Avrupa Şampiyonumuza BÜYÜK VEFASIZLIK !
Geleceğin efsane güreşçisi olma yolunda emin adımlarla ilerleyen büyükler son Avrupa Şampiyonu Taha Akgül, şampiyonluk sevincini paylaşmak için geldiği memleketi Sivas'a buruk bir şekilde veda etti. Dünden bugüne yaşadığı zorlukları ve elde ettiği başarıları gazetemizle paylaşan Akgül, Sivaslı bürokratların ve mülki amirlerin spora, sporcuya olan ilgisizliğini şok sözlerle ifade etti…
-Sırbistan'da Avrupa Şampiyonluğu, Sofya'da ise Olimpiyat vizesi almasının ardından ilk kez Sivas'a gelen şampiyon sporcu için düzenlenen karşılama töreninde, il protokolünden kimsenin bulunmaması akıllarda soru işareti bıraktı. Ortaya çıkan tablo karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen Akgül; “Bugün bir Avrupa Şampiyonunu karşılamaya Gençlik ve Spor İl Müdürü gelmeyecekte kim gelecek soruyorum sizlere? O zaman biz boşuna şampiyon oluyor, boşuna memleketimiz için uğraş veriyoruz. Bu insanlar sporun, sporcunun değerini bilmeyen adamlar. Bilseler böyle olmazlardı.” dedi.
C.KAAN KARAGUŞ
Minderde tüm dünyayı kendine hayran bırakan Hamza Yerlikaya'nın ardından geleceğin efsane güreşçileri arasında gösterilen Taha Akgül gazetemize dudak ısırtacak açıklamalarda bulundu.
Sırbistan'ın Başkenti Belgrat'ta düzenlenen Avrupa Güreş Şampiyonası'nda 120 kiloda Avrupa Şampiyonluğu, ardından Sofya'da yapılan kalifikasyon turnuvasında 2012 Londra olimpiyatları vizesi almanın mutluluğunu yaşayan genç sporcu, memleketi Sivas'ta sevenleri, antrenörleri ve mindere adını altın harflerle yazdıran çok sayıda şampiyon sporcu tarafından karşılandı.
Geleceğin efsane güreşçisi olma yolunda emin adımlarla ilerleyen büyükler son Avrupa Şampiyonu Akgül için düzenlenen karşılama töreninde, il protokolünden kimsenin bulunmaması ise akıllarda birçok soru işareti bıraktı.
Dünden bugüne yaşadığı zorlukları ve elde ettiği başarıları gazetemizle paylaşan Akgül, Sivaslı bürokratların ve mülki amirlerin spora, sporcuya olan ilgisizliği hakkında dudak ısırtan açıklamalarda bulundu. Büyük umutlarla geldiği memleketi Sivas'a buruk bir şekilde veda eden şampiyon sporcu, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Salim Kılıç'a da göndermede bulundu.
“MERAKIM AİLEMDEN GELİYORDU"
Türklerin ata sporlarından olan güreşe ilk 2003 yılında başladığını söyleyen Akgül, bu spora olan merakının aileden geldiğini ifade etti.
Akgül; “Ben aileden güreşçi olarak yetiştim. Çocuk yaşta evde abimle, amcamla güreşiyordum ve 2003 yılında güreşe başladım. Babamın önerileriyle ilk abim Güreş Eğitim Merkezini kazandı ve orada eğitime başladı. Ardından bende aynı başarıyı göstererek ata sporumuz güreşe ilk adımı attım. 2003 yılından 2007'ye kadar Ahmet Ayık Güreş Eğitim Merkezi'nde kaldım.
Bu süre zarfında antrenmanlarımı aksatmadım çalıştım ancak çıktığım müsabakalarda yıldızlar ve minikler kategorilerinde iyi bir derece yapamadım.
Olayların bu şekilde ilerlemesi bende iyi bir etki bırakmadı ve güreşi bırakma kararı aldım. Bir yıl Öğrenci Seçme ve Yerleştirme sınavına hazırlandım. Çoğu güreşçiye göre derslerim çok iyiydi ve 2009 yılında İzmir 9 Eylül Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği'ni kazandım. O andan itibaren aklımda güreş yoktu ve bir yıl hiç mindere çıkmadım." dedi.
“YENİDEN DOĞDUM"
İzmir 9 Eylül Üniversitesi'nde eğitim gördüğü dönemde tesadüf eseri bir kulüple yollarının kesiştiğini söyleyen şampiyon sporcu, İzmir'de yeniden güreşe başladığını ifade etti.
Akgül; “İzmir'de düzenlenen Gençler Türkiye Şampiyonası'nda 3. oldum ve bu benim için geri dönüş oldu. Yine İzmir'de gençlerde Dünya 2.'si oldum. Bu başarının ardından Ankara Spor Kulübüne transfer oldum ve Başkent'te Büyükler Türkiye Şampiyonu oldum.
Sırbistan'ın başkenti Belgrat'ta 120 kg serbest güreşte Avrupa Şampiyonu oldum ve son olarak Sofya'da düzenlenen kalifikasyon turnuvasında 2012 Londra Olimpiyatları vizesi aldım. İnşallah olimpiyatlardan başarıyla döner İstiklal Marşımızı şanlı bayramınızı, Londra'da dalgalandırırım" dedi.
“SİVAS PEHLİVANLAR ŞEHRİ”
Sivas'ın minderde tüm dünyaya adını duyurduğunu söyleyen genç sporcu, kentten sayısız şampiyonların yetiştiğini ve Sivas'ın pehlivanlar şehri olduğunu vurguladı.
Serbest stilde son 8 Avrupa Şampiyonu'nun 4'ünün Sivaslı olduğuna değinen Akgül; “Memleketimizden gerçekten iyi pehlivanlar çıkıyor. Ahmet Ayık, Hamza Yerlikaya, Aydın Polatçı, Arif Kama ve Gökhan Yavaşer gibi onlarca şampiyonluk sevinci yaşamış sporcularımız var. Bundan sonraki süreçte de Sivas adını şampiyon güreşçilerle duyurmaya devam edecek. Özellikle 2012 Londra Olimpiyatlarına 1'i bayan 12'si erkek olmak üzere toplam 13 sporcuyla katılacağız ve bunlardan 3'ü Sivaslı. Bu memleketim adına gerçekten gurur verici bir tablo" dedi.
“GÜREŞİN VE GÜREŞÇİNİN DEĞERİ BİLİNMİYOR"
Sivas'ta spora ve sporcuya gereken ilginin verilmediğinden yakınan Taha Akgül, bugün minderde sayısız başarı elde etmiş güreşçilerin unutulduğunu ifade etti.
Akgül; "Sivas'a 2009 gençler dünya ikincisi olduğumda gelmiştim. Bugün ise sporcuya verdikleri değeri bir kez daha görme imkanım oldu. O zamanda bu ilgisizliği, alakasızlığı yaşadım. O gün kendime söz verdim 'Dünya şampiyonu olduğumda gelmeyeceğim' demiştim. Valimizin, Belediye Başkanımızın yanına gittim, makamlarında kabul ettiler ama biraz sönük bir karşılama olmuştu. Bugün güreşin, güreşçinin değerinin tam anlaşıldığını düşünmüyorum. Son olarak Avrupa Şampiyonluğu sevinci yaşadım. Bugün ise Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Salim Kılıç'ın isteği doğrultusunda Sivas'a geldim. Böyle bir düşüncem vardı. Yaşadığım mutluluğu Sivaslı hemşehrilerimle paylaşmak istiyordum. Ben zaten Sivas Güreş Eğitim Merkezi'nden yetiştim ve bu günlere nasıl geldiğimi unutmadım. Mutluluğumu en iyi anlayacak yine benim memleketim olmalıydı. Ancak geldiğimde karşılaştığım tablo beni çok üzdü" dedi.
ŞOK SÖZLER…
Sırbistan'da Avrupa Şampiyonluğu, Sofya'da ise Olimpiyat vizesi almasının ardından ilk kez Sivas'a gelen şampiyon sporcu hava alanında karşılaştığı manzara karşısında yaşadığı şaşkınlığı ise dudak ısırtacak sözlerle ifade etti.
Akgül; "Sağolsunlar tüm sevdiklerim, eski güreşçilerimiz, şampiyonlarımız yağan yağmura rağmen benim için karşılama töreni düzenlemişler bu gerçekten gurur verici. Ama gönül isterdi ki Salim Bey'in oraya gelip durumu izah etmesini, en azından bir hoş geldin demesini bekledim. Ama kendisi bu konuda çok ayıp etti. Bugün bir Avrupa Şampiyonunu karşılamaya Gençlik ve Spor İl Müdürü gelmeyecekte kim gelecek soruyorum sizlere? O zaman biz boşuna şampiyon oluyor, boşuna memleketimiz için uğraş veriyoruz. Bu insanlar sporun, sporcunun değerini bilmeyen adamlar. Bilseler böyle olmazlardı. Yada biz Sivas Güreş Eğitim Merkezi'nde yetiştik diye böyle bir ihmalkar tavır sergileniyor. Belki de 'Zaten bizim sporcumuz, gitmesek de olur' şeklinde düşündü" dedi.
“ÖNEMLİ OLAN MANEVİYAT"
Hafta sonu Sivas Valiliği makamında düzenlenmesi planlanan protokole son anda katılmama kararı alan milli sporcu, Sivas'a buruk bir şekilde veda ettiğini söyledi.
Akgül; "Herkes protokole katılacağımı düşünüyordu, ancak bu vefasızlık tablosunu gördükten sonra, davete katılmama kararı aldım. Daha önce aynı durumla karşılaştım ve bu ikinci oldu, gerçekten üzüldüm. Bu nedenle protokol öncesinde kentten buruk bir şekilde ayrılıyorum.
Programa katılsam dahi makama gittiğimde bugün bir tane altın takıyor. Ben Avrupa'da ülkemi, Sivas'ı temsil etmişim. Ben bir altının peşinde değilim. Protokole katıldığımda işi maddiyata döküyorlar, benim için önemli olan taktıkları bir altın değil maneviyattır. Benim gözümde yok bunlar. En azından bir şilt yaptırsalar bu benim için her şeye bedel" dedi
__________________
Sahipsiz Sivasın Sahipleri
YENİÇERİLER
|