BÜLENT UYGUN İLE ÇAY SOHBETİ

[sivaslıadem]

Geçtiğimiz cuma günü bursasporla oynayacagı mac için bursaya gelen bucasporun teknik direktörü Bülent uygun ile mini bir sohbet yaptım
beni sıcak karşıladı ve bucaspor yönetimindekilerle de tanışma fırsatı buldum

uludağ üniversitesi içerisindeki otelde ikamet eden bülent uygun ile sivassporun durumundan kopma nedenlerine bucaspordaki durumuna kadar yarım saatlik bir görüşmem oldu sizlerle bazı açıklamalarını paylaşmak istiyorum
umarım bülent uygun ile ilgili düşünceleriniz biraz daha oturaklaşacaktır
1.Bilicanın satılmasını ben istemedim yönetim ileriyi düşünmeden bilicayı ve diğer oyuncuları sattı
2.kadronun bozulmasına da karşı çıktım iskeleti bozunca takım sıkıntılı günler geçirdi
3.Sivasspor'a yeniden gelmem şu an söz konusu değil,Fikret ünsal bu takımda olduğu sürece geri gelmem kadronun bozulmasında en büyük sorumlu odur
4.sivasspor bu yıl da sıkıntılı günler geçirecek bir galatasaray maçı kazanıldı diye eski günler hemen geri gelmez
5.sivasspora yaşattığım başarıları artık hiç konuşan yok herkes kadronun bir anda bozulmasını konuşuyor
6.(sivassporun şu anki durumu için de geçerli)boyle zamanlarda AKIL VEREN COK OLUR ANCAK DESTEK VEREN OLMAZ futbolu herkes biliyor bi tek biz bilmiyoruz

Musa ile İbrahim ile de görüşmek istedim ama istirahatte oldukları için görme fırsatı bulamadım





Bu konuya cevaben:

RüStü ElmaS Nickli Üyeden Alıntı

Bu konu hakkında başkanımız Mecnun Otyakmaz tarafından tarafıma gönderilen yazıyı sizlerin bilgisine sunmak istiyorum:

Bülent Uygun’la çay sohbeti başlıklı röportaja cevaben

Sivasspor kulübü adına cevap vermemek bir takım yanlış anlaşılmamalara sebebiyet vereceğinden oluşacak olumsuz gelişmeleri engellemek için bu cevap niteliğindeki yazıyı kaleme almak zorunda kaldım.

Bülent Uygun iyisi ile kötüsü ile Sivasspor ‘a hizmet etmiş bir çalışanımızdır ve yaptıkları ile Sivasspor tarihine yerini almış üzerine uzun uzun konuşulmuş ve herkesin kafasında bir Bülent Uygun portresi oluşmuştur. Artık bu saatten sonra Bülent Uygun’la röportaj yapmak Sivasspor ile ilgili sorular sorup yeni bir yapılanma içinde olan takımımıza bir katkıda bulunmayacağı gibi aksine bir takım olumsuzluklara ve polemiklere sebebiyet verir. Artık herkes kendi takımına yoğunlaşmalı ve hizmetini vermelidir.
Bir kaç madde halinde yazılmış anladığım kadarı ile bir röportajdan ziyade sohbetten edinilmiş ana fikirler hakkında benimde söyleyecek bir takım sözlerim var.

1 – Bilica geldikten birkaç maç sonra “bu bize yaramaz 100 bin Amerikan doları veren var satalım” diye rapor vermiştir, ama yönetim yeni bir maceraya gerek yok diyip teklifi reddetmiştir. Sezon sonu ise Fenerbahçe nin teklifine ve Yasin’e evet deyip “bu para ile daha iyi takım yaparız “ diyende Bilica’dan daha iyi diye M’boma’yı transfer ettirende kendisidir, ayrıca Bilica’yı elde tutma imkanımızın kalmadığı da göz önünde bulundurulmalıdır.

2 – Kadronun bozulması konusunda ki yönetimin tereddütlerine “daha iyi futbol oynayan takım yapacağım” diyen ve kendisine olan güvenimizden doğan yetkisi ile transferleri sunanda kendisidir. Birçoğunun problemli futbolcu olması transferlerin gerçekleşmesini engellemiştir, sadece Davidas adlı futbolcu ben isteksiz olduğum için alınmamıştır.

3 – Fikret Ünsal’ın takımın bozulmasında en büyük sorumlu olduğunu söylemesi EN BÜYÜK YALANDIR! Burada bir sorumlu varsa Başkan olarak ben ve tek yetkili olarak Bülent Uygun’un kendisidir! Eğer bu ifadeler gerçekse uzak bir ihtimal olan Sivasspor’a geri dönmesi tamamen ortadan kalkmıştır. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır, Fikret Ünsal’ın yoğurt yiyişini beğenmeyenler olabilir, fakat Fikret Ünsal Sivasspor’a çok büyük hizmetleri olmuş bundan sonrada olacak olan bir Sivasspor’ludur.Kendisine hizmetlerinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum.

4 - Bir çiçekle baharın gelmeyeceğini herkes bilir ama baharın gelmemesini temenni etmek bir işe yaramayacaktır, dolayısı ile elimizde ki kadro ve teknik heyet tekrar bize güzel günler yaşatabilecek kabiliyettedir.

5 – Sivas’lının vefasını yaşadağı 6 yıl içerisinde öğrenemediyse söylenecek bir şey yok. Hayatının en kötü döneminde ona kucak açıp Türkiye’nin 1 numaralı hocası yapan bu camia her kesin hakkını verecek olgunlukta ve yiğitlikte olduğundan isimleri YİĞİDO’dur.Sadece başarı sonrası davranışlar Sivas’lıları hayal kırıklığına uğratmıştır ama hizmetleri hep iyi şekilde anılıp kendiside karşılığını almıştır.

6 – Bu konu ülkemize has bir konudur, ama Sivas’lılar akılda verir destekte verir bunu defalarca ispat etmişlerdir. Fakat kendisi şu an akıl verip köstek olan konumundadır. Bülent Uygun’un böyle bir röportaj vermeyeceğini düşünmeme rağmen bir sohbet ortamında bile olsa böyle konuşup isim vererek Fikret Ünsal’ı töhmet altında bırakması anılarına gereken saygıyı göstermemiş olması üzücüdür.

Saygılarımla
SİVASSPOR KULÜBÜ BAŞKANI
MECNUN OTYAKMAZ

Bülent Uygun`dan açıklama

İki gün önce bazı internet sitelerine düşen haberin içeriğiyle ilgili açıklama yapmam zorunluluğu doğdu. Keşke bana sorulsaydı, keşke ilk kaynak olarak benden bilgi alınsaydı. Kimileri geçmişte kalan hınçlarını almak için “Bu adam daha beterini bile söyler, bundan her şey beklenir” önyargısıyla acımasızca saldırırken, kimileri de bana göre daha sağduyulu davranıp “ Sanmam bunu demek istememiştir,” yada “dememiştir” karşı teziyle savunmaya geçmiş. Öncelikle şunun bilinmesini isterim ki, tek korkum vardır, o da haksızlığın karşısında susmak ve bizleri yaratan Yüce Rabbim’in karşısına, onun bizlere bahşettiği sevgi ve saygısından noksan bir sıfatla çıkmak. Bunların dışında her şey gündelik dünyanın gelip geçici zevkleridir. Bugün varız, yarın yokuz. Ne kalp kırmaya, ne incitmeye değer. Konuya gelince; Beni arayan bir delikanlı, Bursa'da öğrenci olduğunu, Sivaslı olduğunu, Sivasspor’a verdiğim hizmetlerden dolayı hem teşekkür etmek istediğini hem de tanışıp konuşmak istediğini söyledi. Kendisini tanımam bilmem, şimdi aynı kişi gelse inanın belki çıkaramam, “Buyurun gelin” dedim. Geldi oturduk konuşmaya başladık. Ancak bir süre sonra bana sordukları sorular karşısında “bir şeyler dedirtmeye çalışıyor bu” demedim dersem yalan olur. Kısaca şu mealde geçen konuşmalar oldu. Kendisinin iddia ettiği gibi konuşmaları bırakın benim konuşmamı, beni tanıdığını sanan kişilerden konuşabileceğime ihtimal veren varsa bile üzülürüm. Bu konuda hukuki yollar bile önümde açıkken, kendi bile bu kadar sansasyon yapcağını düşünmeden, beni ve yazının iddia ettiği muhataplarını düşünmeyen o Sivaslı öğrenci arkadaşa da sadece acıyorum, üzülüyorum. İddia ettiği konulara gelince, başarısızlığın ve transferin tek sorumlusu olarak sayın Fikret Ünsalı göstermiş olduğumu iddia etmesi, kendimi inkar etmem olur, başarısızlığın tek sorumlusu olduğumu her yerde ve her zaman söyledim, kabul ettim Transfer listem yönetime verildi, sıralamaya konuldu, kısıtlı imkanlar ve bütçemiz ölçüsünde değerlendirmeye tabi tutuldu. Listede olan bazı futbolcuların alınamadığını, bazılarının gelip kamptan ayrıldığını, bazılarının ise maça çıkıp bir saat sonra nasıl dönüş yaptıklarını hepimiz biliyorsunuz. Elimizde olanların ise büyük bir şekilde hayal kırıklığı yaratmadıklarına inanıyorum. Sezon başında yaşanan sakatlıkların sistemi ne kadar hırpaladığını gördük, Sedat’ın, Musa’nın, Abdurrahman’ın, Sezer’in, Hayrettin’in ve Mehmet’in uzun süre sakatlıkları peşpeşe geldi. Petkoviç’in omuzu uzun süre düzelmedi. Takım kurgusu ciddi anlamda zarar gördü. Ama her zaman söyledim, başarısızlığın tek sorumlusu benim. Kamanan’ın nasıl alındığını öğrendiğinde alkış tutan eller, aynı şekilde Bilica gelince homurdanmaya başladılar. Aynı oyun kurgusu içinde başarılı olan Bilica hem Sivas’a hem Sivasspor’a değer kattı. Satılması konusunda yaşı önündeki en büyük handikaptı, satılan her futbolcuda yönetim ve teknik heyetin onayı gerekir. Ben kulübün menfaatini gördüm ve onay verdim. Ciddi bir anlamda kazanç sağladığımız bu transferde zarar gördüğümüz tek kısım Yasin’in adaptasyon sorunu yaşaması ve takıma katkı sağlayamamasıdır. Tum’un satılması, bizim talip olduğumuz Erman’ın şartlarına bağlı olarak gelişti, ısrarlı bir şekilde bu futbolcuyu kadrosuna atmak isteyen Büyükşehir Belediyesi ile bu şekilde anlaşabildik. Üstelik üstüne de bir miktar para alınmıştır. Kanfory satılması konusunda ben ısrar ettim, bana maça çıkmadan önce “sakat değilim” diyen bir futbolcunun maç içerisinde söylediğiyle paralel gitmeyen durumu, kadro kurgusundaki teknik heyete ciddi zarar verir ve ben bu zararı gördüm, satılmasını istedim. Bu futbolcunun gittiği takımda kaç maç oynadığına bakarak haklı olduğumu söyleyebilrim. Sivasspor’dan ayrılırken her zaman ağabey olarak gördüğüm kulüp başkanımız Sayın Mecnun Odyakmaz’ın Fikret ağabeyide ziyaret et demesine rağmen gitmedim. Tamamen şahsi duygularla yaptığım bu davranışımın nedenleri bende saklı kalacaktır. Sayın başkanın sadece bu konuda sitemi olmuştur. Ancak Sayın Fikret Ünsal’ın söylemleri ne olursa olsun, Sivasspor’un başarısı için mücadele eden, dürüst, samimi ve mümtaz bir şahsiyettir. Kadronun bozulmasında birinci derece o sorumlu olmuştur gibi lafı söylemek benim boyumu aşar, riyaya kaçar. Kırgınlığım sadece bir şekilde hizmet etmiş bir insanın bir şehirden ayrılırken, yalnız bırakılmasıdır. Yine aynı şekilde Sivas’tan ayrılırken yolcu etmeye gelmeyen düşünce sahibi insanlar benim Sivas ve Sivaslı hakkında ki görüşlerimi hiçbir zaman değiştiremeyeceklerdir. Konuşmam içerisinde sıklıkla vurguladığım başarı için bir araya gelmek gerekiyor, geçmişten ders çıkarmak gerekiyor derken, bunu Sivasspor başarısız olarak vurgulamak insaf ölçüleriyle bağdaşmaz. Bugün bile bana, şu senin hakkında böyle konuşmuş, bu şöyle demiş” diyenlere gülüp geçiyorum. Sivasspor artık halka mal olmuş bir kulüptür, hep başarıları ile anılacaktır. Her takımın indiği çıktığı dönemler olur. Bu futbolun doğasında var. Aynı teknik yönetim sizi dünya şampiyonu da yapar sıradan bir kupa’ya katılmanızda da engel teşkil eder. Bunun nice örnekleri vardır. Her gelen hoca başarı için çalışır çaba sarfeder. Kimse başarısızlığı ile anılmak istemez. Son olarak söylemek istediğim şudur ki, ben bir takımın başındayım, o takımın başarısı için mücadele ediyorum, böylesine haksız, maksadını aşmış, hayal mahsülü şeylerle gündeme gelmek beni de, sevenlerimi de, her zaman sevip saydığım büyüklerimi de, ağabeylerimi de kardeşlerimi de üzer. Kimseye gönül koymadım, koyamam. Yaradılanı severiz, Yaradandan ötürü.

Bülent UYGUN