O GÜNLERIN ARDINDAN
indim kara trenden,
Babam tuttu elimi
''SIVAS'a geldik ''lafi
Ürpertti yüreğimi...
Hava soğukmu soğuk,
Saçaklar buzdan hançer,
Bir ses boğukmu boğuk
''Ağızlık var, kalem var...''
Anladım ki Sivas'ta
Bambaşka bir alem var.
Faytona ilk binişim,
Dorukta heyecanım,ve faytonun düdüğü ,
''Dikkat etsene hanım''
Kamcılar şaklayınca ,
Nal sesleri hızlanır,
Keyfime diyecek yok,
Faytonda kim sızlanır?
Atların nallarından,
cıkan ses aman ne hoş...
Dünyam fayton olmuştu,
Faytondan gayrısı boş...
Diyordum: bu yolculuk,
Bitmese son bulmasa,
Atlar duraksayınca,
Sanki boğuldum yasa...
Faytondan iner inmez,
Bizi bir duman sardı,
Az ötede maltızı
Üfleyen biri vardi:
''Simit var, gevrek simit''
Diyen çocuğa baktım
Tablada bütün ümüt
Bu soğukta ayagı,
Kara lastiğe mahkum,
Ahhh fakirlik, fakirlik
çocuk hayattan mahrum...
Az ötede bir çeşme,
Her tarafı kar ve buz,
çeşmede kab yıkayan,
Üşümüş bir grup kız.
Buzlardan buhar tüten,
Gördüğüm ilk manzara,
Soğuğu iliğimde,
Hissetmişim bir ara .
O gün babam mest aldı,
Bana, tam beş liraya;
Birde cızlavit lastik,
Vuruldum o karaya.
Lastiğin üzerinde,
Kendimi görüyordum,
Altı pütürlü idi,
Kaymadan yürüyordum.
Ogün SIVAS soğuktu,
Ama babamın eli,
Sıcaktı hemde kor gibi,
Bir mestle bir lastikle,
Gönlüm uçuyor gibi...
Mutluluk ne ucuzmuş,
SIVAS'ta o zamanlar ...
Beni ancak o yaşta
SIVAS'a gelen anlar.
şair : A. Mahir Pekşen
GELDE DAYAN DAYANABILIRSEN ANCA YASAYAN ANLAR BUNLARI GARDASLAR COK HARIKA ANLATMIS SAIR SIVASLI GÜNLERINI
TESEKKÜRLER A.MAHIR PEKSEN