ZAMAN GAZETESİ BUGÜNKÜ SAYISINDA HOCAMIZ BÜLENT UYGUNLA YAPILAN RÖPORTAJI YAYINLADI
Trabzon'dan alınan 3 puan içime sinmiyor
Onu Fenerbahçe'deki günlerinde 'asker selamı'nın mucidi olarak tanıdı herkes. Tam da bugüne ışık tutan anlamlı bir davranışın isim babası oldu adeta.
Başarılı futbolculuk geçmişinden sonra, başarılı bir menajerlik dönemi yaşadı. Ve sonunda herkesi şaşırtacak bir zamanlama ile Sivasspor'un teknik patronu oluverdi.
Günü kurtarmaya yönelik bu görevlendirmeye, ne yalan söyleyelim herkes gibi bizler de kısa süreli bir ömür biçip, şüphe ile baktık. Bu şüphe Uygun'un deneyimsizliği ve zamanlamanın uygunsuzluğu ile ilgiliydi kuşkusuz. Geçtiğimiz sezon takımı son sıralardan alıp ligin 6. sırasına oturttuğunda, bunun bir başarı öyküsü olduğuna artık birçok kişi inanmaya başlamıştı.
Geçen hafta oynanan A.Gücü maçını berabere bitirmemiş olsaydı şu an röportajını okuduğunuz kişi lig liderinin teknik patronu olacaktı; ama şimdilik 2.'lik de pekala başarı. Bülent Uygun ile sohbet etme imkânı yakaladığımızda, kısıtlı imkânlarla yakalanan başarı öyküsünün kısa bir özetini dinleyelim dedik. Her yerli faninin sitemli cümleleri ile uygun bir giriş yaptı sohbetimize: "Ne yapsak manşetlerde kendimizi bulamıyoruz. Ama sansasyonel bir açıklama yapsam, desem ki; 'Alex Ferguson benim çantamı bile taşıyamaz'. O zaman Türkiye'nin gündemine otururum. Ama ben haddimi bilirim. Teknik adam olarak daha yolun çok başındayım. Ve sadece işimle gündeme gelmek isterim.''
Tecrübesizken ilk deneyiminde yakaladığı bu başarının sırrını sorduğumuzda, futbolculuk dönemini sadece gol atarak geçirmediğini anlıyoruz. Çalıştığı her antrenörün beğendiği, takdir ettiği yönlerini, "Hoca olursam ben de bunları yapacağım." diyerek not almış. Bu notların karışımından melez bir taktik anlayışı türemiş.
Başarılı teknik adam olmak için Köln Spor Akademisi'ni bitirmenin önkoşul olmadığını ise şu ifadelerle ortaya koyuyor Bülent Uygun: "Futbolu bıraktıktan sonra futbolcu menajerliği yaparak, futbolcu psikolojisini, takım menajerliği ile de futbolcu-yönetim arasındaki diyaloğun işleyişini kavradım." "Yani hayat mektebinde öğrendim." diyor bu işi, Bülent Hoca. Bülent Uygun, profesyonellik ile amatör ruh arasında sıkışıp kalan bir portre olarak çıkıyor karşımıza. Meslektaşları gibi sadece işini yapmakla yetinmemiş. Sivasspor'un 800 milyarlık borcunu sıfırlamakla işe koyulmuş. Ardından kulübe, maddi kaynak oluşturma çabasına girmiş. O kadar ileri gitmiş ki takıma ait bir otobüs olsun diye ticaret odası yetkilileri ile kıran kırana pazarlığa bile girişmeye üşenmemiş.
Ertuğrul Sağlam çok başarılı
Bazı meslektaşları gibi değil Bülent Uygun. Kıskançlık damarlarını aldıralı bir hayli zaman olmuş. Askerlikte söylediği 'Her şey vatan için' cümlesini yeni görevinde 'Her şey Türk futbolu için' diye uyarlamış.
Bu konuda söyleyecekleri ise ders alınacak nitelikte: "İnanılmaz bir çekememezlik var. Herkes birilerinin sırtına binerek bir yerlere gelmeye çalışıyor. Antrenörlük yaparken hiçbir şey başaramayan insanlar bugün bakıyorum televizyonlara çıkıp utanıp sıkılmadan 'Ertuğrul Hoca şunu yapmadı, bunu yapmadı' diye ahkam kesiyorlar. Demezler mi adama, 'Sen antrenörken niye o eleştirdiğin şeyleri yapıp başarılı olmadın?' diye. Onun beklentisi Ertuğrul Hoca'yı yiyip onun yerine geçmek. Ama bana göre Ertuğrul Sağlam bugün Türkiye'nin en başarılı antrenörlerinden biri."
Dedik ya sadece saha içi başarılarla ilgilenmiyor Uygun. Sosyal konulara da duyarlı. Futbolcu sendikası ve vakfı gibi girişimlerinden tam sonuç almamış olsa da bu konudaki mücadelesini şu ifadelerle özetliyor: "Cumhuriyet Kupası'nı düzenliyoruz yıllardan beri. Başkanımız Mecnun Otyakmaz, buradan gelen geliri Sivas'taki şehit ve gaziler vakfına bağışlıyor. "
Türkiye'nin kanayan yarası tribün şiddeti konusunda ise Sivas halkının duyarlılığına şükranlarını ileten genç teknik adam, taraftarını örnek alınacaklar listesinde en üst sıralara koyuyor. Uygun, "Sadece takım olarak bir değişim ve gelişim içinde değiliz, taraftarımız da mantalite olarak örnek alınacak davranışlar sergiliyor. Örneğin Kayserispor ile Sivas arasında geçmiş yıllarda yaşanan nahoş olaylara rağmen, bizi Sivas'ta 5-0 yendiklerinde bile onları alkışlayarak uğurlayacak kadar erdemli davranabiliyorlar." diyor.
Olaylı Trabzonspor maçında yaşanan tatsızlıklara rağmen kimseyi itham etmemeye dikkat ediyor Uygun. "Olaylı Trabzonspor maçı, başkanlık ve kişisel çıkarlara kurban edilmeye çalışıldı. Ama hak hukuk arama noktasında sadece kendi hakkımızı aradık. Başkalarına saldırmadık. O maçta alınan 3 puanı ben de başkanımız gibi hazmedemedim. Çünkü alın teri ile alınan bir puan, bu şekilde alınan yüzlerce puandan daha iyidir bizim için.'' şeklinde konuşmayı da ihmal etmiyor.
Bülent Hoca'nın hedeflerinde ise bazı farklılıklar dikkatimiz çekti. Geçen yıl yaptığımız röportajda Fenerbahçe'nin başına geçmeyi arzuladığını söylerken bugünkü düşüncelerinde belirgin sapmaların olduğunu fark ediyoruz. Uygun, "Eskiden Fenerbahçe'nin başına gelmeyi kendime hedef koymuştum; ama artık kendine büyük hedefler koyan takımların bana gelmesini bekliyorum. Buna Fenerbahçe de, Milan da dahil...'' diyerek hedeflerindeki ivmeye dikkat çekiyor.
Sivas'ın hedefi kümede kalmak!
Sivasspor'un başarılı teknik adamı Bülent Uygun, Türkiye'deki takımların parasal sorunlar yaşadığını söyledi. Uygun ''Belki size acı gelecek, ama Sivasspor'un ligdeki öncelikli hedefi ligde kalmaktır. Maddi imkânlarımız sınırlı. Peşinatlarını alamayan, ama alacağından emin olan futbolcular var. Bu şartlarda gelip şampiyonluktan bahsedersem insanlara hayal tacirliği yapmış olurum.'' dedi.
RÖPORTAJ - M. BURAK BÜRKÜK