Biz Samsunspor'un yerinde olsaydık, onlar bizim yerimiz de olsaydı ne olurdu? Biraz da bu açıdan empati yapın bakalım. Ligin en güzel futbolunu oyanayan 7. sırada ki SAMSUNSPOR gelir, 16. sırada ki SİVASSPOR'u, Sivas'ta yener, gider Play-Off'a kalır, parasını cebine koyr, Play-Off maçlarında da çatır çatır futbolunu oynar millete de "yav helal olsun SAMSUNSPOR'a, dedikoduya, kimin düşeceğine bakmadan gitti SİVASSPOR'u yendi paly-off'ta da fırtınalar estiryor" dedirtirdi..
Eeee, bizim neyimiz eksik? Ya da bizim suçumuz ne? Öyle herkesin attığı tuttuğu gibi 1967-1968 sezonunda penaltıyı dışarı atmasalarmış biz küme düşüyor muşuz, bizi kurtardılar falan filan
HİKAYELERİNE İNANMAYIN !... Yok Öyle Birşey !...
İsteyene o yılların arşivini açabilirim. Ligin bitimine 4 hafta kala Konyaspor'a 2-0 yenilerek düşme potasına girsekte sonraki hafta Stematovic'in 2 golüyle Aydınspor'u 2-0 yenip daha sonra da deplasmanda Hacettepe ile 1-1 berabere kalarak düşme potasının üstünde yer almıştık. Daha sonra deplasmanda Kocaelispor'a 1-0 yenilsekte Konyaspor düşmeyi büyük ölçüde garantilediği için son maçta şampiyon olan Samsunspor'u 1-0 yenerek zaten düşmemeyi garantilemiştik ligde düşme potasının 3 sıra üstünde yer aldık.
Kaldı ki, bazılarının dediği gibi SAMSUNSPOR penaltıyı atamamış olsaydı bile 1-1 bile bitseydi yine de puan farkıyla ligde kalmıştık.
Onun için SAMSUNSPOR'a vefa borcumuz falan yok. Bakmayın öyle şeylere. Vefa, İstanbul'da bir semt isminden ibarettir. Biz kendi işimize bakalım. Süper Ligde pek çok kulübün başaramadığını yapabilme pozisyonundayız. Kimseye acımak yok FUTBOL LÜGATINDA. Kimse sana acımıyor, sende kimseye acımayacaksın.
Bakın sezon sonunda ki puan durumuna !..
.