Cevap: Maçı değerlendirelim
Yapılan yorumların sonuç odaklı olmasını yadırgamıyorum aslında ama yine de sonuç odaklı bir değerlendirme biraz da yanıltıcı olabilir. Öncelikle beklentilerimizi somut bir şekilde ortaya koymak ve kendimizi bilmek de yarar var. Eğer bu şekilde yola çıkarsak hayal kırıklığına uğramamış oluruz.
Bugün Bursaspor Türkiye'nin en iyi futbol oynayan, en çok gol pozisyonuna giren, en hızlı atağa çıkan, her futbolcusu gol atabilen, kadrosu oturmuş, yedekleri zengin bir takım. Her aklı başında Sivasspor taraftarı zaten bu maçtan bir puanla dönsek çok iyi olur demiyor muydu? Maalesef çıktık oynadık ve istediğimiz bir puanı alamadık. Sağlık olsun, biz bu ligde kalmak istiyorsak evimizdeki maçları alıp, deplasmanlardan beraberlik ve bir iki maçta da sürpriz galibiyet almamız gerekecek. Yaptığımız hesaplamalarda bu maç için zaten sıfır puan yazmıştık. O halde boş yere feveran etmeye gerek yok!
Ancak bu durum yine de oynadığımız futbolu değerlendirmemize engel değil. Oynadığımız futbolun çok çok kötü olmadığı kanaatindeyim, hatta bu kadro oturduğu zaman ilerleyen haftalarda daha iyi olacağı izlenimi edindiğimi söylemeliyim. Bursaspor karşısında iki golu gereksiz yere ve çok basit hatalarla yersen ve ardından bir anlık motivasyon kaybından dolayı üçüncüyü de içeri alırsan aslında bu skor oynadığın futbolu gölgeler ve sonunda bir çok kişinin yaptığı gibi insanlar aldığın skorla seni değerlendirir.
Kötü yanlarımız:
1) Erman: Bu günkü maçla da bir kez daha gördük ki bu arkadaşımızın bu takımda asla ve asla yeri yok. Mücadele etmeyen/edemeyen, rakip defansı ısırmayan, pas trafiğine girmeyen, takım defansına katkıda bulunmayan bir futbolcu. Bazı maçlarda anlık bir şekilde saman alevi gibi parlıyor, bu maçta saman alevini bile göremedik. Bugün oyununu beğenmediğim Mehmet Yıldız bile gelip defanstan top çıkartıyor, defansa yardımcı oluyorken Erman isimli arkadaşla tam 70 dakika sahada bir kişi eksik oynadık. Bugün maçı izlemeye hangi yüzle geldiğini çok merak ettiğim b. uygun kişisinin Sivassporumuza soktuğu en büyük kazık Erman kazığıdır. Geçmişle yaşanmaz ama daha evvel milyon kez sorduğumuz gibi yine soruyorum: Allah'ım biz Sylla ve Tum'u bu adama karşılık nasıl verdik?
2) Mehmet Yıldız'ın gelmesi takıma olumlu yönde katkıda bulunmuş ama henüz Mehmet kendisine katkıda bulunamamış, maç eksikliği çok belli oluyor, eski gücünde değil, eskiye nazaran daha kolay top kaptırıyor, daha çok yerde kalıyor. Ama ben kaptanımızdan ümitliyim, özellikle evimizde oynadığımız maçlarda artan form grafiği ile Sivassporumuza katkıda bulunmaya devam edecek.
3) Duran toplardan bu kadar kolay gol yememeliydik. İki duran top iki çok kolay yenilen gol var ortada. Maalesef ikisinde de Akın çok ağır kaldı, birincisinde gol olacağını hissettim, o köşe o kadar bariz boş kaldı ki, adama o köşeyi boş bıraktığımızı, oraya atması gerektiğini söyler gibi olduk. İkincisinde Akın yeterli zamanı olmasına rağmen izledi topu. Ancak yine de Akın'ı kötülemiyorum, destek vermek, sahip çıkmak lazım, çok kritik maçlarda, çok kritik kurtarışları var, nitekim rakibe bu kadar yumuşak savunma yaparsan, bu kadar pozisyon verirsen elbette bir kaç tanesini kalende görürsün.
Son olarak, takımın artık toparlandığını görüyorum. Biraz daha hırslı, biraz daha rakibi yoran, daha az top kaybı yapan, rakip defans ve kalecisini daha fazla yıpratan bir Sivassporumuz elbette ligde kalmayı başaracaktır. Bu eksiklerin giderilmesi yönünde Muhsin hocamıza sonuna kadar güveniyorum. İnşallah başaracağız. Biz elimizden geleni yapalım, evimizdeki maçlardan üçer puan toplamaya bakalım. Moral bozmak yok, mücadeleye devam!
__________________
Kalksam ve Dirilsem...
|