Sevgili Yiğidolar, kulübümüz, başkanımız ve hepimiz zor bir dönemden geçiyoruz. Asla inanmadığımız ve ihtimal dahi vermediğimiz birtakım iddialar günlerdir televizyonlarda, internet sitelerinde ve gazetelerde sürekli gündeme getiriliyor. Diğer birçok kulüple birlikte Sivassporumuzun adı da maç satmak, şike yapmak ve teşvik primi almak gibi çirkin iddialarla birlikte anılıyor.
Üzülerek görüyoruz ki, medyanın 'mal bulmuş mağribi' gibi hemen üzerine atıldığı delillendirilmeyen iddialar kamuoyunun zihinini bulandırmakta, sanki yapılacak bir operasyon ve verilecek cezalar için insanların zihinleri şekillendirilmeye çalışılmaktadır.
İddiaların Sivassporumuzla ilgili olan kısmında kurban olarak seçilen başkanımız Mecnun Otyakmaz'ın bu konuda ifade verirken kurduğu cümleler ise hem kamuoyuna hem de tüm Sivaslılara ve Sivassporlulara içlerinin rahat ve müsterih olması gerektiği yönünde bir mesaj vermektedir. Bu konuda başkanımız Mecnun Otyakmaz'ın kullanmış olduğu ifadeler şu şekildedir: Maç satan karısını satar. Benim maç satmayla ilgili kanatimde bu şekildedir. Eşimi sokakta bulmadım. Bu kadar büyük konuşan bir insanın bu hayasızlığı yapması mümkün değildir.
Ayrıca şuan Sivasspor kadrosunda bulunan bir futbolcunun belirttiğine göre
Mecnun başkan Fenerbahçe maçı öncesi soyunma odasına gelerek bir konuşma yapmıştır. Burada 'Bu maçı satan anasını, babasını, karısını, bacısını, kızını satmış kadar şerefsizdir. Ona göre oynayın.' ifadelerini kullandığı, özellikle Fenerbahçe maçı öncesi son bir haftada yoğun bir hazırlık yaptıklarını ve bu maça hazırlandıklarını, bu maça mutlak galibiyet almak için çıktıklarını söylediği belirtilmektedir.
Şimdi sizlere ve tüm kamuoyuna soruyoruz: Bu ifadeleri kullanan bir insan maç satar mı, şike yapar mı veya diğer çirkin eylemlere bulaşır mı? Biz bu konuda başkanımızın masumiyetine sonuna kadar inanıyoruz.
Ayrıca aşağıdaki cevapsız soruların olduğu bir ortamda şikeden bahsedilip Sivassporumuzun cezalandırılmaya çalışılmasına şiddetle karşıyız:
- Emniyet tarafından yapılan açıklamada 19 maçta şike yapıldığının tespit edildiği ifade edildi. Peki bir haftadır Türkiye'yi ayağa kaldıran bu operasyon neticesinde sadece bir futbolcunun tutuklu olmasını ne ile açıklayacağız? Bir sürü takım, teknik adam veya onlarca futbolcunun bu işin içerisinde olması gerekmiyor mu? Madem bu kadar insan şike yaptı neden sadece Korcan tutuklandı?
- Hani İbrahim Akın'ın bir kafede para aldığına dair görüntüleri yayınlanmıştı, hatta bir hocadan şike parasının caiz olup olmadığına dair fetva istendiği manşetlere taşınmıştı. Sonuç ne oldu?
- Yazar Cengiz Çandar'ın sorduğu soruyu biz de buradan soralım: Karabükspor'dan ve Eskişehirspor'dan Fenerbahçe'ye transfer edilen Emmanuel Emenike ve Sezer Öztürk Pazar günü gözaltına alınmışlardı. Pazartesi günü medya emniyetten servis edilen bilgilerle iki oyuncunun yandığını, çok sağlam deliller bulunduğunu yazıp çizmedi mi? Emenike ve Sezer Öztürk Çarşamba günü serbest bırakıldılar, yani tutuksuz olarak bile yargılanmayacaklar.
- Yazar İsmet Berkan soruyor: 'Şike operasyonu beni hiç rahatsız etmiyor, aksine bu operasyon sayesinde sevinmeye de hazırdım ama polisin operasyonunu kamuoyuna satma çabası beni işkillendirdi, bugün yaşananlar daha beter işkillendiriyor beni. Büyük resimde birşeyler dönüyor, ama ne?'
Soruları çoğaltmak ve listeyi uzatmak mümkündür. Ancak şimdilik bu kadarla iktifa ediyoruz. Tüm Sivassporlulara sükuneti, sabırlı olmayı ve başkalarının oyununa gelip onların yönlendirmelerine kapılmadan, aklıselim ile hareket etmelerini tavsiye ediyoruz. Unutmayalım biz kulübümüzü, renklerimizi, sevdamız olan Sivassporumuzu çöplükten bulmadık. Süper Lig'e çıkmak için 38 yıl bekleyip bu yolda onlarca canımızı şehit verdik. Manşetlerden ve ekranlardan, kulübümüzü yargılamadan infaz edenlere, ceza verenlere, küme düşürenlere bu gerçeği hatırlatıyor ve onlardan daha 'saygılı' ve 'dürüst' hareket etmelerini bekliyoruz.
www.sivasspor.com özel haberi