19.09.2006, 10:13
|
#23
|
Usta Yiğido
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 34
Mesajlar: 1.324
Thanks: 157
140 Mesajına 217 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 837
|
Yiğidoların kadın kolları: Yiğideler...
Sivas, Cumhuriyeti'mizin kuruluşundaki en önemli kilometre taşlarının başında gelir. Tıpkı kadınlarımızın da çağdaş Türkiye'nin yapılanmasında önemli roller üstlenmesi gibi... Belki bilinen bir şey ama Sivasspor'un hanım taraftarlarının birleşerek grup kurduklarını kendi açımdan yeni öğrendiğim için ilgimi çekti. En azından Radikal'de okumadım ya da gözden kaçırdım diyelim. Evet, 'Yiğidolar' namıyla buram buram maçoluk kokan Sivaspor yiğitlerinin bir de kadın kolları varmış. Adı da espri ve letafet dolu; Yiğideler... Tıpkı bir zamanlar afacan kızların 'Ha Babam Sınıfı'na misilleme olması için kurdukları 'Ha Anam Sınıfı gibi... Liseli bu canavar kızlar grubu, zamanında Ali Sami Yen'de en çok yaygara koparan elemanlar olanarak anımsanır. 'Yiğideler'in lideri Nilay hanım, kulübün sayfasında yer alan açıklamasında elan 40 civarında olan çete mensubunun en kısa zamanda 200'ü bulacağını garanti ediyor. Fenerbahçe'yle 1-1 biten sınavı izleyen 'Yiğideler'in 70'li yıllardaki Bayan Taraftar Grubu'nun devamı olduğu ifade edilen haber şöyle devam ediyor: "Cumhuriyet Üniversitesi, Bayan Taraftar Grubu, 4 Eylül Stadı'nda oynanan Sivasspor-Fenerbahçe maçında tribündeki yerlerini alarak Kırmızı-Beyazlılara destek verdi. Bir örnek forma giyen Yiğideler, Maraton C bölümünde tek sıra oturdukları koltuklarında maç boyunca takımlarını coşkuyla alkışlayıp yüreklendirdi" diyen futbolsever hanımlar, 'bayan taraftarların takımına nasıl sahip çıktığını ve küfürden, şiddetten uzak centilmence destek verdiğini gösterdiklerini belirtti.
Sivas ellerinin yeni patronu Pecze, Türkiye'yi yakın tanıyan yabancı teknisyenler arasında. Karol hocanın daha önceki Gençlerbirliği ve Rize deneyimleri göz önüne alındığında, Kadıköy'ün acemisi rakip meslektaşı Zico karşısındaki avantajını nasıl puana dönüştürdüğü kendiliğinden ortaya çıkar. Derbi izlenimlerinin girişinde Galatasaray çalıştırıcısı Erik Gerets'in can sıkıcı beraberliklerin ardından maçı Sırat köprüsünde oynayacağını dile getirmiştim. Belçikalı, bu kez kaçırılmayan penaltıyla "Tez urun kellesünü" fermanından şimdilik sıyırdı. Tigana, mesaiye başladığı geçen mevsimden bu yana bir türlü medyaya kendini beğendiremedi. Dişlerinin arasından düşürmediği kürdanıyla (Sigarayı bırakmak için mi kürdandan psikolojik destek alıyor yoksa çok yemek yediğini için mi sürekli dişlerini karıştırıyor ya da acaba hep aynı kürdanı mı kemiriyor... Bütün bunları zihinleri kemiren toplumsal kaygılar ya, neyse...), Fransızlığından kaynaklanan 'Mösyö' sıfatıyla Jean hoca sürekli ilmiğin teğetinde sallandı durdu. Taa ki son Sofya zaferine kadar... Ne var ki kazanın altındaki ateş tazelendi. Fokurtular arasında "Tigana'yla olmaz... Tigana gitsin, Zigana gelsin..." yaveleri ovalara yayıldı yeniden.
Sivas'tan tek puan ve liderlik koltuğunu Manisa'ya terk etmiş olarak dönen Zico'nun durumu da pek parlak değil. Hatta, kellesi giyotine Tigana'dan çok daha yakın denebilir. Sarı-Lacivertli kalemler daha beraberliğin dumanları tüterken Sambacı'nın ipini çoktan çekti bile. Slogan, çok alışık olduğumuz yılların teranesinin isimleri değiştirilmiş bir versiyonu: "Zico gitsin, Yanal gelsin." Futbolcu transfer sezonu yeni yıla kadar donduruldu ama antrenör pazarı sabaha kadar açık. Bu bakımdan, belli olmaz, Zico gider Yanal gelebilir belki ama Brezilya'dan armağan paketinde getirtilen 'Edu Deivid' ambalajı da ille iade edilecek diye tutturulursa Noel'in geçmesini beklemek mecburi...
Radikal Gazetesi Yazarı:Cengiz Alpman
http://www.radikal.com.tr/resim/yazarlar/108.gif
19/09/2006 Yazısından Alıntıdır.
|
|
|