Acemi Yiğido
Üyelik Tarihi: 12.01.2008
Yaş: 40
Mesajlar: 162
Thanks: 25
84 Mesajına 209 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 657 
|
Cevap: ESKİŞEHİRSPOR
Yeni Teknik Direktörümüz Bülent Uygun, bizi kırmayarak, yerimize gelip, bazı sorularımızı cevaplandırdı. eskisehirspor.com olarak kendisine teşekkür ederiz. eskisehirspor.com
- Eskişehirspor'u ne kadar ve nasıl tanıyorsunuz ?
- Futbolun içinde yaşayan biri olarak, futbolu bildiğimden beri Eskişehirspor'u biliyorum ve tanıyorum. İstanbul takımlarına kök söktüren, futbol kültürü sahibi, sosyo kültürel açıdan da gelişmiş taraftara sahip bir takımdır. En önemlisi de, görev alacak her teknik direktör için "çok anlamlı" bir takımdır.
- Daha önce herhangi bir şekilde Eskişehirspor ile bir temasınız oldu mu ?
- Evet oldu, 2B'de şampiyon olduğumuz senenin başında yine Başkan Halil Ünal iken kendisiyle sezon başı çeşitli istişarelerde bulunduk. Bunu daha çok bir danışmanlık olarak görebilirsiniz. Çünkü çeşitli dönemlerde 5-6 takıma danışmanlık yaptım. Eskişehirspor da bunlardan biriydi. O sene transferler, yapılanma, kadro yapısı, hedefleri belirleme konularında Halil Bey'le ciddi bir mesai harcadık. Sezon sonu da bildiğiniz gibi şampiyonluk gelmişti.
- Şimdi de gündemi en çok meşgul eden, eleştiriler alan, Eskişehirspor'a geliş hikayenizi sizden, ilk elden öğrenmek istiyoruz
- Bir takımın teknik direktörü görevden ayrıldığında, ulusal ve yerel basın, biraz da haber atlamamak için, bir çok kişinin ismini o takımla anmaya başlar, olacak ya da olmayacak isimleri de dahil eder,maksat isim kaçırmamaktır. Bu isimleri ortaya atan gazete yazarları sorgulanması gerekirken, nedense bu haberlerde adı geçen insanlar sorgulanıyor. Rıza Hocanın ayrılmasındn sonra, bunun aynısı Eskişehirspor ve benim için yapıldı diye düşünüyorum.
Bizim durumumuzdaki gelişmeler ise şöyle oldu; bazı nedenlerden dolayı Bucaspor yönetimine istifamı ilettikten bir kaç saat sonra telefonla Eskişehirspor tarafından arandım ve istifamın gerçek olup olmadığı soruldu, bunun doğru olduğunu söylediğimde, benle görüşmek istediklerini söylediler. Ben de şu an böyle bir görüşmeyi yapamayacağımı, doğru olmayacağını söyledim. Çünkü daha Bucaspor yönetimi ile de görüşmemiş idim, sadece istifamı iletmiştim. Arada geçen 2 gün zarfında da Buca yönetimi ile yine görüşemedim. Bu 2 günlük aradan sonra Eskişehirspor ile ilk görüşmem oldu. Devamını da biliyorsunuz.
- Peki hocam bu "bazı nedenleri" bir türlü açıklamıyorsunuz, geliş şeklinize yapılan eleştirinize rağmen açıklamadınız Buca'dan neden ayrıldığınızı. Neden ?
- Bu benim kişiliğime uyan bir hareket tarzı degil. Çalıştığım, görev aldığım bir kuruluş için, ayrıldıktan sonra birşeyler söylemem, eleştirmem bana yakışmaz. Asıl etik olmayan budur.
- Menejer Kerem Atılmaz'ın görevinin sona ermesi çok yankı ve tepki buldu. Bu konuda neler diyeceksiniz ?
- Kerem kardeşimi tanırım. Ama Kerem'in görevinden ayrılması konusunun benle hiç bir alakası yok çünkü ben göreve başlamadan önce olan bir olay ve tamamen yönetimin tasarrufundaki konudur. Benim görev bırakması hakkında herhangi bir istek ve talebim olmamıştır.
Bu arada öğrendiğim kadarıyla kulüp de şu anda yeniden yapılanmaya gidiyor olup, uluslararası ilişkilerde deneyimli, dil bilen , belli tecrübelere sahip Eskişehir'li bir İdari Menejer ve onun da üzerinde bir CEO yapılanması olacak. Hatta kulüp içindeki yeniden yapılanmada, üniversitede okuyan, Eskişehir'in öz evlatları şimdiden bünyemize katılıp yetiştirilip gerekirse yurtdışı kurslarla pişirilip kulübe kazandırılacak.
- Gittiğiniz takımlarda çok transfer yapmanızdan dolayı eleştiriliyorsunuz. Bunun kulübü ciddi borç yükü altına sokacağı barizdir. Eskişehirspor'da, devre arası transfer düşünceniz var mı ?
- Bursaspor şampiyon olmasına rağmen bu sene başı 8 transfer yaptı, dişe dokunur kimseyi göndermedi. Eskişehirspor 10 transfer yaptı. Ligde 16-17 transfer yapan takımlar var. Buca'da ise 16 transfer yaptık ama işimize yarayacak, kulübü kalıcı borç altına sokmayacak , maç başı ödeme yapılacak faydalı futbolcularla anlaştık. Bu, bu şekilde yapıldığında aslında kulüp için daha faydalı bir durumdur.
Eskişehirspor'a daha yeni gelmeme, ve henuz resmi maça çıkmamama rağmen, şu andaki düşüncem devre arasında yapılacak transfer 2 kişiyi geçmeyecektir. Ayrıca altyapıdan 3 kişi de bizle birlikte A takımla antremanlara başlayacak.
- Transfer ettiğimiz ama bir türlü forma şansı bulamayan futbolcularımız var, sizin bu duruma yaklaşımınız nedir ?
- Denizlispor ile oynayacağımız kupa maçında çoğunu görme şansımız olacak. Ayrıca İBB maçında da belki bu konuda bir değişiklik olabilir, ama şimdiden isim vermeyeyim.
- Türkiye kupasını nasıl görüyorsunuz ? Hedef midir ?
- Evet kesinlikle hedeftir. Bizim çıkıp oynayacağımız her maç bizim için önemli bir maçtır ve kupada da bize yakışan yere, gidebildiğimiz yere gitmek için var gücümüzle çalışacağız.
- Peki ligde hedefimiz nedir ? Ne olursa başarılı, ne olmazsa başarısız oluruz ?
- Şu anda lige çok da başarılı bir başlangıç yapılmadığı için, ilk hedefimiz futbolcular ve taraftar üzerindeki bu baskıyı kaldırmak. İlk dönem hedefimiz her maç için ayrı düşünmek, hazırlanmak ve konsantre olmaktır. Bu stresi ve baskıyı atlattığımız zaman hedeflerimiz belli olacaktır. En önemlisi bu. Ardından ulaşacağımız hedef : takım olmak, takım oyunu oynamak, disiplinli olmak. Bunu başaramazsak hiç birşeyi başaramayız.
Ama puan durumuna baktığımızda 8.lik max hedef gibi gorunebilir. 12.likten aşağısı da ciddi başarısızlıktır.
- Özellikle Sivas'taki oyun stiliniz güce ve mücadeleye bağlı futbol stili gibi görünüyordu. Burada aklınızda olan bir oyun planı ya da bir kalıp var mı ?
- Güç ve mücadele futbolun en önemli bileşenleridir. Sivas'da Balili, Mehmet Yıldız ve Thum ile 3 forvet oynuyorduk, bana defans oynuyorsun dediler. Oyun stili biraz da sahip olduğunuz futbolcularin stillerine göre belirlenir. Ama, öncelikle her futbolcu kendi görev sahası ve görev bilinciyle hareket edecek, saha içindeki sorumluluklarını yerine getirecek, bunun üzerine şahsi kabiliyetlerini ilave edecek. Bundan sonra zaten göze hoş gelen bol paslaşma, gerektiğinde hücum futbolu gibi konular gelecektir.
- Tek forvet mi çift forvet mi ?
- Bu konu aslında her maça göre ele alınmalı ama öncelikli fikrim çift forvetten yanadır. Çünkü Türkiye'de çok iyi defans oyunları ve kurguları olduğunu düşünmüyorum. Dolayısıyla çift forvet, bu durumda daha avantajlıdır.
- Pek su yüzüne çıkmayan ama herkesin bildiği, futbolcularımızın gece ve sosyal yaşantılarının oldukça eleştiriler aldığıdır. Bu konuda kısıtlamalar olacak mı ?
- Eskişehirspor futbolcusu, öncelikle oto kontrol sahibi olacak. Şehre, kültüre, camiaya saygılı ve neyi temsil ettiğini bilerek davranacak. Ha bunu yapmazsa zaten ilk cezayı benden alır. Görevlerini, sorumluluklarını ve camiaya saygısını yerine getirsin, onları ben götürürüm zaten eğlenmeye.
Tesislere giriş çıkış saati belirlendi. 10.30-17.00 arasında herkes tesislerde bulunacak. Çarşamba'dan sonraki günlerde de kimse 23.00'den sonra dışarda olmayacak. İdmana geldiğinde de, sevgilisiyle buluşuyormuş gibi bir istek ve hırsla çalışacak.
- Basına ve taraftara da antreman izleme saatleri konusunda kısıtlamalar getirdiniz ?
- Evet. Bunu kimse yanlış anlamasın. Ama, antremanlarda, bazen motivasyondan, bazen hırstan çeşitli sertlikler hatta küçük, aile içinde olabilecek türden tartışmalar olabiliyor. Bunları biz antreman sonuna kadar düzeltebilecekken, bu tür şeylerin aile dışına çıkmasına gerek yok. İlk 30-45 dakika zaten resim almak ve röportaj almak için yeterli olacaktır.
- Göreve ekibinizle birlikte 9 kişi olarak başladınız. Görev dağılımı nedir ?
- 2 yardımcı antrenör, 1 kaleci antrenörü, 1 analizci, 1 kondüsyoner, 2 scout, 1 kişi de benim asistanım. Ve bazı eleştiriler duydum, sırası gelmişken söyleyeyim, ekibimin maaşı kulüp tarafından değil benim tarafımdan verilmektedir.
- Özellikle Sivas'da görev aldığınız yıllarda, basına çok fazla konuşarak külübün önüne geçtiğiniz konusunda eleştiriler vardı. Eskişehir'de de bu olacak mı ?
- Sivas 38 yıl sonra lige çıkmış ve yeni alınan futbolcuların çoğu da eski külüplerinden iyi şekilde ayrılmamış futbolculardı. Bize düşersin dediler, basında medyada heryerde bu yazıldı çizildi. Benim hem futbolcularımı, hem de şehri havaya sokmam için inisiyatif almam gerekiyordu. Ben de stratejik olarak bunu yaptım. Bu yaptığım aslında benim Sivas'a karşı görevim idi. Ben konuştukça bu sefer de eleştiri almaya başladım. Yoksa camiaların önüne geçmek bizim ne amacımız ne de haddimizdir.
- Sezon öncesi kampta, Bucaspor ile Eskişehirspor aynı yerde kamp yaptı. Bu sırada Ümit Karan ile çok fazla haşır neşir olduğunuz ve bu yüzden Ümit'in kadro dışı bırakıldığı söylendi. Ümit konusunda neler diyeceksiniz ?
- Ümit'le ya da takımdaki bir çok futbolcuyla zaten tanışıyorum, sadece Ümit'le değil hepsiyle görüştük sohbetler ettik, izin saatlerinde tavlalar oynadık. Ama benim misafir bir oyuncuya ya da kişiye "benim yanıma gelme" deme şansım yok. Bu o takımın iç dinamikleri ile ilgili alakalı konular. Ümit'in bu yüzden kadro dışı bırakıldığını sanmıyorum. Hatta ben kendim söyledim onlara, kamp zamanını iyi değerlendirin, iyi çalışın şeklinde ilave motive edici şeyler söyledim , ki bir arkadaşları ve ağabeyleri olarak bunu her zaman yapmak zaten benim görevim.
Göreve gelmeden önce de, benim Ümit'e antreman programı verdiğim falan söylendi. Yok böyle birşey. O kısa boşlukta, yönetim kendisini affetmiş ve takımın kaptanı olarak da takımın başına koymuştur.
Ümit kendisinden faydalanılacak, önemli bir futbolcu ve kişilik. Ama top oynanmadan geçirilen 3-4 ay az bir süre değil. O yüzden eksikleri var ve bunu toparlamasına çalışıyoruz.
- Futbolculuğunuzda iyi tribünler önünde oynadınız ve genel olarak sempatik olarak görüldünüz. Asker selamınız vs gibi. Eskişehirspor da son yıllarda taraftarıyla daha yakın olan, deplasmanda onlara hoşgeldin diyen, zengin iletişimli bir hoca ile çalışmadı. Buradaki tarzınız ne olacak ?
- Bu durum her hocanın kendi tarzıdır, stilidir. Ama bakın burada önemli olan insanın arkasında bir gücün olduğunu bilmesidir. Hatta bu güç öyle olsun ki, beni, bizi, futbolcuyu çılgına çevirsin, bizi sarsın. Ki Eskişehirspor taraftarının böyle bir taraftar olduğunu çok iyi biliyorum. Bu güç için ölüme bile giderim ben.
Geçen sezon başında Bursaspor Başkanı Sn Yazıcı'ya dedim ki "taraftarı arkanıza alırsanız bu sene şampiyonsunuz" dedim , inanmadılar. Çünkü Ertuğrul'un Beşiktaşlılık durumları vs gibi konular vardı. İşte sonuç, bunu aştılar, tek güç oldular ve şampiyonluk geldi.
- Hocam vakit ayırıp bize bu bilgileri verdiğiniz için çok teşekkür ederiz.
- eskisehirspor.com aracılığı ile en büyük gücümüze buradan seslenmek benim için de çok faydalı ve önemlidir. Taraftardan isteğim, en büyük gücümüz olamaya devam edin, bize destek çıkın. Sevgiler, saygılar.
__________________
...İSTANBUL takımlarını tutanlar biraz da bizim TAKIMLARI tutsunlar...
Konu EsEs2626 tarafından (14.10.2010 Saat 14:05 ) değiştirilmiştir..
Sebep: kaynak
|