Altı adam…
Altı adam…
Atıf Chahechouhe: Merak etmeyin isminin yazılışı kadar kafa karıştırıcı, zor bir oyunu yok bu futbolcunun.
Sahanın en klas figürüydü dün. Heyecansız, verimsiz ilk 45 dakikanın golden yoksun sona ermesine gönlü razı olmadı. Sol çaprazda ters ayağıyla buluştuğu topla içeriye doğru kat etti. Adeta kaleye paralel bir çizgi üzerinde koştu koştu ve önünü konforlu bir şekilde boşalttığı anda Tolga’ya kötü bir sürpriz yaptı. Galiba herkes gibi tecrübeli file bekçisi de böyle bir vuruş beklemiyordu. O yüzden filelerle topun vuslatına mani olamadı.
Peki Chahechouhe bu eşsiz gösterisini sunarken Trabzonspor savunması nerelerdeydi? Doğrusu yerli yerindeydi ama bu hortumu durduracak güçten, takattan mahrumdu.
Chahechouhe’nin hikâyesi bu golle sınırlı değildi. İkili mücadelelerin kazananı genelde oydu. En gösterişli pasların ve hareketlerin faili de oydu. Sivasspor’un ikinci golünün de hazırlayıcısı oydu. Güçlü fiziğini ve boy avantajını kullanarak Serkan’dan topu söktü. İlerledi ve zarif bir pasla Erman’ın zarif plasesine zemin hazırladı. (Laf aramızda kalsın; o söküş fauldü. Hüseyin Göçek nedense göremedi.)
Erman Kılıç: Sahanın en verimlisiydi. Orta saha hücum bağlantısını mükemmel yaptı. Çok koştu, çok mücadele etti ve akıl dolu paslar attı. Rakipte bir benzeri yoktu. Başarılı oyununu bir de güzel golle süsledi.
Emeramo: Gücün, yıpratıcı forvetin simgesiydi. Trabzonspor savunmasının üzerine yürüyüşleri ürkütücüydü. Şayet kendisiyle dişe diş boğuşan Giray olmasaydı, rakibin başına daha büyük işler açardı.
Tolga: Uzun süreden beri kulübede bekliyor olmanın sıkıntısını soğukkanlı duruşuyla aşmaya çalıştı. Şayet bu dezevantajı olmasaydı ilk gole geçit vermeyebilirdi. Yine de yaptığı birkaç kurtarışla kalecilik yeteneklerini ve tecrübesini konuşturdu.
Giray: Trazonspor’da memur zihniyetinden uzak oynayan birkaç oyuncudan biriydi. Kafası sarılı olduğu halde gözünü budaktan esirgemedi. Çok saygın bir mücadele ortaya koydu.
Sapara: 90+2’de kazanılan serbest atışta, sağ ayağıyla barajın üzerinden enfes bir plase çıkardı. Top köşeye gitmediği halde Sivasspor kalecisi Borjan bu soylu dokunuşa uzanamadı. Sapara, sadece 20 dakika forma giyebildiği halde Trabzonspor adına en büyük işi yaptı. Bordo-Mavili takım, onun golü sayesinde Avni Aker’deki rövanşa daha umutlu bakabilecek.
Maçın özeti: Sivasspor, takım keyfiyeti ve fizikî güç açısından rakibinden üstündü. Daha tutkulu oynadılar ve karşılığını aldılar. Trabzonspor’un oyunu ise sahipsizdi. Orta sahada gerçek bir aktör yoktu. Merkez oyuncu sıkıntısı yaşanırken Adrian kenarlarda volta atıyordu. Tolunay hocanın bu tercihi şaşırtıcıydı. Ve takım yine antrenman maçı havasındaydı. Hırs timsali bir şehre bu vurdumduymaz oyuncu topluluğu yakışmıyor.
Zaman
|