Ana Sayfa  |  Site Haritası  |  Forum  |  Chat
‹ Anasayfaya geri dön  |  Sivaslilar.net  |  Sivastuning.com
Sivasspor


Hoşgeldiniz
Zurück   SivasSpor.com - Yiğidoların Özgür Sesi > Serbest Alan, Sivas Paylaşım, Sivas Forum, Sivaslılar > Şiirler

Şiirler Burada Sivasspor üzerine yazmış olduğunuz şiirleri yazabilirsiniz.

Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil

--->: Sivas'a Şiir
Alt 28.01.2008, 03:02   #151
EyüphanAydın
Usta Yiğido
 
EyüphanAydın - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 10.08.2007
Mesajlar: 6.006
Thanks: 3.350
1.269 Mesajına 946 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 1315 EyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yok
Standart --->: Sivas'a Şiir

Karadut Gerçegi


"KARADUT" GERÇEĞİ

1949'da bir gün İstanbul Büyük Kulüp'teki bir toplantıda, davetliler Bedri Rahmi Eyüboğlu'ndan bir şiir okumasını istediler. Eyüboğlu ayağa kalktı ve Karadut'u okumaya başladı:

"Karadutum, çatal karam, çingenem/
Daha nem olacaktın bir tanem/
Gülen ayvam, ağlayan narımsın/
Kadınım, kısrağım, karımsın"...

Bedri Rahmi, şiiri okurken aniden gözlerinden yaşlar süzüldü.Salondaki herkes niye ağladığını anlamıştı; tabii herkesten çok, hemen yanı başındaki karısı Eren Eyüboğlu... Çünkü şiirde "kadınım, kısrağım, karımsın" dediği kadın, karısı değildi.

Bu şiiri 3 yıl önce, bir başka kadın için yazmıştı: Mari Gerekmezyan...


"Kara saplı bıçak gibi"

Mari, Bedri Rahmi'nin asistanlık yaptığı Güzel Sanatlar Akademisi'nin heykel bölümüne misafir öğrenci olarak gelmişti. O dönem askerliğini yapmakta olan şair - ressamın sinesine, "kara saplı bir bıçak gibi" saplanmıştı. Mari, Bedri Rahmi'nin bir büstünü yapmıştı. Bedri Rahmi bu büstü, Mari'nin çeşit çeşit portresiyle ve ona yazılmış şiirlerle yanıtlamıştı. Artık aşklarından bütün İstanbul haberdardı. Bedri Rahmi, sanatında tam bir patlama yaşıyor, Eren Eyüboğlu ise sabırla eşinin kendisine dönmesini bekliyordu.


Yorgun yürek

"Karadut", 1946'da menenjit tüberküloz kaptı. İyileşebilmesi için antibiyotik lazımdı. Savaş yeni bitmişti ve ilaç ateş pahasıydı.

Bedri Rahmi, genç sevgilisine ilaç alabilmek için tablolarını elden çıkarmaya başladı. Ancak bu çabalar da sonuç vermedi ve o yıl İstanbul Alman Hastanesi'nden Mari Gerekmezyan'ın ölüm haberi geldi.

Bedri Rahmi yıkılmıştı.
Sevgilisini sonsuzluğa uğurladıktan sonra keder içinde eve döndüğünde kendisini teselli eden, yine eşi Eren olacaktı. O dönem içkiye başladı ünlü şair...
Aşağıdaki şiir, o dönemin ürünüdür:

"Türküler bitti/
Halaylar durdu/
Horonlar durdu/(..)
Hüzün geldi baş köşeye kuruldu /
Yoruldu yüreğim, yoruldu."

Eren Eyüboğlu, eşinin bu zor dönemi atlatmasına yardımcı oldu. Onu yeniden sanatıyla buluşturmak için çabaladı.
Başardığını sanıyordu.
Ta ki Büyük Kulüp'teki o geceye kadar...
"Karadut"u okurken, Bedri Rahmi'nin yanaklarından süzülen gözyaşları, sevda yarasının hâlâ kapanmadığının kanıtıydı.
Bunun üzerine Eren, bir süre Paris'te yaşamaya karar verdi. Oradan eşine yazdığı bir mektupta "o gece"yi hatırlattı:

4 Ocak 1950 - PARiS

"Canuşkam,

Kulüpte bir gece, şiir okumuştun, hani! Hatırladın mı? Gözlerinden, birden yaşlar döküldüğünü görünce içimin karardığını hissetmiştim. Sesin, nasıl titremişti.

Hey! Bütün bunları hatırlıyor musun? Sanki böğrüme, kızgın bir ütü yapmışmış gibi olmuştum. O gece... Senin seneler sonra bile olsa yanıp tutuştuğunu anlamıştım! Bedri'nin ruhuna, insan üstü bir gücün acıyıp, ona güç vermesi için dua etmiştim. Ruhunun çektiği acıları Allah dindirsin. Allah sana resim yapma sevinci versin ve bizim yanımızda yaşamaktan, mutluluk duyabilmeni sağlasın.

Eren."


'Buna katlandımsa.'

Bu dualar işe yaradı. Bedri Rahmi, 11 yaşındaki oğluyla eşine [/color][/size]döndü.
1974'teki ölümüne kadar geçen çeyrek asrı, aynı evde çalışıp üreterek, diz dize birlikte tükettiler. Öldüğü gün, eşi Eren cenazeden dönüşte, 35 yaşına gelmiş oğlunu karşısına oturttu:

"Babanı uğurladık" dedi, "Ama şunu bilmeni istiyorum ki, ona çok kırıldım. Yaşadığı ilişkiyi unutmadım. Hiçbir kadın aşağılanmayı kabul etmez. Buna katlandımsa, bil ki, sadece senin hayatın kararmasın diyedir."
__________________
http://img.blogcu.com/uploads/erkans...0000266796.gif
Hayat böyledir dostum,
Geçer beklemekle,
Ümitlerin bittiği yerde
Abdest al ve sabahı bekle...
EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
--->: Sivas'a Şiir
Alt 28.01.2008, 03:03   #152
EyüphanAydın
Usta Yiğido
 
EyüphanAydın - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 10.08.2007
Mesajlar: 6.006
Thanks: 3.350
1.269 Mesajına 946 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 1315 EyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yok
Standart --->: Sivas'a Şiir

sivas...

—Dön Aslına be Sivas

Yaktılar içimizi yüzümüze bakmadan
Pir sultan şehrisin sen, dön aslına be Sivas
Yaktılar semahları, bedenleri yıkmadan
Pir sultan şehrisin sen, dön aslına be Sivas

Yok etsen içindeki kararmış beyinleri
Sarmalasan yeniden insanım diyenleri
Beslemesen bağrında içinden oyanları
Pir sultan şehrisin sen, dön aslına be Sivas

İzin verme bir daha nefer ol yananlara
Alma caddelerine yobaza kananlara
Kapat tüm yollarını nefreti ananlara
Pir sultan şehrisin sen, dön aslına be Sivas

Et lokantası olmuş bak madımak oteli
Dindirebildin mi ki gözünden akan seli
Kıramadın değil mi lokanta yapan eli
Pir sultan şehrisin sen, dön aslına be Sivas

Cihat ilan etmişler, nefret kokan beyinler
Kapkaradır gözleri ölüm saçar hainler
Et kokusu içindir yaptıkları ayinler
Pir sultan şehrisin sen, dön aslına be Sivas

İnsanlıktan çıkanlar sardı dört bir yanını
İçtikçe doymadılar semahların kanını
Unutma o tarihi hatırla her anını
Pir sultan şehrisin sen, dön aslına be Sivas

Top tüfekle gelmişler savaşa mı giderler
Tanklarda tüm mollalar yılan gibi sinerler
Utanmayı bilmezler Allah adın anarlar
Pir sultan şehrisin sen, dön aslına be Sivas

Kurtulacaksın bir gün, çalınan bu karadan
Soracak semahların hesabını yaradan
Kovacaksın biliyorum yobazları oradan
Pir sultan şehrisin sen, dön aslına be Sivas

Bırak çalınsın sazlar, yankı olsun dağında
Bırak söylensin türkü, sevda olsun bağında
Azat et semahları, esir etme ağında
Pir sultan şehrisin sen, dön aslına be Sivas

Türkan Dinçer
__________________
http://img.blogcu.com/uploads/erkans...0000266796.gif
Hayat böyledir dostum,
Geçer beklemekle,
Ümitlerin bittiği yerde
Abdest al ve sabahı bekle...
EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
--->: Sivas'a Şiir
Alt 28.01.2008, 03:04   #153
EyüphanAydın
Usta Yiğido
 
EyüphanAydın - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 10.08.2007
Mesajlar: 6.006
Thanks: 3.350
1.269 Mesajına 946 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 1315 EyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yok
Standart --->: Sivas'a Şiir

Bırak çalınsın sazlar, yankı olsun dağında
Bırak söylensin türkü, sevda olsun bağında
Azat et semahları, esir etme ağında
Pir sultan şehrisin sen, dön aslına be Sivas.
__________________
http://img.blogcu.com/uploads/erkans...0000266796.gif
Hayat böyledir dostum,
Geçer beklemekle,
Ümitlerin bittiği yerde
Abdest al ve sabahı bekle...
EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
--->: Sivas'a Şiir
Alt 28.01.2008, 03:10   #154
EyüphanAydın
Usta Yiğido
 
EyüphanAydın - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 10.08.2007
Mesajlar: 6.006
Thanks: 3.350
1.269 Mesajına 946 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 1315 EyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yok
Standart --->: Sivas'a Şiir

Ben tanırım
Bu bulut bizim oranın bulutu
Hemşeriyiz ne de olsa
Benim için kalkmış ta Sivas'tan gelmiş
Yurdumun bulutu
Başımın üstünde yeri var

Ben bilirim
Bu rüzgar bizim oranın rüzgarı
Hemşerimiz ne de olsa
Benim için kopup gelmiş yayladan
Yurdumun rüzgarı
Kurutsun diye akan kanlarımı

Ben anlarım
Bu acı bizim ora işi, hançer acısı
Bir ülkedeniz ne de olsa
Aynı dili konuşsak da
Anlamayız birbirimizi
Hançerin nakışı
Tanıdım acısından, Sivas işi

Ben duyarım, duyumsarım
Bizim oranın sızısı bu
Binip kara bir buluta Sivas ilinden
Sivas rüzgarında uçup gelmiş
Helallik dilemeye

Ey yüreğimin onmaz acıları
Ey beynimin dinmez sancıları
Suç ne bende, ne de sende
Ne de olsa yurttaşımsın
Kapalı da olsa bütün vicdan kapıları yüzüme
Bilmelisin, bir yerin var can evimde
__________________
http://img.blogcu.com/uploads/erkans...0000266796.gif
Hayat böyledir dostum,
Geçer beklemekle,
Ümitlerin bittiği yerde
Abdest al ve sabahı bekle...
EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
--->: Sivas'a Şiir
Alt 28.01.2008, 03:11   #155
EyüphanAydın
Usta Yiğido
 
EyüphanAydın - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 10.08.2007
Mesajlar: 6.006
Thanks: 3.350
1.269 Mesajına 946 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 1315 EyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yok
Standart --->: Sivas'a Şiir

GARDAŞ SEN SİVASIN NERESİNDENSİN?
Dur gardaş! Bir selam ver geç dostuna
Yabancı değilsin, bizim eldensin
Endamın gururun bize benziyor
Yiğidin harman olduğu yerdensin
------
Sivaslısın gardaş tanıdım seni
Neredensin söyle gardaş ilçeni?
Bilirim ben Sivas’ımdan göçeni
Gardaş, sen Sivas’ın neresindensin?
------
Demirim, çeliğim sana emanet
Yiğitlik var serde, etmezsin minnet
Çalışkan, hatırnaz, hem dost hem de mert
Gardaş, Divriği’nin neresindensin?
------
Gökpınar’ın berrak suyundan mısın?
Selçukların asil soyundan mısın?
Yoksa üç beldenin birinden misin?
Gardaş, sen Gürün’ün neresindensin?
------
Namın duyurmuşsun dünya alemde
Balıklı çermiğin tıbbın dilinde
Garabaş gür sesli, yayla yolunda
Gardaş, sen Kangal’ın neresindensin?
------
Kösedağı kanat gerer üstüne
Yiğit gardaş, mert davranın dostuna
Sahip çıkan hemşerine, nesline
Gardaş, Suşehri’nin neresindensin?
------
Kösedağ yaylasının zirvesinden mi?
Pötürge gölünün çevresinden mi?
Kızılırmağımın çehresinden mi?
Gardaş, sen Zara’nın neresindensin?
------
Asil soylu, güzel huylu hemşerim
Büyük gölden su içmişe benziyon
Sivas’ıma gönül verin yürekten
Gardaş, sen Hafiğin neresindensin?
------
Kelkit vadisinin güzel yerinden
Sessiz durup yükselirsin derinden
Kösedağın yiğit bekçilerinden
Gardaş, Koyulhisar’ın neresindensin?



Pir Sultan Abdal’ın banazından mı?
Acılarla dolu ayvazından mı?
Kabayelinden mi, poyrazından mı?
Gardaş, Yıldızeli’nin neresindensin?
------
Gür sesiyle yükseklerden haykıran
Sarılırsın Sivas’ına doğrudan
İşsizlikten göçtün sen de yurdundan
Gardaş, İmranlı’nın neresindensin?
------
Hoş geldin hemşerim, dost kervanına
Suşehri, Zarayı aldın yanına
Göğsüm kabarıyor güzel adına
Gardaş, Akıncılar’ın neresindensin?
------
Yeni girdin, ilçe olup araya
El attık, seni de kattık halay’ a
Sen de çıkan Kösedağ’a, Yaylaya
Gardaş, Gölova’ nın neresindensin?
------
İçtiniz mi gardaş, tecer suyundan?
Karabaş koyunun Kangal soyundan
Merkezime yakın çevre köyümden
Gardaş, sen Ulaşın neresindensin?
------
Ata sporumu yaşatan sensin
Kısbet giyip perdah atanım sensin
Can hemşerimizsin, sen de bizdensin
Gardaş, Doğanşar’ın neresindensin?
------
Uzunyayla siper olmuş bağrına
Şiirler yazılmış senin uğruna
Hoşgelmişsin sen de dost kervanına
Gardaş, Altınyayla’nın neresindensin?
------
Baba vatanımsın, benim ilçemsin
Gönlümde taht kuran gülsün, çiçeksin
Seni sevenleri candan seversin?
Gardaş, Gemerek’in neresindensin?
------
Gönül gözü ile dünyayı gören
İnsanlığa örnek olan, yön veren
Âşık Veysel’imin doğduğu yerden
Gardaş, Şarkışla’nın neresindensin?
------
Yiğitler diyarı aslan ilinden
Dostların soyundan, âşık dilinden
Badelerle dolu pirler elinden
Gardaş, sen Sivas’ın neresindensin?
__________________
http://img.blogcu.com/uploads/erkans...0000266796.gif
Hayat böyledir dostum,
Geçer beklemekle,
Ümitlerin bittiği yerde
Abdest al ve sabahı bekle...
EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
--->: Sivas'a Şiir
Alt 28.01.2008, 03:12   #156
EyüphanAydın
Usta Yiğido
 
EyüphanAydın - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 10.08.2007
Mesajlar: 6.006
Thanks: 3.350
1.269 Mesajına 946 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 1315 EyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yok
Standart --->: Sivas'a Şiir


Bozkırın ortasında medeniyet beşiği
Buradan arşa çıkar evliyanın ışığı
Saymakla tükenir mi ozanları, aşığı

Veyselle aşka geldim, Ruhsatiyle doluyum
Sivas benim vatanım, ben Sivas'ın oğluyum

Alevi, Sünni kardeş, kardeşliği biliriz
Vatan için yaşarız, vatan için ölürüz
Provaka etmeyin bir araya geliriz

Ali benim imamım, Osmana da bağlıyım
Sivas benim vatanım, ben Sivas'ın oğluyum

Özümde yiğitlik var, haksızlığa gelemem
Zulme suskun kalıp ta dilsiz şeytan olamam
Dostlarım ağlar iken kahkahayla gülemem

Yanlışa isyan eden Pir Sultan, Köroğluyum
Sivas benim vatanım, ben Sivas'ın oğluyum

Yıldırım'ın geldiği Osmanlı şehiriyim
Kızılırmakla coşan bereket nehiriyim
Her ilmin merkeziyim batıni, zahiriyim

Orta Asyadan gelen Oğuzların koluyum
Sivas benim vatanım, ben Sivas'ın oğluyum

Çifte Minaresiyle eder dine şehadet
Gökmedrese, şifaiye Selçukludan emanet
Kitabında yer almaz kalleşlik ve ihanet

Talibi'ye meftunum, Ali İzzet'e deliyim
Sivas benim vatanım, ben sivas'ın oğluyum

Cumhuriyet temeli sağlam örüldü burda
Kurtuluş Savaşına karar verildi burda
Bir millet şaha kalktı, tekrar dirildi burda

Özgürlük çinarının yaprağıyım, dalıyım
Sivas benim vatanım, ben Sivas'ın oğluyum.
__________________
http://img.blogcu.com/uploads/erkans...0000266796.gif
Hayat böyledir dostum,
Geçer beklemekle,
Ümitlerin bittiği yerde
Abdest al ve sabahı bekle...
EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
--->: Sivas'a Şiir
Alt 28.01.2008, 03:12   #157
EyüphanAydın
Usta Yiğido
 
EyüphanAydın - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 10.08.2007
Mesajlar: 6.006
Thanks: 3.350
1.269 Mesajına 946 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 1315 EyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yok
Standart --->: Sivas'a Şiir

9 Aralık günü Sivas’taydık. Buruciye Şiir Akşamları’nın ikincisi düzenleniyordu ve biz, ta Bursa, İstanbul, K. Maraş, Van, Tokat, Adana, Ankara gibi diyarlardan, sultan şehir Sivas’a gelmiştik.

Aynı günün sabahında sayfa editörüm Bünyamin Yılmaz’la havaalanında vedalaşırken, Sivas’ta bizi kar ve soğuğun beklediğini düşünmüştüm. Yanılmışım. Samimi bir sıcaklıkla karşılaştık. Sıcakkanlı ve şiirsever güzel bir kitle vardı yanı başımızda. Madden üşümeyi beklerken, manen ılık bir bahar tadı.

Gençlik şiirlerimden birisini bu şehirde çıkan bir gazetenin ilavesinde yayımlamıştım yıllar önce. Ayrıca, günümüzde de şiir adına güzel işlerin yapıldığını gözlemliyorduk. Her ne kadar şehrin ulusal platformda temsilcisi olan Sühan dergisi şiir yayınlama konusunda ‘sıkı’ bir uygulama içinde idiyse de Sivaslı şairlerin önemli bir etkisi vardı şiirimizde. Fakat hadiseyi yerinde görüp incelemek apayrı bir durumdur. Evet, şimdi, şiirin Sivaslı haline canlı bir tanıklık yapacaktık. Gözlemlerimi sahnede şu sözlerle açıkladım: “Sultan şehir Sivas, şiirin de sultanlığını almıştır. Şiir konusunda Sivas altıncı değil, birinci şehirdir. Üstad Ahmet Turan Alkan, Tanpınar’ın Beş Şehir’ine telmihen Sivas’ı ‘Altıncı Şehir’ olarak tanımlasa da, şiir söz konusu olduğunda bu sıralama değişir ve birinci şehir olarak kaydedilir…”

Bu sonucu nereden çıkarıyordum? Elbette mülki ve idarî erkânından başlayarak şiirsever bir halkı bağrında barındırması, Sivas’ın şiirden müteşekkil yeni tahtını gündeme getiriyordu. Gerçekten de Sivaslı, şiiri bir ulvi söz gibi her ortamda dinliyor, dinletiyor. Şölenin yapıldığı salonun hâli buna şah örnektir: Salonun tıklım tıklım dolması, pek çok şiirseverin ayakta kalması ve bu ortamın üç saatlik zaman boyunca bu şekilde sürmesi…

Mülki ve idarî erkan dedim… Doğrusu adlarını anmadan geçmemiz mümkün değil: Belediye Başkanı Sami Aydın, Vali Veysel Dalmaz, Belediye Başkan Yardımcısı Erdoğan Tunç, Kültür Müdürü Kadir Pürlü… Mülki ve idarî amirlerin yaşadıkları şehirle bütünleşmeleri bu kadar olur. Misafirleriyle birebir ilgilenmeleri ise, aynı görevleri değişik şehirlerde sürdüren pek çokları için dört dörtlük örnek. Şöleni baştan sona takip etmeleri, bilim adamı, şair ve yazarlardan oluşan misafirleriyle sürekli bir arada olmaları… Kültür, sanat ve spor (özellikle Sivasspor) konularında yoğun ilgi ve birikimleri… Bu arada, Kültür Müdürü Kadir Pürlü’nün has bir “âşık” olduğunu, Pir Sultan ve Âşık Veysel geleneğini sürdürdüğünü, çalıp söylediği “Mihrali Türküsü” sayesinde öğreniyoruz. Yiğitler yurdu ve âşıklar yatağı Sivas’ı bu sahne ne de güzel yansıtıyordu: Bu ortamın yaşandığı “Abdi Paşa Konağı”nın ahşap doğramaları da bizim kalbimiz ile birlikte ince ince titreşmiştir sanırım…

Sivas’ta bulunuş sebebimiz elbette şiirdi. Fakat bu, şehrin şiire dönük diğer yüzlerini gezip görmemize engel değildi. Bu anlamda Mısmıl Irmak (Aksu Projesi), Paşa Bahçe ve Yukarı Tekke gezilerimiz önemliydi. Belediye’nin uygulamaya koyduğu Aksu Projesi sayesinde Sivas, sularla örülmüş bir ilkbahar mevsimine dönüşecek. Nasıl mı? Mısmıl ırmağın ve çevresinin düzenlenmesiyle ve bir kültür bahçesi haline getirilmesiyle. Paşa Bahçe de öyle. Yerel yönetimin halk için oluşturduğu sakin tabiat köşesi Paşa Bahçe, bundan böyle Sivaslıların uğramadan edemeyeceği önemli bir mesire yeri olacaktır… Mısmıl Irmak ve Paşa Bahçe gibi, Yukarı Tekke, diğer adıyla Abdulvahap Gazi Türbesi de birkaç bakımdan önemli. Afyon Bolvadin ve Bursa İznik’ten sonra üçüncü bir Abdulvahap Gazi türbesi ile karşılaştığınızı fark etmiş olabilirsiniz, bu önemli değil. Şehre hakim bir tepe burası… Ayrıca biliyor musunuz, bu tepede şiirimizin önemli isimlerinden Şehzade Beyazıt da medfun imiş… Onun için de ettik dualarımızı…

Şiirin, kültür ve sanatın beşiği olur da bir belde, orada yayıncılık güdük kalır mı? Ne güzel eserler yayınlanıyor Sivas’ta. Sühan’la Hüseyin Kaya’nın başlattığı edebiyat dergisi atılımına Buruciye de ilave edilmiş. Ve diğer dergiler: Sultanşehir kültür sanat dergisi, 4 Eylül Sivas Dergisi…

Sivas Belediyesi’nin yayıncılık konusundaki atılımları dergilerle sınırlı değil. Kitap yayıncılığı daha bir dikkat çekici dersek yanılmış olmayız: İlmî ve edebî eserler, kurulan Buruciye Yayınları ve Sultanşehir Kitaplığı ile okuyucuya ulaştırılıyor. İşte onlardan birkaçı: Kırk Hadis (Manzum, Alim Yıldız), Sâlnâme-i Vilâyet-i Sivas (1907 Sivas İl Yıllığı, Ebubekir S. Yücel), Nakşî Ali Akkirmânî Divânı (Hikmet Atik), İrade-i Milliye (Tıpkıbasım ve yeni harflerle, Sivas Kongresi’nin 88. Yılı Anısına, Komisyon)

Sivas’ta bulunduğumuz saatler içinde adını sıkça işittiğimiz iki de dernek vardı: Sultanşehir Derneği, Hayat Ağacı Derneği… Sosyal hayatla iç içe olan bu kurumların yaptığı hizmetlerin niteliğini burada anlatmama gerek yok; zira Sivas’ta sosyal yardımlaşmanın seviyesi ortadadır…

Burada, şölene büyük emeği geçen Sivaslı dostlarıma da yer vermek istiyorum. Önce, şair ve yazar arkadaşlarımı, Alim Yıldız, Bilal Tırnakçı, Hasan Hüseyin Cesur ve Hüseyin Kaya’yı Sivas için sergiledikleri yüksek performanslarından ötürü tebrik ediyorum. Bu isimlere küçük bir arkadaşımızı da eklemek istiyorum: Muhammet Fatih Tunç... Öğretmeni ona Türkçe dersinden peşinen 5 vermelidir. Zira, şairler onu güzel muhabbetleriyle hatırlayacaktır; ben ise Sivas’a ait gelenek görenekleri anlatmasıyla.

Son cümlelerim: Yöneticisi ve halkı ile bütün Sivas güzel bir etkinliği yüz akıyla tamamlamıştır. Sivas’ın öz kültürümüze, millî yapımıza sıkı sıkıya yöneldiğini sergilemiştir.

ŞİİR ŞÖLENİNİN KONUKLARI

Bahattin Karakoç, Nurullah Genç, Osman Sarı, Cevat Akkanat, Recep Garip, Yavuz Bülent Bakiler, Özcan Ünlü, Cumali Ünaldı Hasannebioğlu, Şaban Abak, Adem Turan, Hicabi Kırlangıç, Tayyip Atmaca, Müştehir Karakaya, Mevlana İdris, Mustafa Uçurum, Hüseyin Akkaya, Hüseyin Kaya, Berat Demirci, Hasan Hüseyin Cesur, Alim Yıldız ve Bilal Tırnakçı.

Sultanşehir mi, Şiiristan mı?..

BAŞKA şeyler söyleyecektim ama bu güzellik karşısında başka şeyden bahsetmek doğru olmaz. Bu güzel geceye emeği geçen herkesi kutluyorum. Salonu hıncahınç dolduran kalabalığa teşekkür ediyorum. Bu şehre bir ad bulmuşsunuz güzel bir ad bu Sultanşehir. Umuyor ve inanıyorum ki “şiiristan” da olacaktır.

(Bahaeddin Karakoç)

Şiirin yaşadığına şahit olduk

BİZLER için iki tarafı var bu programın birincisi organizasyonun içinde yer alıyor olmak. Diğeri ise şiirin şehirle yaşamasına katkı sağlamış olmak. Sultanşehri derneğimizin bir faaliyeti olarak icra ettiğimiz Buruciye Şiir Akşamlarına gösterilen ilgi bizi ziyadesiyle memnun etmiştir. Bu şehrin şiirle donanmış bir damarı olduğunu bilir ve yaşarım. Şehrimin her karış toprağı bir mısrayı barındırır ve insan yüzleri en güzel şiirdir. Sokaklarda gezinen o şiir yüzlüler şimdi salonu doldurdular. Ve bizden kendilerine, kendilerini anlatmamızı istediler. Kısaca ülkemizin çeşitli yörelerinden gelip şehrimizi şereflendiren dostlarımıza ve programdan birkaç saat öncesinden gelip salonu dolduran ve program bitinceye kadar nefes almadan programı izleyen tüm şiir severlere teşekkür ediyorum. Hep birlikte şiirin yaşadığına şahit olduk.

(Bilal Tırnakçı)

Sultanşehir mi, Şiiristan mı?..
MUHTEŞEM bir gece yaşanıyor şimdi burada. (…) Bunu kendi aramızda da konuştuk gerçekten muhteşem bir gece. Geceyi organize edenlere Sivas Belediyesi ve Hayat Ağacı derneğine ve katkısı olan herkese teşekkürler
__________________
http://img.blogcu.com/uploads/erkans...0000266796.gif
Hayat böyledir dostum,
Geçer beklemekle,
Ümitlerin bittiği yerde
Abdest al ve sabahı bekle...
EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
--->: Sivas'a Şiir
Alt 28.01.2008, 03:13   #158
EyüphanAydın
Usta Yiğido
 
EyüphanAydın - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 10.08.2007
Mesajlar: 6.006
Thanks: 3.350
1.269 Mesajına 946 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 1315 EyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yokEyüphanAydın Fazla söze gerek yok
Standart --->: Sivas'a Şiir

Buram, buram hasret kokar her taşı
Unutur mu yiğit kavım gardaşı
Madımak çorbası tarhana aşı
Burnunda tütmezimi Sivaslı gardaş

Çiçek açar yaz bahar'da yaylası
Bir efsane gibi taş ve kayası
Gönlümün sevdası kalbim aynası
Gel desem gelmez mi Sivaslı gardaş

Örnek almış cümle âlem huyunu
Dağında meleşir kuzu koyunu
İçmeye doymazsın Tecer suyunu
Bu hasret yetmezimi Sivaslı gardaş

Görmen mi yol olsa bir de vesile
Gök medrese çifte minaresiyle
Bir seher vaktinde ezan sesiyle
Gel artık yetmez mi Sivaslı gardaş

Selçukludan almış Atam soyumuz
Ergenekon Tuna nehri boyumuz
Öksüz garip kalmış yetim köyümüz
Bu dert hiç gitmez mi Sivaslı gardaş

Sen tedbir al verir takdirin Hak’tan
Su içtiğin o yer kızıl ırmaktan
Bıkmadın mı Gard aş uzak olmaktan
Dost sitem etmez mi Sivaslı gardaş

Ecdadın yâd etmiş Sivas adını
Bırakmam ben elden itikadımı
Genç ihtiyar yaşlı kız ve kadını
Söyle dert bitmez mi Sivaslı gardaş

Bu yurt senin sevki sen sevilensin
Temiz bir iz bırak dönüp gelesin
Atan var Deden var bur da bilesin
Gurbet hiç bitmez mi Sivaslı gardaş

Yol bizde der; Âlim Türkoğlu Türk'te
Cumhuriyet bizle biz Atatürk'le
Destan yazar yiğit bak süper ligde
Durduğun yetmez mi Sivaslı gardaş..
__________________
http://img.blogcu.com/uploads/erkans...0000266796.gif
Hayat böyledir dostum,
Geçer beklemekle,
Ümitlerin bittiği yerde
Abdest al ve sabahı bekle...
EyüphanAydın isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
--->: Sivas'a Şiir
Alt 15.02.2008, 21:07   #159
SONMEZ
Usta Yiğido
 
SONMEZ - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Mesajlar: 1.737
Thanks: 309
171 Mesajına 428 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 935 SONMEZ kann auf vieles stolz seinSONMEZ kann auf vieles stolz seinSONMEZ kann auf vieles stolz seinSONMEZ kann auf vieles stolz seinSONMEZ kann auf vieles stolz seinSONMEZ kann auf vieles stolz seinSONMEZ kann auf vieles stolz seinSONMEZ kann auf vieles stolz sein
Standart --->: Sivas'a Şiir

Sevgilim, sana bu gün bir başka haykırıyorum.
İlk günki gibi sıcak ve taze duygularımla...
Ve o ilk haykırışımdaki gibi titrek yüreğimle...
Aşkımızın, destansı yankılanışına şahittir yıldızlar,
Sivasım benim, aşkım benim, sevgilim benim.

Sanki, bir rüzgar eser ılgıt ılgıt sineme,
İliklerime işlemiş bir kere tutkun, varlığın,
Vurulmuşum renklerine, tutulmuşum heybetine, delicesine,
Alışmışım varlığına, yokluğun yok eder beni ölürcesine,
Senenin 1 günü değil gülüm; senenin her günü seninleyim,
Sevdan yüreğimin derinliklerinde yankılandığında coşar gelirim,
Poyraz olurum uğruna, fırtına olurum, kasırga olurum... eserim,
On dört Şubat yetmez bize gülüm, ömrümün her demi sevginleyim.
Renklerine tutulmuşum, şanına vurulmuşum Sivasım, aşkım benim.
SONMEZ isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
SİVASLA İLGİLİ ŞİİRLER
Alt 23.03.2008, 19:53   #160
akifeker
Tecrübeli Yiğido
 
akifeker - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik Tarihi: 17.04.2007
Yaş: 35
Mesajlar: 658
Thanks: 63
121 Mesajına 192 Kez Teşekkür Edildi.
Tecrübe Puanı: 744 akifeker Maalesef Forumlarda cok az yorum yapıyor.
Standart SİVASLA İLGİLİ ŞİİRLER

ARKADAŞLAR SİVASLA İLGİLİ BİLDİĞİNİZ GÜZEL ŞİİRLERİNİZ VARSA BEKLİYORUZZ



SİVAS SİVAS
canım yanmış,
özüm yanmış,
saz yanmış...
bir kara bulut,sivas üstünde..
agıt yanmış,
türkü yanmış,
dost yanmış..
bir yarım kalmış sevda sivas ilinde..





isyandır sesim,
çıglıktır.
asidir yürek,
yangın yeridir.
alev alev yanar.
hele temmuzda,
hele temmuzda,
dahada artar..
bir başka dertli söylenir türkü,
bir başka çalar saz,
otuzyedi can söyler agıt'ı
milyonlar aglar..
sivas! ! sivas! ! !
canımı alan
içimi yakan
sana söylüyorum
duyuyormusun! ! ! !
akifeker isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Bu Konuda akifeker'a Teşekkür Eden Üyelerimiz...
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB Code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Hizli Erisim


Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

Copyright © 2005
Bize Yazin  |   Sivasspor.com  |   Arşiv  |   Kullanım sözleşmesi  |   Yukarı Git