01.06.2011, 16:03
|
#1
|
Yiğido
Üyelik Tarihi: 13.09.2009
Mesajlar: 202
Thanks: 202
94 Mesajına 261 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 576
|
Futbolcu İzleme ve Takip (Scouting System)
Derğerli Arkadaşlar,
Sizler için internetten bi araştırma yaptım.Bu araştırmada ülkemiz futbolundaki en büyük eksiklik olan transfer politikasının yanlış yürütüldüğünü gözler önünüe seriyor.Umarım tam metin olarak okursunuz.Eminim ki, okuduğunuzda bana hak vereceksiniz.Şimdiden teşekkürler...
Futbolcu İzleme ve Takip (Scouting System)
Scouting izcilik, gözcülük anlamına geliyor. Futboldaki kullanımını, futbolcu izleme ve takip olarak kullansak yanlış olmaz. Aslında dünyadaki, özellikle de Avrupa’daki kullanımı ile bizdeki ‘Futbolcu İzleme’ ya da ‘Transfer Komitesi’ şeklindeki nitelemelerin anlamları çok farklı. Hem derinlik olarak hem de zamanlama olarak. Bizde bu kavramlar nedense sadece transfer dönemlerinde akla geliyor. Yetkinliği tartışmalı, çoğu kez sadece parası olduğu için yönetim kurulunda bulunan isimlerden müteşekkil oluyor. Oysa ideal bir izleme sistemi yılın her ayına yayılmış, futbolcunun sadece yeşil çimler üzerinde yaptığından çok, sakatlığı, aile ortamı, hayata bakışı, yetiştiği kültür gibi farklı açılımları olan bir içerikte. Elbette futbolu bilen, futbolcunun kumaşından anlayan personelce icra edilmeli.
Futbolu çok seviyoruz, futbola ve futbolcuya da epeyce para harcıyoruz. Ancak sadece tüketmek için, yatırım amaçlı değil. Genlerimizde uzun dönemli bir planlama alışkanlığı yok, sadece bugüne yönelik aksiyon alıyoruz. Göçebelik döneminden kalan kodlar mı yoksa sanayi devrimini kaçırmanın yarattığı bir durum mu bilemiyorum. Futbolumuz da aynı şekilde, uzun soluklu stratejilerden çok gündelik taktiklerle devam ediyor. Takımda eksik mi belirlendi, transfer döneminde menejerlere haber salınıyor. İsimli bir futbolcuysa ne ala, yok tanınmamış bir sporcuyla otur kaset izle. Bir kaç kaset, bir iki toplantı sonrasında bambaşka şartlardan, alışkanlıklardan, apayrı bir futbol ve sosyal kültürden futbolcuyu al Anadolu’ya getir. Kimler kimler ekmek yedi bu coğrafyada bu yolla. Ne menejerler, ne topa vurmayı bilmeyen topçular.
Özellikle Avrupa kulüpleri bu işin sistematiğini geliştirmişler. Tüm kıtalardaki scoutları sayesinde sürekli futbolcu takibindeler. Bunların raporlamaları, sistematik veri girişleri, futbolcularla ilgili bilgilerin A’dan Z’ye taranması bu kişilerin görevleri arasında. Bu nedenle Arsenal, Manchester, Barselona gibi takımlar bizim ismini ancak yıldız olduktan sonra duyduğumuz futbolcuları çocuk yaşta bulup, kulüplerine adapte edebiliyorlar. Bununla ilgili çeşitli kurslara bile rastlamak olası.
Benzer çalışmaları Fatih Terim’in yurtiçinde yaptığını, Ersun Yanal’ın da bu tip bir veritabanı geliştirmeye çalıştığını biliyoruz. Zaman zaman başarılı oldularsa da bireysel çabalarla biryere kadar. Oysa milyonlarca avroyu tek futbolcu için elden çıkaran endüstrinin en büyük çarkları olan kulüplerin Brezilya, Arjantin, İskandinavya’da birkaç kişiyi görevlendirerek elde edecekleri karı düşünmek bile bu konuda motivasyon sağlıyor. Ancak önce her iki yılda bir olan seçimlere yatırım yapmayı düşünmek yerine kişiye bağlı olmayan, sorumluluğu oranında yetki sahibi profesyonelce yürütülecek bir sistem kurmaya gönüllü olmak gerek. Bizim patron firması olan kulüplerimiz için çok mu zor hedef?
Kaynak
Bu yazıyı üşenmeden okuyan tüm yiğidolara teşekkür ederim.Umarım açıklayıcı olmuştur...
__________________
"DÜNYA FANİ KUL İBRET NEFSİNİ YEN VE SABRET,GÖNÜL GÖZÜYLE SEYRET SULTAN TACI BOŞ EYLER..."
|
|
|