin ustası olarak anılan büyük bir ressamın öğrencisi eğitimini
tamamlamış. Büyük usta öğrencisini uğurlarken, yaptığı resmi şehrin en
kalabalık meydanına koymasını ve yanına da kırmızı bir kalem bırakmasını,
halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmesini istemiş. Öğrenci birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde
resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş.Üzüntüyle ustasına gitmiş. Usta ressam üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. Öğrenci resmi yeniden yapmış.
Usta yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş
fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça
koymasını ve yanına da insanlardan beğenmedikleri yerleri
düzeltmesini rica eden bir yazı ile bırakmasını önermiş.
Öğrenci denileni yapmış. Birkaç gün sonra bakmış ki resmine hiç
dokunulmamış. Sevinçle ustasına koşmuş.Usta ressam şöyle demiş:
"İlkinde insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri
sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında
resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı. İkincisinde
onlardan yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç
kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi. Emeğinin karşılığını,
ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın. Sakın emeğini
bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartışma."
__________________
YILDIZLARIMIZI SATTIRMAYALIM!
CÜSSKB-Aynur isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: HIKAYELER
Alt 21.03.2006, 10:49   #256
erhan5834
YASAKLI ÜYE
 
erhan5834 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 47
Mesajlar: 1.652
Thanks: 0
12 Mesajına 21 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 0 erhan5834 ist zur Zeit noch ein unbeschriebenes Blatt
Standart -->: HIKAYELER

Hızırı Görmek İstiyorum

Vaktiyle, saf-temiz bir adam, Hazreti Hızırı görmek dredine görmüş. Ona birileri:
"- Filan çöle gideceksin filan istikamete doğru yürüyeceksin, işte oralarda bir yerlerde Hızır'ı görebilirsin, demiş.
O da inanmış, o çöle gitmiş ve o istikamete doğru yüürmeye başlamış. Gariban adam çölde epeyce yürümüş. Bir müddet sonra birisiyle karşılaşmış:
"- Selâmun aleyküm..."
"- Aleyküm selâm."
"- Hayırdır, yolculuk nereye kurban?" demiş karşılaştığı adam.
"- Ben Hızır'ı görmek istiyorum. bu çölde bu istikamete gidersem görebleceğimi söylediler.... Gidiyorum işte...."
"- Peki Hızır'ı görünce tanıyabilecek misin?..
Saf adam:
"- Vallahi, o hiç aklıma gelmedi demiş.
"- Üzülme... Ben sana tarif edeyim: Benim gibi kara kuru, seyrek sakallı bir adamdır.
"- Eyvallah kurban demişler ve birbirlerinin tersine yürümüşler.

Çok geçmeden aklı başına gelmiş,geri dönmüş ama, kara kuru seyrek sakallı Hızır (a.s.) sır olup gitmiş.

Adamcağız kulağını kaşımış ve...
"- Hay Allah, kaçırdık." demiş. Hızır'ı kaçırdığına pişman olmuş.
erhan5834 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: HIKAYELER
Alt 21.03.2006, 10:50   #257
erhan5834
YASAKLI ÜYE
 
erhan5834 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 47
Mesajlar: 1.652
Thanks: 0
12 Mesajına 21 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 0 erhan5834 ist zur Zeit noch ein unbeschriebenes Blatt
Standart -->: HIKAYELER

Öğüt

Birgün Emir Süleyman Pervane, Mevlana'dan kendisine öğüt vermesi için ricada bulumuştu. Mevlana, dan kendisine öğüt vermesi için ricada bulunmuştu. Mevlana, bir zaman düşündükten sonra:
- Emir Pervane, Kur'anı ezberlediğini duyuyorum, doğru mu? Dedi.
Pervane:
- Evet.
- Ayrıca, Şeyh Sadreddin'den hadis ilmi okuduğunu da duydum.
- Evet doğrudur.
Bunun üzerine Mevlana şöyle buyurmuştu:
- Mademki, Tanrı ve onun peygamberinin sözlerini okuyorsun... O sözlerden öğüt alamıyorsan, hiçbir ayet ve hadis'in emrine uyamıyorsan, benim nasihatimi nasıl dinler ve ona uyarsın.
Pervane, bu sözler üzerine ağlıyarak dışarı çıkar.
erhan5834 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: HIKAYELER
Alt 21.03.2006, 10:51   #258
erhan5834
YASAKLI ÜYE
 
erhan5834 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 47
Mesajlar: 1.652
Thanks: 0
12 Mesajına 21 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 0 erhan5834 ist zur Zeit noch ein unbeschriebenes Blatt
Standart -->: HIKAYELER

Günahkar Ağızdan Çıkan Dua

Bir kâfilede bulunan insanlar, Ebü'l-Hasan Harkânî hazretlerinin huzûruna gelip;
-Yollar korkuludur. Bize bir duâ öğretiniz, diye istirhâm edince; buyurdu ki:
- O zaman, Ebü'l-Hasan'ı hatırınıza getiriniz!
Bu söz, gelenlerin hoşlarına gitmedi. Yolda eşkıyâ, önlerine çıktı. Hepsinin mal ve metâlarını aldı. Yalnız, Ebü'l-Hasan-ı Harkânî hazretlerini hatırlayan bir kimsenin malına zarar gelmedi. Bu hâle arkadaşları şaşıp, sebebini sorduklarında;
-Ebü'l-Hasan-ı Harkânî'yi hatırladım ve kurtuldum, cevâbını aldılar.
Gelip durumu Ebü'l-Hasan hazretlerine anlattılar. Ve;
-Biz Allah'tan yardım istedik, eşkıyâlar bizi soydu. Fakat seni hatırlayıp, senden yardım isteyen şu arkadaş kurtuldu. Bunun hikmeti nedir? diye sordular.
-O arkadaşınızı kurtaran, Allahü teâlâdır. Günahkâr ağızdan çıkan duâyı cenâb-ı Hak kabûl etmez. Bunun için siz Allah'a yalvardığınız zaman duânız kabûl olmadı. Bu arkadaşınız beni hatırlayıp imdât isteyince, ben de Rabbime duâ ettim; "Yâ Rabbî! Şu kulunu içinde bulunduğu belâdan kurtar." dedim. Rabbim benim duâmı kabûl ettiği için, o arkadaşınız kurtuldu. Mesele bundan ibârettir." buyurdu.
erhan5834 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: HIKAYELER
Alt 21.03.2006, 10:52   #259
erhan5834
YASAKLI ÜYE
 
erhan5834 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 47
Mesajlar: 1.652
Thanks: 0
12 Mesajına 21 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 0 erhan5834 ist zur Zeit noch ein unbeschriebenes Blatt
Standart -->: HIKAYELER

Güzelliğinde İmtihanı Var

Süleyman bin Yesâr, bir arkadaşıyla “Ebva” denen yerde konaklamışlardı. Arkadaşı yakındaki alışveriş yerinden bir şeyler almak üzere çadırdan ayrıldığı sırada Süleyman’ı geriden gözetleyen bir bedevi kadını hemen çadırın kapısına gelerek:
– Buraya kadar gelir misin? diye seslendi.
Süleyman, serili sofradan yiyecek isteyeceğini düşünerek bazı şeyleri alıp da kadına doğru yürürken kadının ikazı farklı oldu: – Ben yiyecek falan istemiyorum, seni istiyorum seni. Yakışıklılığın hoşuma gitti. Karşı çadıra gel. Kimsecikler yok yanımda! Süleyman, bir imtihana tabi tutulduğunu düşünerek bağırmaya başladı:
– Defol buradan şeytanın elçisi. Şimdi arkadaşım gelir, İkimiz de rezil oluruz!
Kadın, beklemediği bu karşılıktan ürkerek peçesini yüzüne kapayıp çadırına dönerken, Süleyman da içeriye girip ağlamaya başladı. Bu sırada çarşıdan aldığı şeylerle gelen arkadaşı Süleyman’dan yaşadığı durumu dinleyince o da ağlamaya başladı. Süleyman şaşırmıştı.
– Sen niçin ağlıyorsun? diye sordu. Aldığı cevap şöyle oldu:
– Kardeşim, sen gerçekten de bir iffet abidesiymişsin. İyi ki ben muhatap olmadım böyle bir imtihana. Muhtemeldir ki kaybedebilirdim. Allah sana senin güzelliğin kadar iman kuvveti lütfeylemiş demek ki.
Süleyman oradan kalkıp Medine’ye varır, o gece rüyasında Yusuf aleyhisselamı görür. Karşıdan kucağını açarak gelen Hazret-i Yusuf ona şöyle hitap eder:
– Gel seni kucaklayayım iffet abidesi kardeşim. Güzelliğin de kendine göre imtihanı vardır. Sen de benim gibi bu konuda imtihanlara tabi tutuldun, ama kazandın. Tebrik ederim seni.
erhan5834 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: HIKAYELER
Alt 21.03.2006, 12:13   #260
FATIMA
Tecrübeli Yiğido
 
FATIMA - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 25.09.2005
Yaş: 41
Mesajlar: 822
Thanks: 0
14 Mesajına 26 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 0 FATIMA ist zur Zeit noch ein unbeschriebenes Blatt
Ausrufezeichen -->: HIKAYELER

SANAL AŞK

Bu çok güzel ilkbahar sabahinda deniz kenarina park ettigi arabasinda, bu sarkiyi mirildanarak denize bakiyordu kadin.. Arabadan cani inmek istememisti.. Oysa hava ne güzeldi.. Kara kis bitmis, ilkbahar gelmisti iste. Onun oralara karakis geliyordur su aralar diye gecirdi aklindan.Sonra ne güzel bir sarki bu diye düsündü. Insanin içini burkarken ayni zamanda dudaklarin iradesizce sarkiya katiliyor..

Neydi onu bu kadar melankolik yapan. sevdigi terketmis ti. Bu güne kadar kac sefer terk edilip, terk etmisti.. Neydi onu bu terkediste bu kadar cok yikan? Onun yazdiklarini hatirladi.. ici burkuldu gene.. Daha ilk satirda hissetmisti onun bir ayrilik mektubu oldugunu.. Nasil kanmisti yalanlarina? Hani gelecekti? Hani uzakliklar onun icin sevgisini kamcilayan bir kirbacti.. Yollar uzadikca, onun sevgisi artiyordu hani.. Nasil inanmisti bu yalanlara?.. Neden bu kadar muhtacti sevilmeye.. Neden kanmisti.. Adinin bile O oldugundan emin olmadigi birine.. Tum bunlari hak edecek ne yapmisti?Acaba adam, kadinin, ona oldugu kadar dürüst müydü? Yoksa hepsi koca bir hic miydi?Bombos hayallerle dolu birbucuk yilini dusundu.. Kalemi aldi eline ve yazmaya basladi... Bir gün ask biter.. Anilarda tadi kalir.. Yarim kalan askin tadi.. Damaklarda saklanir.. Belki de yasanmayan asklar.. Bu yüzden hep tatlidir.. Siiri gozyaslari icinde okudu. Kalemi elinden birakti, arabadan cikti. Bu ara ne cok kilo verdim , bu ask sadece kilo vermeme yaradi diye düsünüp gülümsedi.. Hayir dedi 7 yil sonra siir yazmama yaradi, 7 yil sonra kalbim oldugunu hissetmeme, 7 yil sonra birini sevmenin ve 7 yil sonra sevilmenin ne guzel oldugunu hatirlamama, ilk defa adima yazilmis bir sarkida mutluluktan aglamama yaradi diye düsündü.. Arabaya gitti, cep telefonunu eline aldi.. Bir an oyle kaldi.. Arayip aramamak, arasinda bocaladi.. Cep telefonunu birakti ve kalemini alip yazmaya basladi. Neye yarar yüregimiz dolu olmazsa askla, Neye yarar bu dünya ,ask olmasa... Yazilabilir miydi siir? Cizilebilir miydi resim? Sarkilar yürekten soylenir miydi böylesine? Düsebilir miydik..? Süzülen bir yaprak gibi sevginin kucagina.. Acilabilir miydik? bir yelkenli gibi.. ask denizinin koynuna.. ask olmasa.. Gözlerindeki yaslari tekrar sildi, arabasini calistirdi, eve dogru sürdü.. Belki bir e-mail daha gelmistir diye dusundu.. Affet diyen.. Yüzünü bir gülümseme sardi.. ASK SANAL BILE OLSA GÜZELDI..
FATIMA isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Hizli Erisim


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © 2005
Bize Yazin  |   Sivasspor.com  |   Arşiv  |   Kullanım sözleşmesi  |   Yukarı Git