İYİ KALECİ BİR PUAN DEMEKTİR.
Temposu yüksek, zorlu, mücadelesi Avrupa standartlarında olan bir Galatasaray maçından sonra moralli bir şekilde gidilen Antalya deplasmanından alınan bir puan her ne kadar kaçırdığımız gollerin neticesinde aslında 3 puandan olduk desek bile bence çok önemli. Zira Antalyada hem sıcaklık hat safhada, hem nem çok yüksek oranlarda hem de maçın hakeminin maça ağırlığını koyamayıp verdiği yanlış kararlar ve kartlar oynanan oyunun kalitesini düşürdü. Geçen haftaki Galatasaray maçının sahadaki dizilişi ve Hayrettin-Ferhat değişikliği dışında aynı kadrosuyla maça başladık. Zaten Mesut Bakkal ile geçen sezon oynadığımız 7 maçın hepsinde de sahaya çıkan ilk onbirinin sekizi hiç değişmiyordu. Kadroda istikrarı yakalarsak ilerleyen haftalarda daha çok faydasını göreceğiz.
Aslında maçın geneline baktığımızda oyuncu değişiklikleri hariç galibiyet için gerekli oyunu ve pozisyonları yakaladık ama belki şansız belki beceriksiz belki de gereksiz paslar yüzünden değerlendiremedik. Oyuncu değişikliklerimizin tek sebebi olarak futbolcuların yorulmalarını görüyorum. Geçen haftaki çıkan iki oyuncu Zita-Cihan ikilisi bu maçta da oyundan alındılar. Bu da gösteriyor ki Zita-Cihan ikilisi Mesut hocanın oyun anlayışında önemli yer teşkil ediyor. Onlardan maksimum mücadele ve fizik güçlerini sahaya yansıtmasını istediği ortada. Tabi ki Zita-Cihan ikilisinin yerlerine giren Uğur-Erman ikilisi oyuna beklenen katkıyı sağlayamadılar. Farklı alternatif isimler bulmak ve faydalanmak artık Mesut hocanın görevi.
İlk yarı Antalyanın golü gelene kadar gol atmak için gerekli atakları özellikle sağ taraftan Apo ve Zitanın katkılarıyla fazlasıyla gerçekleştirdik. Ama golü bulmadan kalemizde golü gördük. Bence bu golde defanstaki İvanovsun Titayı tanımamasının etkisi çok. Tamam atılan golün güzelliğine bir şey demiyorum ama eğer Titayı tanısaydı İvanovs o pozisyonda daha yakın durup vurmasına müsaade etmeyebilirdi. Çok geçmeden beraberlik golünü bulduk. Hem de kornerden. Zira geçen sezon kornerlerde etkili değildik. Ceyhunun duran toplardaki ustalığının meyvelerinden daha çok yararlanırız umarım. İkinci yarı ise sıcak havanın etkisiyle daha fazla yorulduk. O yüzden rakip kaleye gitme girişimlerimiz sadece Ferhatın Mehmet yıldıza yaptığı orta dışında kişisel olarak kaldı. Yani kendinde güç bulan topu kaleye götürsün mantığı çıktı ortaya.
Takım olarak gerekli mücadelemizi sahaya yansıttık. Apo geçen haftaya göre daha çok hücuma katıldı, daha önde bastı. Ferhat ise gençliğinin verdiği tecrübesizlikten dolayı rakibi karşılamada sıkıntı çekti. Hayretini aradık bence. Çünkü hayrettin rakibe önde basıp döndürmeyen bir yapıda oynuyor. Fizik olarak da Ferhat iki gömlek üstün. Yine de Ferhatın ilerleyen maçlarda oyun mantalitesini geliştireceğini düşünüyorum. Sedat ve ivanovs iyilerdi. Fakat gördükleri kartlar başka maçlarda sıkıntıya sokabilir bize. Kadir aslında maçın görünmeyen kahramanlarındandı. Mehmet nas ile birlikte çok çalıştılar ve verilen görevi yerine getirdiler. Kadir biraz daha öne oynarken dikkatli ve cesaretli olsa Sivassporun oyun anlayışı da olumlu yönde değişecek. Mehmet yıldız tek forvet oynamanın zorluğunu zaman zaman maç içnde yaşadı. Ceyhuna takımın topu aktaramaması Mehmeti çok yordu. Ceyhun hücumda etkisizdi. Belki geçen haftaki oyununu bekliyorduk ondan. Yine de alınan bir puanın değerli olduğunu düşünen biri olarak ne ceyhuna ne de Mehmet yıldıza söyleyecek bir şey yok. Çünkü bu iki futbolcu da şu anda takımda alternatifsiz olarak oynuyorlar. Bunu da görmezlikten gelmemek gerekir.
Mesut hocanın çıkardığı kadro doğru. Oyuncu değişiklikleri belki geç oldu ama sebepleri ve giren isimlerin tercihi doğruydu. Yalnız Keita iki haftadır 18 kişilik maç kadrosunda yoktur. Bu maçta Pedrieli de almamıştı. Bunun sebeplerini merak ettim doğrusu. Özellikle Keitayı. Çünkü Saido transferi için de uğraş veriliyor. Acaba Mesut hoca Keitayı kafasından sildi mi? Bunu bir iki hafta sonra anlarız.
Son paragrafı yazımda kullandığım başlığa ayırmak istiyorum. Daha öncede kullandım. Futbolda bir tabir vardır.
“İYİ KALECİ BİR PUAN DEMEKTİR” . Belki henüz Ramaviç için iyi kaleci demek erken. Belki oynadığı son iki maçtaki bazı toplara çıkmadaki tereddütleri oldu. Ama bunlara rağmen sanki bana iyi bir kaleci transfer ettiğimizin sinyallerini veriyor. Zira iki maçtaki refleksleri ( bu maçtaki Titanın kornerini çıkarması gibi) bu düşüncelerimin oluşmasına sebep olmakta. Galatasaray galibiyetinin anlamlı olması için bu maçtan puansız ayrılmamamız gerekiyordu. Bunu başardık. Şimdi bu alınan bir puanın değerini koruması için içerdeki Bursa maçını galibiyetle geçmemiz gerekiyor. Bunu yapacak gücümüz var. Özellikle dolu tribünler önünde bunu da yapacağımızı temenni ediyorum.
Saygılarımla…