Alıntı:
Salim58 Nickli Üyeden Alıntı
18 Aralık 2010’da ligin son maçını oynadı.
25 Aralıkta Antalya’da toplandılar.
28 Aralıkta Yılbaşı iznine ayrıldılar.
2 Ocak 2011’de tekrar Antalya’da toplandılar.
Hazırlık maçı için Otel sahalarını gezdiler.
Ormanda koştu. Salonda ter attılar.
Bugün Kundu’ya Titanik otele geçecekler.
Son hazırlık maçını oynayacaklar.
Sonra müjdeli haber verilecek.
“Haydi… İzinlisiniz.”
Peki, izin günü ne kadar?
Sadece 4 Gün.
Yetmez ama elimizde olan bu diyeceğiz.
Sonra ne olacak.
Herkes evine dağılacak.
İkinci bir emre kadar eş, dost, çocuklarla hasret giderilecek.
Bavullar elde ikinci kez kampın yolu tutulacak.
Takım 17 Ocak’ta İstanbul’da toplanacak.
23 Ocak akşamına kadar saha saha dolaşılacak.
Seyrantepe’de ki Türk Telekom Arena’ya gidilecek.
Galatasaray maçı oynanacak.
Maçın bitimiyle “marş marş Sivas ileri” denilecek.
Sivas’ın yolu tutulacak.
Antalyaspor maçının hazırlığı başlayacak.
Şimdi, size soruyorum.
Söyler misiniz?
Bavulunuzu, çantanızı elinize alıp kaçınız çekersiniz.
Bu bitmek bilmeyen GÖÇEBE hayatı.
Mustafa Ateş
|
Sn. Ateş,
Sanki insanlara eziyet edilen esir kampı gibi olmuş benzetmeniz, bir insan 30 yıl
çalışıyor aldığı emekli ikramiyesi ile ancak bir araba alabiliyor,
Futbolcular ise sırtlarında yük taşımıyorlar, oynuyorlar yani eğleniyorlar üstelik de dediğiniz bu taşınmalarda ceplerinden bir kuruş gitmiyor, üstelikde malzemeleri malzemeci taşıyor,
Şimdi size birmilyon transfer parası verseler ve takımın malzemecisi ol deseler
kabul etmezmisiniz ?
-ederim ederim dediğinizi duyar gibiyim.
Onların görevi bu eğlenerek para kazanmak...