Savunman yoksa!
Ancak atılan 5 gol de; niye hem milli takım hem de kulüpler düzeyinde Avrupa’da olamayışımızın en güzel göstergesiydi. Zaten istatistiksel olarak Sivasspor sadece bir maçta bu sezon gol yemeden bitirmiş, o nedenle ortada bir sürpriz yok.
İlk yarıya baktığımızda çok kötü bir Sivasspor vardı sahada. Şöyle söyleyebilirim; oyunu asla iki yönlü oynayamadı, Yiğidolar. ‘Savunmayı yapayım’ derken hücumu unuttu, ‘hücum’ derken savunmada inanılmaz hatalar yaptı. İlk dakikada gelen Trabzonspor golü belki sizin kurgunuzu alt-üst etmiş olabilir ve ilk yarıdaki kötü futbola mazeret kabul edebiliriz. Peki, ikinci yarı için ne demeli! Ofansif hamleler yapılmış, iki kez beraberliği yakalamış bir takım, kendi sahasında birbirinin benzeri böyle 3 gol yerse tabi ki kaybeder.
4 Eylül’de dün ev sahibi adına sahada var olup da, olmayan oyuncular vardı. Ki, bu oyunculardan herkes çok şey bekliyordu. Bir Mehmet Yıldız, bir Erman Kılıç’ın sahne alması gerekirdi bu karşılaşmada ama inanılmaz katkısız ve etkisizdiler. Maç öncesi Trabzon savunmasının eksikliğinin Sivasspor için bir avantaj olabileceği herkesin ortak fikriydi. Ancak o savunma müthiş oynadı. Sivasspor arkaya atılan her topta büyük bir aciz içindeydi. Çok açık söyleyeyim ilk yarıda Trabzonspor maçı kopartabilirdi. Kritik ofsaytlar ve Jaja’nın atamadığı pozisyon Sivasspor’un şansıydı.
İlk 45 dakikada akıllarda kalan sadece Uğur Kavuk’un sert şutu ve Onur’un kurtarışı. Trabzonspor kritik bir virajı kazasız geçerken yine de bu maçı zora sokmamalıydı. Erken golle öne geçmenin rehaveti pahalıya mal olabilirdi. Ancak dün Trabzonspor’da Burak Yılmaz hırsıyla ve son vuruşlardaki becerisiyle maça damgasını vurdu, attığı iki golle ‘şampiyonlukta havlu atmak yok’ dedi.
Tunç Kayacı fanatik