Afrika'da Bir Cevelan; Muhsin Ertuğral
İnternette "Google"ı açıp bir Türk'ün ismini yazdığınızda yazdığınız kişi ne kadar önemli olursa olsun Türkçe sayfalar, yabancı dildeki sayfalardan fazladır. İstisnalar hariç; işte o istisnalardan biri de sessiz sedasız Güney Afrika'yı fetheden Muhsin Ertuğral.
G. Afrika ve Türkiye, herhangi bir atlası elinize alın ve birbiriyle alakasız bu iki yeri avuç içinizle birleştirmeye çalışın eğer harita çok küçük değilse ya da siz dev değilseniz bunu yapmak bir hayli zor olacaktır.
1959 İstanbul doğumlu Ertuğral da Almanya'da hayatı değişen Türklerden biri. Küçük yaşta "acı vatan"a göç eden Ertuğral ailesi, o zamanlar çocuklarının Afrika'da çalışan bir teknik direktör olacağını bilmiyordu elbette. Futbola Köln'de başlayan, oradan Standart Liege'ye transfer olan, ardından da Türkiye'yi kariyerine ekleyen Ertuğral, Antalyaspor ve Eskişehirspor'da forma giydikten sonra profesyonel futbola veda etti.
Futbolu bıraktıktan sonra doğruca Almanya'ya dönen Muhsin Ertuğral, Türk futbolunun gezgini Yılmaz Vural'la birlikte Köln Spor Akademisi'ni bitirdi. Almanya'dan çok Türkiye'de tanınan akademiyi bitirdikten sonra Belçika'lı bir dostu sayesinde ikinci lig takımlarından Hekeren'in başına geçen Ertuğral'a Afrika kapıları böylece -Avrupa'dan- açılmış oldu.
O dönemler Hekeren takımını elinde bulunduran Zaire’li iş adamları, Ertuğral’la ilişkilerini gittikçe geliştirmiş ve bu ilerleyen ilişki Muhsin Ertuğral’ın Zaire ulusal takımının başına geçmesine neden olmuş.
Zaire’nin teknik direktörlüğüne getirildiğinde Afrika Uluslar Kupası eleme grubunda sonuncu durumda olan takım, Ertuğral’la birlikte büyük bir çıkış yakalamış ve Afrika Uluslar Kupası’nın çeyrek finaline dek yükselmiş. O dönemki Zaire millî takımında N’Dayi Kalenga ve Andrei Kona gibi tanıdık futbolcuların oynadığını da ayrıca belirtelim.
1997’de Köln Spor Akademisi’nden dostu Yılmaz Vural’ın yardımcısı olarak Trabzonspor’a gelen Muhsin Ertuğral, o dönemleri şöyle anlatıyor; “Bu arada Türkiye’den yardımcı hocalık anlamında teklifler alıyordum. Şenol Güneş hocadan ve akademiden beraberliğimiz olan, samimi arkadaşım Yılmaz Vural’dan teklifler geldi. O zaman Yılmaz ile birlikte Trabzonspor’un başına geçtik. Aslında biz o zaman Fenerbahçe’nin başına geçiyorduk. Yılmaz’ın bir stratejik hatasından dolayı Trabzonspor’a geldik. Ben çok mutluydum orada. O dönem Trabzonspor son on yılı içerisindeki en iyi takımına sahipti. Güzel bir anı yaşadık orada. Kulübün yöneticileri benim kalmamı istiyordu sene sonunda. Aslında benim kalmam gerekiyordu. Maalesef o zaman bir delikanlılık yaptık ve Yılmaz ile beraber geldik beraber gitmeliyiz düşüncesi ile takımdan ayrıldık. Eğer ayrılmasaydım; şu an Türkiye’de çok farklı bir konumda olabilirdim belki de.”
Trabzonspor’dan ayrıldıktan sonra Afrika’daki bağlantıları sayesinde yine orada gündeme gelen Muhsin Ertuğral, Orlando Pirates’ten de teklif aldığı bir değerlendirme süresinin ardından Kaizer Chiefs yönetimiyle kurduğu sıcak ilişkilerin etkisiyle Amakhosi’nin başına geçti.
1999’da başlayan 1. Kaizer Chiefs döneminde büyük başarıların altına imza atan Ertuğral, Afrika Kupa Galipleri Kupası başta olmak üzere birçok kupayı havaya kaldırdı. 2002-2003 sezonunun yarısına kadar Chiefs’te kalan Muhsin Ertuğral, sessiz sedasız bir vedayla kulüpten ayrıldı.
G. Afrika’dan ayrıldıktan sonra Avusturya 1. Lig takımlarından SV Mattersburg’un başına geçen Ertuğral’ın Avrupa kariyeri pek de umduğu gibi gitmedi. Avusturya’dan sonra Mısır’dan Ismaily ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden Bani Yas Club’ın başına geçen Muhsin Ertuğral, 2006-2007 sezonuyla birlikte tekrar “kara kıta”nın en “kara”sına döndü. Ajax’ın G. Afrika şubesiyle “memleketi”ne geri dönen Ertuğral, Eyong Enoh, Thembinkosi Fanteni, Bryce Moon ve Hans Vonk gibi bugün Avrupa futbolunda tanınan futbolcularla çalıştı.
Ajax Capetown’da beklenmedik bir performans gösteren Ertuğral, ligi 4. sırada tamamlayıp Amsterdam’ın ilgisini çekse de eski takımı ve Afrika’daki ilk göz ağrısı Kaizer Chiefs’ten gelen teklife dayanamadı ve yuvasına geri döndü.
İşte o günden bu yana Muhsin Ertuğral için mekân, Kaizer Chiefs. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Orlando Pirates’le birlikte en önemli takımı olan Kaizer’in şu anki kadrosunda, Chiefs’in başkanı ve efsanesi Kaizer Motaung’ın oğlu, Kaizer Motaung Junior; sağ bek Jimmy Tau; Venezuela’lı forvet José Torrealba ve 24 yaşındaki sol açık Siphiwe Tshabalala bulunuyor.
Bunun yanında Muhsin Ertuğral’ın yardımcılıklarını yapan isimler daha tanıdık; Beşiktaş’ın efsane ve olaylı oyuncularından Fani Madida, yardımcı antrenör görevinde; Anadolu’ya gelen ilk kaliteli yabancılardan olan Donald Khuse’yse Kaizer’in PAF takımını çalıştırıyor.
Peki, dünyanın bu kadar yerini dolaşmış bir teknik adama hiçbir Türk takımı teklif yaptı mı derseniz vereceğim yanıt gayet açık; resmî olarak yalnız Sarıyer(o dönemler kulübün as başkanı olan akrabası Adnan Şenses’in aracılığıyla), gayri resmî ve dedikodu olaraksa Samsunspor, Sivasspor ve Gençlerbirliği. Hatırlayanlar bilecektir; geçen sezon Feldkamp’ın ayrılmasından sonra Ertuğral’ın ismi gündeme gelmiş fakat “çapsız” olarak nitelenip konu henüz açılmadan kapanmıştı. Ertuğral’sa Galatasaray’la ilgili bu gelişmelere, “yardımcı hoca olarak teklif aldım” yorumunda bulunuyor.
Zannediyorum ki “blog tarihi”min en uzun yazılarından biri oldu. Blog’da zaman zaman bunun gibi hayat hikâyeleri anlatmayı seviyorum, biliyorsunuz. Biraz abartırsam lise çağlarımızda hazırladığımız, dönem ödevi kıvamında bir şey olduğunu da söyleyebilirim. Son olarak yazıda oldukça faydalandığım, Futbol Extra Dergisi’ne ve röportajı yapan ismini bilmediğim arkadaşa ve üşenmeden yazının sonuna dek okuyan sizlere, büyük teşekkürlerimi sunayım.
Kaynak
http://www.uzunpaslar.com/2009/03/af...-ertugral.html
Cevap: Yeni teknik direktör Muhsin Ertuğral mı ?
.gif){kind=avatar}
.gif){kind=avatar}
Normal
