Ana Sayfa  |  Site Haritası  |  Forum  |  Chat
‹ Anasayfaya geri dön  |  Sivaslilar.net  |  Sivastuning.com
Sivasspor


Hoşgeldiniz
Zurück   SivasSpor.com - Yiğidoların Özgür Sesi > Serbest Alan, Sivas Paylaşım, Sivas Forum, Sivaslılar > Şiirler

Şiirler Burada Sivasspor üzerine yazmış olduğunuz şiirleri yazabilirsiniz.

Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil

-->: BİR DEMET ŞİİR
Alt 26.03.2006, 22:52   #971
Etem-Murat
Usta Yiğido
 
Etem-Murat - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 04.11.2005
Yaş: 62
Mesajlar: 2.159
Thanks: 0
25 Mesajına 32 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 927 Etem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer Anblick
Standart -->: BİR DEMET ŞİİR

OFLAZ: Eksiksiz, tam - Gürbüz, yakışıklı - Becerikli - Eflatun
OGÜN: Belirli gün, bilinen, beklenen gün
OĞAN: Güçlü, kuvvetli
OĞUL: Erkek evlat - Kovandan çıkan arı topluluğu
OĞUR: Uğur - Samimi, içten
OĞUZ: Doğru ve iyi adam, sağlam, güçlü
OĞUZHAN: Oğuzların başı / Mete
OKAN: Anlama, öğrenme
OKAY: Beğenme, takdir etme
OKCAN: Hareketli, canı tez
OKER: Hızlı, hareketli
OKTAR: Ok taşıyıcı / Ok+dar (Bayraktargibi)
OKTAY: Çok hiddetli, kızgın
OLCAY: Şanslı, talihli
OLCAYTO: Bahtı açık, talihli
OLGUN: İşe yarar, ya da yeterli durumagelmiş
OMAÇ: Hedef, amaç
OMAY: Seçkin, seçilmiş
ONAT: İyi, güzel, düzgün, namuslu
ONAY: Uygun bulma
ONGAR: Kurtuluş
ONGUN: Tam - Verimli, bayındır - Kutlu, uğurlu - Gelişmiş, gürbüz
ONUR: Şeref, haysiyet, izzet-i nefs
ONURAL: Şan, şeref kazan
ONURALP: Saygıdeğer, aziz, yiğit
ONURHAN: Onurlu hükümdar
ORBAY: Ordu komutanı
ORÇUN: Ahlak, Töre
ORHAN: Kentin hakimi, yöneticisi
ORHUN: Eski bir Türk devleti, Asyada bir nehir
ORKUN: Or+khun (han) Kentin hanı
ORKUT: Kutlu kent
ORTAÇ: Tepe - Mirasçı - Veliaht
ORTUN: Ortanca kardeş
ORTUNÇ: Ateş renginde tunç
ORUÇ: Müslümanların yeme içmeden vs. uzaklaştıkları bir ibadet
OSMAN: Toy denilen, kazdan büyük bir kuşun yavrusu / Ateş gibi adam (Odman= Od +Man)
OYTUN: Beğenilen güzel yer / Kutsal
OZAN: Halk şairi

------

ÖCAL: Öc almaktan, intikal alan
ÖDÜL: Bir başarı ya da iyilik karşılığında verilen armağan
ÖGEDAY: Çok akıllı
ÖĞÜN: Yücel, gurur duy - Zaman, vakit - Kez, defa - Önde, ileride
ÖĞÜNÇ: Övünülecek şey
ÖĞÜT: Nasihat
ÖKER: Akıllı
ÖKKEŞ: Erkek örümcek - Bir dağın adı
ÖKMEN: Akıllı, zeki
ÖKTEM: Güçlü, onurlu
ÖKTEN: Akıllı, bilgili
ÖMER: Dirlik, canlılık yaşam gücü
ÖMÜR: Yaşayış, hayat
ÖNAL: Daima önde olmak
ÖNAY: Ayın ilk günlerindeki durumu, hilal
ÖNDER: Lider, yönetici, şef
ÖNEL: Bir şeyin tamamlanması için verilen süre, vade
ÖNER: Başta gelen - Yön - Sıra
ÖRSAN: Örs gibi sağlam adı olan
ÖRSEL: Örs gibi sağlam el
ÖVÜL: Kendini beğendir, övgü kazan
ÖVÜNÇ: Övünülecek şey
ÖYMEN: Evcimen, evine bağlı
ÖZAL: Özü kırmızı
ÖZALP: Özünde yiğit olan
ÖZAY: Özlü, özü ay gibi aydınlık olan
ÖZBEK: Yiğit, cesur - Bir Türk boyu
ÖZCAN: Candan, içten
ÖZDEMİR: Gerçek, özlü demir
ÖZDEN: Soyu temiz olan
ÖZEN: Dikkat, heves, itina
ÖZER: Özü er olan
ÖZGÜN: Orijinal, diğerlerine benzemeyen
ÖZGÜR: Serbest, hiçbir koşula bağlı olmayan
ÖZHAN: Han soyundan gelen
ÖZKAN: Temiz kan, soylu kişinin kanından gelen
ÖZMEN: Özü iyi, sağlam olan Aydınlık başlangıç
ÖZTÜRK: Soyu Türk olan
ÖZÜN: Hakkıyla kazanılmış ün

------

PAKEL: Sezgi, anlayış, dikkat
PAKER: Sert, çatık kaşlı veya Aslan
PAKSOY: Allah'ın kulu
PALA: Kısa, geniş kiliç
PAMİR: Herşeye gücü yeten
PARS: Yırtıcı bir hayvan
PAŞA: Bir askeri ünvan / ağabey, erkek kardeş
PAYDAŞ: Dünya,
PAYİDAR: Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
PEHLİVAN: Güreşçi
PEKCAN: Sıkı canlı, yufka yürekli olmayan
PEKER: Güçlü erkek
PERKER: Beyaz ay,dolunay
PERTEV: Dürüst,güvenilir
PEYAM: Mutlu,sevinçli gün
PEYAMİ: Haberle ilgili, haber veren
PEYKAN: Beyaz taç,gelin tacı
PEYMAN: Aydınlık gece
POLAT: Sertleştirilmiş , su verilmiş demir
POYRAZ: Kuzeydoğu yönünden esen rüzgar
POZAN: Candan,cana yakın

------

RACİ: Rica eden, dileyen
RAFET / REFET: Çok acıma
RAGIP: İçtenlikle isteyen, özleyen
RAHİM: Esirgeyen, acıyan
RAHMAN: Acıması bol olan
RAHMİ: Koruyan, esirgeyen
RAİF: Acıyan, esirgeyen
RAKIM: Yazan
RAMAZAN: Kameri yılın 9. ayı
RAMİ: Atıcı, mermi atan
RAMİZ: Remz eden, işaretleyen
RASİM: Resmeden, resim çizen
RASİN: Beyaz ay,dolunay
RAŞİT (D): Doğruyola giden
RAUF: Çok acıyan, esirgeyen
RECAİ: Umma, dileme
RECEP: Heybetli, azametli, saygı değer
REFET: Çok acıma
REFİĞ: Din uğruna çalışan
REFİK: Arkadaş, yoldaş, ortaklık
REHA: Kurtulma
REMZİ: İşaret ve gizliliğe ait
RENAN: Kızıl kan
RESUL: Haber getiren
REŞAT: Aklın gerektirdiğini yapan
REŞİT (D): Akıllı, iyi davranan
RIDVAN: Cennetin kapıcısı olan melek
RIFAT: Yükseklik, yüksek rütbei
RIFKI: Yumuşaklıkla, sükunetle ilgili
RIZA: Hoşnutluk, memnunluk
RUHİ: Ruhla ilgili
RUŞEN: Aydın, parlak
RÜÇHAN: Orta Asya'da Tanrı dağı,bir Türk boyu
RÜKNETTİN: Bir şeyin temeli / Dinin temeli
RÜSTEM: Ünlü Fars pehlivanının adı
RÜŞTÜ: Ergin, olgun
Etem-Murat isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: BİR DEMET ŞİİR
Alt 26.03.2006, 22:53   #972
Etem-Murat
Usta Yiğido
 
Etem-Murat - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 04.11.2005
Yaş: 62
Mesajlar: 2.159
Thanks: 0
25 Mesajına 32 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 927 Etem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer Anblick
Standart -->: BİR DEMET ŞİİR

SAADETTİN: Dinin uğurlu, kutlu kişisi
SABAH: Günün başlangıcı
SABAHATTİN: Güzellik
SABİR: Sabreden, katlanan
SABİT: Yerinde duran kımıldamayan
SABRİ: Sabırla ilgili
SACİT (D): Secdeye varan, ibadet eden
SADETTİN: Kutluluk, saadete erme, mübarek olma
SADIK: İçten bağlı, gerçek dost
SADRİ: Anaya göre çocuk
SADULLAH: Allah'ın talihli kıldığı
SADUN: Yıldız bilimine göre, uğurlu olan
SAFA: Saflık berraklık, gönül rahatlığı
SAFFET: Saflık, temizlik
SAFİ: Katıksız, ayırt edilmiş
SAİM: Oruç tutan, oruçlu
SAİT (D): Kutlu, cennetlik
SAKIP: Delen, delik açan - Çok parlak
SAKİN: Uslu, kendi halinde - Bir yerde yerleşmiş, oturan
SALİH: İyi, yararlı, yetkili
SALİM: Eksiksiz, sağ, sağlam
SALTUK: Hiç bir koşul ve denetime bağlı olmayan
SAMET (D): Sonsuz, ebedi
SAMİ: İşiten, dinleyen
SAMİH: Cömert, eli açık
SAMİM: Bir şeyin merkezi
SANBERK: Gücüyle tanınmış
SANCAR: Kısa kama - Saplar, batırır
SANER: Ünlü, tanınmış
SANVER: Adın duyulsun, ünlen
SARGIN: Candan, içten
SARP: Dik geçilmesi ve çıkılması güç
SARPER: Sert, güçlü
SARUHAN: Eski bir Türk beyi
SAVAŞ: İki ya da daha çok tarafın vuruşması , kavgası
SAYHAN: Adaletli hükümdar
SAZAK: Kuvvetli ve soğuk rüzgar - Bataklık, sazlık - Kaynak, pınar
SEÇKİN: Seçilmiş olan
SEDAT: Doğruluk, haklılık
SEFA: Gönül rahatlığı, rahatlık - Eğlence
SEFA /SAFA: Saflık berraklık
SEFER: Yolculuk, savaş hali
SEHA: Eli açık, cömert
SELAHATTİN: Dinine bağlı
SELAMİ: Barış ve rahatlıkla ilgili
SELCAN: Coşkun, taşkın
SELÇUK: Sel gibi akan
SELİM: İyileşmesi kolay hastalık
SELMAN: Barış içinde, huzurlu
SEMİH: Bol, cömert gönüllü
SENİH: Yüce, yüksek
SERALP: Baş yiğit
SERBÜLENT: Önde gelen, üstün
SERCAN: Canların özü, canın başı
SERDAR: Askerin başı, komutan
SERGEN: Raf, bir şeylerin dizili olduğu yer
SERHAN: Hanların başı
SERHAT: Sınır - İki devlet arasındaki sınır
SERKAN: Serhan / baş han , ser + kan,
SERKUT: Mutlu, talihli
SERMET: Öncesiz ve sonrasız
SERTAÇ: Baştacı
SERTER: Sert + Er, sert erkek
SERVER: Bir topluluğun en ileri geleni, baş, şef, reis
SERVET: Para mal mülk
SEYFETTİN: Dinin kılıcı, koruyucusu
SEYFİ: Kılıç gibi - Askerlikle ilgili
SEYHAN: Çukurova'da bir akarsu
SEYİT: Efendi, bey
SEZAİ: Uygun, yaraşır
SEZER: Sezgisi güçlü olan
SEZGİN: Sezme yeteneği olan, duygulu, anlayışlı
SIDDIK: Çok içten ve doğru kimse
SITKI: Yalan söylemeyen, dürüst
SİMAVİ: Yüzle, çehreyle ilgili
SİNA: İlaç yapılan bir tür bitki
SİNAN: Süngü ve mızrak gibi şeylerin sivriucu
SİPAHİ: Tımar sahibi asker
SONER: Son erkek , son yardımı yapan
SONGUR: Şahin - Ağır, hantal
SOYSAL: Uygar
SÖKMEN: Yiğitlere veilen san
SÖNMEZ: Sürekli yanan, sönmeyen
Suat (d) : Mutlu, mutlulukla ilgili
SUAVİ: Zorluklara dayanan
SUAY: Suya vuran ay ışığı gibi ışıltılı
SUPHİ: Sabahla, aydınlıkla ilgili
SÜLEYMAN: Davud peygamberin oğlu
SÜMER: Bugünkü Irak'ta kurulan eski bir uygarlığın adı
SÜREYYA: Ülker yıldız takımı
SÜRURİ: Sevinçli, sevinçle ilgili

-----

ŞABAN: Kameri yılın 8. ayı
ŞADİ: Sevinç, neşe, mutluluk
ŞAFAK: Güneş doğmadan az önce, ufuktaki aydınlık
ŞAHAP (B): Ateş, alev parçası
ŞAHİN: Bir tür yırtıcı kuş
ŞAHZAT: Sevilen, sayılan kişi
ŞAİR: Şiir yazan, ozan
ŞAKİR: Şükreden, nankörlük etmeyen
ŞAMİL: Kapsayan, içine alan
ŞANSAL: Niteliklerinle ünlen, tanın
ŞANVER: İyi niteliklerin bilinsin, duyulsun
ŞARIK: Parlak, parlayan
ŞECAATTİN: Yüreklilik, yiğitlit
ŞEFİK: Şefkatli
ŞEHMUZ: Hükümdar soyundan gelen
ŞEHZADE: Hükümdar oğlu
ŞEMSETTİN: Dinin güneşi
ŞEMSİ: Güneşe ait, güneşle ilgili
ŞENEL: Neşelen, mutlu ol
ŞENER: Şen erkek
ŞENOL: Neşeli ol anlamında
ŞENSOY: Neşeli, mutlu soydan gelen
ŞENTÜRK: Neşeli Türk
ŞERAFETTİN: Dinlerin en şereflisi
ŞEREF: Onur. Manen yüksek ve erdemli olmak
ŞERİF: Kutsal, mübarek
ŞEVKET: Ululuk, yücelik, kudret ve kuvvetlilik
ŞEVKİ: Şevk, keyif, istekle ilgili
ŞİNASİ: Tanıyış, tanımakla ilgili
ŞÜKRÜ: Şükretme, hoşnut olma
Etem-Murat isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: BİR DEMET ŞİİR
Alt 26.03.2006, 22:53   #973
Etem-Murat
Usta Yiğido
 
Etem-Murat - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 04.11.2005
Yaş: 62
Mesajlar: 2.159
Thanks: 0
25 Mesajına 32 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 927 Etem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer Anblick
Standart -->: BİR DEMET ŞİİR

TACETTİN: Taca ait
TACİ: Taç ile ilgili
TAÇKIN: Gurur
TAHİR: Pak, temiz
TAHSİN: Beğenip, alkışlanan, kale gibi sağlam
TAKİ: Günahtan kaçınan, dinine bağlı
TALAT: Yüz, surat, çehre
TALAY: Deniz, büyük nehir
TALİP: İstekli, isteyen, talep eden
TAMAY: Dolunay
TAMER: Tam erkek
TAN: Şafak vakti
TANAY: Şafak ve ayın birarada olması
TANBERK: Şafak çizgisi - Parlayan şimşek
TANER: Aydınlık erkek
TANJU: Türk imparatorlarına Çinlilerce verilen ad
TANKUT: Kutlu aydınlık
TANSEL: Aydınlığa ait, sabahla ilgili
TARHAN: Oğuzlarda demirci ustası - Tüccarlar - Han ve komutan ünvanı
TARIK: Sabah yıldızı
TARKAN: Eski Türk adı / Dağınık
TAŞKIN: Taşmış durumda olan, aşırı
TAYFUN: Çok zorlu bir fırtına
TAYFUR: Küçük bir kuş türü
TAYGUN: Çocuk, torun
TAYLAN: Uzun boylu
TAYYAR: Uçan, uçucu
TAYYİB (P): İyi, hoş çok temiz
TEKCAN: Değerli, eşsiz
TEKİN: Uğurlu
TEMEL: Kök, esas, dayanak
TEOMAN: Oğuz Han'ın Babasının adı
TERCAN: Genç, delikanlı - Kırmızı buğday
TEVFİK: Allah'ın yardımı, uygunlaştırma,başarı
TEZALP: Çabuk, hızlı yiğit TEZCAN Telaşlı, heyecanlı
TEZCAN: Canı tez olan
TEZKAN: Kanı kaynayan, heyecanlı
TINAZ: Ot ya da saman yığını
TİMUÇİN: Türk Moğol imparatoru Cengiz Han'ın asıl adı
TİMUR: Demir'in eski Türkçe'deki yazılışı
TOKCAN: Gönlü Tok
TOKER: Gözü, gönlü tok
TOKTAMIŞ: Bir yerde yerleşik oturan
TOLGA: Bir tür savaş başlığı, kask
TOLUNAY: Dolunay
TONGUÇ: En büyük çocuk
TOPRAK: Yer kabuğunun yüzey bölümü
TOYGAR: Çayır kuşu
TUFAN: Şiddetli, sürekli yağmur ve getirdiği su baskını
TUGAY: İki alaydan oluşan askeri birlik
TUĞRUL: Güçlü bir masal kuşu
TUNA: Avrupa'da bir nehir
TUNCA: Tunç gibi / Meriç nehrinin bir kolu
TUNCAY: Tunç renkli ay
TUNCEL: Tunç gibi el
TUNCER: Tunç gibi er
TUNÇ: Bakır, çinko ve kalay karışımı bir maden
TURAÇ: Bir tür küçük av kuşu
TURAN: Dünyadaki tüm Türklerin yaşayacağına inanılan ülke
TURGAY: Çayırkuşu / Toygar
TURGUT: Oturulacak yer, belde
TURHAN: Soylu seçkin
TÜMAY: Dolunay
TÜRKAY: Ay gibi parlayan Türk
TÜRKER: Türk erkeği
TÜRKEŞ: Orhun yazıtlarında adı geçen bir kahraman

-------

UÇAR: Sezgi, anlayış, dikkat
UÇHAN: Sert, çatık kaşlı veya Aslan
UÇKAN: Allah'ın kulu
UFUK: Yerle göğün birleşmiş gibi göründüğü sınır
UĞUR: İyilik müjdesi, nesnelerde varolduğuna inanılan iyilik kaynağı
UĞURALP: Dünya,varlık
UĞURCAN: Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
ULAÇ: Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
ULAŞ: Çok övülmüş,methedilmiş
ULUÇ: Büyük Türk Denizcisinin adı (Uluç Ali Paşa)
ULUNAY: Dürüst,güvenilir
ULVİ: Yüce, yüksek
UMUR: Görgü, tecrübe
UMUT: Ummak, beklemek, ümit etmek
URAL: Aydınlık gece
UTKAN: Din uğruna çalışan
UTKU: Zafer, üstünlük sağlama, yenme
UYGUR: Şanı şerefi en yüksek olan
UZAY: Sonsuz boşluk
UZEL: Sevdalı,aşık
UZER: Kahraman,cesur,savaşçı

------

ÜLGEN: Yüce, ulu - İyilik tanrısı
ÜLKEM: Yurdum, vatanım
ÜLKER: Boğa burcunda yedi yıldızdan biri
ÜMİT: Umut / Ummak, beklemek, ümit etmek
ÜNAL: Ün almakla ilgili
ÜNALP: Tanınmış, ünlü yiğit
ÜNAY: Ay gibi tanınmış, ünlü
ÜNER: Tanınmış, ünlü
ÜNKAN: Tanınmış soydan gelen
ÜNSAL: Adın duyulsun, ünlen
ÜNVERDİ: Adını duyuran, tanınan
ÜSTAY: Ay gibi yüce, yüksek
ÜSTER: Baş yiğit
ÜZEYİR: Kur'an da adı geçen bir kişi
Etem-Murat isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: BİR DEMET ŞİİR
Alt 26.03.2006, 22:55   #974
Etem-Murat
Usta Yiğido
 
Etem-Murat - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 04.11.2005
Yaş: 62
Mesajlar: 2.159
Thanks: 0
25 Mesajına 32 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 927 Etem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer Anblick
Standart -->: BİR DEMET ŞİİR

VAFİT: Elçi, temsilci
VAHAP: Çok bağışlayan, bol ihsan edici
VAHDET: Bir ve tek olma
VAHDİ: Bir ve tek olmayla ilgili
VAHİT: Tek, yalnız
VAKUR: Ağırbaşlı, temkinli
VAROL: Var olmakla ilgili / yüceltme ünlemi
VASFİ: Nitelikle ilgili
VECDİ: Coşkunlukla, vecd ile ilgili
VECİHİ: Soylu, asil
VEDAT: Dostluk, sevme, sevgi
VEFA: Sözde durma
VEFİ: Vefalı, bağlı - Tam, mükemmel
VEFİK: Yoldaş, aynı fikirde olan
VEHBİ: Tanrı vergisi
VELİ: Sahip, eren, ermiş
VELİT: Yeni doğmuş çocuk
VEYSEL: Kurt
VEYSİ: Yoksul, muhtaç
VOLKAN: Yanardağ
VURAL: Vurup almakla ilgili

------

YADİGAR: Bir kimseyi ya da olayı hatırlatan şey veya kişi YAĞIN Yağmur - Yiğit
YAĞIZ: Esmer - Doru - Yiğit
YAHYA: Meryem Ana'nın amcasının oğlu olduğu söylenen bir peygamber
YAKUP (B): Bir Peygamber adı
YAKUT: Parlak kırmızı, değerli taş
YALAZ: Alev - Bayrak
YALÇIN: Sarp ve dik
YALIM: Alev, ateş uzantısı
YALIN: Sade, çıplak, katışıksız
YALINAY: Ayın en güzel, sade görünümü
YALMAN: Kılıç, kama gibi şeylerin ucu - Sarp, dik
YAMAÇ: Dağın ya da tepenin bir yanı - Karşı - Yan, yakın
YAMAN: Güç etki ve beceriklilik sahibi
YASİN: Kuran-ı Kerimde bir surenin adı
YAŞAR: Yaşayan, yaşamakla ilgili
YAVUZ: Yaman, pek sert
YAZGAN: Yazar, yazıcı
YEKTA: Tek, eşsiz
YENAL: Galip gel, kazan
YENER: Üstün gelen, kazanan
YETKİN: Olgunlaşmış, kemale ermiş
YILDIRAY: Ayla ilgili / yıldır yıldır parlamak ay gibi
YILDIRIM: Buluttan buluta ya da yere elektrik boşalması
YILMAZ: Korkusuz, yılmayan
YİĞİT: Güçlü, cesur
YORDAM: Rehber, kılavuz - Beceri - Anlayış, davranış - Kural, yöntem
YUNUS: Bir takım yıldızının adı / Denizde yaşayan bir memeli türü
YURDAER: Yurdu için doğmuş
YURDAKUL: Yurdu için canını veren
YURTCAN: Yurduna canını veren
YUSUF: Eklenecek, ilave edilecek
YÜCEL: Yücelmiş olan
YÜKSEL: Manevi anlamda yükselmek, yücelmek

------

ZAFER: Savaş ve uğraşla elde edilen başarı, sonuç
ZAHİR: Parlak yıldız
ZAHİT: Günahtan kaçınan
ZEKAİ: Akılla, zeka ile ilgili
ZEKERİYA: Erkek
ZEKİ: Akıllı olan
ZEYCAN: Candan, cana yakın
ZEYNEL: Zenelabidin'in kısaltılmışı
ZİHNİ: Zihnin gücüyle, kavrayışla ilgili
ZİKRİ: Zikirle, ayinle, ilgili, zikreden
ZİRVE: Doruk, tepe noktası
ZİYA: Aydınlık, ışık
ZORLU: Güçlü, tuttuğunu koparan
ZÜHTÜ: Her türlü zevke karşı koyup kendini ibadete veren

------

Cemil-Cemile (Güzel, hoş, Allah’ın güzellik ismi)

Dilara (Gönül alıcı, bezeyici)

Destegül (Gül buketi)

Dilşad (Sevinçli gönül)

Dilaver (Yürekli, yiğit, gönül alıcı)

Dolunay (Güzellik simgesi, ayın dolgun hali)

Dide (Göz, gözbebeği)

Ebubekir (Peygamberimizin en yakın arkadaşı, malının hepsini Allah için harcayan sahabi)

Ekrem (Eli açık, cömert)

Enise (Dost, arkadaş, yakınlık)

Elvan (Renk renk, rengarenk)

Emin (Güvenilir. Peygamberimizin bir ünvanı)

Emanullah (Allah’ın himayesinde olan)

Ensar (Yardımcılar.Hicretten sonra bütün varlıklarını hicret eden müslümanlarla paylaşarak onlara yardımcı olan müslümanlara verilen isim)

Ercüment (Değerli, şerefli, itibarlı, küçük yıldız kümesinin iki parlak yıldızı)

Erkam (İlk müslüman sahabilerdendir.Peygamberimiz müslümanları gizlice onun evinde toplardı.)

Esed (Aslan)

Esedullah (Allah’ın aslanı, Hz. Ali’nin lakabı)

Esad (Mutlu,bahtiyar,hayırlı.Sahabe adı.)
Etem-Murat isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: BİR DEMET ŞİİR
Alt 26.03.2006, 22:56   #975
Etem-Murat
Usta Yiğido
 
Etem-Murat - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 04.11.2005
Yaş: 62
Mesajlar: 2.159
Thanks: 0
25 Mesajına 32 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 927 Etem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer Anblick
Standart -->: BİR DEMET ŞİİR

Kız Çcuk İsimleri

ABİDE: Anıt - Değerli eser
AÇELYA: Fundagiller familyasından, kokusuz ama güzel renkli çiçek.
ADALET: Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetmek.
ADİLE: Adaletli olan, doğruluktan ayrılmayan.
AFET: İnsanlığın önleyemediği büyük doğal felaket
AFİFE: Namuslu, iffetli, temiz ve dürüst
AFİTAP: Güneş / Çok güzel
AFŞAR: Atak, uyumlu, Oğuz boylarından birinin adı (Avşar)
AHSEN: En güzel, Çok güzel
AHU: Ceylan, karaca, maral - Güzel kadın
AJDA: Filiz, sürgün - Üzeri çentik çentik olan şey
AKASYA: Küçük sıra yapraklı, süs için yetiştirilen bir ağaç.Salkımağacı
AKGÜL: Beyaz gül, gül gibi
AKGÜN: Aydınlık gün
AKİFE: Sebatlı, kararlı - İbadet eden
ALARA: Al + ara. Al=Kırmızı, ara=bezeyen, süsleyen , Kırmızı süs anlamında bir tamlama
ALARCIN: Güzelliğini ateşin kırmızılığından alan
ALÇİN: Kırmızı renkli küçük bir kuş türü
ALEV: Ateşin çıkardığı yalım
ALEYNA: Esenlik ve güzelliklere sahip, esenlik içinde olan
ALİYE: Yüce, yüksek
ALTAN: Kızıl Şafak
ALTIN: Değerli bir metal (Paslanmayan, en iyi iletken)
ANDAÇ: Bir kimseyi hatırlamak için saklanan şey, hatıra
ARİFE: Tecrübeli, bilgili, sezgi ve anlayışa sahip
ARZU: İstek, özlem eğilim
ASENA: Türk Mitolojisinde Ergenekon destanında adı geçen dişi kurt
ASİYE: Acılı kadın / Direk
ASLI: Kök, köken - Aşık Kerem'in sevgilisi
ASLIHAN: Kökeni soylu han soyundan
ASRIN: Çağdaş, bu asıra ait olan, asıra uygun olan
ASU: Asi, ehlileşmeyen huysuz at - İsyankar
ASUDE: Sessiz, sakin dinlendirici
ASUMAN: Gök, gökkubbe, sema
ASYA: Yeryüzünün anakaralarından (kıta) birinin adı
AŞKIN: Aşmış, ileri, üstün/ Senin aşkın
ATEŞ: Yanıcı maddelerin yanmasıyla ısı ve ışığın ortaya çıkması
ATIFET: Karşılık beklemeden gösterilen sevgi, iyilik sever
ATİKE: Özgür - Soylu - Güzel, genç kız
AYBEL: Ay gibi dikkat çeken, aya benzeyen güzelliğiyle farkedilen, seçilen
AYBEN: Ay gibi. Ayın kendisi
AYBÜKE: Ay gibi parlak, aynı zamanda zeki, akıllı
AYCA: Ay gibi parlak ve aydınlık
AYCAN: İçi aydınlık
AYÇA: Ayın ilk günlerde aldığı biçim, hilal
AYÇİN: Ayçın, ay gibi, aya benzer
AYDA: Dere kıyılarında yetişen bir bitki - Parmakları, endamı güzel kadın
AYDAN: Aya benzer ay gibi
AYDİL: Güzel, parlak, aydınlık gönül
AYFER: Ayışığı
AYGEN: Gönül dostu
AYGÜL: Ay gibi güzel ve parlak renkli
AYLA: Kadın, eş zevce /Ayın çevresindeki ışıklı daire
AYLİN: Ayın çevresinde görülen ışıklı daire
AYNUR: Ay gibi ışıklı, pırıl pırıl
AYPARE: Ay parçası
AYSEL: Ay gibi parlak ve güzel
AYSEN: Aydan farksız, ayın yerdeki benzeri, güzel sevimli
AYSU: Ay gibi parlak, berrak su
AYSUN: Ay gibi güzel ve parlaksın
AYŞAN: Şanı ay gibi parlak olan
AYŞE: Yaşam, dirlik,
AYŞEGÜL: Güleç, güler yüzlü
AYŞEM: Ay ışığı - Benim Ayşem
AYŞEN: Ay gibi neşeli, parlak ve aydınlık
AYŞENUR: Nur gibi parlak, pırıl pırıl, ay gibi güzel
AYŞİN: Ay gibi, aya benzeyen
AYTAÇ: Ay gibi taçlı
AYTEN: Ay gibi beyaz tenli
AYTÜL: Tül gibi şeffaf ve ince ay ışığı gibi parlak
AZİME: Azmeden, yapmak için kesin kararlı / iri, kemikli
Etem-Murat isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: BİR DEMET ŞİİR
Alt 26.03.2006, 22:57   #976
Etem-Murat
Usta Yiğido
 
Etem-Murat - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 04.11.2005
Yaş: 62
Mesajlar: 2.159
Thanks: 0
25 Mesajına 32 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 927 Etem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer Anblick
Standart -->: BİR DEMET ŞİİR

AZİZE: Kutsal, ermiş kadın - Sevgi hitabı
AZMİYE: Niyetli, kararlı
AZRA: Bakire, el değmemiş

----------------

BAHAR: Doğanın canlandığı mevsim
BAHRİYE: Donanma ve denizle ilgili
BALCA: Bal damlası, bal gibi
BALIM: Benim balım, tatlım - Çok sevgili, samimi arkadaş
BANU: Ev kadını , bayan
BARAN: Yağmur
BAŞAK: Tahılların tanelerinin bulunduğu kısım
BAŞAR: Başarılı ol anlamında
BEDİA: Güzellik, üstün değerli olan
BEDİHE: Başlangıç - Güzel söz
BEDRİYE: Ayın ondürdüncü geceki haliyle ilgili
BEGÜM: Saygıdeğer kadın, hanımefendi - Hint prenseslerine verilen san
BEHİCE: Şen güleryüzlü
BEHİRE: Güzel, asil
BEHİYE: Güzel ve alımlı kadın
BELGİN: Açık. belirli, farkedilen
BELİN: Şaşkınlık, hayret
BELKIS: Yunanca asıllı olup Arapçaya geçen tarihi bir isim
BELMA: Sakin, yumuşak
BENAN: Parmakla gösterilecek kadar güzel
BENGİ: Sonsuz, sonsuzluk
BENGİSU: İnsana ölmezlik verdiğine inanılan su / Abıhayat
BENGÜ: Sonu olmayan, ebedi
BENGÜL: Üzerinde benekler bulunan gül
BENSU: Su gibi aziz benlik
BERAY: Ayın en ışıltılı, en parlak hali
BERFİN: Kar toplayan
BERİA: Güzellik ve olgunlukta akranlarından üstün olan
BERİL: Mücevher olarak da kullanılan bir tür maden
BERİN: Manen çok yüksek
BERNA: Genç, delikanlı
BERRA: Bereketli olan
BERRAK: Temiz, saf, arınmış
BERRİN: Manen çok yüksek, yüce yaradılışlı
BERŞAN: Bir peygamberin din ve kitabını kabul eden
BESTE: Ezgilerin özgün dizimi,
BESTEGÜL: Gül demeti
BETİGÜN: Beti:Yüz (Bet benizdeki gibi) Gün: Aydınlık, Aydınlık yüz
BETİL/BETÜL: Temiz, iffetli
BETÜL: Ayrı kök salmış fidan - Hz.Meryem'in lakabı - Bakire
BEYHAN: Bey soyundan
BEYZA: En beyaz, en ak - Günahtan kaçınmış
BİHTER: En iyi
BİKE / BİKEM: Kadın, hanım
BİLGE: Çok bilen ve bildiklerini başkalarının yararına sunan
BİLLUR: Pek duru ve temiz cam
BİLUN: Yarım Ay
BİNGÜL: Bin gülün güzelliğinde
BİNNAZ: Çok nazlı
BİNNUR: Çok nurlu
BİRCAN: Herksçe sevilen, candan
BİRGÜL: Tek ve benzersiz gül
BİRİCİK: Tek, bir tane, emsalsiz
BİRSEN: Yalnız Sen anlamında
BİRSU: Özel bir su biricik su gibi
BUCAK: Genellikle, geniş verimli bakımlı alanlara verilen ad (Köşe bucaktaki anlamı gibi)
BUKET: Çiçek demeti
BURCU: Güzel ve etkileyici kokunun salgılanışı
BURÇAK: Tohumları kullanılan bir bitki türü
BURÇİN: Dişigeyik
BUSE: Öpmek, öpüşmek, öpücük
BÜŞRA: İyi haber

-----------------

CAHİDE: Çalışan, çaba gösteren
CANAN: Sevgili, yar
CANDAN: Yürekten, içten
CANEL: İçten, candan uzatılan dostluk eli
CANKAT: Yaşamına can ekle, sevinçle dol
CANSEL: Cana dair, canla ilgili
CANSIN: İçten, gönüldensin
CANSU: Cana benzer değerde
CAVİDAN: Ebedi, sonsuz
CELİLE: Büyük, ulu
CEMİLE: Hoşa giden davranış
CEMRE: Önce havada, sonra suda ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi
CENNET: Dinsel inançlara göre iyilerin ölünce gideceğine inanılan yer
CEREN: Ceylan, ahu
CEVHER: Bir şeyin özü - Güç, enerji - Değerli taşlar
CEVRİYE: Eziyet, cefa, sıkıntı
CEYDA: Yararlı, herkese iyilik yapan
CEYLA: Bu isim de çok istek almasına rağmen ben anlamını bulamadım. Bilen varsa lütfen yazsın.
CEYLAN: Geyik cinsinden gözlerinin güzelliğiyle ünlü hayvan
CİHAN: Evren, alem
CİHANNUR: Alemi aydınlatan nurlu ışık
CİLVENAZ: Nazı özellikle yapan / Cilveyle nazı
---------------

ÇAĞLA: Badem, erik ve Kaysı gibi meyvaların ham hali
ÇAĞRI: Davet
ÇİÇEK: Bitkilerin üreme organlarını taşıyan renkli bölümü
ÇİĞDEM: Zambakgillerden bir tür kır bitkisi
ÇİLAY: Ayın üzerinde beliren açık renkli lekeler
ÇİLER: Güzel öten, güzel ötüşlü
ÇİSEM: Çiseleyen yağmur
ÇOLPAN: Gözleri uzağı iyi gören, ileri görüşlü
--------------------
Etem-Murat isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: BİR DEMET ŞİİR
Alt 26.03.2006, 22:58   #977
Etem-Murat
Usta Yiğido
 
Etem-Murat - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 04.11.2005
Yaş: 62
Mesajlar: 2.159
Thanks: 0
25 Mesajına 32 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 927 Etem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer Anblick
Standart -->: BİR DEMET ŞİİR

DAMLA: Bir sıvının küçük parçacığı
DEFNE: Yaprakları güzel kokulu, yaz kış yeşil olan bir ağaç türü
DELFİN: Yunus balığı
DEMET: Sapları bir araya getirilip bağlanan bitki ya da çiçek
DENİZ: Yeryüzünün 3/4'ünü oluşturan tuzlusu tabakası
DEREN: Derleyen, toplayan
DERİN: Yüzeyi, tabanından uzak olan
DERYA: Deniz, çok bol, gönül
DESTAN: Kahramanlık olaylarını konu alan şiir
DESTE: Cinsleri aynı ya da birbirine yakın şeylerin birarada bağlanması
DEVRAN: Talih, kader
DİBA: Çiçek desenli ipek kumaş - Sevgilinin yüzü
DİCLE: Güneydoğu bölgemizde bir nehir
DİCLEHAN: Dicle ve han kelimelerinden oluşan isim
DİDE: Göz (Arapça)
DİDEM: Dide ,Göz: Didem= Gözüm
DİLAN: Gönül dostu, gönüldaş
DİLARA: Gönül alıcı, sevgili
DİLAY: Gönlü ay gibi parlak, ışıklı olan / ışıl ışıl berrak konuşan
DİLBERAN: Dilberler, güzeller
DİLBERAY: Ay gibi güzel kadın
DİLDAR: Birinin gönlünü almış, sevgili
DİLEK: İstek, arzu
DİLER: İsteyen, dileyen
DİLHAN: İçten, samimi söylenen
DİLRUBA: Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan
DİLŞAD: Gönlü hoş
DOLUNAY: Ayın tam olarak görünen biçimi,
DÖNDÜ: Henüz evlenmemiş kız
DURU: Saf, berrak
DUYGU: His, gönülde uyanan yankı ya da tepki
DÜNYA: Yeryüzü
DÜRDANE: İnci tanesi
DÜRRİYE: İnci gibi parlayan
--------------------

EBRU: Kaşe / Hare gibi dalgalı kumaş
ECE: Reis / Ulu / İlerigelen
ECEHAN: Yönetici konumundaki ece,kraliçe
ECEM: Kraliçem, benim sultanım
EDA: Anlatış yolu ve biçimi / Sevimli olma hali
EDİBE: Edepli, terbiyeli - Edebiyatla uğraşan, yazar
EDİS: Benzerlerinden üstün, yüce
EFSER: Taç
EFTALYA: Bir dönemin ünlü gayrimüslim ses sanatçısı Denizkızı Eftalya'dan
EGE: Bir çocuğu koruyan, ondan sorumlu olan - Bir deniz
EKİM: Ekme, yetiştirme - Yılın onuncu ayı
EKİN: Buğday / Tahılın ekimden harman dönemine kadarki hali / Kültür
ELA: Sarıya çalar kestane rengi
ELÇİN: Deste / Demet / Bir kerede ele alınabilecek kadar az olan nesne
ELİF: Arap alfabesinin ilk harfi / dost tanıdık / ışık saçan güzel kız
ELMAS: Billurlaşmış karbondan oluşan sert değerli taş
ELVAN: Renkli, renk renk / güzel kokuların yayılması
EMEL: Güçlü istek / Umulan ve beklenen şey
EMİNE: Güvenilir, inanılır kimse
ENGİN: Uçsuz bucaksız genişlikte - Denizin karadan uzak geniş bölümü
ENİSE: Sevimli / Dost / Cana yakın arkadaş
ERDEN: Bakire - El sürülmemiş yer
ERGÜL: Erler içinde seçkinleşen, erlerin gülü
ERTAÇ: Erkeklerin baştacı olmuş güzel
ESEN: Sağ salim, rahat, mutlu sağlıklı
ESER: Rüzgarın esmesi/ Ortaya konan yapıt
ESİN: Rüzgar / İlham /İçe doğan duyguve düşünce
ESMA: Adlar , isimler
ESMERAY: Ay güzelliğinde esmerlik
ESRA: Arapça seri kelimesinden (ardarda sıralanan)'den esra
EVREN: Var olan şeylerin tümü - Felek, cihan
EVRİM: Değişim ve gelişmeler dizisi
EVŞEN: Hafif / Şen olan ev gibi de tanımlanabilir
EYLEM: Değişiklikdoğuran davranış, iş
EYLÜL: Yılın 30 gün süren 9. ayı (Güz'ün başlangıcı)
EYŞAN: Şanlı güzel, güzelliği ile ünlü
EZGİ: Belli bir kuralla yaratılan, duygu meydana getiren ses dizisi, şarkı, türkü
EZRA: Sözü, konuşması düzgün

--------------

FADİK: Fatma adının bir söyleniş biçimi
FADİME: Fatma adının bir söyleniş biçimi (Fa-tı-ma)
FADİŞ: Fatma adının bir söyleniş biçimi
FAHİRE: Övünülecek, iftihar edilecek - Kıymetli - Parlak, güzel, mükemmel FAHRİYE Bir karşılık beklemeden yapılan iş - Bir şiir türü
FAHRİYE: Bir işi çıkar beklemeden yapan
FAHRÜNİSSA: Övünülecek değerde kadın
FATMA: Sütten kesme / Aslı Fatima
FATMANUR: Fatma ve nur kelimelerinden türetilen isim
FATOŞ: Fatma adının halk arasında birbaşka söyleniş biçimi
FAZİLET: Erdem / İyi huyların tümü
FEHİME: Anlayışlı, çabuk kavrayan
FERAH: Bol geniş / Rahatlık veren / Gönlü şenlendiren
FERAY: Aydınlık, parlak
FERAYE: Ay ışığı
FERDA: Yarın / Gelecek zaman/ mecazi anlamda kıyamet günü
FERHAN: Sevinçli, mesut
FERHUNDE: Mübarek, kutlu, uğurlu
FERİDE: Tek eşsiz, benzeri olmayan
FERİHA: Sevinçli, ferah
FERZAN: Bilim
FEVZİYE: Galip gelen üstün - Tanrının bereketiyle ilgili
FEYMAN: Ahlaki olgunluk
FEYZA: Başarılı, refah içinde, mutlu
FEZA: Uzay, evrenin genişliği
FİDAN: Ağaçların genç ve yeni yetişeni
FİGEN: Çiçek demeti / Gölge yapan, gölge düşüren
FİKRET: Fikir, düşünce - Amaç, niyet
FİKRİYE: Düşünce ile fikir ile ilgili
FİLİZ: Ağaçtan süren taze dalcıklar
FİRDEVS: Cennetteki altıncı bahçenin adı
FİRUZE: Mesut, mutlu - Açık yeşille gök mavisi renkleri arasında kıymetli taş
FULDEM: Her zaman geniş açık görüşlü
FULDEN: Her zaman geniş açık görüşlü
FULYA: Nergislerden soğan köklü bir bitki
FUNDA: Küçük çalılık / Süpürge otu
FÜREYYA: Parlak, ışıltılı günler
FÜRUZAN: Çok parlak, parlayıcı, aydınlık
FÜSUN: Efsun / Büyü, sihir

----------------
Etem-Murat isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: BİR DEMET ŞİİR
Alt 26.03.2006, 22:58   #978
Etem-Murat
Usta Yiğido
 
Etem-Murat - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 04.11.2005
Yaş: 62
Mesajlar: 2.159
Thanks: 0
25 Mesajına 32 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 927 Etem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer Anblick
Standart -->: BİR DEMET ŞİİR

GAMZE: Çene ya da yanakta gülümserken beliren çukurluk
GAYE: Amaç , erek, varılmak istenen hedef
GAZAL: Ceylan, geyik - Güzel, iri göz
GENCAY: Hilal
GİZEM: Sır / bilinmeyen şeyler, esrarengizlik
GONCA: Açılmamış, tomurcuk halinde gül
GÖKBEN: Özü genç olan
GÖKÇE: Sevimli güzel / Gök rengi, mavimsi
GÖKÇEN: Mavi gözlü
GÖKNİL: Gökyüzüne ait olan, Gök + Nil olarak da düşünülebilir
GÖKNUR: Nurlu, ışıklı, aydınlık gökyüzü
GÖKSU: Mavi su, akarsulara verilen ad
GÖKŞİN: Gök gibi mavi gözlü / Sonsuz mavi derinlik
GÖNÜL: Kalp, eğilim, sevgi arzu heyecan gibi duyguların bulunduğu yer
GÖRKEM: İhtişam, gösteriş
GÖZDE: Göze girmiş, birince sevilip beğenilen
GÜHER: İnci / Soy sop
GÜL: Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeği
GÜLAY: Güllerin açtığı ay, mayıs
GÜLBAHAR: Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızıboya
GÜLBEN: Ben, gül'üm anlamında
GÜLBİZ: Bizim gülümüz
GÜLCAN: Gül gibi güzel canlı
GÜLÇİN: Gül derleyen, gül toplayan
GÜLDEM: Hiç solmayan her dem gül, her dem gülen
GÜLDEN: Gül gibi, güle ait, gülden yapılmış
GÜLDEREN: Gül toplayan
GÜLDESTE: Gül destesi
GÜLEN: Güleç yüzlü
GÜLENDAM: Gül gibi endamlı, zarif görünümlü
GÜLER: Gülen, sevinçli
GÜLFEM: Gül dudaklı, gül ağızlı
GÜLFİDAN: Gül fidanı gibi endamlı
GÜLGÜN: Gül renginde, kırmızı, pembe
GÜLHANIM: Gül gibi güzel kadın
GÜLİN: Güle ait olan, gülden gelen
GÜLİSTAN: Gül bahçesi
GÜLİZ: Gül gibi güzel iz bırakan
GÜLİZAR: Gül yanaklı
GÜLLÜ: Güzel kadın / Gülü olan
GÜLNAZ: Gül gibi ince ve narin
GÜLNİHAL: Gül fidanı
GÜLNUR: Çevresini aydınlatan gül
GÜLPEMBE: Gül pembesi / Gül gibi pembe yanaklı
GÜLRİZ: Gül saçan, gül serpen
GÜLSELİ: Gül seli
GÜLSEN: Gül gibi güzel
GÜLSEREN: Gül toplayan, dağıtan
GÜLSOY: Gül gibi güzel bir soydan gelen
GÜLSÜM: Yuvarlak yüzlü, güzel
GÜLSÜN: Yaşam boyu yüzü hep gülsün anlamında
GÜLŞAH: Gül dalı, güllerin kraliçesi
GÜLŞEN: Gülistan / Gül bahçesi
GÜLTEN: Gül gibi pembe tenli
GÜLÜMSER: Her zaman gülümseyen
GÜN: Gündüz vakti / Aydınlık
GÜNAL: Gün al yaşa, kızıl renkli güneş
GÜNER: Güneşin doğma zamanı - Fecr
GÜNEŞ: Kendi sistemi içindeki gezegenlere ısı ışık veren gökcismi
GÜNGÖR: İyi günler yaşa anlamında
GÜNİZ: Günün başlangıcını belirleyen görüntü
GÜNNUR: Güneş ışığının aydınlığı, nuru
GÜNSEL: Günle ilgili güne ait
GÜNSELİ: Işık seli, bol parlak ışık demeti
GÜRCAN: Herkesi seven, özveride bulunan
GÜVEN: Birşeyden beklenen niteliğe inanıp ona göre davranmak
GÜZİDE: Seçkin, seçme, seçilmiş
GÜZİN: Seçici, beğenici

-------

HABİBE: Seven, sevgili, dost
HACER: Taş, kaya parçası, çakıl
HAFİZE: Koruyucu, esirgeyici
HALE: Ayın çevresinde görülen ışıklı halka
HALENUR: Ayın ya da güneşin çevresindeki halkadan geçen ışık
HALİDE: Sürüp gelen, sürekli, geç yaşlanan
HALİME: Sakin, sessiz
HAMİDE: Şükredici, hamd edici
HAMİYET: İnsanın aile ve ülkesini koruma çabası, iyilik severlik
HANDAN: Gülen, şen
HANDE: Gülüş, gülme / alay etme, eğlenme
HANIM: Soylu kadın, bayan
HANİFE: Allah'ın birliğine inanan, iman eden
HARİKA: Eşyanın tabiatı dışında, doğa üstü, garip şey, olağanüstü
HASİBE: Kişisel değeri olan, ünlü soydan gelen
HASRET: Ele geçirilemeyen bir şeye üzülmek - İç çekme, inleme
HATIRA: Anı, andaç
HATİCE: Erken doğan kız çocuğu
HAVVA: Allah'ın yarattığı ilk kadın
HAYAL: İnsanın beyninde kurduğu düşünceler , kesitler, olaylar
HAYAT: Yaşam, doğumdan ölüme kadar geçen süre
HAYRİYE: Hayr'la, iyilikle ilgili
HAYRÜNİSSA: Kadınların hayırlısı
HAZAL: Haz duy, tad al anlamında
HAZAN: Güz, sonbahar
HAZER: Deniz, büyük su
HEDİYE: Armağan, bahşiş
HİCRAN: Ayrılık - Unutulmaz acı, keder
HİLAL: Gül yanaklı
HURİ: Cennet kızı, melek
HURİYE: Melekle ilgili, melek gibi
HÜLYA: Kuruntu, hayal
HÜMEYRA: Aklık, beyazlık
HÜNER: Marifet, beceri, herkesin yapamadığı şeyleri yapmak
HÜRMÜZ: Zerdüşt dininde, iyilik ve hayır tanrısı
HÜRREM: Sevinçli, hoş vakit geçiren
HÜRRİYET: Özgürlük
HÜSNİYE: Güzellikle ilgili, güzelliğe ait

--------
Etem-Murat isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: BİR DEMET ŞİİR
Alt 26.03.2006, 22:59   #979
Etem-Murat
Usta Yiğido
 
Etem-Murat - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 04.11.2005
Yaş: 62
Mesajlar: 2.159
Thanks: 0
25 Mesajına 32 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 927 Etem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer Anblick
Standart -->: BİR DEMET ŞİİR

ILGAZ: Hücum, akın - Bir dağ
ILGIN: Akdeniz bölgesinde yetişen birtür ağaç
IRMAK: En büyük akarsu, nehir
IŞIK: Cisimleri görmemizi sağlayan fiziksel erke
IŞIL: Aydınlık, parlak ışık
IŞILAY: Ay ışığı, mehtap
IŞILTI: Parıltı, titrek ışık
IŞIN: Bir ışık kaynağından çıkan ışık demeti
ITIR: Güzel koku / Çiçek

--------

İCLAL: Azamet, büyüklük, ağırlama, ikram
İDİL: Kır hayatını anlatan şiir, ya da yazı - İçten, saf aşk
İFFET: Temizlik, namuslu olmak
İKBAL: Baht açıklığı, işlerin doğru gitmesi
İLAYDA: Su perisi
İLCAN: Ülkenin canı, sevdiği
İLGİN: Yabancı, gurbette yaşayan
İLHAN: Moğol hükümdarı
İLKAY: Ayın ilk hali
İLKBEN: Ben ilk'im anlamında
İLKCAN: İlk doğan çocuklara verilen ad
İLKE: Temel düşünce, ana görüş ve inanış
İLKİN: Önce, öncelikle
İLKNUR: Ayın ilk hali
İLKSEN: Önce sen anlamında
İLKYAZ: Bahar sonu, Yaz başlangıcı
İLSU: lkenin suyu, bereketi
İLTER: Yurdunu seven, koruyan
İMGE: Zihinde tasarlanan /düş hayal gibi gerçekleşmesi özlenen şey
İMRAN : Bayındırlık, mutluluk, bolluk,bereket
İMREN: Görünen bir şeyi ya da bir isteği elde etme isteği
İNCİ: İstiridyede oluşan küçük değerli süs tanesi
İNCİNUR: İnci gibi ışıklı, parlak
İPEK: İpek böceği kozası çözülerek çıkarılan ince parlak tel
İREM: Cennet / Şam ya da Yemende bulunduğu ileri sürülen eski ünlü bahçe
İSMİHAN: Hükümdar ismi
İYEM: Güzellik
İZEL: İz + El /El izi anlamında
İZGİ: İyi, güzel, adaletli

----------

JALE: Kırağı, çiğ, şebnem
JALENUR: Parlayan, ışıldayan çiy
JÜLİDE: Karışık, dağınık saç
------

KADER: Değişmez bir karar ile iyilik yada kötülük hazırladığına inanılan olağan üstü güç
KADRİYE: Değerle ilgili / İtibar, onur
KAMELYA: Çaygillerden büyük çiçekler açan bir bitki - Yabangülü
KAMİLE: Tam, eksiksiz - Kemale ermiş - Bilgin, bilgili
KAMURAN: İstediğine ulaşmış, mutlu
KARANFİL: Kokulu bir çiçek
KARDELEN: Baharda çok erken açan bir çiçek - Çiğdem
KARMEN: Parlak kırmızı
KAYRA: Büyük birinden gelen iyilik - İhsan
KERİMAN: Cömert - Ulu, büyük
KERİME: Cömert - Ulu, büyük - Kız çocuk
KEVSER: Cennette bir akarsuyun adı
KEZBAN: Aslı Kedbanu - vekilharç kadın (evi çekip çeviren)
KISMET : Talih, nasip, kader
KIVILCIM: Yanan bir maddeden sıçrayan ateş parçası
KIYMET: Değer, paha (baha), bedel
KİBARİYE: İnce, zarif - Cömert, asil
KİRAZ: Gülgillerden bir meyva ağacının sulu
KÖSEM: Sürülere rehberlik eden - Cildi temiz, pürüzsüz
KUMRU: Güvercinden küçük boz renkli kuş
KÜBRA: En büyük

-------

LALE: Yaprakları uzun, çiçekleri kadeh biçiminde çeşitli renkleri olan soğanlı bir süs bitkisi
LALEHAN: Lalelerin sultanı
LAMİA: Parlak, parlayan
LATİFE: Yumuşak, hoş,güzel,nazik - Güldüren güzel söz , şaka
LEMAN: Parlama, parıltı
LEMİDE : Parlak, parıldayan
LERZAN: Titreyiş, titrek
LETAFET: Latiflik, hoşluk - Güzellik
LEYLA: Uzun ve karanlık gece
LÜTFİYE: İyi muamele, güzellik ve hoşlukla ilgili
LÜTUF: İyilik, güzellik, hoşluk - İhsan, bağış

-------

MACİDE: Şan ve şeref sahibi
MAHİNUR: Ay ışığı - Ay yüzlü güzel
MAHMURE: Uyku basmış, yarı baygın göz
MAKBULE: Alınan, kabul olunan, beğenilen
MANOLYA: Beyaz, güzel kokulu ağaç ve çiçekleri
MARAL: Dişi geyik, ceylan, karaca
MEDİHA: Övülmeye neden olan
MEFHARET : Övünç, övünme, kıvanç
MEFKURE: Ulaşılmak istenilen en yüce amaç
MEFTUN: Gönül vermiş, tutkun
MEHPARE: Ay parçası
MEHTAP: Ay ışığı, Dolunay
MEHVEŞ: Ay yüzlü güzel
MELAHAT: Güzellik, güzel yüzlülük, yüzünde tatlı ifade olmak
MELDA: İnce ve taze vücutlu
MELEK: Allah ile insanlar arasında aracılık yapan manevi yaratık
MELİHA: Güzel, Şirin
MELİKE: Kadın hükümdar, hükümdarın karısı
MELİS: Bal arısı
MELİSA: Baklagillerden, yaprakları liomu andıran kokulu bir bitki
MELODİ : Ezgi, müzik parçası
MELTEM: Yazın, karadan denize doğru esen mevsim rüzgarı
MENEKŞE: İnce saplı, ufak mavi çiçekli güzel kokulu bitki
MENGÜ: Ebedi, ölümsüz
MERİÇ: Bulgaristanla olan sınırımızda bulunan bir nehir
MERİH: Dokuz gezegenden biri (Mars)
MERVE: Mekke yakınlarında bir dağ
MERYEM: Dinine bağlı kadın
MESUDE: Mutlu, bahtiyar
MISRA: Şiirin bir satırı
MİHRİBAN: Seven, şefkatli
MİMOZA: İnce sarı yapraklı çiçek açan bir süs bitkisi
MİNE: Maden eşya üstündeki renkli sır tabakası
MİRAY: Yılın ilk aylarında doğan / Güneş gibi ay gibi parlayan
MUALLA: Makam ve rütbece yüksek olan
MUAZZEZ: Saygı uyandıran, kıymetli - İzzet, şeref sahibi
MUHTEREM: Saygın, saygıdeğer
MUKADDER: Tanrı hükmü, kader, alın yazısı
MUKADDES: Kutsal olan , mübarek olan Mukaddes Kutsal olan , mübarek olan
MUNİSE: Sıcak kanlı, sevimli
MUZAFFER: Zafer kazanan, üstün gelen
MÜBERRA: Aklanmış, temize çıkarılmış
MÜCELLA: Parlak, cilalanmış
MÜESSER: Eser bırakan, eser sahibi
MÜGE: İnci çiçeği,
MÜJDE: İyi haber, sevinçli haber
MÜJGAN: Kirpik
MÜKRİME: İkramı bol olan
MÜNEVVER: Aydınlatılmış, parlak ışıklı, bilgili
MÜNİRE: Işık veren, aydınlatan
MÜRÜVVET: Kişilik, şahsiyet, insanlık
MÜŞERREF: Onurlandırılmış, şerefli kılınmış
MÜYESSER: Kolaylıkla yapılan
MÜZEYYEN: Süslü, süslenmiş, bezenmiş
Etem-Murat isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
-->: BİR DEMET ŞİİR
Alt 26.03.2006, 23:00   #980
Etem-Murat
Usta Yiğido
 
Etem-Murat - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 04.11.2005
Yaş: 62
Mesajlar: 2.159
Thanks: 0
25 Mesajına 32 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 927 Etem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer AnblickEtem-Murat ist ein wunderbarer Anblick
Standart -->: BİR DEMET ŞİİR

NACİYE: Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
NADİDE: Görülmemiş, görülmedik, ender bulunan
NADİRE : Az bulunur, seyrek, ender bulunan
NAFİA: Bir yeri güzelleştirmek için yapılan çalışmalar
NAGEHAN: Ansızın
NAĞME: Ezgi, uyumlu ses
NAHİDE: Venüs - Ergenlik çağındaki kız
NAİLE: İsteğine ulaşmış
NALAN: İnleyen
NAME: Mektup - Aşk mektubu
NARİN: Zarif, ince yapılı
NAŞİDE: Şiir okuyan , yazan
NAZ: Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış
NAZAN: Nazlanan, işve yapan, cilve yapan
NAZENDE: Nazlanan - Sevgili
NAZİFE: Zarif, kibar - Temiz
NAZLI: Naz eden, cilveli, işveli
NAZMİYE: Şiirle ilgili, düzenli
NEBAHAT: Onur, şeref, ün
NECLA: Çocuk, evlat, oğul, kuşak, sülale,nesil
NECMİYE: Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait
NEDİME: Hoş sohbet, kadın - Kadın arkadaş
NEDRET: Az bulunan
NEFİSE: Beğenilen, hoş, güzel
NEHİR : Irmak, büyük akarsu
NERGİS: Çiçekleri ayrı ayrı ya da bir kök üzerinde sarı ve beyaz renkte bir bitki
NERİMAN: Pehlivan, yiğit
NERMİN: Nazik, ince
NESLİHAN: Han soyundan gelen
NESLİŞAH: Şah soyundan gelen
NESRİN: Bir tür yaban gülü
NEŞE: Sevinç, gönül ferahlığı
NEVAL: Talih - Bağış, ihsan
NEVCAN: Yeni doğmuş
NEVİN: Yeni
NEVRA: Işıklı parlak, çiçek
NEZAHAT: İç temizliği, paklık
NEZAKET: Naziklik, zariflik, incelik ç
NEZİHE: Temiz, pak
NİDA: Seslenme, çağırma, seslenen
NİGAR: Resim, resim gibi güzel
NİHAL: İnce ve düzgün vücutlu, fidan gibi
NİHAN: Gizli, saklanmış, görünmeyen, sır, giz
NİL: Afrika kıtasında bir nehir
NİLAY: Nil'e ışık saçan
NİLGÜN: Mavi renkte, çivit rengi
NİLÜFER: Geniş yapraklı, durgun sularda yetişen bir su bitkisi
NİMET: İyilik, iyi bir yaşantı için gerekli şeyler
NİSA: Kadın
NİSAN: Yılın dördüncü ayı
NUR: Işık, parıltı aydınlık, Allah'ın gönderdiği ışık
NURAL: Kutsal ışık
NURAN: Işıklı, nurlu, aydın
NURAY: Ay ışığı gibi nurlu
NURCAN: Işık canlı, can ışığı
NURÇİN: Işık derleyen
NURDAN: Işıklı, parlak
NURGÜL: Işıklı gül, gül gibi güzel ve aydınlık
NURHAN: Aydın hükümdar
NURİYE: Işıklı, ışıktan gelme
NURPERİ: Peri kadar aydınlık, güzel
NURSEL: Sel gibi ışık
NURSELİ: Işık seli
NURSEN: Işık gibi nurlu
NURŞEN: Işık gibi şen ve güler yüzlü
NURTEN: Teni ışık gibi beyaz olan
NÜKHET: Güzel ve hoş kokulu

-------

OKŞAN: Sevil, sevgiye değer ol
OLCA: Düşmandan ele geçirilen mal, ganimet
OLCAY: Talih, baht, ikbal
ORKİDE: Az bulunup zor yetiştirilen değerli bir çiçek
OYA: İpek ibrişim kullanılarak iğne, fırkete gibi şeylerle yapılan ince dantel
------
ÖĞÜN: Kendini yücelt,gurur duy - Zaman - Kez, defa - Önde gelen
ÖĞÜT: Birisine ne yapıp ne yapmaması gerektiğini belirten söz
ÖMÜR: Yaşama süresi - Hayat
ÖNGÜL: Direnen, inatçı - Kılavuz - Öncü, teşvik eden
ÖVGÜ: Övmek için kullanılan söz
ÖVGÜL: Övülmeye değer
ÖVÜN: Başarılarınla, niteliklerinle yücel
ÖYKÜ : Hikaye / Masal
ÖZDEN: Özgür, özle ilgili
ÖZGE: Başka, yabancı, iyi güzel
ÖZGEN: Özü geniş, rahat
ÖZGÜL: Bir türe ait olan - Özü gül gibi olan
ÖZLEM: Hasret, birine ya dabir yere duyulan görme arzusu
ÖZLEN: Görülmek istenilen ol, hasreti çekilen ol
ÖZNUR: Özü ışıklı, aydınlık
ÖZÜN: Şiir - Hak edilmiş ün

-*------

PAKİZE: Çok temiz, hoş ve güzel
PAPATYA: Taç yaprakları beyaz, ortası sarı baharda açan bir kır çiçeği
PARLA: Parlamak fiilinin emir kipi, 3. tekil şahıs
PELİN: Siyah ve beyaz renkte acı kokulu bir tür bitki
PELİNSU : Pelin + Su (Bkz Pelin)
PEMBE : Açık kırmızı renk
PERÇEM: Kakül - Mızrak, bayrak gibi şeylerin üzerine konulan püskül
PEREN: Ülker yıldızı
PERİ : Çok güzel, çekici, dişi cin
PERİHAN: Peri padişahı, perilerin başı
PERRAN: Uçan, uçucu
PERVİN: Ülker yıldız takımı (Süreyya)
PETEK: Arıların bal depoladığı yuvacık
PINAR: Suyun topraktan kaynayıp geldiği yer
PIRILTI: Parıldayan şeylerin çıkardığı ışık
PİRAYE: Süs, bezek
PÜREN: Sarı, kırmızı renkte açan küçük yapraklı bir tür ot

--------
Etem-Murat isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
bİr, demet, gardaş, neresindensin, sen, sivas, sivas’ın, Şİİr


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Hizli Erisim


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © 2005
Bize Yazin  |   Sivasspor.com  |   Arşiv  |   Kullanım sözleşmesi  |   Yukarı Git